Gönderen Konu: Şair Ceketli Adam  (Okunma sayısı 2312 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı aşk yolcusu

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 13
Şair Ceketli Adam
« : 02 Aralık 2009, 16:18:23 »

Şair Ceketli Adam

Geziyor,
Şair ceketli adam, geziyor ve yazıyor.

Zor tırmanır Çamlıca’ ya,
Çamlıca kıyamda.
Atsa adımını iner Paşakapısına,
Nuh kuyusu, Doğancılar rükûda.
Bir ara doğrulsa,
Yuvarlanır Üsküdar’a,
Üsküdar secdeye kapanmada.

Al kaptan götür beni kısa yoldan Beykoz’a,
Dev dağı kalkmış, başlamış fatihaya.
Söz bende atarım simidi martılara,
Sende bir söz ver bana,
Bırakır mısın beni Beşiktaş kıyısına?

Ah, ah!
Yetişemedim Süleymaniye tahiyyatta,
Eskimiş dizleri otura otura,
Secde izleri görünür kubbesinin alnında,
Şimdi selam verir sağına,soluna.

Dertlerimiz kalkmaz bizim şaha,
Kalkarız ancak kıyama utana, sıkıla,
Sitemde ne?
Şükürler ederiz duâda,
Her kişide olur sitem, er kişide ne ola?
Biliriz haddi bir secde yeter fakir fukaraya.

Şair ceketli adamın sermayesi ne ola?
Bırak ceketini son cemaat yeri o avluya
Giyerse biri o da kendini şair sana
Gezinsin o da biraz söz sata sata.
 
Abdülkadir Kalay