SES VE SES HASTALIKLARI
GİRİŞ
Sesin insan hayatındaki önemi, uzun yıllardan beri herkes tarafından bilinmektedir. Konuyla ilgilenenler sesi insan ruhunun ifadesi olarak tanımlamaktadırlar. Ses bir insana özgü kişiliğin, eğitiminin, kültür yapısının ve duygusal halinin bir yansımasıdır. Kelimelerle ifade edilmeyecek olan anlamlar sesin taşıdığı ifade ile hissettirilebilir. Ses hastalıkları günümüzde milyonlarca kişinin günlük yaşantısını etkileyen önemli bir problemdir. Bu nedenle insanları, gerek iletişim yönünden gerek ruhsal açıdan sıkıntılı duruma sokan bu problemin çözümü için tüm dünyada Kulak burun boğaz hekimleri, konuşma patologları, ses eğitmenleri, nörolog, psikolog ve dâhiliye uzmanlarının bir arda çalışabilecekleri merkezler kurulmaktadır.
Ses problemi bulunan bir hastanın tedavisinde, hastanın sesine olan gereksinimi çok önemlidir. Sahne sanatçısı, spiker, avukat gibi kişilerin mesleki yaşantılarını üst düzeyde etkileyebilir. Hayatını beden gücüyle kazanan bir kişinin mesleki yaşamını etkilemez ama hayatı tehdit edebilecek bir hastalığın belirtisi olabilir.
SES KISIKLIĞI NEDENLERİ
Ses kalitesi, kişinin sesinin onu dinleyen kişi üzerinde bıraktığı işitsel izlenimdir. Bu tip bozuklukların nedenleri organik, fonksiyonel, ikincil patolojiler olabilir. Ses teli üzerinde yarık bulunması, ses telleri arasında perde bulunması gibi doğumsal anomaliler ses kısıklığı nedenidir. Trafik kazaları nedeniyle oluşacak gırtlak travmaları, delici aletlerle oluşan yaralanmalar, gırtlak üzerine herhangi bir sebeple yapılan cerrahi müdahaleler, gırtlağın enfeksiyonları, alerjiye bağlı gırtlakta meydana gelen şişmeler, ses kalitesini bozan nedenlerdendir.
Fonksiyonel bozukluklar ise, gırtlağın hatalı çalışması sonucunda ortaya çıkan ses bozukluklarıdır ki, bunun ileri evrelerinde nodül veya polip gibi ikincil lezyonlar oluşmaktadır.
Ses teli nodülü nedir?
Sesin kötü veya aşırı kullanılması sonucu ses tellerinin serbest kenarlarında ortaya çıkan kitlesel oluşumlardır. Bu hastaların birçoğunda, aynı zamanda gastroözofageal reflünün de söz konusu olduğu ortaya çıkmıştır. Hem çocuklarda hem de yetişkinlerde görülürler. Tedavisinde anahtar nokta ses terapisi olup cerrahinin rolü tartışmalı olarak kalmıştır.6 haftalık ses terapisi sonrası gerilemeyen ve nasırlaşan (keratinize lezyonlar) olgular cerrahi ile tedavi edilirler. Başlangıçta ses istirahatı ile başlayan tedavi ,ses terapisi rejimi ile devam eder ve uygun şarkı söyleme egzersizleri ile tamamlanır.Zararlı şarkı söyleme ve konuşma şekillerinin düzeltilmesi zorunludur.Şarkıcı veya konuşmacı, eski konuşma alışkanlıklarına dönerse nasıl tedavi edilirse edilsin ses telindeki nodül tekrar oluşacaktır.
Ses teli nodüllerinin oluşması nasıl önlenir?
Uygun ses tekniği, nefes açıcı egzersizler ve sağlıklı bir diyet içeren makul bir yaşam tarzı, ses teli nodülünü önlemek için yeterlidir. Son zamanlarda yapılan çalışmalar, ses eğitimi alan şarkıcılarda, gırtlaktaki aşırı kas gerginliğinin, ses eğitimi almayanlara göre, önemli derecede azaldığını göstermektedir. Dolayısıyla şarkıcıların seslerini kullanırken, nasıl hem gevşemiş ve hem de enerjik ve güçlü olabileceklerini öğrenmeleri gerekmektedir.Tüm provalarda ve şarkı söyleme eylemlerinden önce dikkatli ısınma gereklidir .Hiç bir atlet ısınmadan yarışmaya başlamaz.Belirli bazı şarkı söyleme tipleri (rock, jazz, ve bazı popüler stiller) ses teli nodülü için daha müsaittirler.Bunlardaki teknik bağırmayı gerektirir ki buda ses tellerinde aşırı titreşime ve yüklemeye sebep olur.Gece kulüplerinin sigara dumanlı,tozlu ve gürültülü ortamında şarkı söylemek, ses tellerine aşırı yüklenmeye neden olur. Pop şarkıcılarının ses telindeki nodül kendini, tipik boğuk ses tonu ile belli eder. Ses teli nodülü tanısı konan çoğu pop sanatçısı, kendilerine özgü ses özelliklerini kaybedeceklerinden korktukları için tedavi olmak istemeyebilir.
Çoğu ses hastalığının, gastroözofageal reflünün (yemek borusu ve yutağa mide muhtevasının gelmesi) yarattığı ses teli tahrişinden kaynaklandığını bildiğimiz için uygun bir diyet önemlidir. Aşırı çay, kahve ve alkol tüketiminin ses teli üzerindeki kurutucu etkisi sesi olumsuz etkiler. Pasif içiciliğin de dahil olduğu sigaranın zararlı etkileri iyi bilinmektedir. Antialerjikler gırtlağı kurutabilir. Aspirin kullanımı kanama eğilimini artırabilir. Son olarak rutin nefes egzersizlerinin, yoganın ve/veya meditasyonunun (derin düşünme), stresi ve gerginliği gidermede yardımcı olarak şarkıcının durumunu güçlendireceğini söylemekte yarar vardır.
Hormonal bozukluklar ses değişikliği yapar mı?
Evet yapar. Guatr bezinin az çalışması ve adet öncesi dönemde östrojen hormonların etkisiyle ses tellerinde ortaya çıkan ödem, ses kısıklığına neden olabilir. Büyüme hormonunun fazla salgılanması, gırtlağın aşırı büyümesine bağlı olarak ses tellerinin uzamasına sebep olduğu için ses değişikliğine yol açabilir.
Ses teli ödemi ve polip ne demektir ?
Ses teli polibi tek taraflı saplı kitlelerdir ve genellikle sesini kötü kullanan kişilerde görülür.Ses teli ödemi sıklıkla sigara kullanımı ile birlikte olup 50 yaş üzeri kadınlarda ses kısıklığı ve kalınlaşmasının en sık sebebidir.Ses teli nodülünde olduğu gibi cerrahi için uygun ortam hazırlanmalı ve altta yatan sebepleri ortadan kaldırmak gereklidir.50 yaş üstünde ve altındaki hastalarda ses teli ödemi sigara ,öksürük,müzmin gırtlak temizleme alışkanlıkları ile birliktedir.Guatr bezinin az çalışması ve gastroözofageal reflü altta yatan diğer sebeplerdir.Cerrahiden önce düşünülmesi gereken konular şunlardır:Ses teli ödemi ve polip, karakteristik bir ses özelliğine sebep olur. Bazı hastalar bunu, karakter özelliklerinin önemli ve arzu edilen bir özelliği olarak görebilirler. Bu durumda cerrahi düşünülmez. Altta yatan sebep belirlenerek tedavi edilen hastalarda geri dönüşüm görülürse yine cerrahi ertelenir. Önemli bir nokta da, ses teli ödemi olan sigara tiryakilerinde gizli gırtlak kanseri görülme oranı fazladır.Bu durumdan şüphelenildiğinde biyopsiyle beraber yapılacak cerrahi müdahale gereklidir
Gırtlak iltihabı ses kısıklığı yapar mı?
Akut gırtlak iltihabı, grip ya da nezle gibi enfeksiyon, sesin aşırı kullanılması(bağırma, şarkı söyleme vs.) ve sigara dumanının yaptığı tahrişe bağlıdır.Hasta konuşmakta güçlük çeker,sesi kısılır,hatta bazen tümüyle sesi çıkmaz.Gırtlakta ağrı ve duyarlılık hisseder.Bu rahatsız edici ama tehlikeli olmayan bir durumdur.Ses istirahatına önem verip içine yumuşatıcı maddeler eklenmiş buhar solunması tedavide iyi gelebilir
Reflü hastalığının ses kısıklığı üzerinde etkisi nedir?
Bazı insanlarda mide asidi anormal bir biçimde yemek borusuna ulaşır. Buna “Gastroözofageal Reflü Hastalığı “ denir.Şayet reflü üst kısma kadar çıkar ve gırtlağın arka kısmına kadar ulaşırsa buna “Larengofarengeal Reflü Hastalığı adı verilir.Yutak,gırtlak ve akciğerler mide asidine karşı çok duyarlıdırlar.Bu bölgedeki çok daha az reflü bile daha büyük zedelenmeye sebep olurlar .
Hastalarda göğüs ağrısı ya da mide şikayetleri her zaman bulunur mu?
Hastalarda göğüs ağrısı ya da mide şikayetleri her zaman bulunmayabilir. Bu, hastalar tarafından sıklıkla sorulan bir sorudur.Aslında larengofarengeal reflüsü olan hastaların pek azında ciddi göğüs ağrısı,göğüs kemiği arkasında yanma hissi bulunur.Göğüste yanma hissi, yemek borusu dokuları tahriş olduğunda ortaya çıkar. Reflü ataklarının çoğu hasta farkında değilken boğaza zarar verebilir.
Larengofarengeal reflü şikayetleri nelerdir?
Ses kısıklığı ,müzmin öksürük,sık boğaz temizleme ihtiyacı,boğazda ağrı ya da rahatsızlık hissi veya kitle hissi,yutkunma problemleri,ağızda kötü/acı tat duyusu (özellikle sabahları),geniz akıntısı,kulağa vuran ağrı,astım benzeri semptomlar,şarkı söylerken zorlanma gibi şikayetlere yol açabilir.
Teşhis nasıl konulur?
Gırtlak muayenesinde; kızarmış ve tahriş olmuş (özellikle gırtlağın arka kısmı kızarmış ve tahriş olmuştur) gırtlak, gırtlak üzerinde ufak yara,şişlik ,arka kısımda granülom diye adlandırılan kitleler görülebilir.Kesin teşhis konunun uzmanları tarafından yapılan yemek borusu ağzına konan pratikte zor uygulanan pH (asit tayini) ölçümüdür.
Larengofarengeal Reflünün Tedavisi
Stresten Kaçınılması: Orta şiddette stres bile reflü miktarını önemli ölçüde arttıracağından, profesyonel ve gündelik yaşam tarzında stresle başa çıkmaya yönelik ciddi adımların atılması gerekir.
Beslenme Özelliklerine Dikkat edilmesi: Hasta sindirim sisteminin çeşitli besinlere karşı nasıl reaksiyon gösterdiğini gözlemlemelidir. farklı insanlarda farklı besinler reflüyü arttırır. Bazı besinlerin, insanların çoğunda reflüyü arttırdığı belirlenmiştir.Bunlar arasında: Meksika ve İtalyan yemekleri gibi baharatlı, asitli ve domates içiren yemekler, portakal, greyfurt suyu gibi asitli meyve suları, fast food ürünleri gibi yağ içeriği yüksek yiyecekler,kahve çay gibi içecekler,nane şekeri ve çikolota sayılabilir.
Öğün Zamanlarının Düzenlenmesi: Öğünler sırsında mide aşırı doldurulmamalı,öğünden hemen sonra egzersiz yapılmamalı,uykudan birkaç saat önce yemek yememeli ve yatakta uzanarak bir şeyler yeme alışkanlığından kaçınılmalıdır.
Kiloya Dikkat Edilmesi:Vücut yapısına uygun kilonun korunması önemlidir. Çünkü şişmanlık reflüyü önemli derecede arttırır.
Uyku Esnasında Reflünün Önlenmesi: Uyku sırasında baş yükseltilmelidir. Bir kaç yastık kullanılarak başın yükseltilmesinden kaçınılmalıdır zira bu, mideyi sıkıştırarak reflüyü arttırır. Son çalışmalarda reflü ataklarının gündüz ayaktayken daha fazla meydana geldiği gösterilmiştir.Bu yüzden bu öneriler daha önceleri önerildiğinden daha az önem taşır.
Beli çok sıkan kemer ve elbiselerin kullanılmaması
Sigaranın bırakılması
Aspirin gibi reflüyü şiddetlendiren ilaçların kullanılmaması
Konuyla ilgili uzmana başvurarak tedaviye başlanılması.
Sesini Profesyonel Kullananlar İçin Dikkat Edilmesi Gerekli Konular
Yeterli Sıvı Alımı: Ses tellerinin yeterli titreşebilmesi için üzerinde ince bir mukus tabakası ile kayganlaştırılması gereklidir. En iyi kayganlaştırıcı ise bol içilen sudur. Altın kural mümkün oldukça su içmektir. Bu durum “idrar renginizin su gibi oluncaya kadar su içmektir”. Kahve ,çay ve hafif içkilerin içerdiği kafein ve alkol suyu vücuttan uzaklaştırarak ses tellerini kurutur.Bu içecekler az miktarda alınmalı ve alındığında denge sağlamak için bol su içilmelidir.
Ses tellerinin nemliliğini bozan diğer bir faktör çevre havasının kuru oluşudur. Gaz ve elektrik sobaları ve klimalı ortamlar ile iklimi kuru olan bölgelerde bulunmak ses tellerini olumsuz etkiler. Böyle bir durumda geceleri nemlendirici kullanarak dengeleme yoluna gidilebilinir.
Uçaklardaki hava oldukça kurudur. Uçuşta geçen saat başına 2 bardak alkolsüz ve kafeinsiz içkiler önerilir.
Boğaz Temizleme Ve Şiddetli Öksürme:
Bu iki eylem, ses ve ses tellerini zedeler, travmatize eder. Mümkün olduğunca kaçınılması gereklidir.Boğaz temizleme ihtiyacının ve öksürüğün en sık sebeplerinden biri, ses telleri seviyesinin altında koyu veya aşırı mukus (balgam) sekresyonunun bulunmasıdır.Bunu temizlemek için, mümkün olduğunca derin nefes alıp nefesinizi bir an için tutun. Göğsünüzü ve karnınızı içeri çekip ve ciğerlerinizdeki havayı dışarı verirken yumuşak ve hafif bir “H “ sesi çıkarın.
İlaçların Ses Tellerine Etkisi Nasıl Olur
Alerjiye karşı kullanılan ilaçlar, ses tellerinde kurumaya neden olabileceğinden mümkün oldukça nadir olarak kullanılmalıdır. Piyasada bulunan bazı nazal spreyler (Nazonex,Flixonase.) kurutucu etki yaratmadan şikayetleri geçirebilir.Aspirin ürünleri, kan trombosit disfonksiyonuna sebep olarak, kanama eğilimine yol açabilecekleri için dikkatli kullanılmalıdır.Ağrı için en iyi kulanılacak ilaç parasetamoldür. Koyu sekresyondan, geniz akıntısından şikayet eden şarkıcılarda koyu salgıyı incelticek mukolitik ilaçlar bol su ile alınırsa faydalı olur. Lokal anestetik etki (ağrıyan bölgeye sıkılarak geçici süre ağrıyı kaldıran spreyler) gösteren ilaçlardan kaçınmak gerekir. Bu durum eldiven giyerek piyano çalmaya benzer. Kullanılan doğum kontrol hapları, kadın gırtlağında, erkek gırtlağına benzer değişiklikler ortaya çıkarabilir. Mutlaka gerekli olduğunda jinekoloji uzmanına başvurmak gerekir.
Profesyonel şarkıcılar için beslenme önemli midir?
Herhangi bir sağlık düzeltme programına başlamadan önce profesyoneller kendi hekimlerinden bir sağlık raporu almalıdır.
Günde dört kez sebze ve meyve yemek,
Antioksidan vitamin ve mineral takviyesi almak
Et yerken porsiyonu sebze porsiyonundan ufak tutmak,
Günlük yağ alımını 30-40 gr ile sınırlamak,
Günde sekiz bardak su içmek,
25-30 gr. lifli gıda tüketmek
Bu beslenme sistemini egzersizle kombine ederek yaratılan sağlıklı bir çevre uzun dönem ses performansı açısından gereklidir
Profesyonellerin Dikkat etmesi gerekli Konular
Genel sağlık durumunuzu, en iyi halde tutmak için elinizden geleni yapın. Dinlenmeye zaman ayırın. Kendinizi kötü hissettiğinizde veya gribal infeksiyon geçirdiğinizde sesinizi zorlamayın ve şarkı söylemeyin.
Düzenli olarak egzersiz yapın
Dengeli ve düzenli beslenin
Susuz kalmamaya dikkat edin
Havası kuru ve kirli ortamlarda bulunmamaya dikkat edin
Aşırı konuşmayın, sesinizi mümkün olduğu kadar az kullanın ve sık aralıklarla ses istirahati uygulayın
Bağırmaktan, çığlık atmaktan, yüksek sesle gülmek ve konuşmaktan kaçının
Gürültülü ortamlarda (kalabalık restoran ,partiler vs .gibi) sesinizi mümkün oldukça az kullanın
Hasta olduğunuzda fısıldayarak konuşmayın. Fısıldamak,normal konuşmaktan daha zararlıdır
Birinin dikkatini çekmek yerine el çırpma veya ıslık çalmak gibi nonvokal eylemlerden faydalanın
Sesinizi zorlamamak için yüzünüzü konuştuğunuz kişiye dönün ve ona mümkün olduğunca yaklaşın
Gerektiğinde amplifikasyon cihazlarından yararlanın
Uzun cümlelerle konuşurken sık sık nefes alın
Şarkı söylemeden önce ısınmayı, söyledikten sonra gevşeme gevşeme egzersizleri yapmayı alışkanlık haline getirin
Sesinizi mümkün olduğu kadar az efor ve gerginliğe yol açacak şekilde kullanmayı öğrenin
Ses kısıklığı Ciddi Bir Hastalığın İlk Belirtisi Olabilir mi?
Ses kısıklığı ciddi birhastalığın belirtisi olabilir.
Ses kısıklığı ile birlikte şu belirtiler varsa: Soğuk algınlığı gibi belirli bir neden yokken ağrı bulunması, öksürükle kan gelmesi,yutma güçlüğü,boyunda şişlik,birkaç günden uzun süren tam ses kaybı gibi belirtiler varsa KBB uzmanına baş vurmak gerekir.Özellikle sigara içen bir kişide bu belirtiler gırtlak kanserinin ilk belirtisi olabilir.Gırtlak kanseri erken teşhis konulduğunda tedavi oranı yüksek bir hastalıktır.Teşhisinde gecikilmiş olgularda, gırtlağı tümüyle almak gerekir ama erken teşhis konulan olgularda, kısmi ameliyat veya radyoterapi ile tedavi mümkündür.
Gırtlağın Tamamının Alındığı Durumlarda Hasta Konuşabilir mi?
Gırtlak kanseri nedeniyle gırtlağın tamamının alındığı durumlarda hasta konuşabilir. Bu elektronik alet kullanılarak olabilir. Bazı hastalar yemek borusundan gelen hava yardımıyla yemek borusu sesiyle konuşabilir.Yine ameliyat sırasında cerrahi bir yöntem olarak yemek borusu ile kalan soluk borusu arasında yapılan geçiş ile konuşma sağlanabilir.Diğer bir yöntem ise, soluk borusu ile yemek borusu arsına takılan protezler yardımıyla hasta konuşabilir.
http://www.mehmettinaz.com/ses_hastaliklari.html