Gönderen Konu: “Güzel ahlâkı tamamlamak için...”  (Okunma sayısı 4663 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı İsra

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 7482
“Güzel ahlâkı tamamlamak için...”
« : 06 Şubat 2012, 01:06:51 »

Resûlullah efendimizin Peygamberliği bildirilmeden önce de, sonra da haşmeti, büyüklüğü, heybeti herkesin gözlerinde ve gönüllerinde yer etmiti. Kureyşli müşrikler, Eshâb-ı kirâma eziyyet ederlerdi. Resûlullah efendimizi gördükleri zamân, Ona da eziyyet edelim diye kalblerinden geçirirlerdi. Fakat Onu görünce, heybetinden Ona hürmet ve hizmet ederlerdi.

Resûlullah efendimizi ansızın gören kimseyi korku kaplar, titremeye başlardı. Heybetinden kimse yüzüne bakamazdı. Kendisi yumuşak davranmasaydı, Peygamberlik hâllerinden, aslâ kimse yanında oturamaz, sözünü işitmeye tâkat getiremezdi. Hâlbuki, kendisi, hayâsından, mübârek gözleri ile kimsenin yüzüne bakmazdı. Bir gün huzûruna gelen bir kimse titremeye başlayınca;

(Korkma, sıkılma! Ben melik değilim, zâlim değilim. Kurumuş et yiyen bir kadıncağızın oğluyum) buyurdu. O kimsenin korkusu gidip, derdini söylemeye başladı...

İNSANLARIN EN CÖMERDİ...

Peygamber efendimiz, insanların en cömerdi idi. Bir şey istenip de, yok dediği görülmemiştir. İstenilen şey varsa verir, yoksa, cevâp vermezdi. O kadar iyilikleri, o kadar ihsânları vardı ki, Rum imparatorları, Îrân şâhları, o kadar ihsân yapamadılar. Fakat kendisi sıkıntı ile yaşamayı severdi. Öyle bir hayât yaşıyordu ki, yemek ve içmek hâtırına bile gelmezdi.

Yemek getirin yiyelim veyâ falanca yemeği pişiriniz demezdi. Yemek getirirlerse yer, her ne meyve verseler kabûl ederdi. Bazan aylarca az yer, açlığı severdi. Bazan da çok yerdi. Yemek sonunda su içmezdi. Suyu otururken içerdi. Başkaları ile yemek yerken, herkesten sonra el çekerdi. Herkesin hediyyesini kabûl eder, hediyye getirene karşılık olarak, kat kat fazlasını verirdi.

Resûlullah efendimiz güler yüzlü idi. Tebessüm ederek gülerdi. Gülerken, mübârek dişleri görünürdü. Güldüğü zamân, nûru duvarlar üzerine ışık verirdi. Ağlaması da, gülmesi gibi hafîf idi. Kahkaha ile gülmediği gibi, yüksek sesle de ağlamazdı, amma mübârek gözlerinden yaş akar, mübârek göğsünün sesi işitilirdi. Ümmetinin günâhlarını düşünüp ağlardı ve Allahü teâlânın korkusundan ve Kur’ân-ı kerîmi işitince ve bazan da namâz kılarken ağlardı.

Resûlullah efendimizin aklı, fehmi, mârifeti ve ilmi hiç kimseye nasîb olmayacak derecede çok fazla idi. Bunun en açık delîli, ümmî iken ve hiç kimseden bir şey öğrenmediği hâlde, işleri, hâlleri, tavırları, sözleri, ahlâkı, ilmi ve fazîleti o derecede idi ki, hiç kimsenin aklı ve ilmi ona ulaşamazdı.

Tevrât’ta, İncîl’de ve diğer ilâhî kitâplarda, suhuflarda bulunan sırları ve haberleri bilirdi. Hâlbuki ehl-i kitâbın âlimleriyle görüşmemiş, onlarla sohbet etmemiş ve onlardan bir şey öğrenmemişti. Geçmiş ümmetlerin hâllerini, çok iyi bilirdi. Resûlullah efendimizden sâdır olan misâller ve insanları gâyet iyi idâre etmesi, dînin hükümlerini anlatması, edebi, aklının kemâline ve ilminin ziyâdeliğine delâlet eder. Onun bu hasletleri, insân tâkatinin üstünde idi. Hilmi, hayâsı, cömertliği, insanlara iyi muâmelesi, herkese karşı şefkati, zayıflara acıması, merhameti, adâleti, emîn olması, doğruluğu, affı, vefâsı, kanâati, alçak gönüllülüğü, akrabâyı ziyâreti sevmesi ve diğer üstün huyları ve vasıflarıyla son derece kemâl üzere idi. Dahâ fazlasını düşünmek mümkün değildir.

HİÇ LÂNET ETMEDİ!..

Netice olarak, güzel huyların hepsi Resûlullah efendimizde toplanmıştı. Güzel huyları, Allahü teâlâ tarafından verilmiş olup, çalışarak, sonradan kazanmış değildi. Bir Müslümânın ismini söyleyerek, hiçbir zamân lânet etmemiş ve aslâ mübârek eli ile kimseyi döğmemiştir.

Kendisi için, hiçbir şeyden intikam almamıştır. Akrabâsına, Eshâbına ve hizmetçilerine tevâzu ederek, iyi muâmele eylerdi. Ev içinde çok yumuşak ve güler yüzlü idi. Hastaları ziyârete gider, cenâzelerde bulunur, eshâbının işlerine yardım ederdi. Fakat, kalbi bunlarla meşgûl değildi. Hadis-i şerifte buyurulduğu gibi:

(Güzel ahlâkı tamâmlamak, yerleştirmek için gönderildim.)

Osman Ünlü

mazhar

  • Ziyaretçi
Ynt: “Güzel ahlâkı tamamlamak için...”
« Yanıtla #1 : 06 Şubat 2012, 01:16:18 »
Peygamberimizi çok güzel bir şekilde ifade etmiş.Teşekkürler.Müslümanların en azından yukarıda sayılan güzellikle göre kendilerine yön vermeleri gerekir.

Çevrimdışı yabangulu

  • okur
  • *
  • İleti: 63
Ynt: “Güzel ahlâkı tamamlamak için...”
« Yanıtla #2 : 10 Ekim 2012, 17:56:43 »
insAllah