İki ay kadar önce (Ramazan-ı Şeriften bir kaç önce) sabahın 4'ünde vardık, Şakirin Camii'nin önüne... Rica minnet açtırdık mezarlığın giriş kapısını... Hava aydınlanıncaya kadar, Caminin önünde beklemiz icab etti. Namaz, niyaz meşgul olduk biraz. Uyku bastırınca, arabanın içine girdim yatmak için. Bu sırada kuvvetli bir yağmur, fırtına, şimşek... Arabada yapayalnızım. Mezarlığın ortasında... İnsanın içinde bir ürperti yerleşiyor. Ancak, iki yüz metre ileride seni koruyan birinin varlığını hissetmek insana huzur veriyor. Böyle bir atmosferde görmüştüm, Camiyi ilk defa. Kimse yoktu tabiki bizden başka. Doya doya gezdik. Bizde fotoğrafladık. Ama Fatihan'ınkilerin yanında sönük kalır. Elinize sağlık Fatihan kardeş.