Gönderen Konu: Sağlıklı bilinen sağlıksız gıdalar  (Okunma sayısı 9002 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı İsra

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 7482
Sağlıklı bilinen sağlıksız gıdalar
« : 25 Mart 2009, 04:48:10 »

Çoğu kişinin sağlıklı olarak bildiği bir çok gıda aslında bizlere zarar vererek, normalin üzerinde kalori almamıza ve şişmanlamamıza neden oluyor:

Foxnews.com'daki habere göre bazı gıdalarla ilgili aşağıdaki hususlara çok dikkat etmek gerekiyor.


1. Kahvaltılık tahıl gevreği, sağlığına ve kilosuna dikkat eden insanların kullandığı bir gıda olarak biliniyor, fakat tahıllar da kendi başına gerçekten hayli kalorili olabiliyor. İçinde hindistan cevizi yağı, şeker, ceviz ve diğer yüksek kalorili gıdalar bulunan kahvaltılık tahıl gevrekleri yüksek oranda doymuş yağ içeriyor.



2. Donmuş ana yemekler düşük kalorili ve kullanıma hazır, ancak yüksek oranda işlenmiş olan bu gıdalarda tuz oranı yüksek. Bu gıdaların birçoğunda 600 mg'dan fazla tuz bulunuyor ve porsiyonlar gerçekten çok küçük ve doyurucu değil. Akşam yemeğinde bunlardan 1 tabak yiyorsunuz ve birkaç saat sonra tekrar acıkıyorsunuz.



3. Protein barlar aslında abartılmış şeker barları oluyor. Yüksek oranda kalori ve yağ içeriyorlar ve açlığı bastıracak kadar doyurucu değil. Bunun yerine salata barları tercih edin. Balzamik sirkeyle birlikte marul, enginar ve brokoliden oluşan bir salata hazırlayabilirsiniz.


4. Fiyonk şeklindeki tuzlu krakerler az yağ içeriyor ve besleyici değeri de düşük. İçinde kalori bulunmayan tuzlu krakerler sağlıksız, şeker içerdikleri için sizi acıktırıyorlar ve aşırı yemenin bir sonucu olarak kilo almanıza yol açıyorlar.


5. Küçük kekler de genellikle 600 kalori içeriyor. Fakat kılık değiştirmiş kekler ve özellikle iki ölçü çikolata dilimli kekler ise yüksek kalori içeriyor. Hatta kepekli kekler bile çok yoğun ve yüksek kalorili. Aynı şey çörekler için de geçerli. İnsanlar çöreklerin tatlı olmadığını ve bu nedenle sağlıklı olduğunu düşünüyorlar, ancak çörekler yağ dolu.


6. Salça yüksek oranda likopen içeriyor. Dünyadaki tüm likopenler, pizzanın sağlıklı bir gıda olduğu konusunda ikna edici değil. Mozarella peyniri ise iyi bir kalsiyum kaynağı, aynı zamanda kalorisi yüksek. Orta boy bir pizza 600-700 kalori içeriyor.


7. Dünyada Japon mutfağının sağlıklı olduğu bilinen bir gerçek, ancak bu yemeklere krema, peynir, avokado gibi değişik tatlar eklendiğinde kalorisi ve yağ oranı artıyor ve şişmanlatıyor.



8. Organik gıdalar koruyucu ve tarım ilaçlarından arındırılmış olabiliyor, ancak bu kalorisiz oldukları anlamına gelmiyor. Organik patatesten cips yapılınca içindeki yağlar yok olmuyor.


9. Ton balıklı sandviç sizce diyet bir öğle yemeği mi? Tekrar düşünün. Restoranlarda servis edilen orta boy bol malzemeli ton balıklı sandviç 700 kalori ve 43 gram yağ içeriyor.



10. Bu kalp dostu tekli doymamış yağ bile kalori ve yağ bakımından zengin. 1 çorba kaşığı zeytinyağı ya da farlı bir yağ 120 kalori ve 14 gram yağ içeriyor. Ekmeğinizi zeytinyağına bandırmak yerine üzerine margarin sürerek yemelisiniz. Çünkü ekmek sünger gibi yağı çekiyor. Bu nedenle ekmeğin üzerine sürülen bir parça yağ, daha fazla zeytinyağı yemekten daha iyi.

zaman


Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Sağlıksız gıdayı bir bakışta tanıyın!
« Yanıtla #1 : 24 Mart 2010, 13:48:41 »

Acaba bayat mı? Hijyen mi? Hormonlu mu yoksa GDO lu mu? İnsanı paranoyaya sürükleyen bu sorulardan kurtulmak için ne yapmalısınız?

Sağlıklı bir yaşam için sağlıklı beslenme şart... Sağlıklı beslenebilmek için de besinlerimizi doğru; özenli ve dikkatli seçmemiz gerekiyor kuşkusuz. Anadolu Sağlık Merkezi Beslenme ve Diyet uzmanı Cemal Aytaç Ak, sağlıksız ya da bayat olabilecek gıda maddelerni kolayca tanımanın yolları hakkında bilgi verdi.

- Meyve ve sebze alırken mevsim meyveleri tercih edilmeli.

- Kenarları düzgün, şekilleri standart ve birbirine benzeyen meyve sebzelerin yerine, bozuk şekilli, büyüklü küçüklü ürünler tercih edilmeli.

- Sebze ve meyvelerin hormonlu olup olmadığını anlamanın  en basit yolu ürünlerden alınan tattır.

- Örneğin  domatesin içi fazlaca boşsa, hormonlu olduğundan şüphelenebilirsiniz. Ayrıca hormonlu domatesler dik kesildiğinde ortasında beyaz ve sert bir tabaka görülür.

- Hormonlu biberler aşırı büyük ve etli bir görünüme sahiptir, çekirdekleri boş, etli kısımda domatesteki gibi beyaz ve sert bir doku hakimdir.

- Hormonlu patlıcanın şekli bozuktur, yan yana yapışıktır ve  etli kısmı sünger gibi koftur.

- Aynı şekilde hormonlu patatesler şekilsiz ve yumruları birbirine yapışıktır ve içinde kararmalar vardır.

- Hormonun en çok kullanıldığı diğer bir meyve ise çilektir. Hormonlu çilekler aşırı büyük, çift yapışık, içleri boş ve şekilleri birbirine benzer.”

- Hormonlu besinlerin uykusuzluk, yorgunluk, baş ağrısı, egzama, hafıza kaybı, konsantrasyon eksikliği, depresyon, bağışıklık sisteminde zayıflık, otoimnun hastalıklar, yüksek tansiyon, kalp-damar hastalıkları ve kansere sebep olabileceğini unutmayın.

Ambalajlı gıdalara; et ve balığa dikkat!

- Ambalajlı gıda mamullerinin sağlıklı olup olmadığını öğrenmenin en iyi yolu içeriğine ve son kullanma tarihine bakmak, açıkta satılıyorsa özelliklerine dikkat etmek.

- Özellikle ambalajlı etleri alırken etiket bilgilerinin incelenmesi gerek. Etin  ismi, miktarı, üretici  ve  paketleyici firmanın adı, seri numarası, üretim, izin  tarihi, ürünü koruma koşullarına dikkat edilmeli.  Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı’nın izni ile üretildiğine dair ibaresi olan ve  en  önemlisi son kullanma tarihi olan ürünler tercih edilmeli. Ambalajı delinmiş etlerin kesinlikle alınmaması gerek. Eğer açık et alınıyorsa rengi mutlaka kontrol edilmeli ve et mutlaka koklanmalı. Bozuk et kokusu oldukça  keskin olduğundan  ürünün bozuk olup olmadığı anlaşılabilir.

internethaber
- Bayat balığı da anlamak oldukça kolay. Taze balığın solungaçları kırmızı, gözleri parlak ve pulları yapışık olur. Bayat balığın eti ise oldukça yumuşaktır.
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Birbirini Seven Gıdalar
« Yanıtla #2 : 18 Ağustos 2011, 21:10:34 »
Birbirini seven gıdalar!

Milliyet gazetesi yazarı Dilara Koçak'tan lezzeti birbirine en çok yakışan gıdalar...



Bedenimiz her gün 50’ye yakın besin öğesine ihtiyaç duyuyor. Bu seçimleri yaparken denge ve çeşitlilik çok önemli. Her besin grubundan yeterli miktarda tüketmek, kaliteli beslenmenin temelini oluşturuyor. Her zaman söylediğim gibi,   “Hiçbir besin tek başına suçlu değildir ve hiçbir besin tek başına mucize yaratmaz.” Sloganımız, “Ölçülü beslen, sağlıklı yaşa!” olmalı.
 
Domates ve zeytinyağı

Daha pürüzsüz bir cilt için bu iki besini birbirinden ayırmamak gerekiyor. Likopen bilinen en etkili antioksidan ve domateste bol bulunuyor. Özellikle güneşin ciltte yarattığı tahribatları önlemeye yardımcı. Likopenin vücuttaki kullanımını artırmak istiyorsak üzerine biraz zeytinyağı eklemekte fayda var. Likopen, yağda eriyen bir besin öğesi olduğu için yağ ve ısıyla etkisi daha da artıyor. Amerikan Klinik Beslenme Dergisi’nde (AJCN) yayımlanmış bir çalışmaya göre, zeytinyağı tüketen bireylerde daha az kırışıklık bulunduğu görüldü. Kahvaltıda beş zeytin yemek yerine söğüş domatesin üzerine bir tatlı kaşığı zeytinyağı ekleyebilirsiniz.
 
YULAF VE ELMA

Daha sağlıklı bir kalp için yulaf kepeğinin yapısında betaglukan isimli suda çözünebilen bir lif bulunur. Betaglukan; koleste-rolün dengelenmesinde olumlu etkilere sahip. Böylece kalp krizi riskini azaltmaya da yardımcı. Elmaysa  içindeki pektin maddesiyle kötü kolesterolü (LDL)’yi düşürürken, iyi kolesterol (HDL) oranını yükseltiyor.

Çalışmalar, günde orta büyüklükte iki elma yemenin kolesterol seviyesini yüzde 16 oranında düşürdüğünü gösteriyor. Kahvaltınızdan başlayarak kalp sağlığınızı desteklemek için; yulaf ezmesi üzerine elmaları küçük parçalar halinde doğrayabilir ve süt ilave edebilirsiniz. Ya da yulaf, süt ve elma püresini pişirerek üzerine tarçın ilave edebilirsiniz.
  
YOĞURT VE ÖĞÜTÜLMÜŞ KETEN TOHUMU

Daha iyi bir sindirim için bu ikili çok işe yarıyor. Bağır-saklarımız 400’den fazla bakteriye ev sahipliği yapıyor. Bazıları dost, bazıla-rıysa değil. Dost olmayanlar, dostlara göre sayıca fazla olursa sindirim yavaşlıyor. Yoğurt, probiyotik içeriğiyle bağırsaklara dost ve sindirim sistemini rahat-latıyor. Probiyotikler, yaşamak için prebiyotiklere ihtiyaç duyuyor.  

Keten tohumuysa omega-3 kaynağı olmasının yanı sıra yoğurtla tüketildiğinde sindirim sistemini düzene sokuyor. Öğütülmüş keten tohumunun sindirimi çok daha kolay. Probiyotik yoğurdunuzun üzerine bir çay kaşığı ekleyebilir ya da meyveli yoğurtlara, keten tohumuyla zenginleştirilmiş müsli ilave edip tüketebilirsiniz.
 
GÜLLAÇ LEZZETi

Güllaç, Ramazan için en uygun tatlı çünkü sütlü. Yağ içeriği düşük ve üzerine serpilen cevizler son derece faydalı. Dikkat edilmesi gerekense yediğiniz miktar ve sıklık. Hamurlu, kremalı veya yağda kızartılmış bir tatlı yerine sütlü tatlıların yenilmesi dengeli beslenme açısından daha uygun. Yemeğin ardından 1-2 saat sonra yenmesi iyi olur.

Tatlı tüketimini her gün yerine, haftada 2-3’le sınırlamak gerekiyor. Çünkü basit şeker tüketimini azaltıp lif içeren kompleks karbonhidratlara ağırlık vermekte fayda var. Bunun için diğer günler tatlı yerine taze veya kuru meyveler seçilebilir. Böylece daha az kalori daha çok vitamin-mineral ve lif alırsınız. Sütlü tatlılar gibi meyveliler de uygun olur.

Elma, armut, kabak, incir veya kayısıyla yapılan, kaymak ilave edilmeyen ama ceviz konan tatlılar iyi birer seçenek. Bir kase sütlü tatlı veya güllaç, enerji değeri olarak   1 dilim ekmek, 1 bardak süt ve 1 meyveye eşit. Tatlı yiyerek yemekten sonraki ara öğün hakkınızı kullanmış olursunuz. İnsülin ve şeker konusunda hassasiyeti olanlar sütlü, meyveli tatlılarda şeker yerine stevya gibi doğal tatlandırıcılar kullanabilir.
 
RAMAZAN PiDESi

Ramazan pidesinin tadı ve kokusu başka oluyor. Pide, ekmek yerine geçen tahıl grubunun temsilcisi. Tahıl ve tahıl ürünleri, vitaminler, mineraller, karbonhidratlar bakımından zengin. Tahıllar protein de içeriyor. Ancak bu proteinin kalitesi düşük. Ama süt, yoğurt, et ya da kurubaklagillerle tüketildiğinde bu oran artıyor.

Tahıl taneleri E vitamini bakımından zengin. Tahıllar, B12 vitamini dışında diğer tüm B vitaminlerini içeriyor. Ramazan pidesinin avuç içi büyüklüğündeki bir parçası bir dilim ekmeğe eşit.

Sanıldığının aksine kepek ekmeğiyle arasında kalori olarak bir fark yok ve her ikisinin de bir dilimi 68 kalori. Kepek ekmeğiyle pide arasındaki fark, kepek ekmeğinin daha fazla lif, protein ve vitamin içermesi. Dikkat edilmesi gerekense yemeklerde pilav, börek veya makarna varsa bu durumda yiyeceğiniz pide miktarının azaltılması. İftarda pide lezzetli bir seçim olabilir ancak sahur için önerim kesinlikle tam tahıl ekmekleri. Çünkü bu ekmekler, kan şekeri dengesi için önemli.  

 Dilara Koçak / Milliyet
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Soğuk ve sıcak suyun vücuda etkileri
« Yanıtla #3 : 16 Ekim 2011, 02:19:32 »
Soğuk ve sıcak suyun vücuda etkileri

“Sıcak su yağları eritiyor mu?” sorusuna keşke “Evet” diyebilseydim ve işimiz çok kolay olsaydı. Ne sıcak su yağları eritiyor, ne de soğuk su kalori yakımını artırıyor.

Soğuk su içince vücudun onu kendi sıcaklığına getirmek için enerji harcadığı mantığından yola çıkanların merakını gidermek için çalışmalar yapılmış. 2006 yılında ‘The Journal of Clinical Endocrinology and Metabolism’de yayımlanan bir çalışmaya göre, vücut sıcaklığı için suyu ısıtmanın maliyeti yani kalori harcama oranı, normal su içenlerle kıyaslandığında ortada anlamlı bir fark bulunmamış.

İsviçre’de sağlıklı, gönüllü gençler üzerinde yapılan bu çalışmada, su sıcaklığının kalori yakımına etkisi olmadığı bildirilmiş. ‘American College of Sports  Medicine’sa sıvılarla ilgili egzersize bağlı olarak şu açıklamayı yapmış: “Hidrasyonu korumak yani vücudu susuz bırakmamak, düzenli egzersiz yapan bireylerde optimum fiziksel performans için önemli bir yardımcı. Aslında sporcunun önemli rakiplerinden biri de vücudun hidrasyonu. İyi sıvı desteği, iyi performans demek.”

Soğuk suyla sıcak su arasın- daki terk fark, mideyi terk etme hızları. Soğuk su mideyi 20 dakika içerisinde terk ederken, sıcak su için bu süre, 80 dakika. Mide hacmini dolu tutmasını sağlayabilmek için düşük kalorili diyetlerde sıcak su veriliyor, yağ yakımı sağladığı için değil.

Sıvı alımı ve performans

1-Çocuk sporcularda dengeli beslenme ve sıvı desteği her 24 saatte bir kontrol edilmeli. Egzersiz öncesi olduğu kadar egzersiz sırasındaki sıvı desteği de önemli.
2-Yeterli hidrasyonu sağlamak ve boşaltıma zaman vermek için egzersizden 2 saat önce          500 ml. sıvı mideye inmiş olmalı.
3-Egzersiz sırasında özellikle atletler düzenli aralıklarla terle kaybettikleri suyu yerine koymalı. Bu sıvıların kaybedilen suyu yerine daha hızlı koyabilmesi için ortam sıcaklığından daha soğuk olmaları tercih edilir. Her 10-20 dakika için 250 ml. sıvı alınmalı.
4-Uzun süreli egzersizlerde sadece su yerine karbonhidrat ve/veya elektrolit eklenmiş içecekler tercih edilebilir.
5-Aşırı terle sodyum kaybı oluşabileceğinden hiponatremiye ( kandaki tuz dengesizliği) engel olmak adına 1 saatten uzun süren egzersizlerde 1 litre için 0.5-0.7 gr. sodyum takviyesi düşünülebilir.
6-Egzersizden sonra 30 dakika içinde 250 ml. sıvı alınmalı ve vücudun verdiği her bir kilo kaybı için, yarım litre ekstra sıvı içilmeli.

Su içenler daha iyi besleniyor

Araştırmalar, günlük sıvı ihtiyacının, daha büyük bir kısmını sadece sudan alanların genel olarak daha sağlıklı bir beslenme programı yürüttüklerini gösteriyor. 12 bin kişi üzerinde yapılan bir çalışmada, su içme alışkanlığı olan bireylerin yeme alışkanlıklarının da daha iyi olduğu gözlendi. Yani, su tercih edenler, beslenme tipi olarak da daha fazla lif, daha az şeker ve daha az kalorili besin tüketiyor.

Susuzluk ve yorgunluk

Egzersiz sırasında bireyin en ciddi rakibi, susuzluk. Çünkü su kaybı tüm performansı düşürebilir. Aktif bireyler özellikle de sıcak havada egzersiz yapıyorlarsa 24 saat boyunca yeterli sıvı alımına dikkat etmeli. Dehidratasyon bu insanların kaslarında yorgunluğa ve koordinasyonlarından kayıplara yol açabiliyor. Çok küçük miktarda su kaybı bile atletik performans için önemli bir kayıp. Dehidratasyonu önlemek için, egzersiz yapmadan önce, yaparken ve yaptıktan sonra sıvı içmek şart.

 SUYUN GÖREVLERİ

* Besinlerin sindirimi
* Besinlerin emilimi ve taşınması
* Eklemlerin kayganlığının sağlanması
* Elektrolitlerin taşınması
* Toksinlerin atılması
* Vücut ısısının denetimi.

SU KAYBI ÇEŞİTLERİ

* Deri yoluyla (Terleme): Ortalama 500 ml.
* Akciğerlerden (Nefes alıp-verirken): Ortalama 300 ml.
* Böbreklerden (İdrar yoluyla): Ortalama1500 ml.
* Bağırsaklardan: Ortalama 200 ml.

Su kaybının arttığı durumlar
* Sıcak-soğuk havanın etkisi
* Ağır fiziksel aktivite durumu
* Enfeksiyon hastalıkları

Su kaybının azaldığı durumlar
* Böbrek hastalıkları
* Tuz alımının artması

VÜCUT OLGULARI

Yetişkin bir bireyin vücut ağırlığının yüzde 55-75’i sudan oluşuyor. Bu oranlar kişiye, vücut bileşimine, yaşa, cinsiyete bağlı olarak değişebiliyor.
* Kan: Yüzde 83
* Kas: Yüzde 73
* Vücut yağı: Yüzde 25
* Kemikler: Yüzde 22

Susamak, uyarıcı etki

Susama hissi geliştiğinde vücutta yüzde 1’lik su kaybı oluşmuş demektir. Ve bu durum beyne iletilmiştir. Su içmek için susamayı beklemeyin. Her vücut hücresi, dokusu ve organı, fonksiyonunu yerine getirmek için suya ihtiyaç duyuyor. Su vücudun en çok gereksinim duyduğu besin öğesi. Vücuttaki sıvı miktarının yüzde 20 oranında azalması, yaşamsal risk oluşturuyor.
 

Dilara Koçak / Miliyet
〰〰〰〰🐠