Gönderen Konu: Takva vera ve zuhd hakkında..  (Okunma sayısı 16491 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi Miftahulkuluub

  • Administrator
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 1959
    • http://www.sadakat.net
Takva vera ve zuhd hakkında..
« : 09 Mayıs 2004, 12:56:07 »

Takva, Allah’a inanıp, onun emir ve yasaklarına riayet etmek, yani Allah’tan korkup haramlardan sakınmak demektir. Takva ehli şüpheli işlerden de sakınırsa vera’ sahibi olur. Helal malın fazlasından, şüphelilere düşme korkusu ile mubahların çoğunu terk etmeye ve dünya sevgisinden sakınmaya Zühd denir. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Dünyada felaketlerden, ahirette azaptan kurtulmak için iki şey gerekir. Emirlere sarılmak ve yasaklardan sakınmak! Bu ikisinden en büyüğü, daha lüzumlusu, ikincisidir ki, buna Vera’ ve Takva denir. İnsanların meleklerden daha üstün olabilmesi, vera’ sayesindedir. Vera’ ve takva üzere olmak, her şeyden daha lüzumludur. (m. 76)
Vera’ hakkında hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(İmanın esası vera’dır.) [Hatib]
(Dinimizin direği vera’dır.) [Beyheki]
(Hiçbir şey, vera’ gibi olamaz!) [Tirmizi]
(Vera’, amellerin efendisidir.) [Taberani]
(İman insanı vera’ sahibi yapar.) [Deylemi]
(Vera’, şüpheli şeylerden kaçmaktır.) [Taberani]
(Dinimizdeki en hayırlı şey vera’dır.) [Hakim]
(Vera’ güzeldir, âlimlerde daha güzeldir.) [Deylemi]
(Dininiz ancak vera’ ile ayakta kalır.) [Mekt. Masumiye]
(Vera’ sahibi imamla kılınan namaz kabul olur, onunla oturmak ibadet, onunla sohbet sadaka olur.) [Deylemi]
(Vera’ ehli imamla kılınan iki rekat namaz, vera’sızla kılınan bin rekattan efdaldır.) [Ebu Nuaym]
(Şu üç şey bulunan kimsenin imanı kâmildir: Herkesle iyi geçinen güzel ahlâk, kendini haramlardan alıkoyan vera’, cehlini örten hilm.) [Nesai]
(Farzları eda et ki, insanların en âbidi olasın, haramlardan kaç ki, insanların en vera’ ehli olasın, Allah’ın senin için yaptığı taksime razı ol ki, insanların en zengini olasın.) [İbni Adiy]
Takva hakkında Kur’an-ı kerimde buyuruluyor ki:
(Cennet, takva sahipleri için hazırlanmıştır.) [Al-i İmran 133]
(Allah indinde en şerefliniz, takva ehli olanınızdır.) [Hücurat 13]
(Allah, ancak takva ehlinin [ibadetlerini] kabul eder.) [Maide 27]
Peygamber efendimiz de buyuruyor ki:
(Takva, imanın elbisesidir.) [Deylemi]
(Takva, her hayrı içine alır.) [Ebu Ya’la]
(Takva ehli hesap vermeden Cennete girer.) [Taberani]
(Her şeyin esası vardır. İmanın esası da vera’ [takva]dır.) [Hatib]
(Üstünlük takva iledir. Başka bakımdan üstünlük yoktur.) [Taberani]
(Ahirette, Allah’a yakın olanlar, vera’ ve zühd sahipleridir.) [İbni Lal]
(Zühd ile vera’ her gece kalbleri dolaşır, iman ve hayâ bulunan kalblere yerleşir, böyle olmayan kalblerde durmaz, geçip giderler.) [İ. Gazali]
(İlmiyle amil olmayan âlim, vera’ı olmayan da abid olamaz. Zahid değilse vera’ sahibi olamaz.) [Askeri]

M. Ali Demirbaş
« Son Düzenleme: 29 Mart 2008, 22:04:55 Gönderen: Miftahulkuluub »
İncemeseleler    Sadakat.Net    İns SadakatForum  Sevadı Azam


" Derviş isen kardeş takvaya çalış.."

Çevrimdışı Fatihan

  • Administrator
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 6994
  • Milimi milimine Ehli sünnet...
Ynt: Takva vera ve zuhd hakkında..
« Yanıtla #1 : 30 Ekim 2007, 13:28:15 »
Ebu Hureyre (r.a.) 'ya takvanın ne olduğunu soranlara :

- Siz hiç dikenli yoldan geçtiniz mi? buyurdu .Onlar da:

- Evet geçtik , dediler. Bunun üzerine :

- O halde oradan geçerken ne yaptiniz? diye sordu. Onlar:

- Dikenlerden sakındık ,dediler.

- Işte takva da günah ve haramlardan sakınmaktır, buyurdu...

Çevrimdışı insirah

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1090
Ynt: Takva vera ve zuhd hakkında..
« Yanıtla #2 : 13 Aralık 2007, 00:32:11 »
ellinize sağlık,Allah razı olsun
Hayat başladığı noktaya, bittiğinde geri döner! Hayatta her şey noktayla başlar, noktayla biter... Sümeyra Denizli

Mahi

  • Ziyaretçi
Ynt: Takva vera ve zuhd hakkında..
« Yanıtla #3 : 27 Mart 2008, 20:45:31 »
 TAKVA
   Takva, lügatte “korumak, muhafaza etmek” manasına gelir. Kur’an-ı Kerim’ de takva üç manada kullanılmaktadır:
   1- İttekullah “ Allah’ tan korkun” ayetindeki haşyet(korku) manasınadır.
   2- “Ey iman edenler, Allah’ tan hakkıyla ittika ediniz.”(Al-i İmran,102) ayetinde taat manasına olup “Allahü teala’ ya hakkıyla ibadet ediniz” demektir.
   3- “Allah’a ve Resul’üne itaat eden ve Allah’tan haşyet eden(korkan) ve ondan ittika eden (ona sığınan) kimseler yok mu? İşte onlardır fevz ve necat bulanlar, kurtuluşa erenler.” (Nur, 52) ayet-i kerimesinde “kalbin günahlardan temizlenmiş olması” demektir.
   Hulasa; takva, dinde zarar vereceğinden korkulan her şeyden kaçınmak demektir. Takvanın üç mertebesi vardır:
   1-Şirk ve küfürden beri(uzak) olmakla ebedi azaptan korunmaktır.
   2-Yapılması veya terk edilmesi haram veya tahrimen mekruh olan şeylerden küçük günah bile olsa korunmaktır. Takva denince bu akla gelir. Harama götürme ihtimali bulunan her şey de bu kısma dâhildir.
   3-Kalbini Allah’ü Teala’ dan meşgul eden her şeyden korumaktır.
    Takva, İmanın ziyneti ve Allah’ü Teala yanında terakki edip yücelmenin merdivenidir. Kur’an-ı Kerim’ de mealen; “Allah katında en ekreminiz (itibarlınız) en takvalınızdır.” (Hucurat,13) buyrulmuştur. “İnsanın melekler üzerine fazileti ancak takva sebebiyledir. İnsanın terakki edip Allahü teala katında derecesinin yükselmesi takva iledir.
    Vera ve Takvaya riayet, İslam dininde mühimlerin en mühimidir. Dinin en zaruri sayılan işler arasındadır. Esası haramlardan kaçınmak olan vera’ ve takvanın tam manası ile yapılabilmesi mubahların fazlasından kaçınıp zaruri miktarı ile yetinmekle olur. Nefsin dizgini mubahları işlemekte sanılırsa nefis şüpheli olanlara girer. Şüpheli olanlar ise harama yakındır.” (Mektubat-ı İmam-ı Rabbani)

Fazilet Takvimi 27 MART 2008

Mahi

  • Ziyaretçi
Ynt: Takva vera ve zuhd hakkında..
« Yanıtla #4 : 21 Haziran 2008, 11:04:20 »
Ebu İshak Sâlebî hazretlerine, "Takvâ nedir?" diye sorulmuştu. Cevaben o şöyle buyurdu:
"Takvâ şudur: Kalbinde bulunan niyetin ve ahlâkın öyle olmalı ki, bunları bir tabağa koyup pazara götür sen içlerinde senin yüzünü kızartacak, seni utandıracak birşey bulunmamalıdır."

istikamet şehadet

  • Ziyaretçi
Ynt: Takva vera ve zuhd hakkında..
« Yanıtla #5 : 24 Haziran 2008, 14:16:47 »
Allah razı olsun sizlerden

Çevrimdışı dovanci

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 27
Ynt: Takva vera ve zuhd hakkında..
« Yanıtla #6 : 04 Eylül 2008, 12:37:38 »
Allah Cümlemizden Razı olsun İnşAllah....
Bizler hizmet ile evliyiz...
Rabbım sen bizleri ehl-i sünnet ve-l Cemaat yolunda ayırma nolur.

Mahi

  • Ziyaretçi
Takvanın Üç Mertebesi Vardır
« Yanıtla #7 : 20 Eylül 2008, 17:43:01 »
1— Avam tabakasının takvası. Bu takva, şirkten uzak durmak suretiyle, ebedi olan azaptan korunmak demektir:
"Allah, Peygamberine ve mü'minlere sekine (huzur ve sükunet) indirdi; onların, takva sözünü tutmalarını sağladı." (Feth: 26) âyet-i kelimesindeki takva kelimesi de bu ma'nâdadır.
2—  Havas tabakasının takvası. Bu da, küçük günahlar dahil olmak üzere haram olan bütün söz ve fiillerden kaçınmaktır:
"Kul, zararı olanı yapacağım korkusuyla zararsız olandan sakınmadığı müddetçe mü'minlerden olamaz." hadis-i şerifi de bu ma'nâyı te'yit etmektedir.
Şeriatta meşhur olan takva da budur. Mesela:
"Eğer kasabaların (o memleketlerin) halkı inanmış ve ittikâ etmiş (isyan etmekten sakınmış) olsalardı." (A'râf: 96) âyet-i kerimesinde geçen takva da bu ma'nâdadır.
3—  Havas tabakasının havassının takvası. Bu takva, kalbi, Allah'la meşgul olmaktan alıkoyan herşeyden uzak durmak ve bütün benliğiyle kendini Allah'a vermektir:
"Ey iman edenler! Allah'tan sakınılması gerektiği gibi sakının." (Al-i İmrân: 102) âyet-i kerimesinde istenilen hakiki takva da budur.
Peygamber efendimize: "Allah'tan sakınılması gerektiği gibi sakının." âyet-i kerimesinin ma'nâsı sorulduğunda: Bu, itaat edip isyan etmemek, hatırda tutup unutmamak ve şükredip küfretmemek, demektir buyurdu."
Takvanın bu mertebesi çok geniştir. Bu mertebe sahiplerinin tabakaları; ilahi meşîet icabı onlara, gelen istidatların derecelerine göre değişir. Allah bizi, kendisinden hakkıyla korkmaya muvaffak etsin.   (Molla Gürânî—Tefsiri)


Nu'mân bin Beşîr radıyAllahü anhın bildirdiği bir hadis-i şerifte buyuruldu ki:
"Muhakkak ki, helâl belli ve muhakkak ki, haram bellidir. İkisi arasında şüpheli şeyler vardır ki, çok kimseler onları bilmezler. Her kim şüpheli şeylerden sakınırsa, dinini de ırzını da kurtarmış olur. Her kim şüpheli şeylere dalarsa harama girer. Koru etrafında (davarlarını) otlatan çoban gibidir. (Bunun koruda davarlarını) otlatması yakın (ihtimaldir.) Haberiniz olsun, her padişahın bir korusu olur. Biliniz ki, Allah'ın korusu da haram ettiği şeylerdir. Agah olunuz, cesedin içinde bir lokmacık et vardır ki, iyi olursa bütün ceset iyi olur ve o bozuk olursa bütün ceset bozulur. bilmiş olunuz ki o kalbdir. (Buhari, Müslim)
« Son Düzenleme: 20 Eylül 2008, 17:48:55 Gönderen: Mahi »

Mahi

  • Ziyaretçi
Ynt: Takva vera ve zuhd hakkında..
« Yanıtla #8 : 26 Temmuz 2009, 20:11:54 »
İbni Mübarek (r.h.) Hazretlerinden rivayet olundu.
Şam'da hadis-i şerif yazıyordu. Kalemi kırıldı. Bir kalem ödünç aldı. Yazma işini bitirdiğinde, kalemi sahibine vermeyi unuttu. Kalemliğine koydu. Merv şehrine döndüğünde, kalemi gördü. Tanıdı. Hemen hazırlandı. Şama gitmek üzere yola çıktı. Şama gitti. Kalemi sahibine iade etti!
Efendimiz (s.a.v.) Hazretleri buyurdular:
-"Eğer sizler, yay gibi oluncaya kadar namaz kılsanız;Ve yay kirişi gibi (ince) oluncaya kadar oruç tutsanız bile. vera' olmadan bunlar size bir menfaat sağlamaz.
Kenzu'l-Ummalda şöyle bir hadisi şerif geçmektedir:
-"Yay gibi oluncaya kadar namaz kılsanız, kiriş gibi oluncaya kadar oruç tutsanız, sonra iki (kalabalık ve zalimler) size (hak üzere olan) bir (mazlum kişi)den daha sevimli olursa, istikâmete ulaşamazsanız." Kenzü-Ummâl: 5478,

Vera': Haramlardan ve helâl ve haram olduğu bilinmeyen şüpheli şeylerden sakınmak. Hiçbir şey verâ gibi olamaz. Dîninizin direği verâdır. Kıyamet günü Allahü teâlânın huzurunda kıymetli olanlar verâ ve zühd sâhibleri (dünyâya düşkün olmayan lar)dir. Verâ sahibi olmanın bazı şartlan:
1-  Gıybet etmemek,
2-  Mü'mine sû-i zân etmemek, kötü bilmemek,
3-  Kimse ile alay etmemek,
4-  Yabancı kadınlara, kızlara bakmamak,
5-  Doğru söylemek,
6-  Kendini beğenmemek,
7-  Allahü Teâlânın, kendisine yaptığı ihsanları nimetleri düşün¬mek,
8-  Malını helâl yere hare edip, haramlara vermemek,
9-  Nefsi ve keyfi için, mevkî-makam istemeyip, bunları insanlara hizmet yeri bilmek.
10- Beş vakit namazı vaktinde kılmayı birinci vazîfe bilmek,
11- Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdiği îmân ve işleri iyi öğrenip, kendini bunlara uydurmak
12- Zerre kadar verâ sahibi olmak, bin nafile oruç ve namazdan daha hayırlıdır.


İbrahim Edhem (k.s.) Hazretleri buyurdular: -"Zühd üç kısımdır.
1- Farz olan zühd,
2- Fazilet olan zühd,
3- Selâmet zühdü.
Farz olan zühd, haramlar hakkında zâhid olmaktır. Fazilet olan zühd, helaller hakkında zâhid olmaktır. Selâmet olan zühd, şüpheli şeyler hakkında zâhid olmaktır.

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Ynt: Takva vera ve zuhd hakkında..
« Yanıtla #9 : 19 Şubat 2010, 21:21:45 »
Allah Razı Olsun
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9214
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Ynt: Takva vera ve zuhd hakkında..
« Yanıtla #10 : 30 Kasım 2011, 12:37:21 »

"Euuzü billâahi mineşşeytaanir raciym Bismillâahi'r- rahmâani'r - rahıym"

Hicri   : 4 Muharrem 1433
Rumi   : 16 Teşrin-i Sânî 1427
Miladi  : 29 Kasım 2011 Salı

“Kur’ân-ı Kerîm’i ezberleyip okuyan ve onunla amel eden kimselere hürmet ediniz. Kim onlara hürmet ederse bana hürmet etmiştir.”
(Hadîs-i Şerîf, Feyzü’l-Kadîr)






"Euuzü billâahi mineşşeytaanir raciym Bismillâahi'r- rahmâani'r - rahıym"

Hicri   : 5 Muharrem 1433
Rumi   : 17 Teşrin-i Sânî 1427
Miladi  : 30 Kasım 2011 Çarşamba

“Muhakkak rızık, ecelin kulu arayıp bulduğu gibi kulu arar, bulur.”
(Hadîs-i Şerîf, Sahîh-i İbn-i Hibbân)





Takva için Söylenmiş Güzel Sözler

İman çıplaktır, elbisesi takva, süsü utanmak, meyvesi ise ilimdir. (Hadis-i Şerif)

İnsan kendi ile haram arasında dağ gibi engeller görmedikçe takvaya ulaşamaz. (Süfyan bin Uyeyne)

Amelde takva, amelden daha zordur. (Darani)

Hiçbir kimse, dünyada ve ahirette kendisini utandıracak şeylerden uzak bulunmadıkça takva makamına ulaşamaz. (Ömer bin Abdülaziz)

Takva oldukça dikenli  bir yoldur. Onda yürüyen kuvvetli bir sabra muhtaç olur. (Ebu Hureyre r.a.)

Kul, kalbindeki düşüncelerin hepsini  bir tabak içersine kor ve bunu çarşiıda dolaştırır da içinde kendisini utandıracakbirşey bulamazsa, takva makamına ermiş olur. (Ömer bin Abdülaziz)

Çevrimdışı muhabbeteri

  • okur
  • *
  • İleti: 98
Ynt: Takva vera ve zuhd hakkında..
« Yanıtla #11 : 06 Mayıs 2012, 18:51:24 »
ellinize sağlık,Allah razı olsun
"KULUNA HIŞM EYLEMEZ HÜDASI
KULUN ÇEKTİĞİ HEP KENDİ CEZASI"

Çevrimdışı Mütebahhir

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 45
  • ოüէεъﻪհհﻨг
Ynt: Takva vera ve zuhd hakkında..
« Yanıtla #12 : 01 Ocak 2013, 00:16:18 »

Gönderen: Miftahulkuluub





Takva, Allah’a inanıp, onun emir ve yasaklarına riayet etmek, yani Allah’tan korkup haramlardan sakınmak demektir. Takva ehli şüpheli işlerden de sakınırsa vera’ sahibi olur. Helal malın fazlasından, şüphelilere düşme korkusu ile mubahların çoğunu terk etmeye ve dünya sevgisinden sakınmaya Zühd denir. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Dünyada felaketlerden, ahirette azaptan kurtulmak için iki şey gerekir. Emirlere sarılmak ve yasaklardan sakınmak! Bu ikisinden en büyüğü, daha lüzumlusu, ikincisidir ki, buna Vera’ ve Takva denir. İnsanların meleklerden daha üstün olabilmesi, vera’ sayesindedir. Vera’ ve takva üzere olmak, her şeyden daha lüzumludur. (m. 76)
Vera’ hakkında hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(İmanın esası vera’dır.) [Hatib]
(Dinimizin direği vera’dır.) [Beyheki]
(Hiçbir şey, vera’ gibi olamaz!) [Tirmizi]
(Vera’, amellerin efendisidir.) [Taberani]
(İman insanı vera’ sahibi yapar.) [Deylemi]
(Vera’, şüpheli şeylerden kaçmaktır.) [Taberani]
(Dinimizdeki en hayırlı şey vera’dır.) [Hakim]
(Vera’ güzeldir, âlimlerde daha güzeldir.) [Deylemi]
(Dininiz ancak vera’ ile ayakta kalır.) [Mekt. Masumiye]
(Vera’ sahibi imamla kılınan namaz kabul olur, onunla oturmak ibadet, onunla sohbet sadaka olur.) [Deylemi]
(Vera’ ehli imamla kılınan iki rekat namaz, vera’sızla kılınan bin rekattan efdaldır.) [Ebu Nuaym]
(Şu üç şey bulunan kimsenin imanı kâmildir: Herkesle iyi geçinen güzel ahlâk, kendini haramlardan alıkoyan vera’, cehlini örten hilm.) [Nesai]
(Farzları eda et ki, insanların en âbidi olasın, haramlardan kaç ki, insanların en vera’ ehli olasın, Allah’ın senin için yaptığı taksime razı ol ki, insanların en zengini olasın.) [İbni Adiy]
Takva hakkında Kur’an-ı kerimde buyuruluyor ki:
(Cennet, takva sahipleri için hazırlanmıştır.) [Al-i İmran 133]
(Allah indinde en şerefliniz, takva ehli olanınızdır.) [Hücurat 13]
(Allah, ancak takva ehlinin [ibadetlerini] kabul eder.) [Maide 27]
Peygamber efendimiz de buyuruyor ki:
(Takva, imanın elbisesidir.) [Deylemi]
(Takva, her hayrı içine alır.) [Ebu Ya’la]
(Takva ehli hesap vermeden Cennete girer.) [Taberani]
(Her şeyin esası vardır. İmanın esası da vera’ [takva]dır.) [Hatib]
(Üstünlük takva iledir. Başka bakımdan üstünlük yoktur.) [Taberani]
(Ahirette, Allah’a yakın olanlar, vera’ ve zühd sahipleridir.) [İbni Lal]
(Zühd ile vera’ her gece kalbleri dolaşır, iman ve hayâ bulunan kalblere yerleşir, böyle olmayan kalblerde durmaz, geçip giderler.) [İ. Gazali]
(İlmiyle amil olmayan âlim, vera’ı olmayan da abid olamaz. Zahid değilse vera’ sahibi olamaz.) [Askeri]

M. Ali Demirbaş
Deselerki İSLAM'ın pınarından içmek suç,
O suçları kabullenerek içerim avuç avuç,
Bir irşat istiyorum benliğime yön verecek,
Bir seccade istiyorum alnımı eskitecek,
Bir tesbih istiyorum çek çek bitmeyecek,
Bir KALP istiyorum daima Allah Allah diyecek.