Gönderen Konu: Ramazan'ı Şerif Özel Mutfağı 2009  (Okunma sayısı 40827 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Ramazan'ı Şerif Özel Mutfağı 2009
« : 19 Ağustos 2009, 23:06:34 »

Közlenmiş patlıcan çorbası (4 kişilik)



Malzemeler:

2 kaşık un
2 kaşık tereyağı
2 bardak süt
3 tane közlenmiş ve kabuğu soyulmuş patlıcan
1 çorba kaşığı limon suyu
Biraz muskat
3 bardak tavuk suyu
Toz biber, tuz, sarımsak ve taze fesleğen yaprakları

Hazırlanışı:

Yağ ve un kavrulduktan sonra içine azar azar süt ve tavuk suyunu ilave ediyoruz. Baharatları da ilave ettikten sonra közlenmiş patlıcanları minik parçalara ayırarak kaynayan çorbaya koyuyoruz. Limon suyunu da ekleyerek çorbayı kıvamına gelene kadar kaynatıyoruz. Fesleğen yapraklarını koyarak servis ediyorsunuz. Dilerseniz tavuk suyuyla beraber bir miktar tavuk da olabilir ya da üzerine kızarmış badem de koyabilirsiniz.

Bal kabaklı çorba (6 kişilik)



Malzemeler:

Büyük bir bal kabağının yarısı
Bir adet orta boy soğan
1 kaşık sızma zeytinyağı
1 bardak süt
1 yumurta

Hazırlanışı:

Büyük bir bal kabağının yarısını haşlıyor ve püre haline getiriyoruz. Bir soğanı sızma zeytinyağında kavurarak öldürüyoruz. Sonra bunu haşladığımız bal kabağının içine ilave ediyoruz. Ayrı bir yerde bir bardak sütü bir yumurta ile çırpıyoruz. Sonra çorbanın üzerine terbiye edip bir müddet kaynatıyoruz. İsteğinize göre çeşitli baharatlar katabilirsiniz.

Kabak ve patates çorbası


      
Malzemeler:

2 yemek kaşığı zeytinyağı,
1 soğan, yemeklik doğranmış,
2 patates, küp küp doğranmış,
1,5 lt su, 2 kabak, soyulup küp küp doğranmış,
1-2 avuç dolusu doğranmış maydanoz, tuz,
4 yemek kaşığı zeytinyağı,
4 yemek kaşığı taze soğan, doğranmış.

Hazırlanması:

2 yemek kaşığı zeytinyağında soğanı ve patatesleri 2-3 dakika kavurun. Suyu tencereye ekleyin. Kaynayınca kabakları ilave edin. Kısık ateşte 8-10 dakika kaynatın. Bu arada 4 yemek kaşığı zeytinyağını doğranmış taze soğanlarla rondodan veya blendırdan geçirip bir kenara alın. Patatesler yumuşayınca doğranmış maydanozları ve tuzu ekleyin. Çorbayı blendırdan geçirin. Tabaklara aldığınız çorbanın üzerine soğanlı yağdan damlatarak servis yapın.

curcuna.com
« Son Düzenleme: 22 Şubat 2010, 00:35:22 Gönderen: Tuğra »
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Ramazan'ı Şerif Özel Mutfağı
« Yanıtla #1 : 20 Ağustos 2009, 10:36:35 »
İslim kebabı (15 adet)


      
Malzemeler: 1,5 kg ince uzun patlıcan, 4-5 adet çarliston biber, irice doğranmış, 3-4 adet küçük domates

Köfte için: Yarım kg kıyma, 1 yumurta, 1 kuru soğan, 2-3 diş sarımsak, 2-3 dilim ekmek içi (fırında kurutulup rondoda çekilmiş), tuz, karabiber

Sos için: 2-3 domates, sıvıyağ, 1 çay bardağı su, tuz

Hazırlanması: Patlıcanların kabuklarının bir kısmını ortadan kesin, böylece diğer dilimlerin kenarlarında çizgiler kalsın. Dilimleri tuzlayın veya tuzlu suda bekletin. Bu arada köfteyi hazırlayın. Köfte harcındaki tüm malzemeleri karıştırıp yoğurun.

Harçtan yumurtadan biraz küçük parçalar koparıp yuvarlayın. Cam tepside fırına sürüp 200C’de pişirin. Köfteler pişerken patlıcanları kızgın yağda hafif pembeleşene kadar kızartın. Derin bir kaseye 2 patlıcan dilimini karşılıklı yerleştirin.

İçine bir köfte koyup patlıcanları üzerine kapatın. Kaseyi ters çevirin, kebabı fırın tepsisine yerleştirin. Üzerine 1 biber dilimi ve 1 domates dilimi yerleştirip kürdan batırın ve 200C’de pişirin. Sosu için domatesleri soyup rendeleyin. Biraz sıvıyağ ile tavada öldürün, suyu ilave edip kaynatın. Tuzunu da ekledikten sonra tabaklara paylaştırın.

Sakızlı güllaç


      
Malzemeler: 1 paket güllaç yufkası (10-14 adet arası) , 2 litre süt, 3-3,5 su bardağı toz şeker, sonradan ilave etmek üzere 2-3 yemek kaşığı gül suyu

Arasına: 1 paket sakızlı muhallebi, yarım litre süt

Üzerine: Nar, ceviz

Hazırlanması: Sütü ve toz şekeri iyice ısınana kadar pişirin. Sakızlı muhallebiyi yarım litre süt ile hazırlayın. Bir güllaç yufkasını kırarak büyük boy dikdörtgen borcama yerleştirin. İkinci yufkaya da aynı işlemi uygulayın.

Üzerine kepçeyle sütten gezdirin. Yufkaların yarısını bitirince üzerlerine muhallebiyi yayın. Geri kalan katları da tamamlayın. En üst kata gelince artan sütün içine gül suyu ilave edip güllacınızın üzerine gezdirin. (yufkalar bütün sütü çekiyor, merak etmeyin.) Eğer ertesi gün için hazırlıyorsanız üzerini streçleyip dolaba kaldırın. Ertesi gün nar ve cevizle süsleyip servis yapın.

curcuna.com
« Son Düzenleme: 21 Ağustos 2009, 18:00:25 Gönderen: Tuğra »
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı mardin

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 406
Ramazan'ı Şerif Özel Mutfağı
« Yanıtla #2 : 20 Ağustos 2009, 10:39:46 »
tugra valla yine döktürmüşsün eline yüregine saglık
« Son Düzenleme: 21 Ağustos 2009, 18:00:35 Gönderen: Tuğra »
ibadetin eftali devamlı olanıdır.

Çevrimdışı Budak

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 267
Ramazan'ı Şerif Özel Mutfağı
« Yanıtla #3 : 20 Ağustos 2009, 16:34:41 »
İslim kebabına da  bayılırım. Elerine sağlık Tuğra kardeşim.
« Son Düzenleme: 21 Ağustos 2009, 18:00:45 Gönderen: Tuğra »

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Ramazan'ı Şerif geldi hoş geldi
« Yanıtla #4 : 20 Ağustos 2009, 22:12:24 »
Teşekkürler,
----------------------------------------------------------------------------------------

      
“Ey ay yüzlü sevgili, Ramazan ayı geldi. Sofranın üstünü ört, yücelikler yolunu aç.” (Mev-lânâ. Divan-ı Kebir 2: sayfa 14 - beyit: 114.) İftarıyla, sahuruyla, topuyla, davuluyla On Bir Ayın Sultanı’na kavuştuk.

Bütün İslam âlemine ve yurdumuza hayırlı olsun. Ramazan ayı, ibadetlerin doruğa çıktığı, duaların Hz.Allah katından çevrilmediği, tövbelerin reddedilmediği, sevapların bire bin verildiği inanılmaz bir aydır. Ramazan ayını bu aya mahsus oruçla, zekat, hayır ve diğer ibadetlerle geçirmek her Müslüman için bir kazançtır.

Bütün İslam aleminde olduğu gibi yurdumuzda da, Ramazan ayı, büyük coşku ile kutlanır. Kişisel iftarlar veya çeşitli kamu kuruluşları, vakıflar ve dernekler tarafından kurulan çadırlarda kurulan iftar sofraları davetler, yardımlaşmalar, birlikte gerçekleştirilen mukabeleler toplumsal dayanışmaya farklı bir boyut kazandırır, toplumda sevgi ve saygı artar.

Ramazan, Anadolu’da daha gelmeden büyük hazırlıklara vesile olur. Evler temizlenir. Ramazan için erişteler, yufkalar hazırlanır. Her türlü yiyecek alışverişi tamamlanır. Bu alışveriş işinde evdeki hizmetliler ve mahallede bulunan dul ve dar gelirli kişiler de gözetilir, onların da Ramazan alışverişine yardımcı olunur. Ve arefe günü gelir, ikindi topuyla Ramazan’a “merhaba” denir.

Ramazan’da iftar ve sahur öğünleri bulunur. İftarda, genellikle, önce iftariyelikler yenir, sonra iftar yemeklerine geçilir. Bazı aileler, iftariyeliklerle orucu açtıktan sonra akşam namazını kılar, sonra yemek yerler. Bu, birden fazla yüklenilmediği için, sağlığa daha da uygun olur. İftar sofralarında aşırılıktan kaçınmalıdır. Yemekten sonra teravih namazına gidilir.

Sahur ise iftardan daha az yemeklerle kurulur. Genelde bir börek ve kahvaltılıklar, hoşaf veya çay eşliğinde yenilir. Börek yerine makarna veya ev eriştesi de yapılabilir.

Anadolu’da Ramazan bazı yemeklerle karşılanır.

Bayburt’ta ilk iftarda mutlaka evelik denilen kara pancar çorbası; ilk sahurda gendime pilavı yapılır.

Bolu’da ilk iftarda “tutacağız” diye tutmaç çorbası sahurda ise “eriştik” diye erişte pilavı yapılır.

Gümüşhane’de ilk iftarda mutlaka otuz gün “tesbih çeksin” diye pirinç pilavı yapılır.

Sinop’ta arife günü nokul; “tesbih çeksin” diye de ilk iftarda, siyah mercimekten çorba yapılır.

Konya’da iftar köftesi de iftariyelikler arasında tadımlık olarak sunulur. Ayrıca hısım, akraba ve dostlarla karşılıklı davetler yapılır; ailede nişanlı varsa onlarla da karşılıklı davetler yapılır.

Ramazan’ın on beşinde, gece, Bayburt’ta çoluk çocuk kapıları çalar “on beşimizi” verin diye gezerler. Fındık, fıstık vb. çerezlerle çocuklar sevindirilir.

Ramazan’ı sağlıklı geçirmek açısından gündüz öğünleri geceye uygulanmalıdır. İftarda sabah uyanmış gibi bir kahvaltı yapmak; akşam ve yatsı namazlarından sonra öğlen yemeği yer gibi bir iftar yemeği yemek; sahuru ise börek, makarna, erişte ile çay veya hoşaf eşliğinde geçirmek yerinde olur. Davetlerde bu mümkün değil, tabii… Bu durumda da az yemek suretiyle sağlıklı bir Ramazan geçirilebilir.

zaman
« Son Düzenleme: 20 Ağustos 2009, 23:43:09 Gönderen: Nefer »
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Ramazan'ı Şerif Özel Mutfağı
« Yanıtla #5 : 21 Ağustos 2009, 13:26:13 »
Erişte



MALZEME:
Erişte için:
2 yumurta
1 yumurta dolusu su
2 su bardağı un
1 çay kaşığı tuz

Pişirmek için:
2 su bardağı erişte (150 gr)
3 yemek kaşığı sadeyağ

Haşlama suyu için:
2 su bardağı su
1 tatlı kaşığı tuz
1 çay bardağı zeytinyağı

Üstüne:
1 su bardağı beyaz peynir
¼ su bardağı maydanoz (kıyılmış)



Yapılışı:

Bir kâseye yumurta, su, tuzu koy; unu ilave et, on beş-yirmi dakika sert bir hamur yoğur. İki beze yap, yaş bez altında 30 dakika dinlendir. Oklava ile bıçak sırtı kalınlığında (3 mm.) aç, bir bez üzerinde tepsermesini (hafif kurumasını) bekle. Kuruyan hamuru 4 cm genişliğinde şeritlere kes. Dört-beş tanesini üst üste koy, keskin bir bıçakla 3 mm. inceliğinde kes, bez üzerinde arada bir karıştırarak 1-2 gün kurut.

Eriştenin pişirilmesi:

Su, tuz ve yağı kaynat, erişteleri içine at, kaynamaya başlayınca ateşi kıs, kapak ört. 20 dakika haşla, süzdür, soğuk sudan geçir, tekrar tencereye koy. Bir tavada yağı kızdır, eriştelerin üzerine dök, peyniri ve maydanozları da serp, kapak ört. Çok hafif ateşte 10 dakika demlendir, lengeriye al.

Pideden pizza

Miladi takvimle hicri takvim arasındaki zaman farkı nedeni ile Ramazan ayı her yıl 11 gün öne kayar. Böylece Ramazan ayı hayatımız boyunca bütün mevsimlere rastlar. Bu mevsim değişikliği özenle hazırlanan iftar ve sahur sofralarında da kendini gösterir.

Fakat hangi mevsim olursa olsun Ramazan ayının değişmez tadı bir ay boyunca gece gündüz demeden itina ile hazırlanan Ramazan pidesidir. Mis gibi kokusuyla metrelerce uzaktan insanı esir alan, uğruna saatlerce fırın kapısında beklenen Ramazan pidesi iftar sofralarının baş tacıdır. Birçok güzel geleneğin yok olduğu günümüzde zamanın akışına rağmen Ramazan pidesinin unutulmaması büyük bir şans. Biz de geçmişten günümüze kadar gelmeyi başaran pideyi günümüzün favori yiyeceklerinden olan pizzaya dönüştürdük.

Pizzanın pideden geldiğine dair bir şehir efsanesi de anlatılır. Osmanlı orduları İtalya’da küçük bir liman kentini fethetmiş. İşte bu kentin limanında bir levent, iskelede oturmuş bir şeyler atıştırıyormuş. Meraklı bir İtalyan onu izlemiş yediğinin ne olduğunu sormuş. Ağzı tıka basa dolu olduğu için pide demek yerine ‘pizza pizza’ demiş. İtalyan, leventten tarifini istemiş. Pidenin tarifini veren levent İtalya’dan sıkılmış olacak ki ‘üzerine ne koyarsan koy’ demiş. O günden sonra pizza bütün İtalya’da yayılmış.



Pideli pizza
      
1 bütün pide ortadan ikiye bölünür. Üst kısmı çıkarılır. Pidenin alt kısmı bir fırın tepsisine konur. Salça, süt, sıvı yağ ve biraz kekik serpilerek karıştırılır. Bu karışım pidenin her tarafına gelecek şekilde sürülür. Bir kapta ince ince doğranmış biberler, salam veya sucuklar dilimlenerek eklenir. Arzu edilen şekilde doğranmış domateslerle birlikte hep beraber karıştırılır. Bu karışım pidenin üzerine yayılır. En son rendelenmiş kaşar serpiştirilerek fırına verilir. Sıcak servis yapılır.

Pideli Pizza



MALZEME:
1 orta boy pide
2 sivri biber
1 domates
2 fincan süt
1,5 yemek kaşığı salça
Sucuk, salam dilimleri
100 gr rendelenmiş kaşar
Yarım fincan sıvı yağ

Kekik
Not: Arzu edilen her türlü malzeme eklenebilir.

zaman
« Son Düzenleme: 21 Ağustos 2009, 18:01:06 Gönderen: Tuğra »
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Himmet

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 849
Ramazan'ı Şerif Özel Mutfağı
« Yanıtla #6 : 21 Ağustos 2009, 16:34:56 »
Erişte için küçük bir püf noktası:

Suyunu ilave etmeden önce tereyağı ile kısık ateşte biraz kavurun.(ara ara kahverengiye dönünceye kadar) Faklı bir lezzeti oluyor.Tavsiye ederim.

Tarifler için teşekkür ederiz.Güllacı bir de bu şekilde deneyelim.Bakalım nasıl olacak?  :)
« Son Düzenleme: 21 Ağustos 2009, 18:01:20 Gönderen: Tuğra »
Zâtının, Sıfâtının, Esmâının, Efâlinin Hudutsuzluğunca Şükürler Olsun Yâ RABBİİM..

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
İftarda unutmamanız gereken yemek!
« Yanıtla #7 : 21 Ağustos 2009, 17:54:31 »
Yaklaşık 15 saat oruç tutulacak. Metobolizma iyice yavaşlayacak. Yemeyi unutmamanız gereken bir gıda var. Diyet ve Beslenme Uzmanı Hilal Acar, Ramazan'da sağlıklı oruç tutmak için "Meyve ve sebzeyi bol yiyin, iftarda suya yüklenmeyin, sofranızdan bulgur pilavını eksik etmeyin, yürüyüş yapmaya çalışın" tavsiyesinde bulundu...

Ramazan'da iftar ve sahur öğünlerini bölerek 3-4 öğüne yaymanın sindirim sistemi düzeni açısından önemli olduğunu vurgulayan Diyetisyen Hilal Acar, "Yaklaşık 14 saatlik açlıktan sonra ağır yemeklerle bir anda yükleme yapmak midede yanma, gaz, bulantı, kabızlık gibi pek çok sağlık problemini de beraberinde getiriyor. Bu problemleri en aza indirmek için iftarımızı iftariyeliklerle ve yağdan fakir bir çorbayla açıp 30 dakika kadar mideyi dinlendirip sonra ana yemeğe geçmek fayda sağlar” dedi.

İFTARDAN SONRA YÜRÜYÜŞ YAPIN

Sağlıklı yaşamın temeli olan egzersizin Ramazan'da daha çok önem kazandığını ifade eden Acar "Uzun süreli açlıklar sonunda yavaşlayan metabolizma hızımız ve tüketilen kalorisi yüksek hamur işi, yağlı et ürünleri ve tatlılar kilo almayı kolaylaştırır. İftar sonrası yapacağımız yürüyüşler hem sindirim problemlerini azaltır, hem de metabolizma hızını düzenleyerek kilo almayı engeller."

BULGUR PİLAVINI UNUTMAYIN



Ramazan'da sebze-meyve grubu ihmal edilip, et ürünleri, hamur işleri, tatlılar, pilav-makarna gibi yiyeceklerin daha çok tüketildiğini söyleyen Hilal Acar, şöyle devam etti: "Pirinç pilavı, makarna yerine bulgur pilavı gibi posası yüksek besinler tercih edilmeli. Daha hafif ve sağlıklı olması için yemekler, kızartma ve kavurma yerine; haşlama, ızgara, buğulama veya fırında pişirme yöntemleri ile hazırlanmalıdır.”

İnternethaber
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı tarihman

  • magnealkIZ
  • yazar
  • ****
  • İleti: 751
Ynt: Ramazan'ı Şerif Özel Mutfağı
« Yanıtla #8 : 21 Ağustos 2009, 19:06:21 »
Akşamın yaklaştığı şu saatlerde yemeklere bakmadan geçemedim. Hepsi bir birinden güzel tarifler. Himmet kardeş, sütlacı yapsın da bizi  davet etsin. Bakarsın geliriz. :)
« Son Düzenleme: 21 Ağustos 2009, 19:57:04 Gönderen: Nefer »

Çevrimdışı Lika

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 3892
Sahur'a Özel Menüler
« Yanıtla #9 : 22 Ağustos 2009, 01:18:40 »


malzemeler:

    * 4 yufka
    * 1,5 su bardağı süt
    * 1 yumurta
    * 3 yemek kaşığı zeytinyağı
    * beyaz peynir
    * kıyılmış maydanoz
    * 1 yumurtanın sarısı
    * çörek otu

not: peynirli maydanozlu iç yerine patatesli veya kıymalı iç de hazırlayabilirsiniz.

hazırlanması:

   1. süt, yumurta ve yağı bir kaseye alıp çırpın.
   2. ezilmiş beyaz peyniri ve kıyılmış maydanozu ayrı bir tabakta karıştırın.
   3. yufkanın birini masaya yayın. yarısına kadar harçtan sürün. diğer yarısını yufkanın dörtte üçünü kaplayacak şekilde kapatın. aynı harçtan onun da üzerine sürün.
   4. peynirli içi yufkanın üzerine yayın. yufkanın kenarlarını içe doğru kıvırıp yufkayı rulo şeklinde sarın. ruloyu ortadan ikiye kesin ve yağlanmış tepsiye yanyana dizin. aynı işlemi diğer üç yufka içinde yapın. sütlü harçtan arttıysa ruloların üzerine sürün. bir yumurtanın sarısını çırpıp ruloların üzerine sürün. çörek otu serpip börekler kızarana kadar pişirin.

...

Zeytin Mezeli Ekmek



Zeytin mezesi yabancıların tapenade dedikleri içinde zeytin, kurutulmuş domates, kapari, ançuez, balzamik sirke, zeytinyağı ve baharatlar içeren bir karışım. Siz istediğiniz bir markayı veya zeytin ezmesini isteğinize göre yukarıda saydıklarımın bir kısmıyla karıştırarak da kullanabilirsiniz.

Malzemeler:

    * 1 + üçte bir su bardağı su
    * 1 küçük kavanoz siyah zeytin mezesi / ezmesi
    * 1 küçük kavanoz yeşil zeytin mezesi / ezmesi
    * 3,5 veya 4 su bardağı un
    * 1 yemek kaşığı toz şeker
    * 1 tatlı kaşığı instant maya

Hazırlanması:

   1. Malzemeleri makinanızın sırasına göre kabınıza koyun -benim makinamdaki sıra su, mezeler, üzerini örtecek şekilde un, bir köşeye şeker, ortaya ise maya şeklinde - ve normal ekmek ayarında, iyi kızarmış seçeneğinde çalıştırın.
   2. Hamur karışırken un gözünüze az gözüktüyse yavaş yavaş ilave edin. Yaklaşık 3 saat 20 dakikanın sonunda çıkartıp ekmeğinizi bir müddet dinlendirdikten sonra kesip servis yapın.


Afiyet olsun

portakal ağacı

Ne içindeyim zamanın,Ne de büsbütün dışında;Yekpare geniş bir anın Parçalanmış akışında,
Rüzgarda uçan tüy bile Benim kadar hafif değil.Başım sukutu öğüten Uçsuz, bucaksız değirmen;İçim muradıma ermiş Abasız, postsuz bir derviş;
Kökü bende bir sarmaşık Olmuş dünya sezmekteyim,Mavi, masmavi bir ışık Ortasında yüzmekteyim

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
İftardan sonra 1 şişe maden suyu!
« Yanıtla #10 : 22 Ağustos 2009, 01:33:33 »
Teşekkürler Lika,bu kadar yemeği hazmetmek gerek...  e60))



İftardan sonra içeceğiniz 1 şişe maden suyu, gün boyu boş kalan ve dinlenen mideyi rahatlatıyor. İşte faydaları;İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Ekoloji ve Hidroklimatoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Uluslararası Tıbbi Klimatoloji Birliği Başkanı Prof. Dr. Zeki Karagülle, maden suyunun, terlemeyle vücuttan atılan su ve mineral kaybını desteklerken, gün boyu boş kalan ve dinlenen midenin iftar sonrası yorulmasını önleyip rahatlamasına da yardımcı olduğunu bildirdi.

Karagülle, yaptığı yazılı açıklamada, maden suyunun insan sağlığı için yaşamsal önem taşıyan doğal mineraller açısından zengin olduğunu belirterek, minerallerin maden sularından emilerek vücuda alınmalarının diğer besinlere göre çok daha kolay olduğunun altını çizdi.

Maden suyunun, vücudun günlük fizyolojik olaylarda ihtiyaç duyduğu mineralleri doğal olarak içerdiğine işaret eden Karagülle, normal bir yetişkinin günlük su ihtiyacının ortalama 2,5 litre olduğunu ifade etti.

Bu miktarın 1 litresinin maden suyu olarak alınmasını öneren Karagülle, Ramazan'da maden suyu tüketiminin, bu nitelikleri nedeniyle özellikle daha önemli bir hale geldiğini kaydetti.

Karagülle, Ramazan ayının yaz mevsimine gelmesi ve sıcaklarla birleşmesi nedeniyle artacak su gereksinimini karşılamada ve terlemeyle vücuttan atılan su ve mineral kaybına karşı maden suyu içilmesinin sağlıklı olduğunu belirtti.

Sahur ve iftarda maden suyunun içecek olarak iyi bir seçim olacağını, sahurda maden suyunun gün boyu ihtiyaç duyulan su ve mineral miktarını birlikte sağladığını belirten Karagülle, maden suyunun sindirimi kolaylaştırıcı etkisiyle iftar sonrası da içilebileceğini, iftardan sonra sürekli çay veya kahve içmek yerine maden suyu tüketiminin tercih edilmesi gerektiğini ifade etti.

Karagülle, maden suyunun uygun düzeylerde bikarbonat içermesi nedeniyle midede asit fazlalığını baskılayarak, yanma ve ekşimeyle seyreden mide rahatsızlıklarında yararlı etkileri olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

''Maden suyu, oruç tutanların sindirim sistemi fonksiyonlarını destekleme ve dengelemesi nedeniyle önemli bir rol oynayabilir. Özellikle oruç tutanlara bol doğal sular yanında mutlaka maden suyu da tüketmelerini öneriyoruz. Maden suyu, terlemeyle vücuttan atılan su ve mineral kaybını desteklerken, gün boyu boş kalan ve dinlenen midenin iftar sonrası yorulmasını önleyip rahatlamasına da yardımcı olur.''

internet Haber
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Lika

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 3892
'Üç tunç tas has hoş hoşaf' nasıl yapılır?
« Yanıtla #11 : 22 Ağustos 2009, 04:03:08 »
Afiyet olsun :)



'Ramazan sofralarının baş tacı içeceği ne?' diye sorsak, hemen hepimiz hoşafı ilk sırada sayarız. Çünkü o bizim en hoş geleneksel içeceğimizdir.

Ramazan ayı boyunca evlerimizden eksik olmadığı gibi düğünlerde ve bayramlarda ille de pilavla hoşaf isteriz. Kelime olarak 'hoş su' (Hoşâb'tan) anlamına gelen hoşaf; yazın taze, kışın ise kuru meyvelerin su ve şeker ile kaynatılmasıyla elde edilir. Her zaman söylendiği gibi taze meyvelerden yapılanına komposto, kuru meyvelerden yapılanına hoşaf denmez, her iki hali de aslında bizim kültürümüzde hoşaftır. Yazın erik hoşafı denir, kışın kuru erik hoşafı. Bu haliyle komposto sadece hoşafın alafranga ismi olsa gerek!

Hoşafı hoş kılan bir diğer unsur da kaşıkla yenilen, suyunun içindeki meyve taneleri. Sahurda içeceğiniz bir iki bardak veya kase hoşaf, kan şekeri seviyenizi koruyabilir. Bu mahiyeti bile hoşafı vazgeçilmez kılmaya yeter. Hazır çarşı-pazarda meyve bolluğu yaşanırken sofralarımızı bu içecekten mahrum etmeyelim dedik ve hoşaf hazırlamanın inceliklerini sizinle paylaşalım istedik. Yemek kültürü ile ilgili yazılarından tanıdığımız, Çiya Restoran'ın sahibi Musa Dağdeviren bu konudaki bilgi, deneyim ve araştırmalarını bizimle paylaştı. İşte Dağdeviren'in önerileri:

Bazı meyvelerin tadını artırmak veya aromasını güçlendirmek için içine çeşitli baharatlar katabilirsiniz. Mesela üzüme karanfil, kayısıya limon veya tarçın gibi... Eskilerde olduğu gibi bulabilirseniz çiçek suları (gül, turunç çiçeği, portakal çiçeği, limon çiçeği, papatya) da ekleyebilirsiniz. Ayrıca diyelim ki şeftali hoşafı yapıyorsunuz, soyduğunuz kabukları kaynattığınız suyun içine atarsanız hem renk verir hem de kokusunu yoğunlaştırır. Aynı şekilde ayva, armut, elma, kayısı gibi meyveleri çekirdeğiyle kaynatırsanız koku ve rengini daha çok beğenirsiniz.

Bütün bunların yanında içeceğiniz hoşafta meyve tadını yoğun bir şekilde almak mı istiyorsunuz; şayet kuru meyveden yapacaksanız, bir gece öncesinden suda bekletiyorsunuz. Taze meyveden yapacaksanız da kullanacağınız meyvenin yarısını önceden iyice kaynatıp tülbentten geçiriyor ve bir gece bekletiyorsunuz. Meyvenin diğer kısmıyla beraber tekrar kaynatıyorsunuz.

Pek çok vitamini bünyesinde barındıran meyvelerin içine şeker ve suyun girmesiyle hem hazmı daha kolaylaşıyor hem de daha faydalı hale geliyor. Kuru kayısı hoşafı yüksek ateşe iyi geliyor, kuru üzüm hoşafı aşırı yorgunluk ve bitkinliği gideriyor. Ayva hoşafının ağızdaki yaraları iyileştirdiği biliniyor. Erik hoşafına gelince; idrar söktürüyor, kalbi güçlendiriyor, iştah açıp kan yapıyor ve eklem kireçlenmesine iyi geliyor.

***

Böğürtlen hoşafı

Malzemeler: 1 kilo böğürtlen, 4 su bardağı su, 4 çorba kaşığı şeker (isteğe göre çoğaltılabilir).

Hazırlanışı: Böğürtlenlerin yarısını yoğurun, şeker ilave edilip bir gece bekletin. Sonra tülbentten geçirin. Kalan böğürtlenleri diğer malzemelerle birlikte iyice kaynatın. İçerisine bir çay kaşığı turunç çiçeği suyu eklenirse tadını çok daha güzelleştirir.

***

Kuru kayısı hoşafı

Malzemeler: Yarım kilo kuru kayısı, 4 su bardağı su, 4 çorba kaşığı şeker.

Hazırlanışı: Kayısıyı bir gece önceden ıslatın. Ertesi gün içine kendi çekirdeğini atarak kaynatın.

***

Vişne hoşafı

Malzemeler: 1 kilo vişne, 8-10 bardak su, 8 çorba kaşığı şeker.

Hazırlanışı: Vişnenin yarısını suda kaynatın ve tülbentten geçirerek posasını ayırın. Vişnenin kalan kısmı bu karışıma ve diğer malzemelere eklenerek kaynatılır.

***

Üzüm hoşafı

Malzemeler: Yarım kilo siyah üzüm, yarım kilo beyaz üzüm (çekirdekli), 4 bardak su, 4 çorba kaşığı şeker.

Hazırlanışı: Üzümlerin yarısını az bir suyla kaynatın, ezip tülbentten geçirin. Elde edilen karışıma diğer malzemeler eklenip kaynatın. Kaynarken içine bir tane karanfil (veya limon kabuğu, taze nane veya zencefil) katılırsa hoş bir koku elde edilir.

***

Dutlu badem hoşafı

Malzemeler: 200 gram badem, iki çorba kaşığı (silme) şeker, iki bardak su, 20 adet kuru dut.

Hazırlanışı: Badem çekirdeklerini şekerle beraber iyice dövün. Un haline geldikten sonra su ekleyin ve karıştırın. Üzerine kuru dut serpin.

ZAMAN
DİLEK GÜRAY
Ne içindeyim zamanın,Ne de büsbütün dışında;Yekpare geniş bir anın Parçalanmış akışında,
Rüzgarda uçan tüy bile Benim kadar hafif değil.Başım sukutu öğüten Uçsuz, bucaksız değirmen;İçim muradıma ermiş Abasız, postsuz bir derviş;
Kökü bende bir sarmaşık Olmuş dünya sezmekteyim,Mavi, masmavi bir ışık Ortasında yüzmekteyim

Çevrimdışı Lika

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 3892
Usta şeften Ramazan'a özel yemek tarifleri
« Yanıtla #12 : 22 Ağustos 2009, 04:13:14 »
Türk mutfağının genç ve başarılı ustalarından Şef Eyüp Kemal Sevinç, CumaErtesi eki okurları için birbirinden nefis yemek tarifleri kaleme aldı. Uluslararası ödüllü Sevinç'in ilk önerileri yoğurtlu yarma çorbası, arpacık soğan ve mantar soslu piliç but dolması, nar ekşili imambayıldı ve bir tür meyve tatlısı olan haytayla...

Bereket ve huzuru beraberinde getiren en hayırlı aydır Ramazan. İftar ve sahur sofraları ile kendine has havası olan, bütün İslam âlemine heyecan veren aydır... O kadar güzel, o kadar farklı lezzetleri vardır ki sadece Ramazan yemekleri için ciltler dolusu kitaplar yazılabilir. Bu ayda bütün yemekler de kendine özgü tatlar içerir. Sofralarda sabır ve huzurla beklenen iftar vakti, burnumuza gelen nefis yemek kokuları ile Ramazan kutsallığını bize bir ay boyunca yaşatır. Uykudan uyanıp özenle hazırlanan sahur sofraları da ayrı bir önem taşır; maneviyatın doruğa çıktığı bu hayırlı ayda hazırlanan yemeklerin bereketi ve lezzeti de bol olur. Ramazan-ı Şerif'in bütün İslam alemine hayırlara vesile olmasını dilerim.

***

Yoğurtlu yarma çorbası



(4 Kişilik )

Malzemeler: 120 gr buğday, 400 gr yoğurt, 1 bağ reyhan otu, 5 gr tuz

Malzemeler: 2 yemek kaşığı kırmızı biberli tereyağı.

Hazırlanışı: Buğdayımızı bir gün önceden ıslatıyoruz. Islanmış buğdayı tekrar sudan geçiriyoruz, tencereye aktarıyoruz. Buğdayın üzerini dört parmak geçecek şekilde su ilave ediyoruz. Orta ateşte haşlamaya bırakıyoruz. Burada dikkat etmeniz gereken nokta, çorbanın kıvamına göre yarmanın içindeki suyu çektiriyoruz. Haşlanan buğdayı hiç süzmeden yoğurtla karıştırıyoruz. İçerisine reyhan otu ve tuzu ilave ediyoruz. Çorba kâsesinin içinde kırmızı biber olan tereyağı eşliğinde servis edebilirsiniz.

Şefin notu: Yarmayı haşlarken kullandığımız su miktarı çok önemli. Çünkü haşlama suyu aynı zamanda çorbamızın yoğurdunu açacak kıvamda ayarlamalıyız ki nişastasını kaybetmeden ölçülü olarak hazır hale getirebilelim.

***

Haytalya

(4 Kişilik )

Malzemeler: 2 adet yeşil elma, 8 adet çilek, 2 adet portakal, 2 adet kivi, 100 ml portakal suyu, 60 ml şekerli su, 4 ml gül suyu, 12 gr kavrulmuş pirinç fıstık, 40 gr su muhallebisi.

Hazırlanışı: Meyvelerin kabuklarını soyup ufak küp şeklinde doğruyoruz. Sıkılmış portakal suyunun içerisine su muhallebisini doğruyoruz. Doğranmış meyveleri ve şekerli suyu da ilave edip yavaş bir şekilde kaşık yardımı ile karıştırıp servis edeceğimiz kâselere koyuyoruz. Önceden kavurmuş olduğumuz fıstığımızı serpip, soğuk olarak servis ediyoruz.

Su muhallebisi malzemeler: 100 ml su, 100 ml süt, 50 gr şeker, 20 gr mısır nişastası

Hazırlanışı: Su, şeker ve sütü bir tencerede kaynatıp içine bir miktar su ile erittiğimiz mısır nişastasını ekleyip kaynatıyoruz. Sertleşen muhallebimizi bir tepsinin içerisine döküp soğuduktan sonra doğruyoruz.

Şefin notu: Şekerli su; 100 ml su ve 50 gr şeker ocakta kaynatılır ve soğutularak yapılır.

***

Arpacık soğan ve mantar soslu piliç but dolması



(4 Kişilik )

Malzemeler: 800 gr piliç but, 80 gr arpacık soğan, 70 gr kültür mantarı, 2 dal rozmari, bir tutam tuz, bir tutam beyaz biber, 60 gr ayçiçek yağı, tavuk suyu,

İç pilav: 400 gr pirinç, 60 gr kuş üzümü, 80 gr iç fıstık, 200 gr kuru soğan, 2 diş sarımsak, 15 gr tarçın, 20 gr yenibahar, 15 gr karabiber,

15 gr kimyon, bir tutam tuz, 200 gr et suyu.

Hazırlanışı: Temizlenip ayıklanmış piliç butumuzu parçalamadan açıyoruz. Tuz ve beyaz biberle tatlandırıyoruz. Pirinçlerimizi en az üç kere soğuk suda yıkıyoruz; yarım saat ılık suda beklettikten sonra süzülmesi için süzgece bırakıyoruz. Bir tencerede, bir miktar yağ ilave ederek, iç fıstıklarımızı, orta ateşte, sararıncaya kadar kavuruyoruz. Yemeklik doğranmış kuru soğanlarımızı da ilave ederek sarımsakla birlikte kavurmaya devam ediyoruz.

Bu arada, kuş üzümlerimizi de ılık suya ıslatmayı unutmuyoruz. Tabiî ki soğanlarımızla birlikte kavrulmuş fıstıkların içine, süzdürülmüş pirinçlerimizi de ilave ederek kavurmaya devam ediyoruz. 5 dakika daha kavurduktan sonra geri kalan malzemelerimizi koyuyoruz. Islattığımız, süzdürdüğümüz kuş üzümlerimizi ve baharatlarımızı da karıştırdıktan sonra, kaynamakta olan tavuk suyumuzu ilave ediyoruz. Pilavımızı, tenceremizin kapağını kapatarak, kısık ateşte, 5 dakika demlemeye bırakıyoruz.

Açılmış piliç butlarımızın içine iç pilavımızdan alabildiği kadar koyarak rulo yapar gibi sarıyoruz. Sarılmış butları tepsiye koyarak 190 C fırında 30 dakika pişiriyoruz.

Bu arada bir tavada bir miktar yağ ilavesiyle arpacık soğanlarımızı soteliyoruz. Ardından slice (dilim halinde) doğranmış mantarlarımızı ve defne yaprağını da ilave ederek bütün malzemeyi soteliyoruz. Malzemenin içine et suyumuzu ilave ediyoruz. Zamanımızı iyi ayarlayarak, sosumuz hazır hale gelmek üzereyken, pişmiş olan tavuklarımızı fırından çıkarıyoruz. Bir servis tabağına, rulo tavuklarımızı dilimler halinde keserek koyuyoruz. Taze Rozamari ile kaynamakta olan arpacık soğanlı mantar sosumuzu üzerine gezdirerek servise hazır hale getiriyoruz.

Şefin notu: Pirinçlerimizi suda bekletmeden önce en az üç kere soğuk suda yıkıyoruz. Bunun sebebi nişastasını kaybetmemesi. Yıkama işlemini sıcak suda bekletmeden önce yapıyoruz ki pirinçlerimizin kırılmasın.

***

Nar ekşili imambayıldı(nar ekişili patlıcan yemeği olarak isimi değiştirebiliriz, zira bu isim biraz tuhaf duruyor)



(4 kişilik)

Malzemeler: 4 patlıcan, 6 adet kuru soğan, 2 adet domates, 100 gr. sızma zeytinyağı,

2 yemek kaşığı toz şeker, 3 diş sarımsak, 1 yemek kaşığı nar ekşisi, 1 adet sarı biber,

1 adet kırmızıbiber, 2 dal taze kekik, 2 yemek kaşığı domates salçası, 1 çay kaşığı tuz, 1 çay kaşığı beyaz biber.

Hazırlanışı: Patlıcanlarımızı alacalı soyup istediğimiz küçüklükte kesip dolduracağımız yerinin kesiğini de bıçakla yapıp yağda kızartıyoruz. Diğer yanda söğüşlük doğradığımız soğanımızı orta ateşte pişirmeye başlıyoruz. Soğanımız hafif terleyip öldüğünde dilim dilim doğradığımız sarımsağımızı, salçamızı, nar ekşimizi ve rendelediğimiz domatesimizi ekliyoruz. Soğanlarımız tam pişip suyunu çektikten sonra tuzunu, şekerini, biberini ekleyip tadını kontrol ediyoruz ve soğumaya bırakıyoruz. İçleri doldurulacak şekilde patlıcanlarımızı açıp soğanımızla dolduruyoruz. İmambayıldılarımızın üzerine sarı kırmızı biberlerimizi de dekor olacak şekilde doğrayıp fırına 160 dereceye verip renk almasını sağlıyoruz. İmambayıldılarımızı fırından alıp soğutuyoruz. Üzerlerine taze kekik dallarıyla süslüyoruz. Tatlı kaşığıyla sızma zeytinyağını üzerinde gezdirip aromasını artırıp servis ediyoruz.

Şefin notu: Hazırladığımız imambayıldı tabağımızı servis etmeden önce tabağın kenarlarını nar ekşisi ile süsleyebilirsiniz.

ZAMAN
EYÜP KEMAL SEVİNÇ
Ne içindeyim zamanın,Ne de büsbütün dışında;Yekpare geniş bir anın Parçalanmış akışında,
Rüzgarda uçan tüy bile Benim kadar hafif değil.Başım sukutu öğüten Uçsuz, bucaksız değirmen;İçim muradıma ermiş Abasız, postsuz bir derviş;
Kökü bende bir sarmaşık Olmuş dünya sezmekteyim,Mavi, masmavi bir ışık Ortasında yüzmekteyim

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Ramazan'ı Şerif Özel Mutfağı
« Yanıtla #13 : 22 Ağustos 2009, 21:51:44 »
Ramazanda iftarların vazgeçilmezi çorbada farklı bir alternatif Akdeniz usulü domates çorbası. Malzemesi ve yapımı çok kolay. Şimdiden afiyet olsun. Çorbanın hazırlanışı şöyle.....

Akdeniz usulü domates çorbası

Malzemeler



2bardak domates suyu
1çay bardağı arpa şehriye
1bardak et suyu
3kaşık margarin
3kaşık un
2bardak süt
Tuz-karabiber
maydanoz

Yemek Tarifi

Derin bir tencerede margarini eritip, içine unu ilave edin, unun kokusu gidinceye kadar karıştırarak kavurun.
Unun rengi dönünce ocağı kısıp sırasıyla, et suyunu, domates suyunu, ve sütü ekleyip karıştırdıktan sonra, orta ateşte kaynatmaya başlayın.

Çorba kaynamaya başlayınca arpa şehriyeyi tencereye dökün; tencerenin ağzı açık olarak şehriyeler yumuşayıncaya kadar pişiriniz. Tuzunu biberini ayarlayın. Çorba pişince servis tabağına alın, üzerine kıyılmış maydanoz serptikten sonra sıcak olarak servis edin.  Afiyet olsun...

Ramazanda iftar akşamları için farklı bir seçenek patatesli samsa böreği. Hazırlanması ve malzemesi ile yapılması çok kolay böreğin tarifi şöyle; Önce malzemeler..

Patatesli samsa böreği



Malzemeler :

* 4 su b.un
* 1 tatlı k.tuz
* 3 çorba k.zeytinyağı
* Su

İç harcı için:

* 5 haşlanmış patates
* 2 soğan
* Tuz, karabiber
* Sıvıyağ

Ara katlar için:

* 2 çorba k.tereyağı

Üzeri için:

* Yumurta sarısı

Hazırlanışı :

Hamuru için karıştırma kabına unu alın. Üzerine tuzu serperek harmanlayın. Ortasını açarak zeytinyağı ve alabildiği kadar ılık su ekleyerek hamuru yoğurun. Hazırladığınız hamuru ortalama 9 bezeye ayırarak merdane ile servis tabağı büyüklüğünde açın.

Diğer tarafta iç harcı için soğanları yemeklik doğrayarak sıvıyağda kavurun. Üzerine haşlanmış patatesleri küp doğrayarak ekleyin. Tuzunu ve karabiberini ayarlayarak bir süre daha kavurun.

Açtığınız hamurları aralarına eritilmiş tereyağı sürerek üst üste dizin. Üzerine bastırarak açın. Çiğ börek yapar gibi hamuru uzunlamasına şeritler halinde keserek daha sonra da yanlamasına kesin ve kareler elde edin. Her birine iç harçtan paylaştırarak zarf şeklinde kapatın. Yağlanmış fırın tepsisine dizerek üzerine yumurta sarısı sürerek bir süre beklettikten sonra 180 derecelik fırında pişirin.

Tavuklu pilav


      
Malzemeler:

1 bütün tavuk (fazla büyük olmasın), 2 su bardağı pirinç, 1 su bardağı kabukları soyulmuş badem (bademleri bir süre sıcak suda bekletirseniz kolayca soyulur), 1 su bardağı kabukları soyulmuş antepfıstığı, 1 adet patates, 1 yemek kaşığı tereyağı, 3 su bardağı tavuk suyu, 2 tatlı kaşığı tuz.


      
Hazırlanması: Tavuğun derisini tamamen temizleyip, parçalara ayırın. Tencereye alıp üzerlerine çıkacak kadar soğuk su ilavesiyle haşlayın. Pişmesine yakın bir tatlı kaşığı tuz ekleyin. Tavuk haşlanırken pirinci yıkayıp, sıcak suyla 30-60 dak. ıslatın. Tavuk haşlandıktan sonra bir yemek kaşığı tereyağını tencereye alın. Yağ eriyince bademleri ekleyip 5 dakika kavurun. Pirincin suyunu süzüp tencereye ilave edin. Pirinçler şeffaflaşana kadar (5-10 dk) kavurun. Tavuk suyunu ve bir tatlı kaşığı tuzu ekleyip kaynama noktasına gelene kadar harlı sonra kısık ateşte pişirin. Pilav pişerken eti kemiklerinden ayırıp didikleyin.

Teflon pilav tavasının altına soyduğumuz patatesi yuvarlak yuvarlak kesip dizin. Tavuk etinin yarısını patateslerin üzerine yayın. Antepfıstıklarının yarısını üzerine serpin. Pilavın yarısını ekleyin. Tavuk-fıstık-pilav sırasıyla devam edin. Spatulayla pilavın üzerini düzleştirin. Eğer yemeği birkaç saat sonrası için hazırlıyorsanız bu aşamadan sonra servise 15 dakika kalana kadar bu halde bekletin. Tencereyi ocağın en büyük gözünde yüksek ateşte 3-5 dakika tutun. Altını kısıp 10 dakika daha pişirin. Böylece pilav hem ısınmış hem de demlenmiş olur. En son tencereyi servis tabağına ters çevirerek servis yapın.

İrmikli Dondurmalı Kek



Evde yapabileceğiniz güzel bir Ramazan tatlısı İrmikli dondurmalı kek. işte tarifi:


Malzemeler :

* 3 su b. süt
* 4 yumurta
* 1 su b. toz şeker
* 1 su b. irmik
* 1 çorba k. tereyağı
* 1 çay b. kuru üzüm
* 1 çay b. karışık kuru meyve

Sosu için:

* 1 çay b. toz şeker
* 1 kase karışık meyveler

Üzeri için:

* Dondurma

Hazırlanışı :

Tencereye 3 su bardağı sütü tencereye alın.Üzerine 1 su bardağı toz şeker ilave edin ve kaynamaya bırakın.Üzerine 1 su bardağı irmik ilave edin ve sürekli karıştırın. Sadece 2 dakika kaynatın.Parmak sıcaklığına geldiğinde içine 1 çorba kaşığı tereyağı ve 4 adet yumurta sarısı ilave edin ve karıştırın. 4 adet yumurta akını mikserle köpük olana kadar çırpın ve irmikli karışımın içine dahil edin. Kek kalıbına tereyağı ile manto yapın.Üzerine pirinç fındık ile kaplayın.

Kek kalıbına irmikli karışımı boşaltın. Kek kalıbından daha büyük olan bir fırın tepsisine su ilave edin.Üzerine irmikli kek kalıbını oturtun. İrmikli kekik önceden ısıtılmış olan 180 derecelik fırında pişirin.

Sosu için karışık meyveleri içine kiraz ,kayısı,şefetli olabilir hepsini küp olarak kesin.Meyveleri tavaya alın.Üzerine 1 çay bardağı toz şeker ilave edip soteleyin.İrmikli keki kek kalıbından ters çevirip servis tabağına ilave edin.Üzerine meyveleri ilave edip servis edin.

Haber7
« Son Düzenleme: 31 Ağustos 2009, 13:22:38 Gönderen: Tuğra »
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Ramazan'ı Şerif Özel Mutfağı
« Yanıtla #14 : 23 Ağustos 2009, 22:38:53 »
Buğday Aşı Çorbası



Malzemeler

4 su bardağı su
1 adet haşlanmış kuzu gerdanı ve suyu
200 gram aşurelik buğday
1 kase yoğurt
1 adet yumurta sarısı
1 adet havuç
1 tatlı kaşığı tereyağı
1 çay kaşığı kırmızıbiber Tuz

Yemeğin Tarifi  
 
Tencerede 4 su bardağı suyla kuzu gerdanını 60-70 dakika pişirin. Suyu bir tencereye süzün. Akşamdan ıslanmış ve yıkanmış aşurelik buğdayı ilave edin. 30-35 dakika pişirin. Önceden pişirdiğiniz kuzu gerdanının etini ayıklayıp, incecik didin. Kaynamakta olan karışıma ekleyin.

Yoğurt ve yumurtayı çırpın. Hafifçe sulandırarak karışıma ekleyin. Haşlayıp, kibrit şeklinde doğradığınız havuçları da tencereye alın. Ayrı bir tavada tereyağını eritin. Kıyılmış domatesleri ekleyin. 3-4 dakika kavurup, kırmızıbiberi ekleyin. Bu karışımı da çorbaya ekleyin. Tuzunu ayarlayarak servis yapın.

Sucuklu Gül Böreği



4 su bardağı un
250 gr margarin
1 su bardağı yoğurt
1 adet yumurta
1 kahve kaşığı tuz
yarım kahve kaşığı kabartma tozu
100 gr.sucuk
100gr. pastırma

Yapılışı

1- unu kaba eleyiniz

2-Ortasını açıp yağı,yumurtayı,tuzu kabartma tozunu koyup,bir hamur yapınız

3-Buzdolabında 20 dak. bekletiniz.

4- Hamuru 1 cm kalınlığında merdane ile açınız

5-İstediğiniz büyüklükte kesip ortalarına sucuk yada pastırma dilimi koyup,rulo yapıp gül şeklinde sarınız

6- Üzerine yumurta sarısı sürüp 170 dercede pişiriniz




« Son Düzenleme: 31 Ağustos 2009, 13:22:07 Gönderen: Tuğra »
〰〰〰〰🐠