Resûlüllah Efendimiz Aleyhissalatu Vesselam şöyle buyurdu:
"Allah'tan hakkıyla haya ediniz."
Ashâbı Kiram dediler ki: "Elhamdülilâh, biz Allah'tan hakkıyla hayâ ediyoruz, ey Allah'ın Resûlü."
Peygamberimiz SallAllahu Aleyhi Vesellem:
"Öyle değil, Allah'tan hakkıyla hayâ eden kimse, başını ve başındaki (kulak,göz ve dili) ni muhafaza etsin. Karnını ve muhtevâsı (ırzı) nı; kalbini, elini muhâfaza etsşn. Ölümü ve çürümeyi hatırlasın. Kim âhireti isterse dünya zinetini terkeder. Kim bunu yaparsa Allah'tan hakkıyla hayâ etmiş olur."
Bunların birini ihmal eden kimse hakkıyla hayâ etmiş olmaz.
İnsan baştan ayağa kadar, zahiri ve bâtınî ayıplarla dolu, kusurlu bir varlıktır. Hakiki hayâ bu ayıp ve kusurlardan korunmakla olur.
Hayânın başı, kişinin mâlâyânîyi, yani dünyasına veya ahiretine faydası olmayan şeyleri terketmesi ve kendisine faydalı olacak şeylerle meşgul olmasıdır.
Bunları yapan kimse Allah'tan hakkıyla hayâ etmiş demektir.
Bazı âlimler, "Herkesin bu hadis-i şerifi gözün göreceği bir yere koyup, çok okuması müstehâb olur." demişlerdir.