Gönderen Konu: Saç boyası caiz midir?  (Okunma sayısı 36893 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı ASUDE

  • yazar
  • ****
  • İleti: 632
Ynt: Saç boyası
« Yanıtla #15 : 20 Temmuz 2008, 02:09:25 »

ya hayır katı halde kalmıyor tabi ama içeriğinde ne bulunduğunu da bilmiyoruz sonuçta...
ayrıca deneyimizde şampuanda kullandık ama sonuç aynı..

Çevrimdışı ASUDE

  • yazar
  • ****
  • İleti: 632
Ynt: Saç boyası
« Yanıtla #16 : 20 Temmuz 2008, 02:19:01 »
Bir kimsenin müslüman olarak saçının ağarması iyidir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Ağaran kılları koparmayın! Çünkü bir kimsenin müslüman olarak ağaran her kılı, Kıyamette kendisi için bir nur olur. O kıl sebebiyle, bir günahı affolur, bir sevab yazılır.) [Tirmizî]

(Beyazlaşmış kılları koparmayın! O, müslümanın nurudur.) [Tirmizî]

(İhtiyarlığı saklamak için yolunan beyaz kıllar, Kıyamette, ona batırılmak için süngü olur.) [Deylemî]

İhtiyar Olmanın Fazileti

Müslüman olarak yaşlanmak da bir nimettir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Allahü teâlânın indinde, tekbiri, tahmidi, tesbihi ve tehlili sebebiyle müslüman olarak ihtiyarlıyan bir müminden daha efdal kimse yoktur.) [İ.Ahmed]

[Tekbir Allahü ekber, tahmid Elhamdülillah, tesbih SübhanAllah, tehlil ise la ilahe illAllah, demektir.]

(Allahü teâlâ, yemin ederek "Müslüman olarak ihtiyarlıyan erkek ve kadına azab etmekten hayâ ederim." buyurdu.) Resulullah efendimizin ağladığı görüldü. Sebebi sorulunca, (Allahü teâlâ, kendisinden hayâ ettiği hâlde, Ondan hayâ etmiyen kimseye ağlıyorum.) buyurdu. (Beyhekî)

(Hak teâlâ, müslüman olarak ihtiyarlıyana azab etmekten hayâ eder.) [Hatib]

(Hak teâlâ, "İhtiyarlık benim nurumdan bir nurdur. Ben nuruma, narımla azab etmekten hayâ ederim. O hâlde siz de benden hayâ edin!" buyurdu.) [Ebuşşeyh]

(Müslüman olarak ihtiyarlıyana ikram eden, Nuh aleyhisselama ikram etmiş gibi sevab alır. Nuh aleyhisselama ikram eden de Allaha ikram etmiş olur.) [Hatib]

(Saçını, sakalını müslüman olarak ağartan affolur.) [M.Rabbani]

(Müslüman bir kimse, 90 yaşına ulaşınca, geçmiş ve gelecek birçok günahları affolur. Aile efradına şefaat etmesi için, kendisine izin verilir.) [Ebu Yala]

Müslüman olarak yaşlanmak böyle bir nimet iken, zaruret olmadan saçları boyamak iyi değildir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Allahü teâlâ, saçını sakalını siyaha boyayanın yüzüne Kıyamette bakmaz.) [İbni Said]

(Saçını sakalını yolanın veya siyaha boyayanın Allah indinde nasibi yoktur.) [Taberânî]

İslâm âlimleri, erkeklerin, saçını, sakalını siyahtan başka renge boyamalarının caiz olduğunu bildirmişlerdir. Hatta cemal için siyaha boyamanın da caiz olduğunu bildiren âlimler vardır. Hadis-i şerifte, (Allah cemildir, cemal sahiplerini sever.) buyuruldu. Kibir için giyinmek veya bu maksatla saçını boyamak haramdır. Cemal için olursa caizdir. Cemal, çirkinliğe, başkalarının iğrenmelerine sebep olacak şeyleri yapmamak, bunları yok etmek demektir. (Hadika, Envar, Bahr)


Çevrimdışı ASUDE

  • yazar
  • ****
  • İleti: 632
Ynt: Saç boyası
« Yanıtla #17 : 20 Temmuz 2008, 02:21:20 »
saç boyamak yada boyatmak kimi alimlere göre caiz görülmüstür. kına ve keten bitkisi ile ama şu an biz aldığımız boyaların içeriğini bilmiyoruz. sonuçta kimyasallar... bu benim fikrim ama ben uygunluğundan şüphe ediyorum...

Çevrimdışı Ferzin

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 240
Ynt: Saç boyası
« Yanıtla #18 : 20 Temmuz 2008, 02:23:20 »
Kardeşim yukarıda mütealim hocamız son derece güzel bir kıyasla konuyu bağlamış,bu işlerin sencesi bencesi olmaz.

Ayrıca hammadesi pamuklu olan kumaşları (ki bunların bazıları sık dokuma olduğu için kendiliğinden su geçirmez ) canlı olan saç derisi ve teli ile kıyaslamak ne kadar doğru oluyor?

Bilimsel olarak bile imkansız olan bir iddaa sizinkisi,bu durumda size göre sakalını yada bıyığını boyayanın da mı abdesti olmuyor?

Çevrimdışı Ferzin

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 240
Ynt: Saç boyası
« Yanıtla #19 : 20 Temmuz 2008, 02:33:16 »
Erkeklerin saçlarını, sakallarını, bıyıklarım siyaha boyamaları, kadınların da saçlarını siyaha boyamaları haramdır  Beyazlaşmış olan saç veya sakalı, sarı veya kırmızıya boyamak müstehabdır.

Bunun delili, Cabir b  Abdullah'tan rivayet edilen şu hadîstir: "Mekke'nin fethi günü Ebu Kuhafe Rasûlullah'ın huzuruna getirildi  Onun saçı ve sakalı yandık dikeni gibi bembeyaz bir halde idi  Rasûlüllah(s.a.v.)
 
'Bu beyaz saçların rengini birşey ile değiştirin  Fakat siyah boyadan sakının' buyurdu" [1]

Hz  Peygamber(s.a.v.)şöyle buyurmuştur:

Ağarmış saçı (boyamak suretiyle rengini) değiştirin de yahudilere* benzemeyin [2]

Yahudiler ve hristiyanlar (saç ve sakallarını) boyamazlar  Siz onlara muhalefet ediniz [3]

[1] Müslim/2102-

[2] Tirmizî/1752, (Ebu Hureyre'den)

[3] Buharî/5559, Müslim/2103
*********************
Hadisi şerifleri anlamaktan aciz olan biz insanların,hadisleri kendimize göre yorumlamamız çok sakıncalıdır.Lütfen dikkat edelim yukarıda bahsedilen sizin eklediğiniz hadislerde saç sakal ağarması ile ne anlatılmak istendiğini siz biliyormusunuz?


« Son Düzenleme: 20 Temmuz 2008, 02:37:29 Gönderen: Ferzin »

Çevrimdışı Lika

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 3892
Ynt: Saç boyası
« Yanıtla #20 : 20 Temmuz 2008, 05:16:25 »
İnsanlarda, enseden alna kadar başın üzerini kaplayan kıllara "saç" denir. Saçlar kafatasını sıcağa, soğuğa ve hafif darbelere karşı korur. Memeli hayvanlarda, özellikle karada yaşayanların gelişmiş olanlarının başlarında da bu çeşit koruyucu kıllar bulunur. Bunlara bulunduğu yere göre saç, perçem, yele denir.

İnsanların saçları genel olarak sarı, kızıl, kahverengi veya siyah renkte olur. İnsan bedeninde saça, kana, deriye renk veren maddelere "pigment" denir. Bedende üç ana pigment vardır.

1. Melânin: Kahverengi olup, küçük tanecikler halindedir.

2. Karoten: Sarı renkte olup, bu pigment bitkilerde de bulunur. Tereyağına ve havuca bu pigment renk verir.

3. Hemoglobin: Kanın kırmızı rengini bu pigment sağlar.

Pigment, güneşin ışınlarını emer. Derideki melânin de özel hücreler yapar. Bu hücrelere "melânosit" denir. Melâninin açık veya koyu renkli olmasında oksitlenmenin büyük etkisi vardır. pigmentin tanecikleri az oksitlenirse renkleri açık olur, oksitlenme çoğalınca renkleri koyu kahverengiye kadar varır. Saçlarda, tüylerde pigment oluşmasının esasları da derideki gibidir. Saç telleri dibindeki melânositler kalıtıma göre saça renk verirler. Saçlardaki renk farkları taneciklerin yayılışına, oksitlenme derecesine bağlıdır. Açık renk kızıl saçlarda melâninden başka bir demir pigment daha bulunur.

Saçların rengini koruyabilmesi için, saçların bulunduğu deri tabakası gerektiği gibi beslenmelidir. Beslenme iyi olmazsa, özellikle "B" vitamini, bakır eksikliği olursa, saçlarda beyazlaşma görülür. Besin iyi ayarlanırsa, saçların yeniden normal rengini aldığı olur.

Diğer yandan yaşlılıkla ilgili saç ağarmalarının besinle ilgisi yoktur; vitamin tedavisiyle ve besinle saçlar normal rengine girmez. Çünkü yaşlılıktaki ağarma melânin hücrelerinin artık işini göremez hale gelmesinden olur. Kimi zaman ruhi sıkıntı sonunda saçların birdenbire ağardığı görülmüşse de, bunun nedeni bilimce kesin olarak açıklanamamıştır. Ancak bu gibi sarsıntıların bezlerin işleyişini etkilediğinde şüphe yoktur.

Saçının rengi açık olan veya saçı ağaran kimsenin bunu boyatmasının İslâm'a göre hükmünü şu şekilde belirlemek mümkündür. İslâm'ın çıkışından önce yahudi ve hıristiyanlar güzel görünme ve süslenmenin Allah'a kullukla bağdaşmayacağını düşünerek, saçı boyayıp rengini değiştirmekten kaçınırlardı. Hz. Peygamber (SallAllahu Aleyhi Vesellem), ashabına bağımsız bir kişilik kazandırmak için saçı ve sakalı kına veya başka bir boya maddesi ile boyayabileceklerini bildirdi. Ebû Hüreyre (r.a)'tan nakledilen bir hadiste şöyle buyurulur: "Yahudi ve Hıristiyanlar (saçlarını) boyamaz. Siz onların aksini yapınız: yani saçlarınızı boyayınız" (Buhârî, Enbiyâ, 50; Libas, 67; Müslim, Libas, 80; Ebû Dâvud, Tereccül, 18; Nesâî, Zîne, 14). Ancak hadisteki emir bağlayıcı olmayıp mendupluk bildirir. Nitekim uygulamada Hz. Ebû Bekir, Ömer, Ali, Ka'b ve Enes (r.anhüm) gibi bazı sahabeler saçlarını boyamamıştır.

Diğer yandan kullanılacak boyada siyah renk tercih edilmemelidir. Çünkü saç boyası genellikle yaşlı erkeklerin beyazlaşan saçları için söz konusu olur. Siyah renk yaşlı kimseyi, olduğundan çok genç gösterir. Bu durum kınalama veya boyayı amacından saptırabilir. Nitekim Mekke'nin fethi günü Hz. Ebû Bekr'in yaşlı babası Ebû Kuhâfe'nin saçlarının ağaç çiçekleri gibi beyazlaştığını gören Rasûlüllah (s.a.s) şöyle buyurmuştur: "Bu beyaz saçı değiştiriniz ve siyahtan sakınınız" (bk. Ebû Dâvud, Tereccül, 18; Nesâî, Zîne, 15; Ahmed b. Hanbel, I,165, 356, II, 261, 499, III,160, 322). Ancak saçı beyazlaşan kimse genç olursa, onun siyaha boyamasında bir sakınca görülmemiştir. Nitekim Sa'd b. Ebî Vakkas, Ukbe b. Âmir, Hasan, Hüseyin ve Cerîr gibi sahabelerin bu rengi tercih ettikleri nakledilmiştir (Yusuf el-Kardâvî, el-Halâl vel-Harâm fil-İslâm, Terc. Mustafa Varlı, Ankara 1970, s. 102, 103).

Boya malzemesi olarak Allah elçisi kınayı tavsiye etmiştir: "Saçın beyazlığını değiştirmek için kullandığınız şeylerin en iyisi kına ve keten bitkisidir" (Ebû Dâvud, Tereccül, 18; Tirmizî, Libâs, 20; Nesâî, Zîne, 16; İbn Mâce, Libâs, 32; Ahmed b. Hanbel, V, 147, 150, 154). Hz. Enes b. Mâlik, Hz. Ebû Bekr'in saçlarını kına ve ketenle, Hz. Ömer'in ise yalnız saf kına ile boyadığını nakletmiştir (el-Kardâvî, a.g.e., s. 103).

Sonuç olarak erkek veya kadının beyazlaşan saçlarını sarı veya kızıl renge boyamaları müstehap görülmüş; siyaha boyamaları ise, sağlam görüşe göre, caiz görülmemiştir. Ancak genç kimsenin siyah boya kullanmasında da bir sakınca yoktur. Diğer yandan boya malzemesi olarak kına ve vesîme denilen, boya sanayiinde kullanılan bir bitkinin tercih edilmesi tavsiye edilmiştir (İbn Âbidîn, Reddül-Muhtâr, Terc. Ahmed Davudoğlu, İstanbul 1982-1988, XV, 378, XVII, 314). El, ayak veya başa sürülen kınanın katı olan malzemesi temizlendikten sonra deri veya saçlarda bıraktığı renk, suyun deriye nüfûzuna engel değildir. Bu yüzden abdest veya gusle mani olmaz (İbn Âbidin, a.g.e., I, 224).

Hamdi DÖNDÜREN
Ne içindeyim zamanın,Ne de büsbütün dışında;Yekpare geniş bir anın Parçalanmış akışında,
Rüzgarda uçan tüy bile Benim kadar hafif değil.Başım sukutu öğüten Uçsuz, bucaksız değirmen;İçim muradıma ermiş Abasız, postsuz bir derviş;
Kökü bende bir sarmaşık Olmuş dünya sezmekteyim,Mavi, masmavi bir ışık Ortasında yüzmekteyim

Çevrimdışı b3rn4

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 1
Ynt: Saç boyası
« Yanıtla #21 : 19 Ağustos 2009, 15:12:18 »
arkadaşlar bu konuda herkesin farklı bir görüşü var kesin bir şey söyleyemiyor kimse.ben de farklı bir yönden baktım.ilmihali okudum.güslün kabul olması için saçın her telinin ıslanması gerekmiyor.derinin ıslanması yeterli.yani boya saçta tabaka oluşturup su geçirmese de abdest geçerli olur o zaman.

Çevrimdışı Himmet

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 849
Ynt: Saç boyası caiz midir?
« Yanıtla #22 : 19 Ağustos 2009, 15:46:58 »
 :S
« Son Düzenleme: 19 Ağustos 2009, 16:02:48 Gönderen: Himmet »
Zâtının, Sıfâtının, Esmâının, Efâlinin Hudutsuzluğunca Şükürler Olsun Yâ RABBİİM..

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Ynt: Saç boyası caiz midir?
« Yanıtla #23 : 19 Ağustos 2009, 15:53:31 »
Bu konu fazla uzadı,saç hava alarak,su ile yaşayan canlı bir vucut bileşenidir,söylediğiniz gibi su yada hava geçirmeyen birşey sürüldüğünde nasıl canlı kalır?
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı müteallim

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 4785
  • gizli mahzenlerde kalan tarihin yeni adresi
    • www.Libv- kamp-lintfort.de
Ynt: Saç boyası caiz midir?
« Yanıtla #24 : 27 Kasım 2011, 23:57:14 »
siyah boya disinda sakal boyamakda bir mahzur yok.sacida ona kiyas yapsak

sac sakal boyamakda bir sakinca yokki sadece siyaha boyamak mekruhdur.amma eger boya su gecirmiyecek kabilden bir madde ise abdeste ve gusle mani oldugundan caiz degildir.bunun uzun uzun mücadele edilmesine gerek yok
  Kuslar gibi ucmasini baliklar gibi yüzmesini ögrendik amma kardesce yasamasini ögrenemedik

Çevrimdışı Günbatımı

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 2490
  • Görelim Mevlâ'm neyler, neylerse güzel eyler...
Ynt: Saç boyası caiz midir?
« Yanıtla #25 : 28 Kasım 2011, 14:18:55 »
Belki artık boyaya da gerek kalmayacak. Saçı ana rengine çeviren ürün çıktı!  t3))
Dua'sız üşürmüş yürekler!
Sana bir dua eden olsun, senin de bir dua ettiğin...
Bilmezsin hangi kırık gönlün duasıdır karanlıklarını aydınlatan,
Sana ummadık kapılar açan.
Bilmezsin kimin için ettiğin duadır, seni böyle ayakta tutan...


Hz. Mevlana