Gönderen Konu: Beylerbeyi Sarayı,Abdülhamid Han’ın hatıralarını ziyarete açtı  (Okunma sayısı 6089 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı İsra

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 7482



1909’da tahttan indirildikten üç sene sonra Beylerbeyi Sarayı’na yerleştirilen II. Abdülhamid Han, vefat ettiği 1918 yılına kadar burada ikamete mecbur tutulmuştu. Saray, geçtiğimiz temmuz ayında bakıma alınmıştı. Sultan Hamid’in son zamanlarını geçirdiği odalar, yeniden ziyarete açıldı. Beylerbeyi Sarayı, hâlâ yalnızlık kokuyor, duvarlarına çarpan dalgalar ise hüznü sayıklıyor…

Boğaz’ın mavisini sayıklayan dalgalar, Beylerbeyi Sarayı’nın duvarlarına ayrı bir rikkatle çarpıyor gibi. Osmanlı’nın en kudretli hükümdarlarından II. Abdülhamid’in mecburî ikamet yeri olan saray, Sultan için vefat edinceye kadar dışarı adımını atmadığı bir hapishane olur adeta.

Hüzün faslına geçmeden önce sarayı tanımakta yarar var: Beylerbeyi Sarayı, 32. Osmanlı Padişahı Abdülaziz Han tarafından 1861–1865 yılları arasında Ermeni mimar Sarkis Balyan’a yaptırılır. Saray, yabancı devlet liderlerinin karşılandığı ilk saray olması hasebiyle ayrıca önemi haiz. Devlet konukevi olarak da hizmet veren bu sarayın ilk misafiri, Fransa İmparatoriçesi Eugenie olur. İmparatoriçe’nin bu gezisi, Sultan Abdülaziz’in 1867 Fransa gezisini iade makamında gerçekleşir.

Avrupa’ya seyahat eden ilk Osmanlı padişahı olan Abdülaziz Han’a iade-i ziyaretler gerçekleşmeye başlar. 1869’da Avusturya-Macaristan İmparatoru Joseph, aynı yıl Prusya Veliaht Prensi Nicola Charles ağırlanır. 1873’te de  İran Şahı Nasıreddin ve heyeti görünür sarayda. Beylerbeyi’nin en ağır misafiri ise 33 yıl devleti yönettikten sonra İttihatçılar tarafından tahttan indirilen II. Abdülhamid Han olur, şüphesiz. 1912’de Balkan Savaşları’nın patlak vermesi sonucunda zorunlu ikamet yeri olarak bu saray seçilir. 1918 yılında Hakk’a yürüyen Koca Sultan için altı yıllık yalnızlıklarla dolu bir hayat başlamış olur.

Sultan Hamid, kendisi için sarayın Valide Sultan Dairesi’ndeki 8 No’lu yatak odasını seçer. Bunun sebebini ise şu sözle açıklar: “Annem de burada yatmıştı.” Yıldız Sarayı’nda annesinin kullandığı mekânın konumu ile seçtiği odanın yeri birbirine benzemektedir çünkü. Hemen yanındaki oda da kendisine refakat eden eşlerine tahsis edilir.

Üst kattaki 28 No’lu oda ise çalışma odası olarak hazırlanır Sultan’a. Abdülhamid Han, bu sarayda tam bir hapishane hayatı yaşar. Sayfiye olarak yaptırılan sarayın ısıtma sistemi yoktur ve Sultan, kışları zor şartlar altında küçük bir soba ile geçirmeye icbar edilir. Çocuklarını görmesine ise bayramdan bayrama izin verilir. Sultan Abdülhamid’in bahçeye çıkması dahi yasaklanır. İttihatçı zihniyetin tezahürüdür bunlar. Hükümdarın kızı Ayşe Sultan, Bebek’teki köşkünden babasını dürbün ile izleyerek hasretini dindirmeye gayret eder.

Abdülhamid Han’ın vefat ettiği oda ziyarete açıldı

II. Abdülhamid Han, 10 Şubat 1918 yılında Beylerbeyi Sarayı’nda gözlerini yumar. Padişah’ın strese bağlı olarak vefat ettiği söylenir. Necip Fazıl Kısakürek ‘Ulu Hakan’ kitabında Sultan’ın dünyadan ayrılışını şu sözlerle resmeder: “Günlerden pazar… Ulu Hakan öylesine dalgın ve sessiz bir heybet içinde ki rüyada kendisini pırıltılı bir muayede merasiminde gördüğü sanılabilir… Ulu Hakan’ın son nefesini verdiği dakikada odadan dışarıya fırlayan harem ağasının verdiği bilgiye göre, incecik bir kan sızıntısıyla beraber yüce Türk Padişahı’nın dudaklarından dökülen son kelime şu olmuştur: Allah…”

Sultan’ın hüznünü saklayan sarayda Temmuz 2011’den bu yana yoğun bir çalışma söz konusu. TBMM Genel Sekreter Yardımcılığı’na (Millî Saraylar) bağlı Restorasyon ve Teknik Uygulamalar Başkanlığı’nca yürütülen 8, 9, 28 ve 29 No’lu odaların restorasyon çalışmaları Ağustos 2012’de tamamlandı.

Böylece turistlerce en çok gezilen yerler olan Abdülhamid Han’ın yatak ve çalışma odaları yeniden ziyarete açılmış oldu. Yetkililerin verdiği bilgiye göre sarayda kurulan atölyedeki çalışmalarla ahşap doğramalar ve orijinal pencereler kurtarıldı. Pencere üstlerinin taçlandırmaları ve bitkisel motifli ahşap kornişlerin eksik parçaları yine atölyede tamamlandı. Altın varak çalışmaları yapıldı. Saray, eski gibi ihtişamını kazanıyor. II. Abdülhamid Han’ın adımladığı saray odalarının duvarlarında ‘Son İmparator’un yorgun çehresi de sesi de muhafaza ediliyor…









zaman