Gönderen Konu: Şeytandan ve Aydınlardan Allah'a Sığınırım  (Okunma sayısı 5065 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı turab

  • yazar
  • ****
  • İleti: 608
  • Kefâ bil-mevt vaizan
Şeytandan ve Aydınlardan Allah'a Sığınırım
« : 04 Haziran 2008, 12:38:39 »


 
Başımıza ne gelmişse bu aydın denilen mahlukat cinsinden gelmiştir. Bilgiyle kurduğu eşcinsel ilişki ile ön plana çıkan bu cins, bilgiye bir nesne gibi yaklaşır. Bilgiye yaklaşımı kalpten kopmuş aklın tahrikiyledir. Bilgiyi malumat düzeyinde kafasına doldurmakla işi biten, sonra da bu malumat odunlarını sağda solda pazarlayıp caka satmakla geçinen bu üçüncü cins, bugün de hal-i pür melalin birinci dereceden failidir.

Zira, Batı aydınlanmasının zehirli bir meyvesi olan aydın, kendine Varlığın ve Varoluşun üstünde bir özne rolü biçerek bilgiyi tekeline almıştır. Varlıkla bütünleşerek ulvileşmek, hayatın özüne doğru bir yolculuk yapmak yerine, bilgiyi akademik disiplinlerin de yardımıyla yontup, kesip biçip, ölçülür ve hesaplanır hale getirmekle ‘ehlileştirmiş’tir. İnsanın kalbinde yeşeren ‘yaban tefekkür’den onun nasibi yoktur. O, toplumu manipüle etmek, politika yardakçılığı yapmak, toplum mühendisliğinde bulunarak kitleleri şekillendirmek üzere peydahlanmış bir aygıttır.

Aydın denilen tür, Söz’e ihanet etmiştir. Söz’ün beyaz sayfasını kirleterek kendine de ihanet etmiştir. Çünkü, Söz karşısında adam gibi adam, kadın gibi kadın görmek ister. Fedakarlık ister, paraya, şöhrete ve şehvete boyun eğmeyecek yüreklilik ister. Şahsiyet ister. Aydınsa bir şeyi merak eder ve o konuda aydınlanmak, yani ansiklopedik malumat (veri, data, malumat, bilgi, el-ilm, irfan gibi kavramlar birbirinden önemli noktalarda ayrılır, dikkat etmek lazımdır) edinmek ister. Söz konusu konuda aydınlanınca bütün işi biter. Şimdi sıra bu malumatı dönüştürmeye, pazara sunmaya gelmiştir. Fakat ‘alim’ ya da ‘arif’ öyle midir ya? İlmiyle amil alim’in ve kalbinde tefekkür eden arif’inse işi bir malumata ulaştığı anda başlar. Aydının işi malumata erişince sona erer, ama arifin/alimin işi malumata ulaşınca başlar. Önce o malumatı bilgiye dönüştürmek, sonra bu bilgiyi hayatına tatbik etmek, en nihayetinde de bu bilginin sahibini tanımaya çalışarak yanmak, yürüyen, konuşan bir nura dönüşmek. Aydın sadece bilmek ister, alim/arif o bilgiyle yanmak, zücacenin içindeki misbah olmak ister. Bize lazım olan ne idüğü belirsiz ağzı kalabalık, kafası karışık ama kalbi boş aydınlar değil, yaban düşüncenin izinde zihnini ve kalbini tevhid eyleyip Söz’ün hizmetkarı olan alim ve ariflerdir.

İşbu tavsif üzere bulunan aydın, yakın tarihimizde Devlet-i aliyenin bütün imkanlarıyla, padişahın fermanıyla Avrupa’ya ilim, irfan, hüner öğrensin de memleket evladına faydası dokunsun diye gönderilen bu güruh, oradan zihinsel cinsiyetini değiştirmiş olarak dönmüştür. Sonra ekmek yediği sofraya bıçak çalmak için var gücüyle çalışmıştır. Bağrından çıktığı halkına bir snop edasıyla küçümseyen gözlerle bakmayı seçmiştir.

Tıpkı bir zenci fıkrasında olduğu gibi. Hani fıkra malum: İki zenci beyaz olmaya karar verir. Beyazlama merkezinin önüne geldiklerinde ücretin 100 dolar olduğunu okurlar. Fakat birinde 99, diğerinde 101 dolar vardır. 101 doları olan ‘Önce ben beyazlayayım, çıkınca sana eksik olan 1 doları veririm, sen de beyazlarsın’ demiş, anlaşmışlar. Yaklaşık bir saat sonra beyazlama merkezinin kapısından ağzı kulaklarında, epeyce beyazlamış olarak çıkan arkadaşına diğer zenci 1 doları hatırlatmış. Aldığı cevaba inanamamış: ‘Çekil karşımdan pis zenci!’

Sağa sola konferans için çağrıldığımda kimileyin bu fakiri ‘Bu toprakların yetiştirdiği genç aydınlarımızdan’ filan diye takdim ettiklerinde kan beynime sıçrıyor, gözüm kararıyor ve bazen ağzıma ne gelirse söylüyorum. Nasıl söylemeyeyim, bu toprakperest takdime mi kızayım, adamın beni çalı fasulyesi, maydanoz ve enginarla aynı kategoriye koymasına mı bozulayım, aydın maydın diyerek bana adeta ‘zihinsel eşcinsel’ demesine mi fıttırayım, varın siz hesap edin…

YUSUF ÖZKAN ÖZBURUN
Allahım!Ahirete mani olan dünyadan,ölümün iyiliğine engel olan hayattan ve amelin hayrına mani olan emelden sana sığınırım

mazhar

  • Ziyaretçi
Ynt: Şeytandan ve Aydınlardan Allah'a Sığınırım
« Yanıtla #1 : 02 Temmuz 2013, 07:28:40 »

Kaygılıyız…


Bir kısım “aydın”ların ve “sanatçı”ların, haklı-haksız, her konuda ideolojik tercihleri istikametinde davranıp gerçekleri sürekli göz ardı etmelerinden kaygılıyız!..

Bir kısım “aydın”ların ve “sanatçı”ların, halkın inançlarına, kıblesine, Kitab’ına, kılık-kıyafetine saldırmalarından kaygılıyız!..
Bir kısım “aydın”ların ve “sanatçı”ların, kendi görüşlerini sürekli olarak millete dayatmalarından, bunları kabullenmeyen halk ekseriyetini “bidon kafalı”, “kara Fatma”, “göbeğini kaşıyan adam” diye aşağılamalarından kaygılıyız!..

Bir kısım “aydın”ların ve “sanatçı”ların, demokrasiyi kendi görüşlerinden ibaret sayma alışkanlığından kaygılıyız!..
Bir kısım “aydın”ların ve “sanatçı”ların, sürekli olarak kargaşaya destek çıkmalarından kaygılıyız!..
Bir kısım “aydın”ların ve “sanatçı”ların, milletin tersine yürümeyi “aydın” olmanın ön şartı saymalarından kaygılıyız!..
Bir kısım “aydın”ların ve “sanatçı”ların, dini/dindarlığı bir “tehdit” olarak görmelerinden ve sürekli olarak saldırmalarından kaygılıyız!..
Bir kısım “aydın”ların ve “sanatçı”ların, laikliği “dinsizlik” olarak algılamalarından kaygılıyız!..
Bir kısım “aydın”ların ve “sanatçı”ların, geçmişte meydana gelen tüm askeri müdahalelere şapka çıkartmalarından, ayrıca da askeri müdahaleye davet etmelerinden kaygılıyız!..
Bir kısım “aydın”ların ve “sanatçı”ların, hükümet aleyhine olan her kampanyaya gözü kapalı destek vermelerinden, “vandalizm”e bile çanak tutmalarından, kişisel hak ve özgürlükleri yanlış anlamada ısrar etmelerinden kaygılıyız!..
Bir kısım “aydın”ların ve “sanatçı”ların, yazıp-çizme, demeç verme çerçevesinde kalmayarak militan gibi davranmalarından, göstericilere katılıp teşvik etmelerinden, sonra da “Polis aydınlara gaz sıkıyor” diye bağırmalarından kaygılıyız!...
Bir kısım “aydın”ların ve “sanatçı”ların, devletin güvenlik görevlilerini aşağılama alışkanlığından, buna karşılık ortalığı yakıp yıkanları “masum” ilân etmelerinden kaygılıyız!..
Bir kısım “aydın”ların ve “sanatçı”ların, 27 yıllık muhalefetsiz ve kesintisiz iktidarı döneminde ülkeye hiçbir kalıcı eser kazandırmayan CHP’ye sorgusuz sualsiz taraf olmalarından, ayrıca da bunu hiçbir zaman sorgulamamalarından kaygılıyız!..
Bir kısım “aydın”ların ve “sanatçı”ların, dini bütün her vatandaşı “mürteci” ilân etme alışkanlığından kaygılıyız!..
Bir kısım “aydın”ların ve “sanatçı”ların, “gerici-ilerici” olarak vatandaşları yıllar boyu böldükten sonra, vatandaşların bölünmüşlüğünden dem vurup bütün suçu Recep Tayyip Erdoğan’a yükleme çabalarından kaygılıyız!..
Bir kısım aydınların, “aydın” kimliğini teröre âlet etmelerinden, teröristi mazur görme eğiliminden, bu alışkanlığını sürdürme sorumsuzluğundan kaygılıyız!..
Bir kısım “aydın”ların ve “sanatçı”ların, kabak tadı veren solculuklarını “kutsal emanet” gibi muhafaza etmelerinden ve değişen şartlara adapte olamamalarından kaygılıyız!..
Bir kısım “aydın”ların ve “sanatçı”ların, seçimi, oy çokluğunu hiçe saymalarından, “sayısal üstünlük değil siyasal üstünlük” türünden abuk-sabuk sözler sarfetmelerinden kaygılıyız!..
Bir kısım “aydın”ların ve “sanatçı”ların, “durumdan vazife” çıkararak, hiçbir yetkileri olmadığı halde “millet adına” gevezelik etmelerinden ve gazetelere ilân vermelerinden kaygılıyız!
Yavuz Bahadıroğlu. Habervaktim.com

mazhar

  • Ziyaretçi
Ynt: Şeytandan ve Aydınlardan Allah'a Sığınırım
« Yanıtla #2 : 03 Temmuz 2013, 08:24:28 »
Bir kısım insanların Müslümanları kobay olarak kullanıp sonra da dışlamasından kaygılıyız!..
Bir kısım insanların eskiden beri Müslümanlık üzerinden rant elde etmesinden kaygılıyız!..

Çevrimdışı son yolcu

  • okur
  • *
  • İleti: 84
  • TİTREDİM EFENDİM (SAV) , SENİ ANDIM DÜN GECE...
Ynt: Şeytandan ve Aydınlardan Allah'a Sığınırım
« Yanıtla #3 : 03 Temmuz 2013, 10:01:32 »
Beterin beteri var demişler , başkaları gelse daha mı iyi olacaktı sanki , bence bunlar kötünün iyisi..
VE AŞKKKKKKKK İNSANIN ALNINA DOKUNDU... SÜBHANE RABBİYEL ALA ...

mazhar

  • Ziyaretçi
Ynt: Şeytandan ve Aydınlardan Allah'a Sığınırım
« Yanıtla #4 : 03 Temmuz 2013, 23:44:14 »
Türkiye’de Sözde(!) Aydın ve Sanatçı Geçinenler Neden İslam Dinine Düşman Kesiliyorlar?

 Mekke dönemi müşrikleri gibi günümüz Kemalist laik rejimin borusunu öttüren müşrik aydınlar, yazarlar ve sanatçılar yani toplumun mele, mütref kesimi nerde bir İslam rüzgarı eserse önünü kesmeye, nerde dinin etkisi artarsa orada kızılkıyamet koparmaya çalışır. Toplumun kaymağını yiyen bu şımarık seçkin tabaka islamı yaşayan, tebliğ ve davet görevini üstlenen Müslümanları gerici yobaz, çember sakallı, başörtülü, çarşaflı bölücüler olarak lanse edip kınamaya çaılşırlar. Kapitalist sistemde Pazarladıkları, vücudundan para kazandıkları zavallı kızları vitrinlerde teşhir ederek, moda podyumlarında yeni çıkan elbiseleri tanıtmak için çağdaş sömürü çarklarını kullanırlar.

   Ne yazık ki, toplumun bu seçkin tabakası günden güne yaşadığı topluma Fransız kalmaya çalışıyor, kendi kültürüne, dinine, örf ve adetine yabancılaşıyordu. İşte size adına aydın, sanatçı, ve yazar mı? Diyebileceğiniz yoksa başka birşey mi? Diyebileceğiniz sıfatsızlardan kareler…….. İşte toplumuna yabancılaşan sözde aydın, yazar ve sanatçı vb. seçkin, elit tabakanın dini değerler ve dindarları hedef alan söz, eylem ve açıklamalarından bazıları……

    Uğur Dündar ve Nedim Şener’in hazırlayıp sunduğu Arena programına katılan provatör Mason Müjdat Gezen, Aziz Nesin’in yıllar önce söylediği belirtilen ‘Türkiye'nin yüzde 60'ı aptaldır' sözünü söylemişti. Aslında türk halkı aptal değil, dindar oldukları için kendilerine aptal diyen Müjdat gezer aptalın daniskasıdır. O kadar aptal ki, düşman topladığının farkında değil Müjdat gibi ateistler. Dinle alay eden böyle tağutlar mutlaka kıyamete kadar varolacaktır. Bize düşen müminlere karşı şefkatli ve merhametli, Müjdat gibi müşrik kafirlere karşı sert ve şiddetli olmaktır. (islamda vela ve bera kavramı)

Lions kulübünden ödül alma şerefini kazanan Mason Uğur Dündar Star Haberde flash haber olarak okula giden çocukların namaz kılmasını büyük bir suçmuş gibi ekranlara taşımıştı. Faşist Türk solu dergisinde yazan Ateist İlyas Salman ise, zorunlu din derslerinin kaldırılması için yapılan protesto eyleminde İslam'a ve dindarlara hakaretler yağdırmıştı. Lütfi Kırdar Kongre Merkezinde yapılan 30. Uluslararası İstanbul film festivalinin açılış töreninde sinema ve tiyatro oyuncusu Mason Zeki Alasya, 'Emek sinemasının sahnesinde namaz kılınacaksa hiç açılmasın daha iyi' diyerek sözleriyle büyük tepki almıştı. Eski cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer zamanında Türkiye’ ye gelen Papa’ ya  tercümanlık yapan fransız okullarında okumuş olan sinema sanatçısı Misyoner Serra Yılmaz “bir hastanede çarşaflı bir kadınla karşılaştım, korktum, öcü gibi geldi bana” diye konuşmuştu. Peki Serra hanım o zaman Hristiyanların ruhani lideri papanın başındaki kippa dan nefret etmiyor muydun yoksa misyoner misin sen? O Kippa kadar değer vermiyor musun İslam dininin örtüsüne?

Yurtlarından çalım satarak, insanlara gösteriş yaparak çıkan ve Allah yolundan men’edenler gibi olmayın. Allah onların bütün yaptıklarını kuşatmıştır.( Enfal / 47) 

   Hayatını örtü düşmanlığına adayan çağdaş yaşamı destekleme derneği ( ÇYDD) başkanı Ulusalcı, Ateist Türkan Saylan namı diğer azılı başörtüsü düşmanı kadın, malumu olduğu üzere kanserden öldü. Ömrünün sonuna doğru kaşı, saçı hep dökülmesin diye mecburiyetten başörtü takıyordu. İşte ilahi adalet buna denir; yaşamı boyunca başörtülü genç kızlarımızı ikna odalarına atanlara öncülük eden, polis zoruyla örtülerini açtırmaya çalışan onların okuma haklarını almaya çalışan küfrün elebaşı bu kadın örtüyü ayıbını kapatsın diye takıyordu.


   "Ey inananlar, birbirinizi bırakıp da başkalarını dost edinmeye kalkışmayın. Onlar, size zarar vermekten, kötülükte bulunmaktan geri kalmazlar, sizin zahmete düşmenizi dilerler. Düşmanlıkları, ağızlarından dökülen sözlerden açıkça belli olur, yüreklerinde gizledikleri düşmanlıksa daha da büyüktür. İşte, aklınızı başınıza almanız için size bu delilleri açıkladık." (Al-i İmran / 118)

http://burhandergisi.com/butun-yazarlar/98-yusuf-karagoezolu/1104-tuerkiyede-soezde-aydn-ve-sanatc-gecinenler-neden-slam-dinine-duşman-kesiliyorlar-.html

Çevrimdışı gül-i gülzar

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 16
Ynt: Şeytandan ve Aydınlardan Allah'a Sığınırım
« Yanıtla #5 : 04 Temmuz 2013, 03:06:28 »
 &)agziniza,yüreginize saglik.

Çevrimdışı son yolcu

  • okur
  • *
  • İleti: 84
  • TİTREDİM EFENDİM (SAV) , SENİ ANDIM DÜN GECE...
Ynt: Şeytandan ve Aydınlardan Allah'a Sığınırım
« Yanıtla #6 : 04 Temmuz 2013, 10:58:04 »
Gerçekten çok güzel bir paylaşım, emeğinize sağlık...
VE AŞKKKKKKKK İNSANIN ALNINA DOKUNDU... SÜBHANE RABBİYEL ALA ...