Gönderen Konu: Allah’tan razı olabilmek…  (Okunma sayısı 2766 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mahi

  • Ziyaretçi
Allah’tan razı olabilmek…
« : 19 Nisan 2008, 10:19:43 »

Rıza Kapısında Dervişler
Rıza haline en çok kavuşanlar, irfan sahibi olanlardır.

Bir gün Musa (as) münacatında şunları söylüyordu:
- Ya Rabbi, benimle konuştun. Bunun için beni seçtin. Daha önce bir beşerle konuşmadın. Hangi amelim için bana bu ihsanı yaptın? Şu cevabı aldı:
- Ya Musa, senden razıyım. Buna sebep, hükümlerime razı olman oldu.

Bir başka rivayet de şöyledir: Allâh-u Zülcelâl zamanın peygamberlerinden birine şu vahyi gönderdi:
- Falan adama git. Onun cehennem ehli arasında olduğunu söyle.

Bu emir üzerine o adama gider ve onun cehennem ehli arasında olduğunu ve boşuna ibadet ettiğini söyler. Buna karşılık o adam şu cevabı verir:
- Emir O’nun emridir, hüküm, O’nun hükmüdür. Kim ne karışır?

Bundan sonra, o peygambere ikinci bir emir gelir ve o kimsenin cennetlik olduğu müjdesini getirir. Bunu da gidip ona söyler. Buna sebep olarak da, Hakkın emrine razı olduğunu anlatır.

O adam bunları duyar duymaz, bir “Ah!..” çeker, düşer ve ruhunu o dem teslim eder…

Bir gün Hz. Ali b. Ebu Talib’e (kv) kaza ve kaderi sordular. Şöyle anlattı: “Karanlık bir gecede, derin umman ve Allâh-u Zülcelâl’in en büyük sırrı. Bu durumda kim ne yapabilir?..”
Ne kadar güzel bir tarif. Allah ondan razı olsun.

Ölümüne ‘Razı Olmak’!

Şu rivayet de sağlam bir kaynaktan gelir: Zekeriya peygamberin başına (öldürmek kastıyla) testereyi koydukları zaman, Allâh-u Zülcelâl’e sığınmayı arzu etti. O anda şu ferman geldi:

- Emrime razı değil misin? Ya Zekeriya, sana iki yol var; hükmüme razı olup boyun eğmen,
aksi halde yeryüzünde kim ki var, hepsini helak etmem. Söyle, hangisini istiyorsan, onu yapacağım.

Bunun üzerine, Zekeriya (as) hiç sesini çıkarmadı. Baştan aşağı ikiye böldüler, sabretti. Sabrı tercih etti. Razı oldu…

Bir gün Abdülvahid b. Zeyd’e (rahmetullahi aleyh) şöyle sordular:
- Bir kişi var, Allâh-u Zülcelâl’e kulluk etmek için, dünyada kalmak istiyor. Bir başkası da, Hakka olan iştiyakı için, ölmek, bu alemden çıkmak istiyor. Bunların hangisi daha hayırlı ve iyidir? Şu cevabı verdi:

- Bunların hiç biri de iyi değildir. Asıl iyi olan, bütün işleri ona bırakır. Dünyada bırakırsa, pekala… Öbür aleme götürürse, yine öyle. Devamlı doğrulukla kulluk eder.

İşte razı olmak budur. İrfan sahibinin zevki de kendi içinde yaşar. Asıl marifet ise bunu anlamak ve bulmaktır.

Abdullah Nessac (r.aleyh) şöyle anlattı: “Allah’ın öyle kulları vardır ki, sabretmekten utanır, rıza yoluna koşarlar. Sabrı küçükler için bulur, kendilerine rıza yolunu seçerler.” (Çünkü sabır memnuniyeti içermez.)

“Yine, Allah-u Zülcelal’in bir kısım kulları vardır ki, eğer ilahi kaderin geliş yönünü bilseler, başlarını açar, yalvararak O’na koşarlar. (Yani o kadar takdir-i ilahiden hoşlanır, arzularlar.)”

“Ey Nefsim Seni, Yaratana Teslim Ettim”

Bir büyük zat, nefsini muhatap alarak şöyle dedi: “Ey nefis! Seni, Yaratana teslim ettim. O sana istediğini yapar. Doyurur, aç koyar, öldürür, diriltir, aziz eder, zelil eder. Zengin etmeyi dilerse onu da yapar. O, seni senden daha iyi bilir. Sen, bütün varınla O’nun malısın. Senin ne hükmün var? Verilecek bir hüküm varsa, o da Yaratıcınındır.”

Bir gün Yahya b. Muaz-ı Razi’ye (r.aleyh) sordular:
- Kulun işi ne zaman güler olur? Cevabı şu oldu:
- Allah’ın bütün hüküm, kaza ve tedbirleri önünde razı olduğunu ispat ettiği zaman.

Bu hale erebilmesi için de kulun şöyle demesi gerektiğini anlattı:
- Ya Rabbi! Bana verirsen, şükrederim. Vermezsen, razı olurum. Çağırırsan, gelirim. Beni halime bırakırsan, kulluk etmeye devam ederim.

Atiye Hamsi (r.aleyh) anlatıyor: “Bir gün babam, İbrahim b. Edhem’in yanına gitti:
- Ben, bir çok şeyleri yazıyorum. Ama sen yazmıyorsun. Sen de yazsan iyi olur, deyince şu cevabı aldı:
- Şimdilik üç şeyle meşgulüm. Onları bitirdikten sonra, sizin dediğinizi yaparım.

O üç şeyin ne olduğunu sorunca da şöyle anlattı:
- Biri, rızkıma kefil olduğuna inanmam işi. Ona güvenmem hali. Diğeri, yaptığım işleri O’nun için yapabilmem. Üçüncüsü de, onun bütün kaza ve kaderine razı olmam hali.
Birinci ve ikinci derecede anlattığım tevekkül ve ihlas işini oldukça yapabiliyorum. Ondan razı olmaya gelince, onu henüz yapamadım. Şu anda onu yapmaya çalışmaktayım.

Babam ağlamaya başladı ve şöyle dedi:
- Biz senin bulunduğun makamdan ve halden o kadar uzağız ki. Razı olma halini aşacak bir şey olabilir mi ki?..

Muhammed b. Vasi (r.aleyh) şöyle anlattı: “Ben hayatta yalnız şu adam gibi olmayı arzu ederim; sabahladığı zaman kahvaltısı yoktur. Öğle vaktine erdiği halde, yemeği bulunmaz. Ama, bu halinde o (yine de), Allah’tan razıdır.

Belaya Sabır ve Sevgi

Süfyan-ı Sevri’ye (r.aleyh) sordular:
- Kul, ne zaman Allâh-u Zülcelâl’den razı olur? Şöyle dedi:
- Nimete olduğu kadar, belaya da sabrettiği ve sevindiği zaman.

İmam-ı Hüseyn’e, Hz. Ebuzer’in şu sözlerini hatırlattılar: “Fakirliği, zenginlikten daha fazla seviyorum. Hastalık, sağlıktan daha fazla hoşuma gidiyor.” Şu cevabı verdi:

- Allah-u Zülcelal, Ebuzer’in gönlünü mesrur eylesin. Bir kimse, Allah-u Zülcelal’in kula seçtiği şeylerin iyi olduğuna inanırsa, onun arzusu dışında bir şey istemez. (RadıyAllahu anhum)

Hz. Ebu Derda (ra) şöyle der: “Arpa ekmeği yiyip kıl elbise giymekte iş yoktur. (Yani, sadece nefse kaba davranmakla netice elde edilmez.) Asıl önemli olan, Allah-u Zülcelal’den razı olmaktır.”

Hz. Ömer b. Hattab’ın (ra) kılıcı üzerinde şu manada bir beyit vardı:

Onun hükmü geçti sana
Dilek de aittir ona
Onun dilediğini dile
Dilek hakkı da yok sana.

Hz. Ali b. Ebu Talib’in (ra) kılıcı üzerinde de şunlar yazılı idi:

Hangi gün ölümden kaçışım vardır
Gün olur onda yok, gün olur vardır.

Kaderde o gün ölüm yoksa gelmez
Ölüm varsa, kaçmak fayda vermez.

(Bu yazının hazırlanmasında Ahmed Rufai Hz.nin “Onların Alemi” adlı eserinden faydalanılmıştır. (ss.311-332)


SIDDIKA SADIKOĞLU


Çevrimdışı turab

  • yazar
  • ****
  • İleti: 608
  • Kefâ bil-mevt vaizan
Ynt: Allah’tan razı olabilmek…
« Yanıtla #1 : 19 Nisan 2008, 10:52:43 »
Allah ebeden razı olsun mahi kardeş,
ihtiyaca binaen oldu.
Rabbim,Ondan her daim razı olanlardan eylesin.
'HasbünAllahi ve ni'mel vekil',ne çok severim bu sözü...
Allahım!Ahirete mani olan dünyadan,ölümün iyiliğine engel olan hayattan ve amelin hayrına mani olan emelden sana sığınırım