soyle bir sey duymustum: insanin hizmet aski aldigi himmet nisbetince dir.
mevlam bol himmetli hizmet ettirsin (amiin)
Tşk ler teksir ,bu hatırlatman yerinde ve iyi oldu .
Bazı'ları vardır'ki . Hizmet'mi Himmet'mi önce diye takıntıya düşer , yeni tabi olanlarla ,himmet'i tatmış olanlar aynı ölçüde olmaz , himmet'i tatmiş bir talib , himmet ya üstaz dedimi ,hizmet yaa evlat denir ,oysaki bu durum yeni talib olan için aynı olmaya bilir , yeni talib'in kabiliyet'ine ve
samimi'yetine muhabbet'ine göre degişir . Himmet ehli bir talibi kırk yıl dergah'ından uzak'laştırır , hizmet dahi yaptırmaz ama onu himmet'iyle tutar , kırk yıl sonra tam bir hizmet ehli olarak kabul eder ,bu gibi haller ehline malumdur .
Kimisini'de usulunce uzak'laştırır ,ne himmet eder , ne'de bir'daha yaklaş'masına musade eder .
Ve yine öyle talib olur'ki , talib kendini akıllı sanır , kabulda görüp himmet aldıgını sanır ,yıllarca hizmet ettirilir , ama Ehline malum oldugundan niyeti salih olmadıgından , gün'gelir posası cıkmış Limon gibi sıkılıp atılır . Hz Allah bizleri Salih olmakta daim kaim eylesin Amin .
Öyleki bir başka talib'i ise ,hiç himmet etmeden hizmet'e tabi tutar . Kırk yıl sonra Himmet eder .
Bu bir ilmi lemüddün işidir'ki buda ancak , Himmet sahibi üstün Zatı Şerif'lerin ,sır'rında bir sır dır !
Yine tali'bin kabiliyet'ine göre , bir anlık himmet'leri ile bu zatlar talibi bir an'da üstün makam'lara ,
ve hatta nefs-i mutmainne'ye teraki ettirirler .
Onun içindir'ki talib'e başkasına verilen , hizmet veya hallerle ugraşması , uygun görülmez ,
kendi hal ve hizmet'iyle meşgul olması tavsiye edilir , yoksa kendi teraki'sine engel olmuş olur.
Bu konular'la alakalı şüpesiz en'güzel kaynak'ların başında .Miftah'ul Kulub Muhammed Nuri Semseddin . Eseri'nin ayrı bir yeri vardır . Bu eseri tabi olanbar Baş tacı bilmelidir , lakin aciz ane tavsiyemiz odurki , bu eseri okumak icin önce izin alınmış olması kanaat'imizce yerinde olur .
128. MEKTUP
MEVZUU : Üstün himmet sahibi olmaya, hakikî matlubun gayrı ile yetinmemeye teşvik..
NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bu mektubu, Hace Mukime yazmıştır.
Hace Mukim, bu ayrı düşüp uzakta kalanları unutamaz; hatta onları kendisine yakın görür; uzak değil.. Zira:
— «İnsan sevdiği ile beraberdir.»
Hadis-i şerifi vardır.
Sülûk edilen yol, gayet uzun; matlub olan dahi, çok çok yüksek; bu manada sarf edilen gayret ise., son derece noksan..
Bu arada, kavuşulan menziller, matlub olana benzerler ki, onlar serap gibidir.
Böyle orta durumu, nihayet sanıp kalmaktan; maksad olmayanı maksad sanmaktan; keyfiyetten ve misalden münezzeh olanı, misalli keyfiyetli kabul etmekten, hakiki matluba varmadan durup kalmaktan Sübhan Allah'a sığınırız.
Akıllı olana o düşer ki: himmetini yüce tuta.. Eline giren her kolay şeyle yetinip kalmaya.. Esas matlubu, ötelerin de ötesinde araya..
Anlatılan böyle yüksek himmetin durumu, kendisine uyulan şeyhin teveccühüne bağlıdır; onun teveccühü ise., müridin ona karşı ihlâsına ve mahabbetine bağlıdır.
Şu âyet-i kerime bu manada nekadar güzeldir:
— «Bu, Allah'ın fazlıdır; onu dilediğini verir. Allah, büyük fazlın sahibidir.» (62/4)