"Mi'rac'a götürüldüğüm gece, Ben, Mekke'de , uyku ile uyanıklık arasında iken, Cebrail geldi. Kalk yâ Muhammed (S.A.V) dedi.
Kalkdım bir de baktım ki, yanında Mîkâil ve İsrâfil Aleyhimüsselam da var. Kardeşim Cibril'e sorduğumda dedi ki: ''Yâ Muhammed! Rabbim Teâlâ, beni sana gönderdi. Bu gece, bundan önce hiç kimseye yapmadığı ve bundan sonra da hiç kimseye yapmayacağı ikrâmı sana lütuf ve ihsanda bulunacak. Sen Rabbinle konuşmayı ve O'nu görmeyi istsyorsun, bu gece, sen Rabbinin acâibâtından, O'nun azamet ve kudretinden çok şeyler göreceksin.'' dedi.
Sonra bana mânevi bir ameliyat yapıldı. İçi îman ve hikmetle dolu altından bir leğen getirdiler, boğazım'dan karnıma kadar göğsümü yardılar, Zemzem suları ile yıkayıp îman ve hikmetle doldurdular. İki omuzumun arasına Hatemi Nübüvvet ile mühürlediler. Bundan sonra Cebrail elimden tuttu, Zemzem suyunun başına götürdü. Oradaki meleğe şöyle dedi: ''Bana zemzem suyundan bir kova su getir.'' O su geldikten sonra, abdest aldım, iki rekat namaz kıldım. Sonra "haydi gidelim" dedi.
Nereye diye sordum,
Rabbine, Rabbinin dilediği yerlere" dedi. Ve çok güzel, beyaz Burak denen acîp bir vâsıtaya bindirilerek yola çıkarıldım.
Kaynak . Sadakat Kütüp hanesi . Siyer