Gönderen Konu: Sağ ile Sol - Cemil MERİÇ  (Okunma sayısı 3700 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9214
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Sağ ile Sol - Cemil MERİÇ
« : 29 Ekim 2011, 01:24:36 »

Mefhumların(2) kâh gülünç kâh korkunç maskelerle raksa çıktığı bir karnaval balosu, fikir hayatımız.

Tanımıyoruz onları, nereden geliyorlar bilen yok. Fir’avunlara(3) benziyorlar, kalabalığa çehrelerini göstermeyen Fir’avunlara. Ve aydınlarımız, o meçhul heyûlâlar(4) için ehramlara(5) taş taşıyan birer köle.

Kavga, insanla kader arasında değil artık, insanla kelime arasında. Rüyaları o bayraklaştırıyor. Yığınlar onun için yaşıyor, onun için dövüşüyor, onun için ölüyorlar. Mukaddeslerin rengine bürünen bir bukalemun6 kelime, semâvî kitapların şeytanı. Ve en tehlikelileri, toprağımızda doğmayanlar.

Sol’la sağ, bu karanlık kafilenin öncülerinden ikisi.

Sol, Latincede meş’um(7), eski Almanca’da, eğri demek… Cehenneme inen merdiven hep sola bükülür. Sağ, kibar ve imtiyazlı; Rabbin sevgili kulları sağında oturacaklar, diyor Tevrat.

Sol’la sağın yeni bir hüviyetle(8) politikaya sıçrayışı, Fransız İhtilali’yle(9) yaşıt.

Napolyon(10) orduları ihtilalin ideolojisini dünyanın dört bucağına taşır; ideolojisini, yani kelimelerini.

Avrupa, Fransa’nın mirasını muhabbetle benimser… Aynı manevi iklim, aynı içtimaî yapı. Önce burjuvazinin(11) bayrağıdır sol, sonra dördüncü sınıfın… Hürriyettir, terakkidir(12), müsavattır(13). Sağa türbedarlık düşer; türbedarlık, yani ezeli değerlerin bekçiliği.

Hangi ezeli değerlerin? İhtilal, istibdadın(14) tasfiyesiydi(15); müjdeydi, ümitti, gelecekti. Sağ, daima çekingen, daima korkak, daima sevimsizdir. Çekingendir, çünkü maziyi temsil eder; maziyi, yani keyfiliği, kanunsuzluğu. Korkaktır, zira kanlı imtiyazların ve karanlık istismarların mirasçısıdır. Sevimsizdir, hangi mezarlığı ürpermeden seyredebiliriz? Avrupa’nın son iki yüzyıllık tarihi, sol’un zaferleri, sağ’ın hezimetleri tarihidir.

Bize gelince… Hudutlarımızdan salgın bir hastalık gibi girer sol, arazı(16), meçhul bir hastalık. Solcu, ithamların en korkuncu olur… Büyüden meş’um, bedduadan netameli(17) bir kelime. Sağ, daha nazlı, daha utangaç bir misafir. Ne zaman gelmiş, bilen yok! Türk adaleti, kimse tarafından benimsenmeyen bu silik ve şahsiyetsiz kelimeyi pek ciddiye almaz. Ve çeyrek asır nebatî bir hayat yaşar sağ.

Sol, demokrasilerin zaferinden sonra yeni bir bekâret kazanır Avrupa’da, günahlarından arınır. Bizde de kasideler döşenilir, nazenine(18). Avrupa, bütün cinayetlerini sağ’a yükler. Sağ, yakın tarihin “günahkâr tekesi”dir: kilisedir, cehalettir, faşizmdir(19). Batının en gerici partileri bu menfur(20) vasıftan kurtulmağa çalışırken, bizde mukaddesatçıların(21) bayrağı olur. sağ: Türkün âlicenaplığı(22)… Filhakika(23) bu kirli ve karanlık kelimenin dünyada bizden başka şefaatçısı, bizden başka elinden tutanı kalmamıştır.

    Sol-sağ… Çılgın sevgilerin ve şuursuz kinlerin emzirdiği iki ifrit(24). Toplum yapımızla herhangi bir ilgisi olmayan iki yabancı. Solun halk vicdanında yarattığı tedailer(25): casusluk, darağaçları, Moskova: sağın, müphem(26), sevimsiz, sinsi bir iki hayal. Hıristiyan Avrupa’nın bu habis(27) kelimelerinden bize ne? Bu maskeli haydutları hafızalarımızdan kovmak ve kendi gerçeğimizi kendi kelimelerimizle anlayıp anlatmak, her namuslu yazarın vicdan borcu.

 

AÇIKLAMALAR:

1- Bu Ülke. İletişim Yayınları İstanbul 1996 s.77.
2- Mefhum: Kavram, terim.
3- Fir’avun: Eski Mısır hükümdarlarına verilen isim. Tevrat, İncil ve Kur’an-Kerim’de geçen olaylarda bahsedilen Firavun'un, Ramses(II) olduğuna dair, İslam Dünyasında yaygın bir kanaat mevcuttur.
4- Heyûlâ: Korkunç hayal.
5- Ehram: Mısır Firavunları'nın piramit biçimindeki mezarları
6- Bukalemun: Bukalemungillerden, 20-30 cm boyunda, renk değiştirmesiyle ünlü sürüngen türü, kaya keleri. Mecaz anlamda davranışını, görüşünü çıkarına göre değiştiren kimse.
7- Meşum: Uğursuz, kötü .
8- Hüviyet: Kimlik
9- Fransız İhtilâli: 1789-1799. Fransa’da Ancien Regime(Eski Yönetim)’e son veren ihtilal hareketlerinin tamamına verilen ad.
10- Napolyon: Napolyon Bonaparte, (1822-1891). Fransız İmparatoru ve general.
11- Burjuvazi: Burjuva sınıfı, kent, soyluluk. Hayatını emeği ile kazanmayanları,  rahat yaşayablecek mevkide olanları ve özel  imtiyazlardan yararlanan şehirli insanları kapsayan sosyal sınıf..
12- Terakki: İlerleme, yükselme, gelişme
13- Müsavat: Eşitlik, müsavîlik, aynı halde ve derecede olma.
14- İstibdad: Sıkıyönetim, mensuplarının hiçbir hak ve hürriyet tanımayan sınırsız monarşi, desportlu 15- Tasfiye: ayıklama, temizleme, arıtma, ortadan kaldırmak.
16- Â’razî: ârızî, tesadüfî, rastgele.
17- Netameli: Gizli bir tehlikesi olduğu sanılan, tekin olmayan.
18- Nazenin: Nazlı, cilveli, oynak, çok nazlı yetiştirilmiş, şımarık.
19- Faşizm: İtalya’da 1922-1943 yılları arasında etkinliğini sürdüren, meslek gruplarına dayanan, devlet sınırlarını genişletmeyi amaçlayan yetkinin tek partinin elinde bulunduğu, aşırı bir milliyetçilik ve baskı düzeni kurmağı amaçlayan siyasî akım.
20- Menfur: Nefret edilen, iğrenç, tiksindirici.
21- Mukaddesatçı: Mukaddes şeyleri savunan kişi.
22- Âlicenap: 1-Cömert. 2-Onurlu, şerefli.
23- Filhakika: Gerçekten, doğrusu, hakikaten
24- Ifrit: Doğu masal ve efsanelerinde, kötü ve korkunç cin. Mecaz anlamıyla: mecaz  Öfkeli, ortalığı birbirine katan kimse.
25- Tedai: Çağrışım.
26- Müphem: Belirsiz,  örtülü.
27- Habis: Kötü, alçak, soysuz (kimse).


Harun ŞAHİN - 02 Mayıs 2011