Gönderen Konu: Rûhu'l-Beyân fî Tefsîri'l-Kur'ân'dan Derin Hakikatler  (Okunma sayısı 391178 defa)

0 Üye ve 3 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9214
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Kişinin Kendini Hesaba Çekmesi
« Yanıtla #645 : 14 Mayıs 2014, 12:25:51 »

Kişinin Kendini Hesaba Çekmesi

Hikâye olundu: Ömer el-Bennânî (r.h.) hazretleri buyurdular:
Ben kendisini korku ve uzletle insanlardan uzaklaşan bir kişiye bir mezarlıkta rastladım. Sağ avucunda beyaz çakıl taşları sol avucunda da siyah çakıl taşları vardı.

Ve ona sordum:
-"Ey Rahib! Burada ne yapıyorsun?" dedim.

O:
-"Ben kalbi kaybettiğim zaman, kabristanlığa gelir ve burada olanlardan ibret alırım!" dedi.

Ben yine sordum:
-"Peki, senin elindeki kumlar nedir?" dedim.

O zat:
-"Ben bir hasene (hayır ve güzel bir amel) işlediğim zaman; beyaz kumlardan bir tane alıp; siyahların içine koyuyorum. Kötü bir amel işlediğim zaman ise, siyahların içinden bir kum tanesi alıp; beyazların içine koyuyorum. Gece olduğu zaman, bakıyorum; iyilikleri (hasenatı), kötülüklerden daha çok görürsem; iftar ediyor ve virtlerim için kalkıyorum. Yok, eğer kötülükleri, iyiliklere üstün gelmiş görürsem; o gece hiçbir yiyecek yemiyor ve hiçbir içecek içmiyorum... , işte benim hâlim budur. Vesselam..."

(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:11 S:599-600)


Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9214
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Allah’ın Rızası İçin Nefsini Satmak
« Yanıtla #646 : 20 Mayıs 2014, 14:37:25 »
Allah’ın Rızası İçin Nefsini Satmak

"Yine, insanların içinde kimi de vardır ki, kendini feda eder." (Sûre-i Bakara: 207)
Denildi ki, bu ayet-i kerime, Suhayb bin Sinan er-Rumî (r.a.) hazretleri hakkında nazil oldu. Suhayb (r.a.) hazretleri, Mekke'den yola çıktı.
Medine’ye Efendimiz (s.a.v.) hazretlerinin yanına hicret etmek istiyordu. Tam yüz yaşındaydı.
Kureyş müşriklerinden bir bölük kişi onun arkasına düşüp peşine takıldılar. Onunla beraber bulunan bir cemaati öldürdüler. Suhayb (r.a.) yanında beylik kabı (okluk) vardı, içi okla doluydu. Kendisi iyi bir atıcıydı. Attığında mutlaka isabet ettirirdi. Nişan alması kuvvetliydi.

Suhayb (r.a.) yüksekçe bir yere çıkıp Kureyşlilere seslendi:
-"Ey Kureyşliler" Siz beni çok iyi bilirsiniz ki, içinizde en iyi ok atan adam benim. VAllahi ben okumu attığımda mutlaka adamın kalbine vururum. Allah'a yemin olsun ki, okluğumda (ok torbamda) bulunan tüm okları boşaltmadıkça, sonra da elimde bir şey kalmayıncaya kadar kılıcımla sizleri doğramadıkça hiç biriniz beni yakalayamazsınız. Eğer bundan sonra beni yakalarsanız, bana istediğinizi yapın. Kaldı ki beni ele geçirmenizin size bir yararı da olmayacaktır. Ben yaşlı bir adamım. Mekke'deki evimde bir miktar varlığım var. Yolumdan çekilin, geri dönün gidin o malı alın ve beni inandığım İslâmiyet’le baş başa bırakın."

Suhayb (r.a.)'ın büyük bir heyecan ve aşkla söylediği bu sözler, Mekkeli müşriklerin içlerine korku verdi. Hemen onun dediği gibi yaptılar. Önünden çekildiler. Bir bölük küfür askeri bir tek mü'mine saldıramadılar. Suhayb (r.a.) Medine ye doğru yürüdü...

Suhayb (r.a.) Medine’ye girdiği zaman, Hazreti Ebû Bekir (r.a.) ile karşılaştı.
Ve ona:
-"Ey Suhayb! Kârlı bir alış-veriş!" dedi.

Suhayb (r.a.):
-"Nedir o. ya Eba Bekir?" diye sordu.

Ebû Bekir (r.a.) hazretleri, ona onun hakkında inen bu Âyet-i kerimeyi haber verdi. Suhayb (r.a.) çok sevindi.

Bu takdirde, fiili, "Satın almak" manasınadır. Çünkü hâdisenin şekli, satın alma suretinde cereyan etmiştir. Zira Suhayb (r.a.) malını müşriklere vererek karşılığında, nefsini satın almıştır.

(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:2 S: 471-742)

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9214
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Hesaptan Önce Cehenneme Girecek 6 Sınıf İnsan
« Yanıtla #647 : 21 Mayıs 2014, 12:16:32 »
Hesaptan Önce Cehenneme Girecek 6 Sınıf İnsan

Efendimiz Hazretleri buyurdular:
"Altı (sınıf insan) hesab'dan önce cehennem ateşine gireceklerdir."

Sordular:
-"Ya RasulAllah! Onlar kimlerdir?"

Efendimiz (s.a.v.) hazretleri buyurdular:

"1. Âmirler zulüm ve zorbalık sebebiyle,
2. Arablar ırkçılıkları sebebiyle,
3. Dehhâklar (köy, aşiret ağaları, oymak reisleri, şeyhler ve yetkililer), kibirleri sebebiyle,
4. Tüccarlar yalanlan sebebiyle,
5. Âlimler kıskançlıkları sebebiyle,
6. Zenginler cimrilikleri sebebiyle (hesab'dan önce cehenneme giderler."

"Üç şey bütün hataların aslıdır.Onlardan ittika edin.Kendinizi koruyun ve onlardan sakının.
1- Kibir,
2- Hırs,
3- Hased(kıskançlık)

Sizi kibirden sakındırırım.Çünkü kibri iblisi,Adem (a.s.)a secde etmemeye sevketti.’’


(Ruhü’l Beyan Tercümesi C:3 S:542)

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9214
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Münafığın 4 Alâmeti
« Yanıtla #648 : 22 Mayıs 2014, 18:06:11 »
Münafığın 4 Alâmeti

Efendimiz (s.a.v.) hazretleri buyurdular:
"Dört (kötü davranış) vardır. Kimde bu şeyler (bulunacak) olursa halis münafık olur. Kimde de bunlardan bir haslet (huy) bulunursa, terk edesiye kadar, nifaktan bir şey onda bulunmuş olur:
1. (Bir şey) emanet bırakılsa (emin bir kişi kabul edilip yanına bir emanet bırakılsa) ihanet eder,
2. Haber verdiğinde yalan söyler,
3. Sözleşme yaptığında (vefa ve söze bağlılığı terkeder ve böylece karşısındakini) mağdur eder,
4. Düşmanlıkta haktan ve adaletten yüz çevirir."


(Ruhü’l Beyan Tercümesi C:3 S:552)

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9214
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Beyazid-i Veli Hazretlerinin Nefsini Öldürmesi
« Yanıtla #649 : 27 Mayıs 2014, 13:04:35 »
Beyazid-i Veli Hazretlerinin Nefsini Öldürmesi

Nefis latif ve muayyen bir varlıktır. Evliya Çelebi'nin kaydettiğine göre Osmanlı Padişahlarından Sultan Beyâzid-i Velî hazretleri, vefatından yedi sene öncesine kadar hiç et yemediler. Nefislerini terbiye ettiler. Bir gün o kadar çok paça yemek istedi ki artık dayanamadı. Nefsine karşı açmış olduğu harp'te zafer kazanmak istiyordu. Bunun için de, bir kelle paça yemeği hazırlattı. Önüne sirkeli, sarımsaklı nefis bir kelle paça yemeği geldi. Çorbayı önüne koydurdu. Uzun sure çorbaya baktı.

Nefsine hitaben:
-"Ey nefsim! İşte arzu ettiğin paça önündel Ben yemeyeceğim, istersen çık ye!" dedi.
Hemen ağzından gelinciğe benzer iki gözleri kör bir mahlûk çıktı. Çorbaya dadandı. Kuduz köpek gibi yiyip hepsini bitirdi. Nefis tatmin olduktan sonra geldiği yere dönmek için Beyâzid-i Veli hazretlerinin hırkasından yukarıya tırmanmaya başladı.

Bunun üzerine Beyâzid-i Veli hazretleri, elinin tersiyle onu itip yere düşürdü ve ardından bağırdı:
-"Bunu öldürün!" Koşup gelenler, onu ayaklarının altına alıp öldürdüler. Durumu Şeyhü'l-islâm'a bildirdiler.

Şeyhü'l-islâm:
-"İnsan, kemâlata nefsinin sayesinde ulaşır. Nefis insan vücudunun bir direğidir. Onu kefenleyip namazını kılarak gömmek gerek!" diye fetva verdi.

Bunun üzerine Beyâzid-i Velinin nefsini yıkadılar, kefenlediler, büyük bir kalabalık cenaze namazını kıldı. Beyâzid kubbesinin yakınında bir yere gömdüler...

(Ruhü’l Beyan Tercümesi C:3 S:604)

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9214
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
En Büyük Düşman Nefsindir
« Yanıtla #650 : 27 Mayıs 2014, 13:05:08 »
En Büyük Düşman Nefsindir

Nefsin bulunduğu yeri Efendimiz (s.a.v.) hazretleri şöyle tarif etmektedir:
"Düşmanlarının, en büyük düşmanı senin iki kaşının arasında bulunan nefsindir."

"Senin düşmanın seni öldüren değildir. Onun öldürmesiyle (seni şehid etmesiyle) Allâh'ü Teâlâ seni cennete koyar. Onun seni öldürüp şehid etmesi senin için bir nurdur. Lakin düşmanlarından en büyük düşman, iki kaşının arasında bulunan nefsin ve senin yatağında bulunan eşindir."

Allâh-ü Teâla Yusuf Aleyhisselâm'dan kıssa ile şöyle buyurdu:
"Nefsimi terbiye de etmiyorum: çünkü nefis cidden emmare’dir. Fenayı emreder, meğerki rabbim rahmetiyle yarlığaya. Çünkü rabbim gafur, rahîm'dir." (Sureyi Yusuf :53)                                                        

(Ruhü’l Beyan Tercümesi C:3 S:605)

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9214
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Nefsin Sıfatları Cehennemin Kapısıdır
« Yanıtla #651 : 27 Mayıs 2014, 13:05:55 »
Nefsin Sıfatları Cehennemin Kapısıdır

Nefs Cehennem Suretinde Yaratıldı. Allâh-ü Teâlâ nefsi cehennemin suretinde yarattı. Cehennemde bulunan her dereke hasebiyle Allâh-ü Teâlâ nefiste bir sıfat ve kötü bir ahlak yarattı. O (nefs-i emmâre ve sıfatları) cehennemin kapısıdır. Cehenneme girecek olanlar bu kapıdan girerler. Bundan cehennemin yedi derekelerinden derekeye girerler...

Nefs-i Emarenin Yedi Sıfatı

Nefs-i emmârenin (cehenneme kapı olan) yedi sıfatı şunlardır:
1. Kibir,
2. Hırs,
3. Şehvet.
4. Hased (kıskançlık),
5. Gazâb,
6. Cimrilik,
7. Kin...


(Ruhü’l Beyan Tercümesi C:3 S:606)

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9214
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Hayvanların da Hazreti Allah'a Duâ ve Tesbih Etmesi, İnsanlara ve Hayvanlara Merhametin Dinimizde Önemi

"Göklerde ve yerde bulunanlarla dizi dizi kuşların Allah'ı teşbih ettiklerini görmez misin? Her biri kendiduasını ve teşbihini (öğrenmiş) bilmiştir. Allah onların yapmakta olduklarını hakkıyle bilir." (Nisa suresi, Âyet.41)

Şeyh Ahmed Gazâlî hazretleri, "Bütün ilimleri iki kelimede topladım. Bunlar; Allah'ın emirlerine tazim, yarattıklarına şefkat etmektir." Bu söz bütün evliya ve ulemâ tarafından beğenilmiş ve kabul görmüştür. Atalarımız bu güzel sözleri beğenmekle kalmamış, hayvanların bakımı, beslenmesi, barınması ve tedavisi için vakıflar bile kurmuşlardır... Biz insanlara ve diğer mahlukata merhametli davranmalı ve onlara acımalıyız ki, melekler de bize acısınlar. Merhamet etsinler. Günahlarımızın affı için tevbe ve istiğfar etsinler...

"Sen yerde olana acı ki, gökteki (melekler) de sana acısın." insanlara, hayvanlara ve bütün mahlukata merhamet etmeyen acımasız kişilere acınmaz... Merhamet etmeyene rahmet olunmaz."

"insanlara acımayana Allah c.c. rahmet etmez."
Mahlukatın efendisi olan insanları ve insanlar için Cenab-ı Allah'ın yarattığı varlıklara acımayan ve kalbinde merhamet taşımayan kişilerin, peygamberlerin, âlimlerin ve şehitlerin şefaatine nail olup ilâhî rahmete kavuşması çok zor...

"Günün birinde bir adam yolda yürüyordu. Susuzluğu arttı. Su ararken bir kuyu buldu, içine inerek (su) içti. Sonra (dışarı) çıktı. Ne görsün! Dilini çıkarıp soluyan bir köpek... Susuzluktan (yaş) toprak (lar) ı yiyordu.

Adam;
-Bana gelen susuzluğun benzeri bu köpeğe de ulaşmıştır; dedi ve hemen kuyuya indi. Mestine su doldurarak, sonra ağzı ile tutup yukarı çıkardı ve köpeği suladı. Allah onun için (bu ameli) şükür olarak kabul edip onu yargıladı (ona mağfiret etti.)

Ashab (sordu):
-Ey Allanın Resulü, hayvanlar (ı bakıp korumakta) da bizim için bir ecir var mıdır? dediler.

Rasûlüllah (s.a.v.) Hazretleri:
-"Her yaş (ayan) ciğer (sahibin) de ecir vardır. " buyurdular.

Hayvanlara iyilik yapan kötü insanların bile günahları af olunur:
 Halleri mahzûftürler, rızıkları ve ecelleri (kelimeleri) ise mukadderdir.

"Biz kitapta hiçbir tefrit yapmamışızdır." "Bir şeyde tefrit etti", denilir. (Yani) onu zayi etti ve onu terketti, demektir. Yani şeylerden herhangi bir şeyi önemle terk etmedik; onu beyân ettik. Allâhü Teâlâ hazretleri, bunda gereğince bütün mahlûkatının maslahat ve faydalarına riâyet eder.


Mufassal ve Mücmel Beyân

Muhakkak ki Allâhü Teâlâ hazretleri, her şeyi (kitabında) beyan etti (Bu beyân:)
1- Tafsilatlı veya;
2- Kısa, olarak beyân etti...

Mufassal yani geniş olarak beyân edilmesi, şu kavl-i şerifte olduğu gibidir:
"Günün birinde bir köpek, kuyu etrafında dolaşıp duruyordu. Susuzluk onu öldüreyazmıstı. Derken İsrailoğulları'nın fahişelerinden biri, onu görüverdi. (Ayağından) mestini çıkardı, onun için mestiyle su çıkardı ve köpeği suladı. Buna karşılık o kadın bağışlandı."

"Bir kadın, ölesiye kadar hapsettiği bir kedi sebebiyle azap olundu da bu yüzden cehenneme girdi. Kediyi hapsettiği vakit: onu doyurmamış, su vermemiş, yerdeki, haşerâtı bile yemeye bırakmamıştı."

(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:7 S: 364-365)

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9214
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Haccac'ın İnsanlara Yaptığının Manevi Sebebi

Hazret-i Ömer (r.a.)'a Irak ehlinin emirlerini (idarecilerini) taşladıkları haberi ulaştı. Hazret-i Ömer (r.a.) kızgın bir şekilde çıktı. Namaz kıldırdı. Namazında (yanıldığı için) sehiv (secdesi) yaptı.

Namazdan sonra selâm verdiğinde de şöyle beddua etti:
-"Allâhım! Onlar bana karşı gelmek üzere giyindiler (silâh kuşandılar)! Sen de onların aleyhine hüküm ver! Acilen dünyada kan dökücü bir genci onların başına musallat eyle ki o genç onların arasında cahiliyet hükümleriyle hükmetsin! Onları iyilerinden hiçbir rica’yı kabul etmesin! Ve onların kötülerinden de asla vazgeçmesin!"

Bu dua daha Haccac doğmadan önceydi. Bunun üzerine Haccac doğdu. Ve Haccacın işiyle (bölge valisi olmasıyla) olanlar oldu.

Haccac Hakkında Hadis-i Şerif
"Kureyşten ismi Abdullah olan bir teke, Mekke (halkıyla) mücadele eder. Onun üzerinde (bütün) insanların günahları gibi günah ve ağırlık vardır..."   

(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:11 S:663)

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9214
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Cömertliğin Cehennemden Koruyan Kalkan Olması
« Yanıtla #654 : 14 Temmuz 2014, 12:26:52 »
Cömertliğin Cehennemden Koruyan Kalkan Olması

Denildi ki Efendimiz (s.a.v.) hazretleri Mi'raca yükselip çıktığı zaman, Cehennem ateşine muttali oldu. Cehennemi gördü. Cehennem'de bir avlu vardı. O avlunun içinde bir adam bulunuyordu. Ateş ona temas etmiyordu. Efendimiz (s.a.v.) hazretleri sordular:
-"Bu adamın Hâtem-i Tâî'dir. hali nedir? Kimdir bu? Neden ateş buna değmiyor?"

Cebrail (a.s) cevap verdi:
-"Bu Onun sehâvet ve cömertliğinden dolayı Allâhü Teâlâ hazretleri Cehennem ateşini ondan çevirdi."

(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:2 S: 411-412)

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9214
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
İşin Aslı Ahirette Ortaya Çıkar, Pişmanlık Orada Olur
« Yanıtla #655 : 03 Eylül 2014, 17:56:39 »
İşin Aslı Ahirette Ortaya Çıkar, Pişmanlık Orada Olur

Ve bil ki:
Birçok iman ehlinin kendisine itimad ettiği (ve inandığı şeylerin, kimselerin) çoğu, kıyamet gününde, yok olur, ortadan kalkar ve izmihlale uğrar (dünyada kendisine inanıldığı gibi olmadığı ortaya çıkar); kıyamet gününde işin hakikati zahir olup ortaya çıktığı zaman... (iman ehli böyle olduğuna göre) şirk ve isyan ehlinin dayandıkları ve inandıktan şeyler nasıl olacak acaba?

(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:11 S:524)


Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9214
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
İnsanın Hazreti Allah’ı Yalanlaması ve Dil Uzatması
« Yanıtla #656 : 04 Eylül 2014, 10:55:42 »
İnsanın Hazreti Allah’ı Yalanlaması ve Dil Uzatması

Efendimiz (s.a.v.) Hazretlerinden rivayet olundu.
"Hazreti Allah şöyle buyurdu: Âdemoğlu beni yalanladı. Hâlbuki insanın bunu yapmaması gerekirdi. Bana dil uzattı. Bu ona yakışmaz, bunu yapmamalıydı.
Âdemoğlunun beni yalanlaması: Şu anda olduğu gibi onu tekrar diriltmeyeceğimi iddia edip inanmasıdır.
Bana dil uzatması ise: Bana çocuk isnat etmesi ve benim çocuğumun olduğu sözleridir. Ben eş ve çocuk edinmekten kendi zatımı tenzih ederim!"


(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:1 S:790)

Çevrimdışı yabangulu

  • okur
  • *
  • İleti: 63
Ynt: Rûhu'l-Beyân fî Tefsîri'l-Kur'ân'dan Derin Hakikatler
« Yanıtla #657 : 07 Kasım 2014, 23:10:50 »
Devamini bekleriz insaAllah

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9214
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Rasülullah (s.a.v)'in Yanında Makbul Olan Müslüman
« Yanıtla #658 : 10 Kasım 2014, 12:19:07 »
Rasülullah (s.a.v)'in Yanında Makbul Olan Müslüman

Efendimiz (s.a.) hazretlerinden rivayet olundu:
"Yanımda kendilerine gıpta edilen evliyalarım, yükü hafif olup, namazında büyük bir haz sahibi olan, Rabbinin ibadeti cihetini en güzel bir şekilde ifa eden ve gizlilik halinde Rabbine taat eden, insanların arasına karıştığı zamanda parmakla gösterilip kendisine işaret edilmez. Rızkı kendisine kâfi ve vâfi olup buna sabreden kişidir. (Efendimiz (s.a.v.) hazretleri, sonra elini bükerek devam etti) işte ölümleri böyle acele olur. Artlarında ağlayanları çok azdır. Onların bıraktıkları mirasları da çok azdır."

Efendimiz (s.a.v.) hazretleri, çok kere şöyle dua ederdi:
"Rabbena! Bize dünyada bir güzellik ver, âhirette de bir güzellik... Ve bizi ateş azabından koru!"

(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:2 S: 456)

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9214
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Seher Vakti Yapılan Duânın Fazileti
« Yanıtla #659 : 22 Aralık 2014, 15:14:42 »
Seher Vakti Yapılan Duânın Fazileti

Efendimiz Hazretleri Buyurdular:
’’Rabbimiz Tebâreke ve Teâlâ hazretleri, gecenin son üçte biri kaldığı zaman (seher vakti) dünya semasına iner.
Ve şöyle der:
Kim bana dua ederse, duâsına icabet ederim.
Kim benden isterse istediğini kendisine veririm.
Kim benden günahlarının affedilmesini isterse onu bağışlarım."


(Ruhü’l Beyan Tercümesi C:3 S:337)