Gönderen Konu: Sabır ve metanet...  (Okunma sayısı 4580 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı İsra

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 7482
Sabır ve metanet...
« : 03 Kasım 2010, 13:17:44 »

Bu dünya zahmet ve sıkıntı yeridir. Bu dünyaya gelen, her türlü musibete maruz kalabilir. Bir kimsenin deprem, yangın gibi afetler ile ana-baba, kardeş, evlat veya dostlarından biri veya birkaçını kaybedebilir. Kişi, çeşitli hastalıklara maruz kalabilir, iftiraya uğrayabilir, malını mülkünü kaybedip iflâs edebilir. Bu felâketlere sabretmezse devamlı huzursuz olur, doğru dürüst ibâdet edemez. Neticede, hem dünyası hem de ahireti zarar görür.

Dünya ve âhiret hayatını kazanmak isteyenin her türlü musibete, hazır olması ve geldiği zaman sabretmesi lâzımdır. Kim her şeyin Allah’tan geldiğini bilip sabrederse, sıkıntılardan kurtulur. Sabreden murâdına erer.

Eyyüb aleyhisselâmın sabrı, dillere destan olmuş; çocuklarını, malını mülkünü kaybettiği halde en küçük bir şikayette bulunmamıştı. Allahü teâlâ onu bu sabrından dolayı övmüştür. Allahü teâlâ sabredenleri sevdiğini ve ecirlerinin hesapsız ödeneceğini bildirmiştir. Sabır, erişmek istenen şeylerin anahtarıdır. Her hayra sabırla ulaşılır.

Mukadder olan şey başa gelir, eğer sabredilirse ecri büyük olur. Sabredilmez, bağırılırsa, günâha girilir ve huzursuz olunur.

“KULLUK BÖYLE OLUR!..”

Büyük İslam âlimi İmam-ı Rabbânî hazretleri buyurdu ki:

Her gün insanın karşılaştığı her şey Allahü teâlânın dilemesi ve yaratması ile var olmaktadır. Bunun için, irâdelerimizi O’nun irâdesine uydurmalıyız! Karşılaştığımız her şeyi beklediğimiz şeyler olarak görmeliyiz! Kulluk böyle olur. Kul isek, böyle olmalıyız! Böyle olmamak kulluğu kabul etmemek ve sahibine karşı gelmek olur. Allahü teâlâ, hadîs-i kudsîde buyuruyor ki:

“Kazâ ve kaderime râzı olmayan, beğenmeyen ve gönderdiğim belâlara sabretmeyen, benden başka Rab arasın. Yeryüzünde kulum olarak bulunmasın!”

Allahü teâlânın gönderdiği belâ ve sıkıntılara sabrederek göğüs germek büyük ni’mettir. Sabredemeyen felâkete düçâr olur.

Maruz kalınan felâketler tevekkül ile karşılanmazsa insanın ruhi dengesi bozulur. Bir musibet, bir belâ gelince bağırıp çağırmak fayda vermez. Aksine zararlı olur. Bunun tek çaresi Allahın takdirine razı olmaktır. Maruz kalınan musibetlerin ve çekilen zahmetlerin getireceği perişanlıktan kurtulmanın tek çaresi sabretmektir. Sabırlı olmayan muvaffak olamaz.

Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:

“Allahü teâlâ buyurdu ki: Belâ gönderdiğim kimseler sabredip insanlara şikâyet etmezse, onlara îmânla ölmeyi nasip ederim.”

“Allahü teâlâ buyurdu ki: Ben kullarımdan herhangi birine, bedeninde, malında veya evlâdında bir musîbet verdiğim vakit, onu güzel bir sabırla karşılarsa, Kıyâmet günü onun için mîzân ve hesap kurmaktan hayâ ederim.”

“Herhangi bir mü’mine bir felâket geldiği vakit, Allahü teâlânın buyurduğu gibi ‘Allahtan geldik, Allah’a gideceğiz’ dedikten sonra, ‘Allahım, bu felâketten dolayı beni mükâfatlandır ve bundan hayırlısını bana ver’ derse, mutlak sûrette Allahü teâlâ dileğini yerine getirir.”

“HASTA OLMAYAN KİMSEDE HAYIR YOKTUR!”

Bir kimse Resûlullah efendimizin huzûruna gelip:

- Ey Allah’ın Resûlü, malım gitti, param gitti, vücûdum hasta oldu, bunun mükâfatı nedir? diye sordu.

Peygamber efendimiz buna şöyle cevap verdi:

- Malı gitmeyen, parası bitmeyen ve hasta olmayan kimsede hayır yoktur. Zira Allahü teâlâ bir kulunu severse, onu belaya müptela kılar. Ona bela verdiğinde, ona sabır ihsan eder.

Abdullah bin Mübârek hazretleri buyurdu ki:

“Musîbet birdir, kişi, feryat eder, ağlar, sızlanırsa, iki olur. Biri musîbet, diğeri sevabın gitmesi. Bu musîbet öncekinden daha büyüktür.
Sabredenlerin karşılığı ise hesapsızdır. Yani, sabredenlere verilen sevabın miktarını Allahü teâlâdan başkası bilmez.”

Nitekim Allahü teâlâ Zümer sûresi onuncu âyetinde buyurdu ki:

“Sabredenlere mükâfatları hesapsız verilecektir.”

Allahü teâlâ hepimizi sabreden kullarından eylesin!

Mehmet Oruç

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9214
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Ynt: Sabır ve metanet...
« Yanıtla #1 : 03 Kasım 2010, 15:40:30 »
Musibetlerin olmadığı zamanlarda Hz.Mevla'dan daima sıhhat ve afiyet istemeli, sabır istememelidir. Zira sabır istemek zımnen (dolaylı yada ima yoluyla) bela ve musibet istemektir. Yokluk ve darlık olmayınca sabredilecek ne olabilir?

Bu incemeseleyi de gözardı etmemek lazım. Çevremizde rastgele "Yâ Sabır" çeken insanlar olabiliyor.

Çevrimdışı cennet_nuru

  • Cennet ucuz değil Cehennem dahi lüzumsuz değil...
  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 485
  • Her nefesimi SANA yönelmiş dualar eyle ...
    • sadakat.net
Ynt: Sabır ve metanet...
« Yanıtla #2 : 03 Kasım 2010, 15:57:47 »
Musibetlerin olmadığı zamanlarda Hz.Mevla'dan daima sıhhat ve afiyet istemeli, sabır istememelidir. Zira sabır istemek zımnen (dolaylı yada ima yoluyla) bela ve musibet istemektir. Yokluk ve darlık olmayınca sabredilecek ne olabilir?

Bu incemeseleyi de gözardı etmemek lazım. Çevremizde rastgele "Yâ Sabır" çeken insanlar olabiliyor.


 zs2))
O göremediğin koskoca derya gönlümdür...Gördüğün sahil ise dilim...Kıyılarıma vuran dalgalara şaşırma...!!Onlar aşktan gel-git'im...Beni kendinde,kendimde arama...Ben hem bende hem sende bir gizim...!!Beni Mecnun'dan Leyla'dan sorma...!!Ben sadece MEVLA'dan bir izim ... !!!

Çevrimdışı mazlum

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 861
  • Allah'a giden tüm yollar.Kalp lerden gecer.
Ynt: Sabır ve metanet...
« Yanıtla #3 : 04 Kasım 2010, 02:59:55 »
Hz.Allah Firavuna baş agrısı bile çektirmemiş ,hayatı boyunca  hastalık nedir bilmemiş ,
Dinin üç saç ayagı . Sabır Temizlik ve Haya .
Bir harf yeter inan, varsa o evde bir insan.

Dost Ararsan Kendine Bak
Dostun Ağlasını Bulursun
Düşman Ararsan Yine Kendine Bak
Düşmanında Ağlasını Bulursun .
vesselam .

Çevrimdışı Günbatımı

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 2490
  • Görelim Mevlâ'm neyler, neylerse güzel eyler...
Ynt: Sabır ve metanet...
« Yanıtla #4 : 04 Mayıs 2012, 21:42:35 »
Musibetlerin olmadığı zamanlarda Hz.Mevla'dan daima sıhhat ve afiyet istemeli, sabır istememelidir. Zira sabır istemek zımnen (dolaylı yada ima yoluyla) bela ve musibet istemektir. Yokluk ve darlık olmayınca sabredilecek ne olabilir?

Bu incemeseleyi de gözardı etmemek lazım. Çevremizde rastgele "Yâ Sabır" çeken insanlar olabiliyor.


Çok ince bir ayrıntı, Allah Teala razı olsun...
Dua'sız üşürmüş yürekler!
Sana bir dua eden olsun, senin de bir dua ettiğin...
Bilmezsin hangi kırık gönlün duasıdır karanlıklarını aydınlatan,
Sana ummadık kapılar açan.
Bilmezsin kimin için ettiğin duadır, seni böyle ayakta tutan...


Hz. Mevlana