Evlilikte hiçbir şey tek taraflı olmaz.
Allah c.c. kimseyi nankörle (kul hakkı gözetmeyen) karşılaştırmasın... Bir taraf istediği kadar alttan alsın, idare etsin. Karşısındaki sürekli benim dediğim, benim istediğim olsun deyip, iyice tepesine çıkarsa, ne kadar idare edilebilir?..
Hani hep diyoruz ya: Yuvadır, yıkılırsa arş-ı âla titrer, vs. vs... Bunları düşünüp idare et! (Edebildiğin kadar!..) Peki sınır ne olmalı? Yani kaç yıl mesela?..
Sürekli huzursuzluk içinde bir yuva, ezilen bir kadın veya bir erkek, mutsuz bir çift ve tabii mutsuz çocuklar... Bütün bu olumsuzluklar içinde, normal bir insanın bile psikolojisinin bozulduğu bir ortam... Bu durum 10-12 yıl devam ediyorsa ve daha ne kadar devam edeceği de belli değilse... Hadi insan kendinden geçsin, kendini feda etsin (ki, bunu da asla onaylamam ama hani Allah rızasi içinse...), peki böyle bir yuvada büyüyen çocukların, ileride yuvası nasıl olacak? Onlar nasıl bir aile düzeni sağlayacak, yeterince sabırlı olabilecekler mi evliliğin ve çocuk yetiştirmenin sorumluluklarına karşı?..
Şahsen ben böyle bir durumda "ayrılmayı", "herkesin kendi yoluna gidip, ne hali varsa görmesini" daha uygun görüyorum... Tabii ki ayrılık sorunların son bulması değil, sadece şekil değiştirmesi olacaktır ama yine de "Ya biz birlikte, şu veya bu nedenle yaşamak zorundayız" deyip, doğru-dürüst evlilik devam etmeli, ya da bitirmeli... İnanın bazı insanlarda görüyorum, bitirebilmek bile bir marifet!.. Onu bile yapamayıp, herşeyi daha da berbat eden çiftler çok...
Ne diyim, yine sığınacağımız tek varlığa, Allah'a (c.c.) sığınıyorum. Rabb'im herkesin kalbine göre versin...