Gönderen Konu: SÜNNET  (Okunma sayısı 3301 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı sıddık-birgüvi

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 282
SÜNNET
« : 02 Mart 2006, 02:39:37 »

SÜNNET

       Sünnet kelimesi lügatta adet ve yol manasınadır. Yüce dinimizde sünnet kelimesi üç manaya kullanılır.
       1- Edile-i Şeriyye’den  olan sünnet: Peygamber (sav) Efendimizin sözleri, fiilleri ve takrirleri yani tasvip mahiyetindeki sükutlarıdır. peygamber (sav) efendimiz bu dinin mübelliğ ve mübeyyinidir. Nitekim mevlamız “Beyyineler ve kitaplarla; sana da bu zikri indirdik ki kendilerine indirilen insanlara anlatasın ve gerek ki tefekkür ederler” (Nahil 44) buyurmuştur.
       a) Kavli (sözlü) Sünnet: Buna daha çok hadisi şerif denir. Peygamber efendimizin dini hükümlere ait olan bütün sözleri birer vahyi ilâhi neticesidir. Çünkü Kur’an-ı Kerimde “ o Rasulullah hevasından konuşmaz. Her ne konuşmuş ise o kendisine vahyolunan bir vahiydir. (Necm 3/4) buyrulmuştur.
       b) Fiili sünnet: “Rasulullahın mübarek sözleri birer sünnet olduğu gibi zatı nebilerine mahsus hasaisi nebeviyyeden olmayan, kasıt ve ihtiyara müstenit bulunan fiilleri de birer sünnettir.
       c) Takriri sünnet: Dînen yasak olduğu evvelce malum olmayan bir fiilin Rasulullah efendimizin huzurunda Müslümanlardan sâdır olması halinde sükut etmeleri de o şeyin caiz olduğuna işaret olacağından o da bir sünnettir. Peygamber efendimizin sükutu kafirin kiliseye gitmesi gibi dinen yasaklanmış bir fiile ait ise takriri sünnet değildir.
       2- Efâli mükellefînden olan sünnet: “Farz ve vacip olmaksızın ibadet veçhiyle yapılan şeydir.” Diye tarif edilmiş olup iki kısımdır.
       a) Sünneti müekkede: peygamberimiz (sav) Efendimizin devam edip ara sıra terk ettiği şeylerdir. Bunu işleyen, ecir ve sevaba nail olur. Terk eden ise levm’e (tenkide) ve azarlamaya müstehak olur.  Hatta bazı Fukaha Sünneti müekkedeyi terk etmeyi alışkanlık haline getirmek haram’a yakın günah olur demişlerdir. (Reddül muhtar c.1 s.121 – Tahtavi s.50)
       b) Sünnet-i gayri müekkede: Peygamber (sav) Efendimizin ara sıra işleyip, devamlı işlemediği şeylerdir. Buna müstehap ve mendup da denir. Bunu işleyen, ecir ve sevaba nail olur terk eden ise ayıplanıp azarlanmaz.
       Peygamber Efendimizin ibadet veçhiyle değil de insanî ihtiyaç olarak adet veçhiyle işlediği şeylere de sünnet-i zevâit denir. Bunun mukabili sünneti hüdâdır ki Sünnet-i müekkedelerin vacibe yakın olanlarıdır.
       Peygamber Efendimizin Sünnetine ittiba niyeti ile Sünnet-i zevâidi işleyen kişi de ecir ve sevap kazanmış olur.
       3- Sünnet kelimesi bazen şeriat ve din manasına  kullanılır. Mesela “Müslüman Allah Rasulunun sünnetine tabi olmak mecburiyetindedir.”  Sözümüzdeki sünnet bu manayadır ki “Dini ahkama tabi olmaya mecburdur” demektir.
 :gul:
makaleler