Gönderen Konu: Şeyhülislam Zenbilli Ali Efendi  (Okunma sayısı 10780 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Ber-ceste

  • yazar
  • ****
  • İleti: 551
Şeyhülislam Zenbilli Ali Efendi
« : 21 Nisan 2008, 12:20:14 »

Sekizinci Osmanlı şeyhülislamı olan Zenbilli Ali Efendi, Osmanlı alimlerinin büyüklerindendir. İlmi, fazileti, ahlakı ile büyük bir nümune şahsiyet idi. Asıl ismi Alaüddin Ali el-Cemali'dir. Lakabı, "Alaüddin el-Hanefi er-Rumi"dir. Aslen Aksaraylıdır . Kendisine "Karamani" nisbesi de verilmiştir. Babasının ismi Ahmed ibn-i Mehmed Çelebi'dir.

Molla Fenari hazretlerinin hocası ve Sultan Birinci Murad Han (1360-1389) devrinin alimlerinin meşhurlarından olan Cemaleddin Muhammed Aksarayi'nin torunudur. Bu sebeple dedesine nisbetle kendisine "Cemali" denilmiş ve Ali Cemali ismiyle de tanınmıştır.

Şeyhülislam Zenbilli Ali Efendi, evinin penceresinden bir zenbil sarkıtır, sual soranlar, suallerini bir kağıda yazıp zenbile koyarlardı. O da zenbili çekip suallerin cevabını yazar, zenbile koyar tekrar sarkıtırdı. Bu sebeble "Zenbilli Ali Efendi" ismiyle meşhur oldu.

Zenbilli Ali Efendi, ilim tahsiline memleketinde başlayıp, Karamanlı Mevlana Alaüddin Ali bin Hamza'dan ders aldı. Kuduri Muhtasarı'nı ve Nesefi'yi ezberledi. Bu ilk tahsilinden sonra İstanbul'a gitti. Orada, zamanın meşhur alimlerinden olan Molla Hüsrev Hazretlerinin derslerine devam edip, ilim tahsil etti.

Molla Hüsrev Hazretleri, onu Bursa'ya gönderip, Sultan Medresesi müderrisi Hüsamzade Mevlana Muslihuddin'den şer'i ilimleri tahsil etmesini tavsiye etti. Bu zatın derslerine devam edip, ondan akli ve nakli ilimleri tahsil etti. Bir zaman sonra hocası Mevlana Muslihiddin, onu kendisine mu'id (yardımcı müderris) tayin etti. Mevlana Muslihiddin'in kızı ile evlenip damadı oldu. Bu sırada çeşitli medreselerde müderrislik yaptı.

Fatih Sultan Mehmed Han devrinde, Edirne'de "Taşlık Ali Bey Medresesi"ne müderris tayin edildi. Padişah tarafından kendisine, bir mikdar kıymetli elbise ile beş bin akçe ihsan olundu.

1477'de, Edirne'de Beylerbeyi Medresesi'ne, sonra Siraciyye Medresesi'ne geçti. Bu sırada müderrislikten istifa edip, bir rivayete göre Şeyh Muslihiddin Ebü'l-Vefa Hazretlerine, diğer bir rivayete göre de, Şeyh Mes'udi Edirnevi'ye intisab ederek tasavvuf yolunun saliklerinden oldu. Şeyh Vefa Hazretlerinden başka Çelebi Halife ile de irtibatı vardı.

Fatih Sultan Mehmed Han'ın vefatından sonra, Sultan İkinci Bayezid Han tarafından saraya çağrılmış fakat uzak kalmayı tercih etmiş, bunun üzerine, 30 akçe maaşla Bursa Kaplıca Medresesi'ne müderris tayin edilmiştir. İznik'de Orhan Gazi, Bursa'da Murad Gazi medreselerinde de müderrislik yaptı. Daha sonra, İkinci Bayezid Medresesi müderrisliği ile Amasya müftiliği vazifelerinde bulundu. Bu sırada hacca gitmek üzere Amasya'dan ayrıldı.

Mekke'ye gitmek üzere yola çıkıp, o sene Hicaz'da bazı karışıklıkların çıkması sebebiyle, bir sene Mısır'da kalıp ertesi sene hac yaptı. Mısır'da kaldığı sırada oranın alimleriyle görüşüp, ilmi müzakereler yaptı. Ertesi sene hacca gitti. Hacda iken, Şeyhülislam Efdalzade Hamidüddin Efendi vefat etti.

Bu sırada Sultan İkinci Bayezid Han gördüğü bir rüya üzerine Zenbilli Ali Efendi'yi şeyhülislam tayin etti. Sultan İkinci Bayezid Han, Zenbilli Ali Cemali Efendi gelinceye kadar fetva işlerinin Sahn-ı Seman Medresesi müderrisleri tarafından yürütülmesini emretti. Zenbilli Ali Efendi'ye de dönünce yeni yapılmış olan Bayezid Medresesi müderrisliği vazifesi verildi. Bundan sonra şeyhülislamıarın, Bayezid Medresesi'nde müderrislik yapması adet haline geldi.

Yavuz Sultan Seıım Han'ın tahta çıkmasından sonra da vazifesine devam eden Zenbilli Ali Efendi, ahlakı ve doğruluğu ile dikkati çekmiştir. Padişahın her hareketinde İslam'a uymasında yardımcı olmuştur. Yavuz Sultan Selim Han'ın yaptığı seferler için fetvalar vermiştir. İlmi, zühdü, takvası ve doğruluğu ile meşhur olan Zenbilli Ali Efendi, dine uymayan her çeşit hükme ve karara şiddetle karşı çıkardı.

Yavuz Sultan Selim Han, Zenbilli Ali Efendi'yi takdir edip, kendisini ilmiye sınıfı için, şeyhülislamlıktan sonra en yüksek makam olan kadıaskerlik vazifesine, hem de her iki kadıaskerliği birleştirerek onu tayin ettiğini bildirdi.

Zenbilli Ali Efendi, Kanunı Sultan Süleyman Han devrinde de vazifesinde kalıp Rodos seferine iştirak etti. Rodos'un fethinden sonra orada imamlık ve hatıplik yapıp, İslami müesseseler kurdu.

Zenbilli Ali Efendi; İkinci Bayezid Han, Yavuz Sultan Selim Han ve Kanunı Sultan Süleyman Han devrinde olmak üzere 24 sene şeyhülislamlık yaptı. Ömrünü, ilme, talebe yetiştirmeye ve İslama hizmete harcamış, kıymetli hizmetler yapmıştır. Üstün halleri, ahlakı, hizmetleriyle meşhur olup, tasavvufta da kemale ermiştir. Kendisine "Mevlana Sufi Ali Cemali" de denilmiştir.

Zenbilli Ali Efendi, İslama uymayan hususlara müsaade etmez, gerekirse şiddetle mukavemet ederdi. Padişahları dize getiren alim olarak tanınan Zenbilli Ali Efendi, kim olursa olsun herkese eşit davranır, yanlış olan iş padişahın dahi olsa hemen doğrusunu beyan ederdi. Ömrünü ilim ve irfana adayan bu değerli zatın fıkha dair "Muhtaratü'l-Fetava (EI-Muhtarat)" isimli bir eseri ile, çeşitli hususlara dair "Muhtasarü'l-Hidaye", "Adabü'l-Evsiya" ve o zaman bir çok tartışmalara sebep olan deveran hakkındaki "Risale fi Hakkı Deveran" isimli eserleri de vardır.

Şakayıku'n-Numaniye müellifi, eserinde Zenbilli Ali Efendi'nin vefatına dair şu hususu anlatır:

"Zenbilli Ali Efendi ölüm döşeğinde iken, babamla birlikte ziyaretine gittik. Babamla gizli bir şeyler konuştular. Babam ağlamaya başladı. Ziyaretten ayrıldıktan sonra, babama niçin ağladığını sordum. Babam:" Hoca efendi vefat edeceğini ve kendisine Musa aleyhisselamın sabahleyin gelerek Onu ahirete davet ettiğini söyledi".

Babam böyle deyince, ben de gayri ihtiyarı olarak ağlamıştım". Rahmetullahi aleyh1

Zenbilli Ali Efendi 1526 senesinin sonuna doğru İstan¬bul'da vefat etti. Türbesi Fatih Zeyrek yokuşundadır.2

***


1 Şakayık-ı Nu'maniyye Tercümesi (Meedı Mehmed Efendi), Neşre Hazır¬layan: Abdülkadir Özcan, İstanbul 1989, s. 302; Devhatü'l-Meşayih, s. 15; Kamusu'l-A'lam, LV, s. 3178; Tacü't-Tevarih, II, s. 549.
2 Abdülkadir Altunsu, Osmanlı Şeyhülislamıarı, Ankara 1972, s. 13-16.


Sükût etmek gibi alemde nadana cevab olmaz..

Çevrimdışı Eymen

  • Moderatör
  • araştırmacı
  • *****
  • İleti: 313
Ynt: Şeyhülislam Zenbilli Ali Efendi
« Yanıtla #1 : 22 Nisan 2008, 21:14:41 »
Teşekkürler, Allah şefaatçi eylesin..
Zaman bir kılıçtır; sen onu kesmezsen, o seni keser.

Çevrimdışı müteallim

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 4785
  • gizli mahzenlerde kalan tarihin yeni adresi
    • www.Libv- kamp-lintfort.de
Ynt: Şeyhülislam Zenbilli Ali Efendi
« Yanıtla #2 : 23 Nisan 2008, 00:12:58 »
ya zebilli ali efendi osmanlinin yetistirdigi ender alimlerden,rabbim sefaatina nail eylesin
  Kuslar gibi ucmasini baliklar gibi yüzmesini ögrendik amma kardesce yasamasini ögrenemedik

Çevrimdışı maslak

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 454
Ynt: Şeyhülislam Zenbilli Ali Efendi
« Yanıtla #3 : 28 Nisan 2008, 00:13:01 »
ya zebilli ali efendi osmanlinin yetistirdigi ender alimlerden,rabbim sefaatina nail eylesin

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Ynt: Şeyhülislam Zenbilli Ali Efendi
« Yanıtla #4 : 30 Kasım 2010, 23:59:01 »
Teşekkürler, Allah şefaatçi eylesin..
〰〰〰〰🐠