Gönderen Konu: Âlemdeki Nizam *  (Okunma sayısı 2772 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı hb2005

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 1
    • http://www.geocities.com/hayatbilgisi2005
Âlemdeki Nizam *
« : 26 Kasım 2005, 23:50:13 »

İnsan kendine ve çevresine dikkatli baktığında ve düşündüğünde anlayacaktır ki her şey bir düzen içerisinde. Öyle bir düzen ki kendisinde hiçbir aksaklık, hiç bir yanlışlık olmayan, mükemmel bir düzen... Bu düzene sayısız örnekler verilebilir. Biz sadece birkaç tane vermekle yetineceğiz.

Şöyle uzaya doğru baktığımızda dünyanın güneş etrafında dönmekte olduğu ve olduğu ve kendi yörüngesinde ilerlediğini görürüz. Dünyanın güneşe olan uzaklığı yeryüzünde hayatın devamı için çok uygundur. Güneşin çevresinde dönen daha birçok gezegen var. Bunlar da hem kendi eksenleri etrafında hem de güneş etrafında düzenli bir şekilde dönmekteler. Güneş sistemi ise Samanyolu galaksisinin çevresinde dönmektedir. Samanyolu’nda güneş sistemine benzer bir sürü sistem ve yıldız bulunmaktadır. Uzayda Samanyolu gibi milyarlarca galaksi bulunmaktadır. Bunların bir kısmı bizden o kadar uzaktadır ki ışıkları bize milyonlarca yıl sonra gelir. Çok uzak bir yıldızda bir patlama tespit edildiğinde aslında milyonlarca yıl önce olmuş bir patlamayı görüyoruz. Belki de o yıldız çok uzun yıllar önce parçalanıp dağılmıştır ama bizim bunu anlamak için daha epeyi beklememiz gerekiyor. Kendi yörüngelerinde ilerleyen gök cisimleri, gök cisimlerine çarpan göktaslari, ömrünü tamamlayan yıldızlar, sayılamayacak kadar çok gök cismi çok hassas bir düzen içindedir. Uzayda karadelikler diye bilinen ve her şeyi yutan bölgeler bulunmaktadır. Bizim bir şeyi görebilmemiz için ondan yansıyan ışığın tekrar gözümüze gelmesi gerekiyor. Karadelikler görülememektedir çünkü ışığı da yutmaktadır. Karadeliğin içine düşen cisimlerin ne olduğu bilinmiyor çünkü oraya girip çıkmak mümkün değil. Kâinattaki enerjinin büyük çoğunluğunu ihtiva eden karanlık madde diye isimlendirilen bir şey daha keşfedilmiştir. Yapılacak araştırmalar ilerde bu garip madde hakkında daha fazla bilgilenmemizi sağlar inşAllah. Daha nice nice şeyler var…

Yeryüzündeki hayata baktığımızda her şeyin insanın yaşamasına uygun olduğunu görürüz. Atmosferdeki gazların oranı ve yapısı bizim nefes almamıza uygundur. Ortalama hava sıcaklığı bizim yaşamamıza uygundur. Kendi bedenimize baktığımızda görünüş olarak mükemmel bir eserle karşılaşırız. Dünyanın bütün tasarımcıları bir araya toplansa ve tamamen kendi tasarımımız olan bir insan tasarlayalım deseler, insanın şu anki halinden daha güzel bir eser meydana getiremezler. “Biz insanı en güzel biçimde yarattık.” (Tin Suresi, 4) Canlıları oluşturan hücrelerin yapısı, organların ortaklaşa çalışması, tabiattaki dönüşümlü düzen bize hep mükemmel bir tasarımı göstermektedir. Göz kulak gibi organların yapısı oldukça karışıktır. Bu organlarda da değişik parçaların ortaklaşa çalışması söz konusudur. Göz merceğiyle gözün iç tabakalarının aynı anda mevcut olması, kulak zarıyla kulağın iç kısımlarındaki daha karışık bölgelerin aynı anda var olması lazım ki görme ve işitme olsun. Aynı anda var olabilmeleri de bir tasarım sonucu aynı anda yaratılmış oldukları sonucunu doğurur. Kendi kendine bu kadar karışık sistemlerin oluşmasını hangi aklı başında insan kabul edebilir?

Her eserin bir müessiri olmalıdır. Eser mükemmelse bunu meydana getiren şey de mükemmel olmalıdır. Biz inanıyoruz ki tüm kâinat, dünya, canlılar, bildiğimiz ve bilmediğimiz her şey Allah-u Teala’nın eseridir. Bundan daha doğru ve mantıklı bir açıklama olamaz. Her şeyin kendi kendine oluştuğunu, kendi kendine geliştiğini iddia etmek kadar akılsızlık olabilir mi? Boş bir arazide çalışan bir saat bulsak, bu saatin kendi kendine var olduğunu, saati oluşturan parçaların tesadüfler sonucu bir araya geldiğini ve çalışmaya başladığını söyleyebilir miyiz? Hâlbuki kendimiz ve etrafımızdaki her şey bundan kat kat daha karışık yapıdadır ve mükemmel şekilde işlemektedir.

İnanmayacak kişiye ne kadar delil getirirsek getirelim inanmayacaktır. Allah bizleri öyle kişiler olmaktan ve onların şerlerinden muhafaza etsin. “İçlerinden seni dinleyenler de vardır, fakat biz, onu anlamalarına engel olmak için kalplerinin üstüne örtüler, kulaklarının içine de ağırlık koyduk. Onlar, bütün delilleri görseler bile yine ona inanmazlar. Hatta sana geldiklerinde seninle tartışırlar. Ve o kâfirler: ‘Bu, öncekilerin masallarından başka bir şey değildir’ derler.” (Enam Suresi, 25) "Eğer biz dilemiş olsaydık her nefse hidâyetini verirdik. Fakat benden: 'Bütün insanlar ve cinlerden cehennemi elbette dolduracağım.' sözü hak olmuştur." (Secde, 13) "Allah'ın mahlûkunu ilk baştan nasıl yarattığını, sonra bunu tekrarladığını görmediler mi? Şüphesiz bu, Allah'a göre kolaydır. De ki: 'Yeryüzünde gezip dolaşın da, Allah ilk baştan nasıl yaratmış bakın. İşte Allah bundan sonra (aynı şekilde) ahiret hayatını da yaratacaktır.' Gerçekten Allah her şeye kadirdir." (Ankebut Suresi 19-20) "Onlara: ' İnsanların (müslümanların) inandığı gibi inanın.' denilince, 'Biz de o beyinsizlerin inandığı gibi mi inanacağız?' derler. İyi bilin ki, asıl beyinsiz kendileridir fakat bilmezler. (Bakara Suresi, 13)

Kaynak: http://geocities.com/hayatbilgisi2005
« Son Düzenleme: 06 Nisan 2009, 22:08:48 Gönderen: enfa »