Gönderen Konu: Sevval ayinda tutulacak oruclar  (Okunma sayısı 21641 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Oruc_Reis

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 438
    • http://www.oranjehorizon.nl
Sevval ayinda tutulacak oruclar
« : 10 Kasım 2006, 20:48:59 »

Şevvâl ayında tutulacak oruçlara dâir
 
Bilindiği üzere Allahü teâlâ, kullarına çok acıdığı için, bazı gecelere, günlere ve aylara husûsî kıymet vermiş, bu zamanlardaki duâ ve tövbeleri kabul edeceğini bildirmiştir. Kullarının çok ibâdet yapmaları, duâ ve tövbe etmeleri için bu gece, gün ve ayları sebep kılmıştır.
Meselâ Cuma, Bayram ve Kandil günleri ve geceleri, Müslümânların mübârek gün ve gecelerindendir. Şüphesiz ki, bu mübârek gün ve gecelere kıymet veren Allahü teâlâdır.
Şüphesiz ki, herhangi bir nâfile ibâdetin sevâbına kavuşabilmek için îmânda ve farzlarda kusûr olmaması, harâmlardan kaçıp günâhlara tövbe etmek ve o işi ibâdet olarak yapmaya niyet etmek şarttır.

Oruç tutmanın sevâbı çoktur
Bu mukaddimeden sonra belirtelim ki, oruç kazâsı olmayanın, nâfile oruç tutması çok sevâptır. Aslında her zaman oruç tutmak sevâptır; fakat Şevvâl ayında tutulan orucun daha çok sevâbı vardır.
Şimdi şevvâl orucundan bahsetmeden önce, genel olarak “oruç”la ilgili birkaç kelime söyleyelim:
Sevgili Peygamberimiz, orucu anlatırken, “Oruç, Cehennem ateşinden koruyan bir kalkandır” (Buhârî), “Gizleyerek, bir gün nâfile oruç tutana, Allahü teâlâ, Cennetini ihsân eder” (Hatîb) buyurmuşlardır. Hattâ “Bir gün nâfile oruç tutan kimsenin kavuşacağı sevâba, yeryüzü dolusu altın veren kimsenin bile kavuşamayacağını” (İbn-i Neccâr) belirtmişlerdir.
Her ay 3 gün oruç tutmak çok iyidir. Çünkü hadîs-i şerîflerde buyurulmuştur ki:
“Her [kamerî] ayda, üç gün oruç tutmak, bütün yılı oruçlu geçirmek gibi sevâptır.” [Buhârî]
“Her ay 3 gün oruç tutan, yılın tamamında oruç tutmuş gibi olur.” [Müslim]
Bu oruçları, “Eyyâm-ı bîd” denilen kamerî ayların 13, 14 ve 15. günleri tutmak iyi olur. Çünkü hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Ayda 3 gün oruç tutan, ayın 13, 14 ve 15. günlerinde tutsun.” [Nesâî]
“Her ay, eyyâm-ı bîd’da oruç tutan kimse, yılın tamâmında oruç tutmuş gibi sevâba kavuşur.” [Nesâî]
Yine bu oruçları, Pazartesi ve Perşembe günleri tutmak çok iyi olur. Çünkü hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Cennetin kapıları, Pazartesi ve Perşembe günleri açılır.” [Müslim]
“Ameller, Pazartesi ve Perşembe günleri, (Allahü teâlâya) arz olunur. Ben de amelimin oruçlu iken arz olunmasını isterim.” [Tirmizî]

Şevvâl orucunun fazîleti
Ramazân ayında oruç tuttuktan sonra, Şevvâl ayında da 6 gün oruç tutanlar, senenin tamâmını oruç tutmuş gibi olurlar. Çünkü hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Ramazan orucunu tutup, Şevvâl ayında da altı gün oruç tutan, bir yıl oruç tutmuş gibi olur.” “Ramazân orucu ile Şevvâlde de altın gün oruç tutan, bir yıl oruç tutmuş sayılır.” [İbn-i Mâce]
“Ramazandan sonra, Şevvâl ayında da 6 gün oruç tutan, anasından doğduğu günkü gibi günâhsız olur.” [Taberânî]
“Ramazân ayı orucu on aya, Ramazândan sonra tutulan 6 gün oruç da iki aya mukâbil olur ki, böylece bir yıl oruç tutma sevâbına kavuşulur.” [İbn-i Huzeyme]
Kur’ân-ı kerîmde, “Bir hasene işleyene, en az 10 sevâb verilir” buyurulmaktadır.
Bunun için, Ramazân-ı şerîfte tutulan 30 gün oruca karşılık 300, Şevvâl ayında tutulan 6 gün oruca karşılık da, 60 gün sevâb yazılacağından, toplam 360 gün oruç tutulmuş gibi olur. Hicrî sene de 354 gün olduğundan, böylece bütün sene oruçlu geçirilmiş sayılır.

Şevvâl orucu ne
zaman tutulur?
Bazı âlimler, bu 6 gün orucun, bayramdan sonra, vakit geçirmeden, hemen tutulmasının iyi olacağını bildirmişlerdir. Ama bu oruçları aralıklı tutmak da câizdir. Fıkıh kitaplarında, 30 gün içinde altı gün oruç tutulur diye yazılıdır. Pazartesi ve Perşembe günleri oruç tutmak sünnet olduğundan, Şevvâl ayında oruç tutmak isteyenlerin, bu günlerde tutmaları münâsip olur. Oruç kazâsı olanların da bu günlerde tutmaları iyi olur. Ramazan orucunun eksikliklerini tamâmlar.
Ali el-Havvâs hazretleri buyurdu ki: “Şevvâl ayında tutulan bu altı günlük oruca da, Ramazân-ı şerîfteki saygıyı göstermelidir. Çünkü, Şevvâl ayında tutulan oruçlar, Ramazân ayındaki oruçların eksikliklerini tamir durumundadır.”
Şevvâl ayında olsun, diğer mübârek gün ve aylarda olsun tutulan oruçlar hep nâfiledir. Yani farz oruç gibi değildir. Sevâbı ne kadar çok olursa olsun, nâfile oruçların hiçbiri, farz ile kıyâslanamaz. Farz borcu olanın nâfilelerine sevâb verilmeyeceği bildirilmiştir. Farz namaz borcu olan, nâfile ve sünnet kılamaz, ancak oruç tutabilir. Çünkü bu kişi, ikinci Ramazâna kadar oruç borcunu ödeyebilir. Ama bu altı günleri tutarken, kazâya da niyet ederse, hem bugünlerde oruç tutmuş olur, hem de kazâsını ödemiş olur.
Bunun için üzerinde oruç kazâsı olanlar, Şevvâl ayında ve diğer mübârek günlerde tuttukları oruçlara niyyet ederken, kazâya kalan oruca niyyet etmelidirler. Böylece hem kazâları ödenmiş, hem de o mübârek günlerde oruç tutup, va’dedilen sevâba kavuşmuş olurlar.
Şunu unutmamalıdır ki, farz olan bir ibâdet, bir özürden dolayı vaktinde yapılamamış ise, bunu daha sonra, ilk fırsatta kazâ etmelidir.
cihan baginda ey akil, budur makbul-i ins i cin.Ne kimse senden incinsin, ne sen bir kimseden incin.

Çevrimdışı müteallim

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 4785
  • gizli mahzenlerde kalan tarihin yeni adresi
    • www.Libv- kamp-lintfort.de
Ynt: Sevval ayinda tutulacak oruclar
« Yanıtla #1 : 12 Ekim 2007, 20:21:47 »
Süfyanı Sevri hazretleri anlatıyor: Ben Mekkei Mükereme’de üç sene oturdum. Mekkelilerden bir kimse her gün Haremi Şerif’e gelir, tavaf eder, namaz kılar ve bana selam verip giderdi. zamanla  bu kişi ile tanıştım. Dostluğumuz daha da ilerledi, samimiyetimiz arttı.
Bir gün o kimse beni yanına çağırdı ve dedi ki:
Şayet senden evvel ölürsem, o vakit kendi ellerinle beni yıka, namazımı sen kıldır ve beni defneyle. O gecede, ilk gece de beni terketmeyip kabrimde geceleyerek, münkereynin sual sorması anında bana devamlı Tevhîdi telkin et, diye vasiyette bulundu. Ben de o kimsenin dediklerini yapmayı kabül ettim.
Bir zaman sonra o kimse vefat etti. Ben de, bana yaptığı vasiyete uyarak verdiğim sözü yerine getirdim. Defin işi de bittikten sonra, kabrinde gecelemeye karar verdim. Çünkü buna da söz vermiştim.
O gece kabri beklerken bana bir ağırlık çöktü, hafifçe dalmışım. O gece uyku ile uyanıklık arasında iken bir ses kulağıma çalındı:
Ya Süfyan!
Beni korumana ve senin telkinine ihtiyaç kalmadı. Artık sen gidebilirsin, diye bir ses işittim.
O zaman ben de kendisine sordum:
Ne sebeple bu lütfa eriştin, bu fazîlete nail oldun?
Cevaben dedi ki:
Ramazanı Şerif’in orucunu tutup, Şevval’den altı gün daha ekleyerek oruç tutmam sebebiyle.
O zaman ben uyandım. Yanımda kimseyi görmedim. Gördüğüm bu zuhurata tabi olayım mı, olmayayım mı, tereddüt geçirdim.
Abdest aldım, iki rekat namaz kıldım, tekrar uyudum. Böylece hafiften gelen sesi üç kere duydum. Anladım ki bu Rahmânîdir. Şeytandan değildir. O zaman kabrin yanından ayrıldım. Şevval orucunun fazîletini, yardımını böylece kavramış oldum ve şöylece dua ettim:
”Ya Rabbi! Beni Ramazan Ayı’nın orucuna ve Şevval’den (Ramazanı Şeriften sonra gelen ay) altı gün oruç tutmaya muvaffak kıl” diye dua ettim.
Allah Celle Celalühu beni bu işe muvaffak kıldı ve bunu bana nasib etti.   

« Son Düzenleme: 12 Ekim 2007, 20:24:14 Gönderen: müteallim »
  Kuslar gibi ucmasini baliklar gibi yüzmesini ögrendik amma kardesce yasamasini ögrenemedik

Çevrimdışı dört mevsim

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 278
Ynt: Sevval ayinda tutulacak oruclar
« Yanıtla #2 : 06 Ekim 2008, 14:09:24 »
Şevvâl ayında tutulacak oruçlara dâir
 
Kur’ân-ı kerîmde, “Bir hasene işleyene, en az 10 sevâb verilir” buyurulmaktadır.
Bunun için, Ramazân-ı şerîfte tutulan 30 gün oruca karşılık 300, Şevvâl ayında tutulan 6 gün oruca karşılık da, 60 gün sevâb yazılacağından, toplam 360 gün oruç tutulmuş gibi olur. Hicrî sene de 354 gün olduğundan, böylece bütün sene oruçlu geçirilmiş sayılır.

  ben de bunu senede ,ramazan ve kurban bayramlarında  tutulmaması gereken 5 haram gün olduğu için 360 gün oluyor diye dinlemiştim.
« Son Düzenleme: 06 Ekim 2008, 14:40:24 Gönderen: ibrahimim »

Çevrimdışı ihvan

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 2399
Ynt: Sevval ayinda tutulacak oruclar
« Yanıtla #3 : 06 Ekim 2008, 16:04:22 »
360 gün oruçlu olmayı.rahmetli  din alimlerimizden Mehmed CANATAN hocaefendiden duydum.şevvali tutan 360 gün oruç tumuş sevabı alır,dediler...

Çevrimdışı hizmetci

  • yazar
  • ****
  • İleti: 551
  • Evladim sen dogru ol, egri belasini bulur
sevval ayi
« Yanıtla #4 : 21 Eylül 2009, 23:10:17 »
sevval ayi, hac aylarinin ilkidir. Bayram günlerinde salevari serife okunmalidir. Bu ay icinde 6 gün nafile oruc tutulur.Bu oruc sevvalin 12sinden itibaren 17. gün dahil tutuldugunda eyyami biyz da oruclu gecirilmis olacagindan cok büyük sevabi vardir.
resülullah efendimiz, sevval ayindan 6 gün oruc tutanlarin, senenin tamamini oruclu gecirmis olacagi müjdesini vermistir. ( Dua ve Ibadetler, fazilet nesriyat)
AllahIM BANA SENIN SEVGINI; SENIN SEVDIKLERININ SEVGISINI VE BENI SANA YAKLASTIRAN HERSEYIN SEVGISINI VER!!!AMIIN.

Çevrimdışı Tesniye

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 395
  • Nişan aldık yıldızları..
Ynt: Sevval ayinda tutulacak oruclar
« Yanıtla #5 : 02 Eylül 2011, 02:16:52 »


Ramazan-ı Şerif'ten sonraki Şevval ayında oruç tutmak öteden beri sevimli bir adet olarak gelmiştir.

Bir ay boyunca oruca alışmış olan insanlar, şevval ayında da altı gün oruç tutmaya büyük bir ilgi göstermiş, hatta teravih gibi sıcak bir ilgiyle şevval ayı orucunu sürdüre gelmişlerdir... Elbette bu sıcak ilgi sebepsiz değildir. Nitekim Efendimiz (sas) Hazretleri, şevval ayı orucunun bir sene oruç tutmuş gibi sevaba vesile olacağını duyurmuş, bu yüzden de bir ay Ramazan orucu tutanlar, şevvalde altı gün oruç tutmakla bütün seneyi oruçlu geçirmiş olma sevabını kaçırmak istememişlerdir. Bu konudaki hadisi ve yorumunu şöyle ifade edebiliriz:

    "Kim oruçla geçirdiği Ramazan ayından sonraki Şevvâl ayında altı gün oruç tutarsa, bütün seneyi oruçla geçirmiş gibi olur!."(Riyazü's-Salihin, C.2,S.510,2.)



Demek ki, bir aylık Ramazan orucundan sonra Şevvâl'de de altı gün oruç tutarak orucunu otuz altıya çıkaran kimse, bütün seneyi oruçlu geçirmiş gibi sevap almaktadır.

Âlimlerimiz, bütün seneyi oruçla geçirmiş gibi sevap almanın izahını şöyle yapmaktalar:

Ramazan boyunca oruç tutan insan her orucuna on sevap almışsa yekûnu üç yüz eder. Şevvâl ayında tuttuğu altı orucuna da onardan altmış sevap alınca, eder üç yüz altmış. Yani bir sene.. Dolayısıyla hadîsin işaret ettiği sırra nâil olur. Bütün seneyi oruçla geçirmiş gibi mânevî kazanç elde edebilir.

Aslında bu gibi mânevî konularda esas olan, o işi ihlasla yapmak, büyük bir gönül arzusu ile talip olmak mühimdir. Bâzen öyle oruçlar olur ki, tutanın gönlünde beslediği derin ve sâfî ihlas yüzünden 360 gün değil, belki 360 senelik nâfile oruç sevabını alabilir.. İhlas ile kim ne isterse Rabbimiz onu verebilir. Bu bir niyet ve yorum meselesidir.

Tıpkı yolun kenarına uzaklardan bir taşı yuvarlayarak güç bela getirip yerleştiren adamla, bu taşı oradan aynı güçlükle uzaklaştıran bir başka adamın niyeti ve yorumu gibi.

Biri düşünmüş ki:

- Bu çölün ortasında yaşlı bir adam yolda giderken bineğine binmek istese, üzerine çıkıp da hayvana binebileceği yüksek bir yer yoktur. Öyle ise şu taşı yuvarlayıp yolun kenarına getireyim de, yolda gitmekte olan yaşlı ve çocuklar hayvanlarına binmek istediklerinde taşın üstüne çıkıp bineklerinin üzerine kolayca atlasınlar, sevabı da bana olsun. Adamın bu hâlis niyetine bakan Rabbimiz ondan razı olmuş, istediği sevabı ihsan eylemiş.

Böyle güzel niyetle getirilen taşı oradan öfke ile yuvarlayıp uzaklaştıran adam ise şöyle düşünmüş:

- Bu taşı buraya getiren kimse ne kadar da yanlış bir iş yapmış. Hiç düşünmemiş ki, gözleri görmeyenler, karanlıkta fark edemeyenler taşa takılıp yere düşerler. Şu taşı buradan uzaklaştırayım da kimse takılıp yere düşmesin, sevabı da bana olsun.

İşte bu adam da taşı buradan uzaklaştırdığından dolayı Allah rızasını kazanmış, ümit ettiği sevaba nail olmuş. Her ikisinde de niyet hâlis, yorum makul...

Biz de sâfi bir niyetle altı gün orucumuzu tutarsak, belki Rabbimiz bu niyetimize, bu bağlılığımıza bütün seneyi oruçlu geçirmiş gibi sevaplar ihsan edebilir, hatâlarımızı affedebilir.. Rabbimizin hudutsuz rahmetine kimse sınır çizemez. Kimse kendi cimriliğini O' na da şâmil kılamaz.

Bu orucun arka arkaya olması şart değildir. şevvâl ayı içinde olması yeterlidir.

Bir de Ramazan içinde tutulamayan oruçlar varsa, önce o borç olanı tutmak da makul ve meşru olur. Bir an önce borçtan kurtulmayı düşünmek elbette çok yerindedir. Ancak borcu sonra da tutabilirim diye de düşünebilir.. Bu bir tercih meselesidir. Her ikisi de caizdir.

Bir diğer husus da, Şevval ayında iki bayram arası nikah yapılmaz iddiası vardır ki, artık bu batıl iddia etkisini kaybetmektedir. Çünkü Aişe validemizin nikahı Şevvalde olmuş, yani iki bayram arasında yapılmış, ne uğursuzluk, ne de bir başka dinî yasak söz konusu olmuştur. Bu yanlış yorum şuradan da beslenmiş olabilir. şayet bayram cuma gününe rastlarsa, bayram namazı ile cuma namazı arası iki bayram namazı arasıdır. Böylesine dar bir vakte nikahı sıkıştırmayın, iki bayram namazının dışında yapın nikahınızı, tavsiyesini, Ramazan ve Kurban Bayramı arası gibi geniş zamana yayanlar, böyle bir yanlış anlamaya sebep olmuşlardır, diye de düşünülebilir.


Bir Menkîbe

Süfyanı Sevri anlatıyor:
- Ben Mekke-i Mükerreme'de üç sene oturdum. Mekkelilerden bir kimse her gün Harem-i şerife gelir, tavaf eder, namaz kılar ve sonra bana selam verip giderdi. Ben bu kimse ile tanıştım. Bir gün o kimse beni yanına çağırdı. Bana dedi ki:

-Ben öldüğüm vakitde kendi elinle beni yıka, namazımı kıl ve defneyle. O gece beni terk etmeyip kabrimde gecele. Mükireyn suali anında bana Tevhid'i telkin et!, dedi.

Ben de o kimsenin istediklerini yapmayı kabul ettim. Bana emrettiğinin aynını yaptım: Kabrinde geceledim. O gece uyku ile uyanıklık arasında iken :

-Ya Süfyan! Beni korumaya ve senin telkinine ihtiyaç kalmadı, diye bir ses işittim.

O zaman:

-Ne sebeple bu lütfa eriştin, diye sordum

Bana cevap olarak:- Ramazan-ı şerifin orucunu tutup şevval'den altı gün daha eklemem sebebiyle, dedi.

O zaman ben uyandım. Yanımda kimseyi göremedim. Abdest aldım, namaz kıldım, uyudum; böylece üç kere gördüm. Bildim ki bu Rahmanîdir; şeytandan değildir. O zaman da kabrin yanından ayrıldım ve "Ya Rabbi! Beni Ramazanın orucuna ve şevval'den altı gün orucuna muvaffak kıl" diye dua ettim. Allahü Teala Hazretleri beni de muvaffak kıldı.
Ezeli sırları ne sen bilirsin ne de ben
Bu muammayı ne sen okuyabilirsin ne de ben
Perde ardında sen ben dedikodusu var amma.
Perde kalktı mı ne sen kalırsın ne de ben..
<< Lüzumsuz Konular Atlası >>

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Ynt: Sevval ayinda tutulacak oruclar
« Yanıtla #6 : 02 Eylül 2011, 15:10:13 »
Alıntı
Farz namaz borcu olan, nâfile ve sünnet kılamaz, ancak oruç tutabilir

Kaza Borcu Olanın Nafile Namaz Kılabileceği

Hanefî mezhebine göre, "Üzerinde kaza namazı bulunan bir kimse nâfile namaz kılamaz" hükmü beş vakit namazın evvelindeki veya sonundaki namazlar ile duhâ, tesbih, tehiyyetü’l-mescid ve evvabin namazları gibi hakkında teşvik edici hadis-i şerifler bulunan nafileler müstesna tutulmuştur. (İbni Abidin, c.1, s.688; Fetava-i Hindiyye, c. 1, s.132)

(Mehmed Emre, Eskişehir, Balıkersir-Bilecik Eski Müftüsü - Günümüz Meselelerine açıklamalı Fetvalar, 2 /162)


Musannıf İsmail Hakkı Bursevî (k.s.) hazretlerinin açıklamalarından kaza namazı olanların asla sünnet ve nafile namaz kılmamalıdır; gibi yanlış bir manası çıkmaz. Zira fıkıh kitaplarımıza göre, kaza borcu olan kişiler, beş vakit namazın sünnetlerini, teheccüd, Duhâ, Evvâbin, tesbih namazı ve mübarek gecelerde kılınan hacet namazlarını ve diğer nafileleri kılabilir.

(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:8 S:296)(İbni Abidin C.1.S.688)

http://www.sadakat.net/forum/islami_sorulariniz_ve_cevaplari/kaza_borcu_olan-t53539.0.html;msg252058#msg252058



Kaza namazlar ile uğraşmak, nafile namazlar ile uğraşmaktan daha iyi ve daha önemlidir. Fakat farz namazların müekked olsun olmasın, sünnetleri bundan müstesnadır. Bu sünnetleri terk ederek bunların yerine kazaya niyet edilmesi daha iyi değildir.

Bu sünnetlere niyet edilmesi evladır. Hatta kuşluk ve tesbih namazları gibi hakkında nakil bulunan nafile namazlarda böyledir. Bunlara da böyle nafile olarak niyet etmek evladır.

Çünkü bu sünnetler farz namazları tamamlar, bunların yerine getirilmesi mümkün değildir. Kaza namazlarının ise muayyen vakitleri olmadığı için onların her zaman yerine getirilmesi mümkündür.

Bununla beraber namazları kazaya bırakmak büyük günahtır. Bu günahtan mümkün olduğu kadar kurtulmak için sünnetleri feda etmek uygun olmaz. Böyle bir günahı işleyen kimsenin fazla ibadet ederek Hz. Allah'ın bağışlamasına sığınması gerekirken, hakkında Peygamber(s.a.v.) efendinizin şefaatinin tecelli etmesine vesile olacak bir takım sünnet ve nafileleri terk etmek nasıl uygun olabilir?

Hem bir kısım namazları kazaya bırakmak hemde diğer bir kısım vakit namazlarını, kendilerini tamamlayan sünnetlerden ayırmak iki kat kusur olmaz mı?

Buna aykırı olan nakiller geçerli değildir. Bunlar kabul edilen fetvaya aykırıdır.



Ömer Nasuhi Bilmen - Büyük İslam İlmihali s.176 (Hanefi Fıkhına göre yazılmış, Ehli Sünnet Akaidine uygun muteber bir eserdir. )

http://www.sadakat.net/forum/islami_sorulariniz_ve_cevaplari/kaza_borcu_olan-t53539.0.html;msg248054#msg248054
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı adıgüzel

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 130
Ynt: Sevval ayinda tutulacak oruclar
« Yanıtla #7 : 04 Eylül 2011, 13:42:52 »
 "Kim oruçla geçirdiği Ramazan ayından sonraki Şevvâl ayında altı gün oruç tutarsa, bütün seneyi oruçla geçirmiş gibi olur!."(Riyazü's-Salihin, C.2,S.510,2.)
Doğrunun doğruluğu bütün sülalesine akseder hepsini hayra götürür.

Çevrimdışı cennet_nuru

  • Cennet ucuz değil Cehennem dahi lüzumsuz değil...
  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 485
  • Her nefesimi SANA yönelmiş dualar eyle ...
    • sadakat.net
Ynt: Sevval ayinda tutulacak oruclar
« Yanıtla #8 : 09 Eylül 2011, 06:58:24 »
Hepinizden Allah razı olsun çok güzel bilgiler aldım elhamdülillah ...
O göremediğin koskoca derya gönlümdür...Gördüğün sahil ise dilim...Kıyılarıma vuran dalgalara şaşırma...!!Onlar aşktan gel-git'im...Beni kendinde,kendimde arama...Ben hem bende hem sende bir gizim...!!Beni Mecnun'dan Leyla'dan sorma...!!Ben sadece MEVLA'dan bir izim ... !!!