Gönderen Konu: Somuncu baba Aksarayi Hamideddini Veli  (Okunma sayısı 3355 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Alpaslan2000

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 2
Somuncu baba Aksarayi Hamideddini Veli
« : 13 Kasım 2011, 16:41:11 »

Somuncu Baba
Osmanlı Devletinin kuruluş yıllarında Anadolu'da yetişen âlim ve velîlerin büyüklerinden. "Somuncu Baba" lakabıyla tanınıp meşhûr oldu.

Hidayet güneşi Mehdi, Velayet Aruf-i Billah, Kutb'ul Evliya gibi sıfatlara mazhar olmuştur. Hacı Bayram-ı Veli'nin mürşididir.

Babası Türkistan'dan gelip Kayseri'ye yerleşmiştir. Babasının ismi "Şeyh Musai Şemseddin”dir.

Şeyh Hâmid-i Veli (Somuncu Baba) Hicri 750 yılında Kayseri'de doğmuş, hicri 815, miladi 1412 yılında Aksaray'da vefat etmiş. Tahsilini Kayseri'de yapmış, ömrünün son kısmının Aksaray'da geçmiş olması nedeniyle "Hamideddin Aksarayi" olarak da tanınmıştır.

İlk tahsîlini babasından aldı. Babasının vefâtından sonra Şam'a giderek, Hankâh-ı Bâyezîdiyye'de ilim öğrendi. Tasavvuf yoluna girdi. Orada pekçok velînin sohbetlerine katıldı. Burada Üveysî olarak, mânevî yol ile Bâyezîd-i Bistâmî'den feyz aldı. Şam'da bir müddet ilim tahsîlinde bulunduktan sonra, Tebrîz yakınlarında Hoy kasabasında bulunan Hâce Alâeddîn-i Erdebîlî hazretlerinin huzûruna gitti. Var gücüyle hocasına hizmet ederek, ilim öğrendi. Tasavvuf yolunda üstün derecelere kavuştu.

Şeyh Hâmid-i Veli (Somuncu Baba) Bursa'da ikametgahlarında günlük geçimini sağlamak için "Molla Fenari Mahallesi" Ali Paşa Sokağı civarında dağın eteğinde iki gözlü basit yapılı kendi fırınında ve merkebiyle dağdan odun taşıyıp fırınında pişirdiği somunları küfesine koyup sırtına yükleyip Bursa Sahaflar Çarşı'sına iner. Bursa halkına "Somunlar Müminler" diyerek satar. Geçimini bu şekilde sağlarmış. "SOMUNCU BABA" lakabı da buradan kalmıştır.

Şeyh Hâmid-i Veli (Somuncu Baba), Aksaray’da sekiz yıl kalıyor ve Bursa’ya gidiyor. Bursa’daki Ulu Cami’nin açılışında hutbe vaazını verdikten sonra gösterilen itibardan hoşnut olmayan Ebu Hâmid bir gece Bursa’dan ayrılarak Aksaray’a gelip yerleşiyor. Aksaray’da ömrünün sonuna dek kalıyor, bugün gömülü bulunduğu yere defnediliyor. Vasiyeti gereğince kabrinin üstünün açık kalmasını ve Allah’ın rahmetinin üzerine yağmasını istediğinden üzeri açıktır.