Gönderen Konu: Peygamberimize En Çok Benzeyen 2. Kişi...  (Okunma sayısı 19902 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı MalcolmY

  • okur
  • *
  • İleti: 63
Peygamberimize En Çok Benzeyen 2. Kişi...
« : 23 Mayıs 2004, 22:33:01 »

MUSAB BİN ÜMEYR(AKILLARA DURGUNLUK VEREN SAHABİ)
Mus'ab bin Umeyr, hem annesi hem de babası tarafından Kureyş'in asîl ve zengin bir âilesine mensub idi. Zengin oldukları için gâyet râhat bir hayat sürüyordu. Orta boylu, güzel yüzlü, nâzik ve yumuşak huylu, son derece zekî idi. Güzel konuşurdu.

Akl-ı selîm sâhibi olduğundan, putların bir fayda veya zarar veremiyeceğini bilir onlara tapılmasından nefret ederdi. Annesi tarafından en iyi şartlar altında refah ve bolluk içinde yetiştirilmişti.

Güzel yüzlü ve zengin olduğundan Mekke halkı ona gıpta ile bakardı. Peygamber efendimiz bunun için "Mekke'de Mus'ab'dan daha zarîf, daha nârin, daha güzel kimse yok idi. Saçları kıvrım kıvrım idi." buyurmuşlardı.

Dîninden dönmedi

Bütün bu rahatlıklara rağmen kalbinde büyük bir boşluk hissediyordu Mus'ab bin Umeyr. Bu maksatla sevgili Peygamberimizin bir merkez olarak seçtiği, İslâmı anlattığı ve o zaman Mekke'de müslümanların toplandığı Erkam bin Ebi'l-Erkam'ın evine gitti. Resulullahı görür görmez Müslüman oldu.

İslâmiyeti kabûl ettiği an hayatı da birdenbire değişti. Eski servet ve zenginliğin yerini fakirlik aldı.

Âilesinin sevgili oğullarına yapmadığı eziyet kalmadı. Onu dîninden döndürmek için evlerindeki bir mahzene hapsederek günlerce aç ve susuz bıraktılar. Arabistan'ın yakıcı güneşi altında ağır ve tahammülü zor işkenceler yaptılar.

Fakat Mus'ab bin Umeyr, bu ağır ve acımasız işkenceler karşısında sabır ve sebât göstererek aslâ İslâmiyetten dönmedi. Her seferinde bütün gücüyle haykırıyordu:

- Allahtan başka tapılacak, ibâdet edilecek ilâh yoktur. Muhammed aleyhisselâm O'nun peygamberidir.

İslâmiyet'i kabûl ettikten sonra Mekke'de sıkıntı ve işkencelere mâruz kalan Mus'ab bin Umeyr, Resûlullahın izniyle iki defa Habeşistan'a hicret etti. Bir müddet orada kalıp, her türlü sıkıntıya katlandı.

Daha sonra dönüp, Peygamberimizin yanına geldi. Onun bu gelişini Hz. Ali şöyle anlatmıştır:

Resûlullah ile oturuyorduk. Bu sırada Mus'ab bin Umeyr geldi. Üzerinde yamalı bir elbiseden başka giyeceği yoktu. Resûlullah onun bu hâlini görünce, mübârek gözleri yaşla doldu ve:

- Kalbini Allahü teâlânın nûrlandırdığı şu kimseye bakın! Anne ve babası onu en iyi yiyecek ve içeceklerle besliyorlardı. Allah için bunların hepsini terk etti. Allah ve Resûlünün sevgisi, onu gördüğünüz hâle getirmiştir, buyurdu.

İlk öğretmen

Birinci Akabe bî'atında Müslüman olan Medîneliler, Resûlullah efendimize:

"Yâ ResûlAllah! İçimizde, İslâmiyet açıklandı ve yayılmaya başladı. Halkı Allahın Kitâbına da'vet edecek, Kur'ân-ı kerîmi okuyacak, İslâm dînini anlatacak, İslâmın sünnet ve emirlerini aramızda ikâme edecek, yerleştirecek, namazlarımızda bize imâmlık yapacak bir kimse gönder" diye mektup yazdılar.

Bunun üzerine Resûlullah efendimiz Mus'ab bin Umeyr'i, Medine'ye gönderdi ve ona:

"Medînelilere Kur'ân-ı kerîm okumasını, İslâmiyetin emir ve yasaklarını öğretmesini, namazlarını kıldırmasını" emretti.

Mus'ab bin Umeyr kısa zamanda Medîne'ye vardı. Orada kendisini büyük sevinçle karşıladılar. Es'ad bin Zürâre'nin evine yerleşti. Ev sâhibi Medîneli ilk Müslümanlardan idi. Orada insanlara dinlerini öğretmeye başladı.

Mus'ab bin Umeyr'in büyük gayretleri ve hizmeteri netîcesinde İslâmiyet, Medîne'de sür'atle yayıldı. Öyle ki, İslâmiyet her eve girmiş, îmân etmeyen kalmamıştı.

Mus'ab bin Umeyr, Medîne'de Es'ad bin Zürâre'nin evinde Kur'ân-ı kerîm öğretiyor ve İslâmiyet'i anlatıyordu. Onun bu hizmetiyle Medîne'de çok kimse Müslüman oldu. Medîne'de bulunan kabîle reîslerinden Sa'd bin Muâz, Üseyd bin Hudayr henüz Müslüman olmamışlardı. Bunların durumu çevreyi etkiliyor, İslâmiyet'in hızla yayılmasını engelliyordu.

Bir gün Mus'ab bin Umeyr, bir bahçede, etrâfında bulunan Müslümanlara dîni anlatıyor, sohbet ediyordu. Bu sırada Evs kabîlesinin reîslerinden olan Üseyd, elinde mızrağı olduğu hâlde hiddetli bir şekilde gelip, şöyle konuşmaya başladı:

Sözümüzü dinle

Siz bize niçin geldiniz, insanları aldatıyorsunuz? Hayâtınızdan olmak istemiyorsanız buradan derhâl ayrılın!

Onun bu taşkın hâlini gören Mus'ab bin Umeyr;

- Hele biraz otur! Sözümüzü dinle. Maksadımızı anla, beğenirsen kabûl edersin. Yoksa engel olursun, diyerek gâyet yumuşak ve nâzik bir şekilde karşılık verdi.

Üseyd sâkineşip;

- Doğru söyledin, dedi ve mızrağını yere saplayarak oturdu.

Mus'ab bin Umeyr ona İslâmiyet'i anlattı ve Kur'ân-ı kerîm okudu. Kur'ân-ı kerîmin eşsiz belâgatı ve tatlı üslûbunu işiten Üseyd kendini tutamayıp;

- Bu ne kadar güzel, ne kadar iyi bir sözdür. Bu dîne girmek için ne yapmalı, diye sordu.

Güzel yüzlü, tatlı dilli öğretmen cevap verdi:

- Lâ ilâhe illAllah Muhammedün resûlullah demek kâfidir.

Mus'ab bin Umeyr'in, bu sözü üzerine Kelime-i şehâdeti söyleyip Müslüman olan Üseyd, sevincinden yerinde duramadı ve:

- Ben gidip arkadaşlarıma da anlatayım, diyerek ayrıldı.

Evs kabîlesinin reîsi Sa'd bin Muâz'ın ve kabîlesinin yanına varınca, Müslüman olduğunu söyledi.

Bunu gören Sa'd şaşırarak hiddetlendi ve Mus'ab bin Umeyr'in yanına koştu. Yanına varınca sert bir kızgın bir tavırla konuşmaya başladı.

Mus'ab bir Umeyr, ona da gâyet yumuşak konuştu ve oturup biraz dinlemesini söyledi. Sa'd, bu nâzik konuşma karşısında yumuşayıp oturdu ve konuşulanları dinlemeye başladı.

Mus'ab bin Umeyr, ona da İslâmiyet'i anlattı ve Kur'ân-ı kerîmden bir miktâr okudu. Kur'ân-ı kerîm okunurken Sa'd'ın yüzü birden bire değişiverdi. O da orada Müslüman oldu. Kendinde duyduğu üstün bir hâlin ve râhatlığın şevkiyle derhâl kavminin yanına gidip onlara şöyle dedi:

- Ey kavmim beni nasıl biliyorsunuz?

İlk cuma namazı

Sen bizim büyüğümüz ve üstünümüzsün.

- Öyle ise Allah'a ve Resûlüne îmân etmelisiniz... Îmân etmedikçe sizin erkek ve kadınlarınızla konuşmak bana harâm olsun.

Bunun üzerine kavmi hep birden İslâmiyeti kabûl etti. O gün kabîlesinden îmân etmedik kimse kalmadı. Mus'ab bin Umeyr'in büyük gayretleri ve hizmeteri netîcesinde İslâmiyet, Medîne'de sür'atle yayıldı. Öyle ki, İslâmiyet her eve girmiş, îmân etmeyen kalmamıştı.

Ensâr-ı kirâm , Resûlullahdan izin alarak Sa'd bin Heyseme'nin evinde ilk defâ Cum'a namazını edâ ettiler. Medîne-i münevverede ilk kılınan Cum'a namazı bu oldu.

Mus'ab bin Umeyr, Müslüman olan Medîneli müslümanlar ile ikinci Akabe bîatında bulundu. Bedr savaşında sancaktâr olup, büyük gayret ve kahramanlık gösterdi. Süveyd bin Harmale ile birlikte Abdüddâroğullarından Bedir savaşına katılan iki kişiden biri idi. Mus'ab, Uhud savaşına da katıldı. Yine sancağı o taşıyordu.

Bu savaşta Peygamberimizin yanından ayrılmayarak saldıranlara karşı koyuyordu. İki zırh giyinmişti. Bu hâliyle Peygamberimize benziyordu.

Peygamberimize benziyordu

Müşrik ordusundan İbn-i Kâmia adında biri Peygamberimize saldırırken, Mus'ab bin Umeyr onun karşısına çıktı. Bu müşrik, bir kılıç darbesiyle Mus'ab bin Umeyr'in sağ kolunu kesti. Mus'ab bunun üzerine sancağı derhâl sol eline aldı.

Mus'ab o esnâda; "Muhammed (aleyhisselâm) ancak resûldür. Ondan evvel daha nice peygamberler gelip geçmiştir" meâlindeki Al-i İmrân sûresinin 144. âyet-i kerîmesini okuyordu. İkinci bir darbe ile sol kolu da kesilince, sancağı kesik kollarıyla tutup göğsüne bastırdı ve yine aynı âyet-i kerîmeyi okudu. Bu hâliyle kendini Peygamberimize siper yapan Mus'ab bin Umeyr'in üzerine hücum eden İbn-i Kâmia, vücûduna bir mızrak sapladı ve Mus'ab bin Umeyr yere yıkılıp şehîd oldu.

Mus'ab bin Umeyr zırh giydiği zaman, Peygaberimize benzediği için müşrikler onu şehîd edince Peygamberimizi ödürdüklerini zannetmişlerdi.

Hz. Mus'ab şehîd olunca; onun sûretinde bir melek, sancağı aldı. Mus'ab'ın şehîd düştüğünden Resûlullahın henüz haberi olmamıştı. "İleri ey Mus'ab ileri!" diye sesleniyordu. Bunun üzerine bayrağı elinde tutan melek, geri dönüp Resûlullah efendimize; "Ben Mus'ab değilim" diye cevap verince, Resûlullah sancağı elinde tutanın melek olduğunu anladı. Bundan sonra Peygamberimiz sancağı Hz. Ali'ye verdi.

Resûlullah efendimiz, Mus'ab bin Umeyr'i şehîd olmuş görünce, başı ucuna dikilerek Ahzâb sûresinden:

"Mü'minlerden öyle yiğitler vardır ki, onlar Allah'a verdikleri sözde sadâkat gösterdiler. Onlardan bâzıları şehîd oluncaya kadar çarpışacağına dâir yaptığı adağını yerine getirdi. Kimisi de şehîd olmayı bekliyor. Onlar verdikleri sözü aslâ değiştirmediler" meâlindeki âyet-i kerîmeyi okudu ve sonra şöyle buyurdu:

- Allah'ın Resûlü de şâhittir ki, siz kıyâmet günü Allah'ın huzûrunda şehîd olarak haşrolunacaksınız.

Selâm vereceklerdir

Daha sonra yanındakilere dönüp;

- Bunları ziyâret ediniz. Kendilerine selâm veriniz. Allahü teâlâya yemîn ederim ki, kim bunlara bu dünyâda selâm verirse, kıyâmette bu aziz şehîdler kendilerine mukâbil selâm vereceklerdir, buyurdu.

Daha sonra Mus'ab bin Umeyr'e kefen olarak bir şey bulunamamıştı. Mekke'nin en zengin iki ailesinden birinin çocuğu olan Mus'ab bin Umeyr'in örtünecek kefeni yoktu. Vücûdu kaftanı ile ve ayak tarafı da otlarla örtülmek sûretiyle defnedildi.

Habbâb bin Eret der ki:

Mus'ab bin Umeyr, Uhud'da şehid edilince, kendisini saracak kısa bir hırkadan başka bir şey bulunamadı. Hırkayı baş tarafına çektik, ayakları açıldı. Ayaklarına çektik, baş tarafı açıldı. Resûlullah bize:

- Onu baş tarafına çekiniz! Ayaklarını otlarla kapatınız! buyurdu.


Çevrimdışı point

  • okur
  • *
  • İleti: 91
Peygamberimize En Çok Benzeyen 2. Kişi...
« Yanıtla #1 : 23 Mayıs 2004, 22:43:23 »
Alıntı
Daha sonra Mus'ab bin Umeyr'e kefen olarak bir şey bulunamamıştı. Mekke'nin en zengin iki ailesinden birinin çocuğu olan Mus'ab bin Umeyr'in örtünecek kefeni yoktu. Vücûdu kaftanı ile ve ayak tarafı da otlarla örtülmek sûretiyle defnedildi.

Habbâb bin Eret der ki:

Mus'ab bin Umeyr, Uhud'da şehid edilince, kendisini saracak kısa bir hırkadan başka bir şey bulunamadı. Hırkayı baş tarafına çektik, ayakları açıldı. Ayaklarına çektik, baş tarafı açıldı. Resûlullah bize:

- Onu baş tarafına çekiniz! Ayaklarını otlarla kapatınız! buyurdu.

 :cry:  :cry:  :cry:  :cry:  :cry:  :cry:  :cry:  :cry:  :cry:  :cry:
b]Dünyanın câzibedar güzellikleri, mal ve evlât birer fitne, birer imtihandır.Bu imtihanın en başarılı talebeleri de, sabah akşam gönül verdikleri hakîkate, bağlılık ahd u peymanında bulunan, azimli, iradeli, kararlı talihlilerdir.[/b]

Çevrimdışı nur23

  • okur
  • *
  • İleti: 58
Peygamberimize En Çok Benzeyen 2. Kişi...
« Yanıtla #2 : 24 Mayıs 2004, 20:11:57 »
Gözyaşlarımı tutamayarak okudum.Sitenize yeni üye oldum.Allah razı olsun.
İnsana sadakat yakışır görse de ikrah
Doğruların yardımcısıdır Hz.Allah" Ziya Paşa

Çevrimdışı MalcolmY

  • okur
  • *
  • İleti: 63
Peygamberimize En Çok Benzeyen 2. Kişi...
« Yanıtla #3 : 24 Mayıs 2004, 21:19:04 »
BİLGİ:PEYGAMBERİMİZE EN ÇOK BENZEYEN KİŞİ KIZI HZ. FATMA DIR

Çevrimdışı point

  • okur
  • *
  • İleti: 91
Peygamberimize En Çok Benzeyen 2. Kişi...
« Yanıtla #4 : 25 Mayıs 2004, 12:15:42 »
Alıntı yapılan: "Musab BinHasan"
BİLGİ:PEYGAMBERİMİZE EN ÇOK BENZEYEN KİŞİ KIZI HZ. FATMA DIR

Allah razı olsun.Bende neden Hz.Musab 'a 2. kişi dediğinizi merak ediyordum :)
b]Dünyanın câzibedar güzellikleri, mal ve evlât birer fitne, birer imtihandır.Bu imtihanın en başarılı talebeleri de, sabah akşam gönül verdikleri hakîkate, bağlılık ahd u peymanında bulunan, azimli, iradeli, kararlı talihlilerdir.[/b]

Çevrimdışı Uludag

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 928
  • man daqqa, duqqa.
    • www
Ynt: Peygamberimize En Çok Benzeyen 2. Kişi...
« Yanıtla #5 : 23 Şubat 2008, 03:51:51 »
Ne bahtıyar insan... Hem Medinenin hidayetine vesile oluyor hemde Resulullahı muhafaza ederken şehit oluyor. Resulullahın müjdesine de nail oluyor.
Allahım bize de benzerini nasib eyle! Amin!
Ya rabbi, şu acizi ümmeti Muhammede hizmet etmeğe muktedir kıl.

Çevrimdışı ilahi aşk

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 30
  • ilahi ente maksudi verizake matlibi
Ynt: Peygamberimize En Çok Benzeyen 2. Kişi...
« Yanıtla #6 : 14 Mart 2008, 22:07:43 »
Alıntı
Bir gün Mus'ab bin Umeyr, bir bahçede, etrâfında bulunan Müslümanlara dîni anlatıyor, sohbet ediyordu. Bu sırada Evs kabîlesinin reîslerinden olan Üseyd, elinde mızrağı olduğu hâlde hiddetli bir şekilde gelip, şöyle konuşmaya başladı:

Sözümüzü dinle

Siz bize niçin geldiniz, insanları aldatıyorsunuz? Hayâtınızdan olmak istemiyorsanız buradan derhâl ayrılın!

Onun bu taşkın hâlini gören Mus'ab bin Umeyr;

- Hele biraz otur! Sözümüzü dinle. Maksadımızı anla, beğenirsen kabûl edersin. Yoksa engel olursun, diyerek gâyet yumuşak ve nâzik bir şekilde karşılık verdi.


rabbim ne güzel bir kabiliyet vermiş.

Eğitimde MUSAB metodu kullanmak onun gibi yumuşak, ikna edici olmak

keşki tüm din eğitmenleri musab gibi olsalar...

Onun gibi olmak için uğraşsalar,seferber olsalar
Gönül hun oldu şevkinden boyandım Ya RasûlAllah
Nasıl bilmem bu nîrana dayandım Ya RasûlAllah
Ezel bezminde bir dinmez figandım Ya RasûlAllah
Cemalinle ferahnak et ki yandım Ya RasûlAllah

Çevrimdışı Tekbirci

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 2
Ynt: Peygamberimize En Çok Benzeyen 2. Kişi...
« Yanıtla #7 : 27 Mayıs 2011, 00:48:25 »
peygaber efendimiz (s.a.v) e en çok benziyen mussanbbin ümeyr savaşta
savaş öncesi yüce insan peygamber efendimiz (s.a.v) hırkasını ümayr'e werir ve savaşa girdiklerinde bir savaşın yoğun olduğu bölmde ümeyri görür fakat peygamber efendimize çok benzediğinden dolayı ümeyr olduğunu anlamaz ve arkadan vurur ve savaşta bağırır muhammed öldü muhammed öldü muhammed öldü!!!! FAKAT ÜMEYR YAŞIYORDU nasıl mı??? Allah (c.c) peyğamber efendimiz ümeyrin öldüğünü savaşta iken öğrenmemesi için bir Melek yolladı ve o melek savaş boyun ca ümeyr in kılığında savaş boyunca savaştı... muhammed öldü diyen kafirin sesini duyan enes bin nadr savaşın en yoğun olduğu yere girdi savaş tan sonra enes bin nadr ı kız kardeşi kılıcı tuttuğu baş parmağından tanıdı...savaş bitiminde peygamber efendimiz (s.a.v) ümeyri yanına çağırdı ama ümeyr- ben deilim dedi 3 defa söyledi ama ben deilim dedi peyğamber efendimiz anladıki ümeyr deil melek di...

Çevrimdışı osmanlıtorunu

  • okur
  • *
  • İleti: 92
Ynt: Peygamberimize En Çok Benzeyen 2. Kişi...
« Yanıtla #8 : 27 Mayıs 2011, 17:15:39 »
faydalı ve güzel paylaşımlar icin Allah (C.C)razı olsun Allah bize (ümeyr)gibi iman gücü nasip eylesin__amin__
Öyle Birine 'Ata' De ki, 'Peygamber Övgüsü' Almış Olsun!
.

Çevrimdışı cennet_nuru

  • Cennet ucuz değil Cehennem dahi lüzumsuz değil...
  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 485
  • Her nefesimi SANA yönelmiş dualar eyle ...
    • sadakat.net
Ynt: Peygamberimize En Çok Benzeyen 2. Kişi...
« Yanıtla #9 : 28 Mayıs 2011, 14:40:55 »
faydalı ve güzel paylaşımlar icin Allah (C.C)razı olsun Allah bize (ümeyr)gibi iman gücü nasip eylesin__amin__
O göremediğin koskoca derya gönlümdür...Gördüğün sahil ise dilim...Kıyılarıma vuran dalgalara şaşırma...!!Onlar aşktan gel-git'im...Beni kendinde,kendimde arama...Ben hem bende hem sende bir gizim...!!Beni Mecnun'dan Leyla'dan sorma...!!Ben sadece MEVLA'dan bir izim ... !!!

Çevrimdışı insirah

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1090
Ynt: Peygamberimize En Çok Benzeyen 2. Kişi...
« Yanıtla #10 : 03 Aralık 2011, 06:34:55 »
Ne bahtıyar insan... Hem Medinenin hidayetine vesile oluyor hemde Resulullahı muhafaza ederken şehit oluyor. Resulullahın müjdesine de nail oluyor.
Allahım bize de benzerini nasib eyle! Amin!
Hayat başladığı noktaya, bittiğinde geri döner! Hayatta her şey noktayla başlar, noktayla biter... Sümeyra Denizli

Çevrimdışı ümre yolcusu

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 31
Ynt: Peygamberimize En Çok Benzeyen 2. Kişi...
« Yanıtla #11 : 17 Ocak 2012, 18:34:38 »
Allah cc razı olsun

Çevrimdışı ayyıldız

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 2
Ynt: Peygamberimize En Çok Benzeyen 2. Kişi...
« Yanıtla #12 : 28 Ocak 2012, 10:54:52 »
bu siteyi hazırlayanlar,emeği geçenler,maddi-manevi katkıda bulunanların hepsine Allah'ü taala dünya ve ahiret mutluluğu versin. Bu mubarek şehitlerin şefaatine cümlemizi ulaştırsın. amin