Yeryüzünün yaratilis,yasamin var olus sebebidir SEVGI. Yaratici; insani sevgiyle yaratmistir.Tüm yarattiklarini da sevgiyle yarattigi insanin emrine vakfetmistir.Varligini,yasamini kendisine borçlu olan insandan da karsiliginda en çok kendisini sevmesini dilemis,istemistir. Kendisini sevmeyi meleklerde oldugu gibi seçimsiz mümkün kilma kudretine sahipken, insani önemsemesinden,sevgisinden dolayi irade verip özgür birakmistir. Sevgi ispat ister.Rabbimiz ispatlamis.Önemsedigi, sevdigi insanin hayatini idame ettirebilmesi için, her seyi düsünmüs.Hava,su,günes,toprak…O kadar sevmis ki ,kendi ruhundan üflemis, can vermis. Cismini” en güzel surette” yaratmis.Tüm ihtiyaçlari olan unsurlari dogar dogmaz kullanimina sunmus. Ruhunun ihtiyaci olan tüm güzellikleri dogumuyla birlikte emrine amade kildigi gibi en güçsüz aninda gönüllü,severek,tüm ihtiyaçlarini karsilayacak, koruyup-kollayacak “Anne” adli bir melegin kollarina teslim etmis.Severek ,isteyerek onun tüm ekonomik ihtiyaçlarini karsilayip,gerektiginde kendi canini geri plana alip, tehlikelere karsi kol kanat geren “baba” gibi bir koruyucu vermis. Erginlik yasinda ruhi ve fitri ihtiyaçlarini giderecek,neslinin devamini saglayacak,yüregini muhabbetle,huzurla dolduracak “sevgili” yaratmis. Yaratici’nin sevgisinin ahretteki adi ise “cennet” olmus.Kendisini sevenlerin sevgisini yasantisiyla ispatlayanlarin ahret ödülü. Peki bu ispat nasil olmali? Sadece Anadolu tabiriyle“kuru-kuru gadan alam” demekle is bitermi?Yada pazarlikli bir sevgimi? “Allah’im! Benim su,su ihtiyaç ve isteklerimi verirsen seni severim(!)” mantik(sizlig)i mi? Insanin Allah’a sevgisinin ispati, en degerli,hayati organi (et parçasi olan kalp degil) yüreginde bas köseyi baska hiç kimseyi O’nun sevgisine es tutmadan tahsis edebilmesidir.Tatli canini hiç düsünmeden Canan’inin yoluna feda edebilmektir. Ibrahim misali çok sevdigini,En Sevgili’ye kurban etmek için yüz üstü yatirabilme kararliligini,atese hiç düsünmeden atlayabilme yürekliligini sergileyebilmektir. Habib’inin “Bir elime ayi, bir elime günesi verseler de yinede davamdan vaz geçmem” deyip dimdik ayakta durabilmektir. Sevginin insan insana boyutuna baktigimizda; yine pazarliksiz olmalidir sevgi. “ Ben seni severim ama………”
Benim gibi düsünürsen,benim sevdiklerimi seversen,benim dediklerimi yaparsan!!!!! Yaratan’in yarattigi fitrata aykiri yasamayan tüm insanlari “amasiz” sevebilmektir gerçek sevgi. Dostu,sevgiliyi kendi kaliplarimiza sokmaya çalisip, “sen bu çerçeveye uymuyorsun, o halde ya benim istedigim gibi ol, yada ben seni sevmem” bencilligini yenebilmektir sevgi. En ufak bir kusurunda, hatasinda,kendimizi dev aynasinda görüp, seyredip onlarin kusurlariyla da güzel oldugunu fark etmemekte israrci olmamanin adidir sevgi. Isteklerimiz dogrultusunda hareket edip, düsünecek insan imal eden fabrikalar olmadigina göre; Olsaydi da bunlarin kimlik, kisilik sahibi duyguyu, sevgiyi,yasami paylastigimiz, canimiz, cananimiz INSAN lar olmayacagini, birer ROBOT mesabesinde olacaklarini idrak edip, Sevip yarattiklarini sevelim Yaratan’dan ötürü.
(duaekseni)
Paylasamadan gecemedim, gercekten cok guzel anlatmissiniz...Yureginizdekini bu kadar guzel kagida dokebilirdiniz....