Gönderen Konu: Radyoloji uzmanı doktor, alerjik astım rahatsızlığını çörekotuyla tedavi ediyor  (Okunma sayısı 4830 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Lika

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 3892



Çörekotu, "ölümden başka her derde deva" olarak bilinen bir bitki. Hele hangi hastalığa karşı nasıl kullanılacağı bilinirse daha kolay netice alınabili-yor. Radyoloji uzmanı Dr. Mehmet Kılınç, bronşiyal astım kaynaklı alerjik rahatsızlığını taze öğütülmüş çörekotu tüketerek atlatmış. Astım hastası olan ağabeyi de bu yöntemle rahatlarken, 4 ve 8 yaşındaki çocukları da günlük daha az miktarda çörekotu kullanıyor.

Hastalıklarına şifa arayanlar, alternatif olarak bitkilere yöneliyor. Bu bitkilerin en önde gelenlerinden biri de 'kara şifa' olarak bilinen çörekotu. Çörekotunun bağışıklık sistemini güçlendirdiği, alerji, solunum sistemi, romatizma, cilt, sinir sistemi ve böbrek hastalıklarına iyi geldiği biliniyor. Alternatif tedavi yöntemlerine başvuranlardan biri de 28 yaşından sonra bronşiyal astım hastalığına yakalanan ve kendisi de bir doktor olan Mehmet Kılınç. Konya Numune Hastanesi'nde radyoloji uzmanı olarak çalışan Kılınç, hastalığıyla birlikte tüm ilaçları kullandığını, hayatının hastalık merkezli hale geldiğini ve süreç içinde tüm ceplerinin mendillerle dolduğunu söyledi. Kılınç, alerji döneminde yaşadığı sıkıntıyı, "Sürekli burun akıntısı vardı ve sürekli hastaydım." şeklinde anlatıyor. Kılınç, ilaçların sadece şikâyetleri azalttığını, tedavi etmediğini, ilaçların etkisi geçince rahatsızlığın yeniden ortaya çıktığını belirtiyor.

Bu dönemde arayış içine giren ve bitkisel ilaçları da deneyen Kılınç, en son çörekotuna başvurmuş. Ama onda da nasıl kullanacağı konusunda tereddüt yaşamış. İlk önce çiğneyerek denemiş. Sonra kavurarak ve öğüterek kullanmış. Çörekotu yağını da düzenli almış. Bir tavsiye üzerine çörekotunu kendi öğütmüş ve bunu da o öğün hemen tüketmiş. Günlük bir çay kaşığı çörekotunu öğüterek kullanmasından bu yana rahatladığını ve eski yaşadığı sıkıntılarının olmadığını söyleyen Dr. Mehmet Kılınç, "Artık eskisi gibi hasta olsam da yatağa düşmüyorum. Şimdi daha az hasta oluyorum. Bağışıklık sistemimin güçlendiğini hissediyorum." diyor.

11 yıldır bronşiyal astımının iyi olduğunu, günlük bir çay kaşığı çörekotunu ihmal etmediğini ifade eden Kılınç, tecrübelerini yakınlarına da aktarmış. Astım hastası olan ağabeyi de bu sayede rahatlarken, 4 ve 8 yaşındaki çocuklarına da daha az dozda çörekotunu kullandırtmış. Yaşadıklarını, "Çocuklarım da çok sık hasta oluyordu, şimdi daha az hasta oluyorlar." şeklinde anlatıyor. Çevresinden edindiği izlenim ise hep olumlu. Bugüne kadar en az 100 kişiye çörekotu öğütmesi için el değirmeni hediye ettiğini söyleyen Kılınç, özellikle internette dolaşan bilgi kirliliğinin insanların güvenlerini sarstığını ve bundan dolayı bitkilere inancın zayıfladığını belirtiyor.

Nasıl kullanılmalı?

Bir çay kaşığı kadar çörekotu un ya da kepek iriliğinde öğütülür. Öğütme işlemi için el değirmeni ya da tunç havan kullanılabilir.

Öğütüldükten sonra bekletmeden hap gibi ağız içine alınır ve üzerine bir miktar su ile çiğnemeden yutulur.

Öğütülmeden alınırsa büyük oranda hazmedilmeden atılır. Ağızda çiğnenirse yeterince öğütülemez ve bulantı yapabilir.

Öğütüldükten sonra bekletilirse açığa çıkan aromatik yağ asitleri uçup kaybolur.

Aç alınırsa sindirim sistemi rahatsızlığı olanlarda mide tahrişi ve bulantı yapabilir. Yemekten sonra alınması önerilir.

Kullanım sırasında bildirilen tek yan etki, özellikle sindirim sistemi rahatsızlığı olanlarda ekşime ve yanma şikâyetleridir. Bu şikâyetler için antiasit ilaçlar alınabilir.

ZAMAN
SERHAT ŞEFTALİ İSTANBUL
Ne içindeyim zamanın,Ne de büsbütün dışında;Yekpare geniş bir anın Parçalanmış akışında,
Rüzgarda uçan tüy bile Benim kadar hafif değil.Başım sukutu öğüten Uçsuz, bucaksız değirmen;İçim muradıma ermiş Abasız, postsuz bir derviş;
Kökü bende bir sarmaşık Olmuş dünya sezmekteyim,Mavi, masmavi bir ışık Ortasında yüzmekteyim

mazhar

  • Ziyaretçi
Ebu Hüreyre radıyallau anh anlatıyor:"Resülullah aleyhisselatu vesselam buyurdularki;"Ölüm dışında hiçbir hastalık yoktur'ki Çörek otunda onun için bir deva bulunmasın."


(Peygamberimizin Sağlık hakkında 100 vasıyeti kitabı)

Buradan da şu ortaya çıkıyor KANSER  dahil bütün hastalıkların şifası-devası çörek otunda var.Formülünü bulmak da bilim ve ilim adamlarına düşüyor.

mazhar

  • Ziyaretçi
1.BÖLÜM: ÇÖREK OTU VE KANSER
Âlemlerin Efendisi (s.a.v),

"Şu çörek otunu kullanmaya devam edin, çünkü onda ölümden başka her hastalığa şifa vardır" [1]

"Muhakkak ki kara habbede samdan başka her derde bir şifa vardır. Sam, ölümdür. Kara habbe ise kendisine şuniz denilen çörek otudur" [2]

Hadis-i şerifleriyle çörek otunun önemine 14 asır önce dikkat çekmiş ve günümüz bilimine ışık tutmuştur.

Peygamber Efendimiz (s.a.v), çörek otunu bizzat kendisi kullanmış ve Ashab-ı Kiram'ına da değişik vesilelerle tavsiye etmişlerdir. Hz. Enes (r.a.),

"Allah'ın Elçisi (s.a.v), hastalandığı zaman, bir avuç çörek otu alıp, onu su ve bal ile karıştırıp içerdi" [3]

şeklinde rivayet etmiştir. Yine başka bir Hadis-i Şeriflerinde Resulullah Efendimiz (s.a.v),

Hz. Ali (r.a.) ye "Yâ Alî! Yemeklere çörek otu koy. O, ölüm hâriç her derde devâdır" [4]

buyurmuştur. Alemlere rahmet olarak gönderilmiş olan Peygamber Efendimiz (s.a.v), bütün insanlığı her konuda aydınlatmış ve yol göstermiştir. Çörek otunun insan sağlığı için olan önemini de günümüzdeki bilimsel imkan ve araştırmaların olmadığı bir dönemde belirtmesi ve insanlara tavsiye etmiş olması bunun sadece çok küçük bir örneğidir.

Çörek otu, latincede Nigella sativa olarak bilinen, Akdeniz ülkelerinde, Suudi Arabistan, Afrika ve Asya nın bir bölümünde yetişen bir bitkidir. Çörek otu, içerisinde insan vücudu için gerekli olan protein, karbonhidrat, yağ asitleri, kalsiyum, potasyum, çinko, demir, magnezyum, selenyum, A, B ve C vitaminleri gibi birçok temel besin elamanlarını içermektedir. Ayrıca, bileşiminde bulunan Thymoquinone ve Nigellone maddeleri şu ana kadar tespit edilmiş ve çörek otunun tedavi edici etkilerinden sorumlu olduğu belirlenen maddelerden bazılarıdır.

Çörek otunun değişik hastalıklarda tedavi edici etkileri dünyanın her yerinde bilim adamlarının ilgisini çekmiş ve bu konuyla ilgili birçok araştırma yapılmıştır. Bu çalışmalardan sadece bazılarını değişik hastalık gruplarını göz önünde bulundurarak anlatmaya çalışacağız. Buna dünyadaki en önemli sağlık sorunlarından birisi olan kanser ve kanser tedavisi ile başlayacağız.

Kanser, dünyanın her yerinde en önemli sağlık sorunlarından birisidir. Amerikan Kanser Cemiyeti'nin (American Cancer Society) resmi yayın organı olan CA: A Cancer Journal for Clinicians dergisinin 2009 yılı Kasım ayında yayınlanan makalede [5], yapılan istatistikler sonucunda 2009 yılında Amerika Birleşik Devletlerinde 1,5 milyon yeni kanser vakası; 562.340 kanser nedeniyle ölüm, yani başka bir deyişle günde 1500 den fazla ölüm beklendiği ifade edilmektedir.

Ayrıca, kanser nedeniyle ölümler dünyadaki ölüm nedenleri arasında 2. sırada yer almaktadır. Bu veriler, kanserin ne kadar önemli bir sağlık sorunu olduğunu göstermesi açısından önemlidir. Bu hastalıkların, hastalar üzerinde oluşturduğu sağlık sorunları, iş gücü kayıpları, psikolojik olumsuzluklar, tedavilerin yan etkileri ve bunun yanında bu hastalıkların teşhis ve tedavilerinde yapılan harcamaların da büyüklüğü birlikte düşünülecek olursa bu sorunun ne kadar büyük olduğu daha iyi anlaşılacaktır.

Çok büyük masraflar yapılarak kanser tedavisinde etkili olabilecek yeni etken maddeler ve ilaçlar araştırılmaktadır. 1400 sene önce Peygamber Efendimiz'in (s.a.v) ölümden başka her hastalığa şifa olarak işaret ettiği çörek otunun, bilim adamları tarafından kanser tedavisi üzerine olan etkileri araştırılmaya başlanmıştır. Bu konuyla ilgili tıp literatüründe birçok çalışma mevcuttur.

Bilim camiasının en saygın dergilerinden biri olan Moleclar Cancer Therapeutics'de yayınlanan bir makalede [6] ,çörek otundan elde edilen Thymoquinone isimli maddenin tümör hücrelerinin çoğalmasını, çevre dokulara yayılmasını ve diğer organlara metastaz (başka organlara yayılması) yapmasını engellediği tespit edilmiştir. Daha detaylı bir şekilde açıklayacak olursak, çalışmada deney farelerinde insan prostat kanseri hücreleri verilmek suretiyle prostat kanseri oluşturulmuş ve yapmış oldukları deneylerle bu kanser hücrelerinin Thymoquinone tarafından tedavi edildiği ve ayrıca kanser hücrelerinin çoğalmasının ve yayılmasının engellendiği tespit edilmiş; bu etkilerin mekanizmaları açıklanmıştır. Ayrıca, çalışmada bu maddenin hiç bir yan etkisine rastlanmamıştır.

Prostat kanseri ile ilgili yapılan laboratuvar ve hayvan deneylerini içeren başka bir çalışmada [7] ,Thymoquinone'un hormona duyarlı ve dirençli olan 2 farklı tipteki prostat kanseri tedavisinde de etkili olduğunu göstermişlerdir. Buna ilave olarak, prostat kanserinin oluşumunu da engelleyebileceği belirtilmiştir. Ayrıca, meme kanseri ile ilgili yapılan bir çalışmada [8] ,araştırmacılar Nigella sativa'nın (çörek otu) meme kanseri oluşumunu önlemede etkin olduğunu tespit etmişlerdir. Başka bir çalışmada, çörek otu yağının yumuşak doku tümörü olan Fibrosarkoma tümör hücrelerine karşı etkili olduğu görülmüştür [9] ,Bir diğer çalışmada, Doxorobucin ve Etoposide gibi standart kemoterapilere dirençli olan kanser hücrelerine çörek otundan elde edilen thymoquinone ve dithymoquinone maddelerinin etkileri araştırılmış ve bu maddelerin kemoterapiden daha etkili olduğu gösterilmiştir.[10]
2009 yılında Banerjee ve arkadaşları [11] ,Cancer Research adlı bilimsel dergide yayınlanan makalelerinde çörek otu ekstresinden elde ettikleri Thymoquinone'un pankreas kanseri üzerine olan etkilerini araştırmışlar ve bu çalışmada Thymoquinone'un pankreas kanser hücrelerini moleküler düzeyde etkileyerek nuclear factor-kappaB (NF-kappaB), Bcl-2 gibi tümorden sorumlu maddelerin oluşumunu önlediği gösterilmiştir.

Buna ilave olarak, Thymoquinone'un pankreas kanseri tedavisinde kullanılan Gemcitabine ve Oxaliplatin isimli kemoterapetik ilaçların etkilerini önemli derecede arttırdıklarını göstermişlerdir.

Deney hayvanlarında Azoxymethane ile oluşturulan kolon (kalın barsak) tümörü modellerinde, ratlar (deney fareleri) çörek otu, değişik vitamin ve ilaçlarla 5 hafta boyunca beslenmiş ve bu süre sonunda bütün hayvanların kalın barsakları incelenmiş ve sonuç olarak da çörek otunun DNA hasarını ve kolon kanseri oluşumunu önlediği tespit edilmiştir [12].

M. D. Anderson Kanser Merkezi'nde yapılan ve çörek otundan elde edilen Thymoquinone'un kanser hücreleri üzerine olan etki mekanizmalarını araştıran bir çalışmada [13], Thymoquinone'un NF-kappaB'nin (NF-kappaB, değişik kanserojen, inflamatuar ve enfeksiyöz etkenler tarafından uyarılan ve kanser gelişiminde önemli rolü olan bir madde) aktivasyonunu engelleyerek etkisini gösterdiği bulunmuştur.

Buna ilave olarak, NF-kappaB aracılığıyla oluşan ve kanser oluşumuna etki eden antiapoptotik (IAP1, IAP2, XIAP Bcl-2, Bcl-xL, ve survivin), proliferarif (cyclin D1, cyclooxygenase-2, ve c-Myc), and anjiogenik (matrix metalloproteinase-9 ve vascular endothelial growth factor) maddelerin etkilerinin hücre içerisinde Thymoquinone tarafından yok edildiği gösterilmiştir. Makalede sonuç olarak da Thymoquinone'un özellikle lösemi ve diğer kanser türlerinde etkili bir tedavi yöntemi olabileceği belirtilmiştir.
12345

Çörek otu ve balın kanser tedavisindeki yerini araştıran bir çalışmada [14] kanserojen bir madde olan Metilnitrozüre, kanser oluşturmak üzere deney farelerine verilmiş ve 1. grup çörek otu, 2. Grup çörek otu ve bal ile, 3. grup ise normal diyet (çörek otu veya bal verilmeden) ile 6 ay beslenmişler. 6 ay sonunda hayvanlar patolojik olarak incelendiğinde 3. grupta yer alan, yani bal veya çörek otu verilmeyen deney hayvanlarında akciğer ve ciltlerinde inflamatuar lezyonların, kalın barsaklarında ise kanser oluştuğu ve kanlarında toksik maddelerin artmış olduğu gözlemlenmiştir.

Buna karşılık, bu lezyonların ve belirtilen kanserin oluşumunun, yalnız çörek otu ile beslenen grupta %80 oranında, çörek otu ve bal ile beslenen grupta ise %100 oranında önlendiği görülmüştür. Ayrıca, 1. ve 2. gruplarda kandaki toksin madde düzeylerinin çok ciddi derecede düştüğü gözlemlenmiştir. Makalede sonuç olarak, çörek otunun ve özellikle bal ile birlikte kullanıldığında inflamatuar olayların ve kanser oluşumunun önlenmesinde çok etkin olduğu vurgulanmıştır.

Son zamanlarda çörek otuna olan ilginin artması sonucu etken maddelerinden birisi olan Thymoquinone'un toksik etkilerinin araştırılması ihtiyacı ortaya çıkmış ve bu etken madde yapılan bir çalışmada test edilmiştir. Bu çalışmaya [15] göre deneysel hayvan modellerine Thymoquinone değişik yollarla (ağız ve enjeksiyon yoluyla) verilmiş ve hayvanların karaciğer, kalp, böbrek ve akciğerleri histopatolojik olarak incelenmiş; sonuç olarak herhangi bir toksik etkiye rastlanmamıştır.

Ayrıca ağız yoluyla alınan Thymoquinone'un toksisitesinin olmadığı ve kanda yeterli düzeye ulaştığı gösterilmiş, bu yolun en etkin ve güvenli olduğu belirtilmiştir.

Sonuç olarak çörek otunun, yapılan bilimsel çalışmalar sonucu elde edilen ön verilerle kanser tedavisinde ne kadar önemli olduğu tespit edilmiş, daha da önemlisi çörek otunun kanser oluşumunu da önlediğine dair bilimsel veriler çalışmalarda gösterilmiştir.

Bunun yanında herhangi bir toksik etkiye de rastlanmamıştır. Bütün bu gelişmeler, bilim camiasının dikkatini çekmiş ve bu konuyla ilgili çalışmalara da hız verilmiştir. Yapılan yeni çalışmalar, literatürdeki bilgiler dışındaki hangi hastalıklarda da etkili olduğunu tespit konusunda ve çörek otunun hücresel düzeyde hangi mekanizmalarla tümör hücrelerini yok ettiği ve kanser oluşumunu önlediğini tespit etmeye yönelik olmaktadır.

Bilimin günümüzde uzun araştırmalar sonucunda farkına vardığı çörek otunun tedavi edici etkisini, Âlemlerin Efendisi (s.a.v)

"Ölümden başka her hastalığa şifadır." diyerek 14 asır önce belirtmişti. Yalnızca bu örnek bile insanların Peygamber Efendimizin (s.a.v)'in sünnetine uymasıyla hem maddi hem de manevi sağlık ve huzura varacakları gerçeğini çok açık bir şekilde göstermektedir.

Not: Çörek otunun diabet, astım, allerji, akciğer hastalıkları, immün sistem (bağışıklık sistemi) ve başka diğer hastalıklar üzerine olan etkilerini de gelecek bölümlerde ele alacağız.
Bülent Hatiboğlu
M. D. Anderson Kanser Merkezi,
Houston, TX, USA
12345

Buhârî Tıb 7; Müslim Selâm 88; Tirmizî Tıb 5; İbn Mâce Tıb 6; Ahmed İbni Hanbel Müsned II 241 261 268 (ve aynı ciltte 9 yerde daha); V 346 351 354; VI 138 146; Elbânî Silsiletu ehâdîsi's-sahîha II 514 519 h. No: 859 863

Referanslar

1. Sünen-i İbn-i Mace, C.9. H.no:3447

2. Sahih-i Müslim, C.7. H.no:88

3. Büyük Hadis Külliyatı- Rudani, C.4. H.no: 7523

4. Menâkıb-ı Çihâr Yâr-i Güzîn s.345

5. Ahmedin Jemal, Rebecca Siegel, Elizabeth Ward, Yongping Hao, Jiaquan Xu, Michael J. Thun. Cancer Statistics, 2009. CA Cancer J Clin 2009;59;225-249.

6. Yi T, Cho SG, Yi Z, Pang X, Rodriguez M, Wang Y, Sethi G, Aggarwal BB, Liu M. Thymoquinone inhibits tumor angiogenesis and tumor growth through suppressing AKT and extracellular signal-regulated kinase signaling pathways. Mol Cancer Ther. 2008 Jul;7(7):1789-96.

7. Kaseb AO, Chinnakannu K, Chen D, Sivanandam A, Tejwani S, Menon M, Dou QP, Reddy GP. Androgen receptor and E2F-1 targeted thymoquinone therapy for hormone-refractory prostate cancer. Cancer Res. 2007 Aug 15;67(16):7782-8.

8. el-Aziz MA, Hassan HA, Mohamed MH, Meki AR, Abdel-Ghaffar SK, Hussein MR. The biochemical and morphological alterations following administration of melatonin, retinoic acid and Nigella sativa in mammary carcinoma: an animal model. Int J Exp Pathol. 2005 Dec;86(6):383-96.

9. Awad EM. In vitro decreases of the fibrinolytic potential of cultured human fibrosarcoma cell line, HT1080, by Nigella sativa oil. Phytomedicine. 2005 Jan;12(1-2):100-7.

10. Worthen DR, Ghosheh OA, Crooks PA. The in vitro anti-tumor activity of some crude and purified components of blackseed, Nigella sativa L. Anticancer Res. 1998 May-Jun; 18(3A):1527-32.

11. Banerjee S, Kaseb AO, Wang Z, Kong D, Mohammad M, Padhye S, Sarkar FH, Mohammad RM. Antitumor activity of gemcitabine and oxaliplatin is augmented by thymoquinone in pancreatic cancer. Cancer Res. 2009 Jul 1;69(13):5575-83.

12. Al-Johar D, Shinwari N, Arif J, Al-Sanea N, Jabbar AA, El-Sayed R, Mashhour A, Billedo G, El-Doush I, Al-Saleh I. Role of Nigella sativa and a number of its antioxidant constituents towards azoxymethane-induced genotoxic effects and colon cancer in rats. Phytother Res. 2008 Oct;22(10):1311-23.

13. Sethi G, Ahn KS, Aggarwal BB. Targeting nuclear factor-kappa B activation pathway by thymoquinone: role in suppression of antiapoptotic gene products and enhancement of apoptosis. Mol Cancer Res. 2008 Jun;6(6):1059-70.

14. Mabrouk GM, Moselhy SS, Zohny SF, Ali EM, Helal TE, Amin AA, Khalifa AA. Inhibition of methylnitrosourea (MNU) induced oxidative stress and carcinogenesis by orally administered bee honey and Nigella grains in Sprague Dawely rats. J Exp Clin Cancer Res. 2002 Sep;21(3):341-6.

15. Al-Ali A, Alkhawajah AA, Randhawa MA, Shaikh NA. Oral and intraperitoneal LD50 of thymoquinone, an active principle of Nigella sativa, in mice and rats. J Ayub Med Coll Abbottabad. 2008 Apr-Jun;20(2):25-7.
12345
alemlererahmet.net