Gönderen Konu: Şairlerin sultanı Necip Fazıl  (Okunma sayısı 27392 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı muallim

  • yazar
  • ****
  • İleti: 758
Şairlerin sultanı Necip Fazıl
« : 05 Mart 2004, 11:36:04 »

                   
UTANSIN

Tohum saç, bitmezse toprak utansın!
Hedefe varmayan mızrak utansın!

Hey gidi küheylan, koşmana bak sen!
Çatlarsan, doğuran kısrak utansın!

Eski çınar şimdi noel ağacı;
Dallarda iğreti yaprak utansın!

Ustada kalırsa bu öksüz yapı,
Onu sürdürmeyen çırak utansın!

Ölümden ilerde varış dediğin,
Geride ne varsa bırak utansın!

Ey binbir tanede solmayan tek renk;
Bayraklaşamıyorsan bayrak utansın!
Necip Fazıl Kısakürek



               BEKLENEN
       Ne hasta bekler sabahi,
       Ne taze ölüyü mezar,
       Ne de şeytan bir gunahi,
       Seni bekledigim kadar.

       Geçti istemem gelmeni,
       Yoklugunda buldum seni;
       Birak vehmimde golgeni,
       Gelme, artik neye yarar?

      Necip Fazıl Kısakürek
      
« Son Düzenleme: 19 Temmuz 2009, 04:01:11 Gönderen: İsra »
"Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah'tan korkun ki rahmete eresiniz."
[Hucurat Suresi 10]

Çevrimdışı bayrahmi

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 1
şiir
« Yanıtla #1 : 07 Mart 2004, 19:52:44 »
bir adın kalmalı geriye
bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
aynaların ardında sır
yalnızlığın peşinde kuvvet
evet nihayet bir adın kalmalı geriye
bir de o kahreden gurbet

sensayki
ben hiç ağlamadım
hiç ateşe tutmadım yüreğimi
geceleri koynuma almadım ihaneti
ve sayki
bütün şiirler gözlerini
bütün şarkılar saçlarını söylemedi
hele nihavent hele buselik
hiç gitmedi fikrimden
ve hiç gitmedi
bir topak kan gibi adın
içimin nehirlerinden

evet yangın
evet salaş yalvarmaların korkusunda talan
evet kaybetmenin o zehirli buğusu
evet nisyan
evet kahrolmuş sayfaların arasında adın
bu sevda biraz nadan
biraz da hıçkırık tadı
pencere önü menevşelerinde her akşam

Çevrimdışı apotyson

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 6
başlığa ne hacet
« Yanıtla #2 : 30 Mart 2004, 10:11:12 »
Kıyamete kadar yıkılmaz çatı;kabir
ha doksanbir olmuş evlerin katı,Ha bir
karanlık,deştikce dipsiz karanlık..Düş'ün!
Olanca gerçeği işte,bir anlık düşün!
tükür bu hayatın irin yuzune!tukur
Gam yeme çıkmak var yolun düzüne,
Şükür..........

N.F.K
u takdirde şan Allah'a aittir , benim olan ise sadece günahlarımdır...

Çevrimdışı Musab

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 14
    • http://www.fetih.net
şairlerin sultanı Necip Fazıl
« Yanıtla #3 : 07 Nisan 2004, 13:37:34 »
Son gün olmasın dostum ; çelengim , top arabam,
  Alıp beni götürsün , yam dört inanmış adam
e birgün
Senden 14 asır sonra
Sana adanmış bir yürek oldum
Kabul et
Efendim...

Çevrimdışı EbRûFeRaH

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 6
    • http://www.vuslatdergisi.com
Serseri
« Yanıtla #4 : 09 Nisan 2004, 00:58:16 »
Serseri

Yeryüzünde yalnız benim serseri
Yeryüzünde yalnız ben derbederim
Herkesin dünyada varsa bir yeri
Ben de bütün dünya benimdir derim

Yıllarca gezdirdim hoyrat başımı
Aradım bir ömür arkadaşımı
Ölsem dikecek yok mezar taşımı
Halime ben bile hayret ederim

Gönlüm ne dertlidir ne de bahtiyar
Ne kendisine yar ne kimseye yar
Bir rüya uğrunda ben diyar diyar
Gölgemin peşinden yürür giderim...


Necip Fazıl Kısakürek
en sevgimi avuç içinde yetişen kır çiçeği ğibi değil kurşun yarası ğibi kalbimde taşırım...

Çevrimdışı tuhana

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 5
    • http://www.ebedi.com
şairlerin sultanı Necip Fazıl
« Yanıtla #5 : 09 Nisan 2004, 01:59:54 »
Azdırma, rahat bırak, içimdeki deliyi;
Bana sorma, benim de bilmediğim gizliyi!..
b]Su ayağının toprağına ulaşayım diye başını taştan taşa vurarak ömürler
boyu, durmaksızın başıboş gezer... [/b]

Çevrimdışı mice

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 142
    • http://www.caregenclik.com
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
« Yanıtla #6 : 21 Haziran 2004, 14:56:31 »
HAYAT MAYAT



Hayat, mayat diyorlar
Benim gözüm mayat'ta
Hayatın eksiği var
Hayat eksik hayatta,
 
Takınsam, Kanat, manat
Kuş muş olsam seğirtsem
Bomboş vatana inat
Manata doğru gitsem
Yazıkki yine akşam oldu biz yine yalnız kaldık.
Bir kıyısı görünmez denize daldık.
Bir gemiye binmişiz bulanık bir gecede
Allah’ın denizinde Allah’tan uzak kaldık.

Çevrimdışı mice

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 142
    • http://www.caregenclik.com
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
« Yanıtla #7 : 21 Haziran 2004, 14:57:54 »
YUNUS EMRE


Kaç mevsim bekleyim daha kapında,
Ayağımda zincir, boynumda kement?
Beni de, piştiğin belâ kabında,
O kadar kaynat ki, buhara benzet!

Bekletme Yunus'um, bozuldu bağlar,
Düşüyor yapraklar, geçiyor çağlar;
Veriyor, ayrılık dolu semalar,
İçime bayıltan, acı bir lezzet.

Rüzgâra bir koku ver ki, hırkandan;
Geleyim, izine doğru arkandan;
Bırakmam, tutmuşum artık yakandan,
Medet ey dervişim, Yunus'um medet!
Yazıkki yine akşam oldu biz yine yalnız kaldık.
Bir kıyısı görünmez denize daldık.
Bir gemiye binmişiz bulanık bir gecede
Allah’ın denizinde Allah’tan uzak kaldık.

Çevrimdışı mice

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 142
    • http://www.caregenclik.com
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
« Yanıtla #8 : 21 Haziran 2004, 14:59:32 »
OTEL ODALARI


Bir merhamettir yanan, daracık odaların,
İsli lâmbalarında, isli lâmbalarında.

Gelip geçen her yüzden gizli bir akis kalmış,
Küflü aynalarında, küflü aynalarında.

Atılan elbiseler, boğazlanmış bir adam,
Kırık masalarında, kırık masalarında.

Bir sırrı sürüklüyor, terlikler tıpır tıpır,
İzbe sofalarında, izbe sofalarında.

Atıyor sızıların, çıplak duvarda nabzı,
Çivi yaralarında, çivi yaralarında.

Kulak verin ki, zaman, tahtayı kemiriyor,
Tavan aralarında, tavan aralarında.

Ağlayın, âşinasız, sessiz, can verenlere,
Otel odalarında, otel odalarında!...
Yazıkki yine akşam oldu biz yine yalnız kaldık.
Bir kıyısı görünmez denize daldık.
Bir gemiye binmişiz bulanık bir gecede
Allah’ın denizinde Allah’tan uzak kaldık.

Çevrimdışı mice

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 142
    • http://www.caregenclik.com
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
« Yanıtla #9 : 21 Haziran 2004, 15:00:28 »
TABUT


Tahtadan yapılmış bir uzun kutu;
Baş tarafı geniş, ayak ucu dar.
Çakanlar bilir ki, bu boş tabutu,
Yarın kendileri dolduracaklar.

Her yandan küçülen bir oda gibi,
Duvarlar yanaşmış, tavan alçalmış.
Sanki bir taş bebek kutuda gibi,
Hayalim, içinde uzanmış kalmış.

Cılız vücuduma tam görünse de,
İçim, bu dar yere sığılmaz diyor.
Geride kalanlar hep dövünse de,
İnsan birer birer yine giriyor.

Ölenler yeniden doğarmış; gerçek!
Tabut değildir bu, bir tahta kundak.
Bu ağır hediye kime gidecek,
Çakılır çakılmaz üstüne kapak?
Yazıkki yine akşam oldu biz yine yalnız kaldık.
Bir kıyısı görünmez denize daldık.
Bir gemiye binmişiz bulanık bir gecede
Allah’ın denizinde Allah’tan uzak kaldık.

Çevrimdışı mice

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 142
    • http://www.caregenclik.com
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
« Yanıtla #10 : 21 Haziran 2004, 15:01:15 »
ANNECİĞİM


Ak saçlı başını alıp eline,
Kara hülyalara dal anneciğim!
O titrek kalbini bahtın yeline,
Bir ince tüy gibi sal anneciğim!

Sanma bir gün geçer bu karanlıklar,
Gecenin ardında yine gece var;
Çocuklar hıçkırır, anneler ağlar,
Yaşlı gözlerinle kal anneciğim!

Gözlerinde aksi bir derin hiçin,
Kanadın yayılmış, çırpınmak için;
Bu kış yolculuk var, diyorsa için,
Beni de beraber al anneciğim!...
Yazıkki yine akşam oldu biz yine yalnız kaldık.
Bir kıyısı görünmez denize daldık.
Bir gemiye binmişiz bulanık bir gecede
Allah’ın denizinde Allah’tan uzak kaldık.

Çevrimdışı mice

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 142
    • http://www.caregenclik.com
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
« Yanıtla #11 : 21 Haziran 2004, 15:01:39 »
SAKARYA TÜRKÜSÜ

İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya;
Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.
Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak;
Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.
Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir;
Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir.
Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kâinat;
Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat!
Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne,
Kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine;
Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için.
Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin?
Rabbim isterse, sular büklüm büklüm burulur,
Sırtına Sakaryanın, Türk tarihi vurulur.
Eyvah, eyvah, Sakaryam, sana mı düştü bu yük?
Bu dâva hor, bu dâva öksüz, bu dâva büyük!..

Ne ağır imtihandır, başındaki, Sakarya!
Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?

İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal.
Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal,
Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan;
Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan.
Şimdi dövün Sakarya, dövünmek vakti bu ân;
Kehkeşanlara kaçmış eski güneşleri an!
Hani Yunus Emre ki, kıyında geziyordu;
Hani ardına çil çil kubbeler serpen ordu?
Nerede kardeşlerin, cömert Nil, yeşil Tuna;
Giden şanlı akıncı, ne gün döner yurduna?
Mermerlerin nabzında hâlâ çarpar mı tekbir?
Bulur mu deli rüzgâr o sedayı: Allah bir!
Bütün bunlar sendedir, bu girift bilmeceler;
Sakarya, kandillere katran döktü geceler.

Vicdan azabına eş, kayna kayna Sakarya,
Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!

İnsan üç beş damla kan, ırmak üç beş damla su;
Bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu.
Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek;
Siz, hayat süren leşler, sizi kim diriltecek?
Kafdağını assalar, belki çeker de bir kıl!
Bu ifritten sualin, kılını çekmez akıl!
Sakarya; sâf çocuğu, mâsum Anadolu'nun,
Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun!
Sen ve ben, gözyaşiyle ıslanmış hamurdanız;
Rengimize baksınlar, kandan ve çamurdanız!
Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader;
Aldırma, böyle gelmiş, bu dünya böyle gider!
Bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz;
Sen kıvrıl, ben gideyim, Son Peygamber Kılavuz!

Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya;
Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya!..
Yazıkki yine akşam oldu biz yine yalnız kaldık.
Bir kıyısı görünmez denize daldık.
Bir gemiye binmişiz bulanık bir gecede
Allah’ın denizinde Allah’tan uzak kaldık.

Çevrimdışı mice

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 142
    • http://www.caregenclik.com
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
« Yanıtla #12 : 21 Haziran 2004, 15:02:11 »
SAYIKLAMA


Kedim, ayak ucuma büzülmüş, uyumakta;
İplik iplik sarıyor sükûtu bir yumakta,
         Hırıl hırıl,
         Hırıl hırıl...

Bir göz gibi süzüyor beni camlardan gece,
Dönüyor etrafımda bir sürü kambur cüce,
         Fırıl fırıl,
         Fırıl fırıl...

Söndürün lâmbaları, uzaklara gideyim;
Nurdan bir şehir gibi ruhumu seyredeyim,
         Pırıl pırıl,
         Pırıl pırıl...

Sussun, sussun, uzakta ölümüme ağlayan;
Gencim, ölmem, arzular kanımda bir çağlayan,
         Şırıl şırıl,
         Şırıl şırıl...

Ne olurdu, bir kadın, elleri avucumda,
Bahsetse yaşamanın tadından başucumda,
         Mırıl mırıl,
         Mırıl mırıl...
Yazıkki yine akşam oldu biz yine yalnız kaldık.
Bir kıyısı görünmez denize daldık.
Bir gemiye binmişiz bulanık bir gecede
Allah’ın denizinde Allah’tan uzak kaldık.

Çevrimdışı mice

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 142
    • http://www.caregenclik.com
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
« Yanıtla #13 : 21 Haziran 2004, 15:03:57 »
DAĞLARDA ŞARKI SÖYLE


Al eline bir değnek,
Tırman dağlara, söyle!
Şehir farksız olsun tek,
Mukavvadan bir köyle.

Uzasan, göğe ersen,
Cücesin şehirde sen;
Bir dev olmak istersen,
Dağlarda şarkı söyle!
Yazıkki yine akşam oldu biz yine yalnız kaldık.
Bir kıyısı görünmez denize daldık.
Bir gemiye binmişiz bulanık bir gecede
Allah’ın denizinde Allah’tan uzak kaldık.

Çevrimdışı mice

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 142
    • http://www.caregenclik.com
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri
« Yanıtla #14 : 21 Haziran 2004, 15:05:54 »
BU DÜNYA


Bu dünya bir tamam'dan eksiklikler âlemi;
Kopuşlar, ayrılıklar, kesiklikler âlemi...
Yazıkki yine akşam oldu biz yine yalnız kaldık.
Bir kıyısı görünmez denize daldık.
Bir gemiye binmişiz bulanık bir gecede
Allah’ın denizinde Allah’tan uzak kaldık.