Gönderen Konu: Sapanca, marka kente en güzel örnek  (Okunma sayısı 5280 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı İsra

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 7482
Sapanca, marka kente en güzel örnek
« : 25 Temmuz 2009, 03:15:46 »

Türkiye'de yakın bir tarihe kadar etkili olan 'sosyal belediyecilik' anlayışı sona ermeye başladı. Artık yerel yönetimlerde beşerî sermayeyi baz alan bir yönetim anlayışı hakim oluyor.

Beşeri kaynağın en önemli vasıtaları eğitim, kültür, sanat, turizm ve spor. İşte bu vasıtaları gerçekleştirebilen merkezler âbâd olacak. Marka kent olabilmeye aday yerlerin başında da Sakarya'nın Sapanca ilçesi geliyor. Çünkü Sapanca hem konumu hem doğal ve tarihî dokusu, güzelliği hem de yaşam alanı çeşitliliği gibi birçok zenginliği barındırıyor. Türkiye'de görülmesi gereken '10 Yer' şeklinde bir liste yapılsa Sapanca Gölü ve çevresi, bu listenin en başında yer alır. Gerçekten de Sapanca, gölüyle, harika doğasıyla, çağlayan dereleriyle, zengin bitki örtüsüyle adeta cenneti andırıyor.

Türkiye'de yakın bir tarihe kadar etkili olan 'sosyal belediyecilik' anlayışı artık sona ermeye başladı. Önümüzdeki dönemde yerel yönetimlerde beşeri sermayeyi baz alan bir anlayış hakim olacak. Beşeri kaynağın en önemli vasıtaları eğitim, kültür, sanat, turizm ve spor. İşte bu vasıtalardan birini ya da birkaçını yapabilen il ve ilçeler âbâd olacak, yapamayanların ise yeni kentleşme düzeninde yeri olmayacak. Türkiye'de marka kent olabilecek yerlerin başında Sakarya'nın Sapanca ilçesi geliyor. Çünkü Sapanca hem konumu hem doğal ve tarihî dokusu, güzelliği hem de yaşam alanı çeşitliliği gibi birçok zenginliği barındırıyor.

'Türkiye'de görülmesi gereken '10 yer' şeklinde bir liste yapılsa Sapanca Gölü ve çevresi, bu listenin en başlarında yer alır. Belki de "görülmesi gereken 10 yer" listesine Sapanca'ya özgü 'yaşanması gereken' cümlesini de ilave etmek lazım. Gerçekten de Sapanca; gölüyle, harika doğasıyla, çağlayan dereleriyle, çok zengin bitki örtüsünün kapladığı dağlarıyla, bu dağlarının arasında gizli ve bakir kalmış vadileriyle cenneti andırıyor adeta... Her mevsimi ayrı bir güzel. Ama en çok da yazları bir hoş. Nedeni ise sıcaklardan kavrulduğumuz şu günlerde Sapanca'da ne aşırı ne, ne de yüksek sıcaklıktan eser olmaması... Dağlarından esen rüzgârlar ile gölünden gelen hafif rüzgârlar Sapanca'yı serinletiyor.



Sapanca'nın en büyük avantajı doğa harikası bir yer olması değil, İstanbul, Ankara, Kocaeli ve Eskişehir gibi büyük illere olan yakınlığı. İstanbul'a 110, Ankara'ya 300 km uzaklıkta. Kocaeli'nin hemen yanı başında. Şehir stresinden bunalanlar, huzur bulmak isteyenler Sapanca'da bambaşka bir dünya ile karşılaşıyor.

Sapanca'da deniz yok; bu yüzden tatili denize girmek, kumda güneşlenmek olarak görenler hayal kırıklığına uğrayabilir. Ancak dinlenmek, bütün bir yılın yorgunluğunu üzerinden atmak niyetinde olanlar için birebir terapi merkezi. Hem yüzeyim, hem gezeyim hem de dinleneyim diyorsanız bu üç alternatif mevcut. Göl kenarında ya da dağların içlerinde açılan otellerin havuzları sizi bekliyor. Beş yıldızlı Güral Sapanca ve Dedeman otelleri tam size göre.

Tatil için bir haftadan daha az bir zamanınız varsa, Sapanca buna da uygun. İlçenin merkezinde ve beldelerinde hafta sonu kaçamaklarına uygun küçük ama güzel oteller, pansiyonlar bulunuyor.

Sapanca'nın en güzel yerleşim yerlerinden biri de Kırkpınar beldesi. Kırkpınar, bir yanında Sapanca Gölü'nün, bir yanında dağların bulunduğu güzel bir belde. Doğal bir parkı andırıyor. Klimatik havası, muhteşem tabiatı ve birbirinden güzel dinlenme mekânlarıyla keşfedilmeyi bekliyor. Lüks siteleri, villaları, tertemiz sokakları ve doğayla iç içe geçmiş dinlenme mekânlarıyla ziyaretçilerini anında büyülüyor. Buradaki villa ve siteler, beldenin bu dokusuna zarar vermeden kurulmuş. Belde düzenli, sakin ve çekici. Binalar estetik. Modern bir tatil köyü anlayışıyla tasarlanmış.

Sapanca Gölü'nün sahilinde hizmet veren dinlenme tesisleri üzerinizdeki stresi ve yorgunluğu anında gideriyor. Kuş cıvıltıları eşliğinde güzel bir güne başlangıç yapanlar göl aktivitelerine katılıp peyzaj harikası bahçelerde hafta sonu keyfini doyasıya yaşıyor. Tarihî 'İpek Yolu' Kırkpınar beldesinin içinden geçiyor. İsmi Bağdat Caddesi olarak değiştirilen yol üzerinde birçok kafe, bahçe ve restoran var. Göle paralel ilerleyen yolda hem yürüyüş yapmak hem de bisiklete binmek mümkün. Gündüzleri dağlarda, vadilerde gezen tatilciler, akşamları soluğu burada alıyor. Göle düşen yakamozları seyrede seyrede sahilde yürüyüş yapıyor.

Kırkpınar'ın en çekici mekânları ise büyük bahçeli kafe ve restoranları. Bu bahçeler, keyifli bir gün geçirmek isteyenler için dizayn edilmiş. Sabah, yöresel kahvaltılar ile başlayıp akşama kadar çeşitli aktivitelerle devam ediyor. Hamaklar, salıncaklar, şezlonglar, koltuklar, mini futbol-basketbol sahaları ehli keyifleri bekliyor. Bahçelerde hangi meyveyi ararsan var. Erik, kiraz, şeftali, kayısı... Ağaçlarından meyve koparıp yemek serbest. İster kitap okuyun, ister uyuyun, isterseniz çocuklarınızla birlikte bahçedeki evcil hayvanların keşfine çıkın.

Havadaki nem ve oksijen durumunun bitkilere uygunluğu, bölgenin diğer yörelere oranla daha yeşil ve daha sık bir orman dokusuna sahip olmasını sağlıyor. Bu da ziyaretçilere, doğa yürüyüşleri için bulunmaz bir fırsat sunuyor. Bölgenin klimatik özelliği sayesinde fidan yetiştiriciliği de gelişmiş. Yörehalkının büyük bir çoğunluğu geçimini fidancılıktan sağlıyor. Sapanca bölgesindeki il ve ilçelerin park ve bahçe süslemeleri, Kırkpınar'dan temin edilen 'eğitilmiş bitki'lerle yapılıyor.



Kuş sesleri eşliğinde kahvaltı etmeyeli ne kadar oldu?

Natürel Park Botanik, Kırkpınar'da kendinizi iyi hissedeceğiniz mekânlardan biri. Göl kenarındaki dinlenme tesislerinde açık büfe kahvaltıyla güne başlamak mümkün. Mimar Kenan Hürel'in, önceleri dekoratif bitki üretmek amacıyla kurduğu bu mekân, sonra restoran ve dinlenme tesisi olarak hizmet vermeye başlamış. Yemyeşil çimlerle kaplı alanın dekoratif bitkileri arasında hoşça vakit geçirmek ya da toplantı, düğün gibi organizasyonları düzenlemek mümkün. 'Gölpark'ta ise nilüferlerin üzerinden göle uzanan iskelede kuş sesleri eşliğinde kahvaltı yapmak ve akşam serinliğinde yemek yemek çok keyifli.



İster uçun, ister yüzün isterseniz balık tutun!

Kırkpınar'ın Sapanca Gölü sahilinde uçuş eğitimi veren küçük bir havaalanı da var. Alanda paraşüt, paramotor, mikrolayt gibi hava araçları ile uçuş eğitimi veriliyor. İsterseniz uzman eğitmenlerden ders alabiliyor, isterseniz de Sapanca Gölü üzerinde gezi uçuşları yapabiliyorsunuz. Kırkpınar sahili yüzmeye elverişli. Kürek takımının parkurunda ve belediyenin düzenlediği alanlarda plajlar bulunuyor. Fenerbahçe kürek takımının sporcuları gölde idman ve yarışlar yaparken ziyaretçiler de jetski, kano, deniz bisikleti, yelken ve sörf aleti gibi deniz araçlarıyla eğlenceli dakikalar geçirebiliyor. Kiralık kayıklarla kürek çekmek ve balık tutmak da mümkün...

Tertemiz suları kaynağından doldurun



Kırkpınar'ın sırtını yasladığı Samandağ'da hiç köy bulunmuyor. Sadece, dağların arasındaki vadilerden akan akarsular üzerine kurulmuş alabalık tesisleri var. Bu doğa güzelliğinde balık yiyebilir, orman havası alarak ailece dinlenebilir ve farklı zorluk kademelerindeki çeşitli yürüyüş parkurlarında uzun doğa yürüyüşleri yapabilirsiniz. Yürüyüş parkuru üzerinde bulunan derelerde oltayla alabalık tutabilirsiniz. Bölgede birçok doğal kaynak suyu bulunuyor. Çok lezzetli olan bölge suyunu tadanlar bir daha kolay kolay başka sulardan içemiyor. Su kaynaklarının çevresinde birçok su şişeleme tesisi bulunuyor. Samandağ zirvesi, Soğucak Yaylası koridorundan inen Kristal, Sırma ve Mahmudiye gibi memba sularını, beraberinizde getireceğiniz kaplara doldurabiliyorsunuz.

Nasıl gidilir?

Kırkpınar'a, Haydarpaşa tren garından Adapazarı'na giden trenlerle iki saatten az bir sürede gitmek mümkün. Trenden Sapanca'da inip taksiyle 5 dakikada Kırkpınar'a geçebilir ya da belirli saatlerde Kırkpınar'a direkt giden trenlere binebilirsiniz. Özel araçla Kırkpınar-İstanbul arası ise 1 saat.

zaman

Çevrimdışı Lika

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 3892
Ynt: Sapanca, marka kente en güzel örnek
« Yanıtla #1 : 25 Temmuz 2009, 20:17:13 »
Kesinlikle gidip görülmesi gereken bir güzellik:)
Ne içindeyim zamanın,Ne de büsbütün dışında;Yekpare geniş bir anın Parçalanmış akışında,
Rüzgarda uçan tüy bile Benim kadar hafif değil.Başım sukutu öğüten Uçsuz, bucaksız değirmen;İçim muradıma ermiş Abasız, postsuz bir derviş;
Kökü bende bir sarmaşık Olmuş dünya sezmekteyim,Mavi, masmavi bir ışık Ortasında yüzmekteyim