Gönderen Konu: Sadece Müslüman Olmakla İş Bitmez  (Okunma sayısı 2263 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9214
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Sadece Müslüman Olmakla İş Bitmez
« : 30 Eylül 2014, 10:35:52 »

Sadece Müslüman Olmakla İş Bitmez

SORU: Sadece Müslüman olmakla iş bitiyor mu?

 

CEVAP: Bitmez… Kur’an, Sünnet, Şeriat ve Sevâd-ı Âzam Müslüman’ı olmak gerekir.

 

SORU: Her Müslüman mü’min midir?

 

CEVAP: Her mü’min Müslüman’dır ama her Müslüman mü’min olmayabilir.

 

SORU: Kaç türlü Müslüman vardır?

 

CEVAP: Dindar musalli Müslüman vardır… Sosyolojik musalla Müslüman’ı vardır.

 

SORU: İslam Protestanlığı nedir?

 

CEVAP:  İslam’ı az veya çok yanlış yorumlayan, birbirinden kopuk bin kadar  bid’at grubunun zuhur etmesi, Ümmet birliğinin parçalanması, Müslümanların kaos ve anarşi içine düşmesidir.

 

SORU: Kur’an Müslümanlığı ne demektir, sadece Kur’an kaynağı ile birlik temin edilebilir mi?

 

CEVAP: Kur’an Müslümanlığı güzel ve yaldızlı bir edebiyattır. Sünnîler, Rafizîler, Haricîler, Müşebbihe, Mücessime, Selefîler, mezhepsizler, Vehhabîler, Kadiyanîler, Fazlurrahmancılar… Böyle bir yığın fırka ve hizip Kur’an’a inandık diyorlar, onu birinci kaynak olarak kabul ediyorlar ama Kur’an’ın doğru yorumunda birleşemiyorlar.

 

SORU: Kur’an’ın doğru yorumu nedir?

 

CEVAP: Râsih ulemanın, Sünnetin ışığında yaptığı yorumdur. Sünnet olmadan Kur’an doğru şekilde yorumlanamaz.

 

SORU: Her Müslüman eline bir Kur’an veya tercümesi, meali, tefsiri alsın, bir de hadis külliyatı ve bunları okuyup İslam’ı doğrudan doğruya kaynağından öğrensin, anlasın metodu nasıl bir metottur?

 

CEVAP: Bu metot Ehl-i Sünnetin İslam’ı anlama metodu değil, İslam Protestanlığını oluşturan firak-ı dallenin metodudur. Hiçbir Sünnî Müslüman bu metoda itibar etmemelidir.

 

SORU: İslam doğru şekilde nasıl anlaşılır?

 

CEVAP: İcazetli Sünnî ulemanın ve fukahanın yazdığı güvenilir ve muteber kitaplar okunarak anlaşılır.

 

SORUF: Kur’an’ı kendi re’y ve hevasıyla tefsir eden ne olur?

 

CEVAP: Ya küfre düşer yahut küfran-ı nimette bulunmuş olur.

 

SORU: İslam’ı en kolay ve en doğru şekilde öğrenmenin yolu nedir?

 

CEVAP: Müslümanların doğru ilmihal kitaplarını okumalarıdır.

 

SORU: Bu kitaplardan hangi konular işlenir?.. (1) Akaid yani inançla ilgili bilgiler…(2) Taharet ve ibadetler… (3) Halka yetecek kadar muamelat ve ukubat (İslam’ın dünya hayatıyla, suçlulara verilen cezalarla, nikah ve talakla, iktisad ve ticaretle ilgili hükümleri)… (4) İslam ahlakının ilkeleri… (5) Ümmet birliği ve Hilafet… Bu konuları özet olarak işleyen 150 sayfalık doğru bir ilmihal Müslüman’ın dünyasını ve ahretini mâmur eder, içindeki bilgileri hayata uygularsa Allah’ın keremiyle ebedî saadet kazandırır.

 

SORU: Müslüman böyle bir ilmihal okumayıp on binlerce lira vererek çeşit çeşit tefsirler, hadis külliyatları alsa, bir oda dolusu kitap edinse İslam’ı anlar ve salih Müslüman olur mu?

 

CEVAP: Olamaz… Din ilimleri okumamış Müslüman’a yüz tefsir, yüz hadis kitabı verseniz, doğru dürüst, hatâsız iki rekat namaz kılmasını öğrenemez.

 

SORU: Bugün Türkiye’de, yukarıda bahsettiğin gibi bir ilmihal var mı?

 

CEVAP: Ehl-i Sünnet hocaları tarafından te’lif ve tasnif edilmiş güzel ilmihaller var ama bâlâda sıralanan bütün bilgi dallarında yeterli malumat vereni yoktur. Yakın zamanlara kadar Müslümanlara zulmedildiği için ilmihal kitaplarına Ümmet ve Hilafet bölümleri konulmamıştır. Ahlak da genellikle pek kısa ve kuru anlatılmıştır.

 

SORU: İslam’ı doğru olarak en güzel anlatan kitap hangisidir?

 

CEVAP: Hüccetülislam ve Zeynuüddin İmamı Gazalî’nin İhyau Ulumi’d-Din adlı dört ciltlik kitabıdır.

 

SORU: Ahlakı olmayan Müslüman’ın durumu nedir?

 

CEVAP: Müslüman insan olmak hasebiyle günah işleyebilir, hatâ edebilir ama büsbütün ahlaksız kimsenin dini imanı olduğu şüphelidir.

 

SORU: Büsbütün ahlaksızdan kastın nedir?

 

CEVAP: Söylerse yalan söyler… Söz verirse sözünü tutmaz… Emanetlere hıyanet eder…  Büyük günahları açıkça, açıkta, utanmadan, arlanmadan işler…  Rüşvet alır… Haram yer… Devamlı olarak israf eder…  Gıybet eder… Tecessüs eder, yani başkalarının gizli ayıp ve günahlarını araştırır… Eliyle ve diliyle insanlara zarar verir… Gurur ve kibir sergiler… Mahrem karılara ve kızlara şehvetle bakar ve fırsat bulursa zina eder… İhalelere fesat karıştırır… Gayr-i meşru rant yer… Mü’minlere düşmanlık eder… Komşularını rahatsız eder… Yani tek cümleyle: İslam’ın, Kur’an’ın, Sünnetin, Şeriatin, ahlakın çirkin gördüğü, haram kıldığı kötülükleri açıkça yapar.

 

SORU: Şeriatsiz İslam olur mu?

 

CEVAP: Olmaz olmaz olmaz!.. Şeriat İslam demektir. Ben Müslümanım ama Şeriata karşıyım diyen kafir ve mürted olur.

 

SORU: Ne yapalım?

 

CEVAP:  Hanefî mezhebinden olanlar dersiamdan Erzurumlu Ömer Nasuhi Bilmen merhumun (Kendisi seyyiddir)  Büyük İslam İlmihali’ni veya o ayarda bir kitabı; Şâfiî kardeşlerimiz doğru bir Şafiî ilmihalini alsınlar ve İslam’ı doğru olarak öğrensinler, öğrendiklerini de hayata uygulasınlar. Cemaat ve parça holiganlıklarını bırakıp Ümmet ve İmamet şuuruna sahip olsunlar. Kamil ahlaklı Müslümanlar olsunlar.

 

SORU: İlk yapılacak iş hangisidir?

 

CEVAP: Beş vakit namaz kılmayanlar hemen namaza başlasınlar. Farz namazları, ehliyetli ve salih bir imamın ardında cemaatle kılsınlar.

 

SORU: İmam ehliyetli, icazetli ve salih değilse?..

 

CEVAP: Kıldığı namaz makbul olmayabilir (Olmaz demedim…)


Mehmed Şevket EYGİ | 30 Eylül 2014 Salı 00:29