"Sarıkla kılınan iki rekât namaz, sarıksız olarak kılınan yetmiş rekâttan daha hayırlıdır"
{ Seyyid Mansur Ali Nâsıf el-Hüseynî, Tâcu’l-Usûl, 1, 169 }
"Sarık sarmaya devam ediniz. Çünkü o meleklerin simasıdır.Onları sırtınıza sarkıtınız"
{ Taberanî }
"Bizimle müşrikler arasındaki fark, kalansuveler üzerindeki sarıklardır."
{Ebu Davud, Libas 24, (4078); Tirmizî, Libas 47, (1785).}
"Sarık sarın da hilminiz ziyadeleşsin!"
{Camiu's-Sağir, (1, 555)}
"Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) başına sarık sardığı zaman, ucunu iki omuzu arasından sarkıtırdı."
{Tirmizî, Libas 12, (1736).}
"Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) bana bir sarık sardı, onu önümden ve arkamdan birkaç parmak sarkıttı."
{Ebu Davud, Libas 24, (4079).}
"Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ı gördüm, üzerinde siyah bir sarık vardı. İki ucunu omuzları arasından sarkıtmıştı."
{Müslim, Hacc 453, (1359); Ebu Davud, Libas 24, (4077); Nesâî, Zinet 109, (8, 211).}
"Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın ashabının kalansuveleri geniş idi."
{Tirmizî, Libas 40, (1783).}
Cübbe Hakkındaki Hadis-i Şerifler
Muğîre İbnu Şu'be (radıyAllahu anh) anlatıyor:
"Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a üzerinde yünden Şamî bir cübbe olduğu halde abdest suyunu döktüm. Cübbenin yenleri dar idi. Elini çıkar(ıp cübbenin yenlerini çemre)mek istedi. Fakat kol dar gelince, (cübbeyi omuzuna atarak) ellerini bedeninin altından çıkardı ve yıkadı."
{Tirmizî, Libas 30, (1768, 1769).}
İbnu Mes'ud radıyAllahu anh anlatıyor:
"Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Hz. Musa aleyhisselâm'ın Rabbi Teâlâ hazretleriyle konuştuğu gün, üzerinde yünden bir şalvar, yünden bir cübbe, yünden bir kisâ, yünden küçük bir serpuş (takke) vardı. Ayağında da ölü eşek derisinden mâmul bir ayakkabı vardı."
{Tirmizî, Libâs 10, (1734).}