Gönderen Konu: Baraj Altında Kalmadan Önce: Yusufeli  (Okunma sayısı 3689 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9214
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Baraj Altında Kalmadan Önce: Yusufeli
« : 12 Kasım 2015, 13:58:46 »

Baraj Altında Kalmadan Önce: Yusufeli



"Su, akar yatağını bulur. Ancak Yusufeli, 1960’lı yıllardan itibaren baraj altında kalmanın stresi içinde kıvranıyor.
Çoruh Nehri bir taraftan hayat verirken bir taraftan da ilçeyi yerinden edecek.
Öyle ki Yusufeli için Çoruh; nehir olmaktan çok önlerinde bir baraj gibi durmaya başlamış."


[ Yazı ve Fotoğraf: Ümit Yüksel ]


Artvin -Yusufeli arasında bin kıvrımlı yoldan devam ederken, bazen sağdan bazen ise soldan akan Çoruh’u takip etmek zor, zira Çoruh, Türkiye’nin en hızlı akan nehri. Bayburt’un Mescit Dağı’ndan (3255 metre) doğup 400 kilometre sonra Batum’dan Karadeniz’e dökülüyor. Sadece 21 km’si Gürcistan topraklarında yer alıyor.

Karadeniz sahil yolundan Artvin’e varmak için Hopa’dan yola revan oluyoruz. Bulutlar, yeşillik ve sis içinde Çoruh’u mansabtan/akarsu ağzından, membaya/kaynağa doğru keşfetmeye çıkıyoruz. Buraları anlatanlar Çoruh için “Hazreti Allah bu yerleri baraj olsun, diye yaratmış” diyorlar, ilgimiz daha da artırıyor. Sınıra yakın Muratlı Barajı ve ardından Borçka, Artvin Deriner Barajı’nı görünce cümlenin tahakkukunu anlıyoruz.

100 km boyunca derin vadiler, kavisli yollar ve birbiri ardına sıralanan tünellerden geçiyoruz. Artvin-Yusufeli arasında sayabildiğim kadarıyla
yaklaşık 25 tünel var. Yolun sonunda Yusufeli sakin bir şekilde, ancak Çoruh çağıldayan sesi ile karşılıyor. Çoruh’un 100 km’si yani yüzde yirmi beşi bu ilçeden geçiyor. Bu güzergâhın 70. km’si baraj inşaatının devam ettiği yer. Yakın köyler kamulaştırılmış ve terk edilmiş, uzaktan bile fark ediliyor.

Darb-ı mesel olan baraj

Yolculuk esnasında anlatılan bir hikâye Yusufeli’nin baraj serüvenini özetliyor. Baraj projesinin bu kadar uzaması bir darb-ı meseli ortaya çıkarmış.

Anlatılana göre Yusufeli’nin girişinde Ahalt Mahallesi’nden biri evini badana yapmak için beş kilogram kireç almış. Çarşıda ‘Yusufeli baraj altında kalacak’ şeklinde konuşuluyormuş. Mevzuya kulak misafiri olmuş.

“Bir daha söyleyin, ne oluyor?” diyebilmiş.

“Yusufeli baraj olacak, sular altında kalacak.”diye tekrar etmişler.

“Desenize benim kireç zayi olacak, boşuna aldım.”

45 sene önce yaşanan hadise bir mizah şeklinde anlatılıyor. O günden bugüne köprünün altından çok sular akmış, herkes “Yusufeli baraj olacak, sular altında kalacak.” tereddüdü ile tarlaya, bağa-bahçeye, eve pek el sürmemiş. Anlatan kişinin köyünde, 50 haneden 45’i kamulaştırılmış, beş tanesi de bedelinin tam verilmediğini düşünüyor. Çoğu gurbete gitmiş, o sebepten tarlalara da pek yatırım yapmamışlar.

1960’larda başlayan baraj ne durumda?

Hikâye ne olursa olsun bizim gördüğümüz manzarada merkezi 7.200 nüfuslu Yusufeli su altında kalacak, ilçe tamamen yeni yerleşim yerine taşınacak, kamulaştırma çalışmalarının bir yıl içinde sona ermesi bekleniyor. Yusufeli Barajı, kemer gövde yüksekliğinde Türkiye’de birinci dünyada üçüncü olacak. Kemer gövde yüksekliği 270 metre olacak baraj, 750 bin kişinin elektriğini karşılayacak.

Barajın inşaatına fiili olarak yaklaşık 2.5 yıl önce başlanmış. Baraj sahasının kuru kalması için, nehrin yönü bir kilometrelik tünel ile değiştirilmiş. %40’ı tamamlanmış durumda. 2018 yılında barajda su tutulmaya başlanması planlanıyor. Baraj, bittiğinde üç türbünle 540 megawatt elektrik üretecek. Bu da Türkiye’nin enerji üretiminin yaklaşık %7’si manasına geliyor. Baraj duvarları yükselirken yeni yerleşim yeri ne durumda derseniz onu Yusufeliler bizzat yaşıyor.

Yeni yerleşim yeri ortak belirlenmiş

ilçe merkezi tamamen, bununla beraber 17 köy daha su altında kalacak. Akademisyenler su altında kalacak ilçe için sempozyum yapmışlar.

En büyük endişe ise yeni yerleşim yeri hususunda söylenilenlerin icraata geçmemiş olması ve göç hadisesi. Bu toplu göçü önlemek ise yeni yerleşim yerinin üretim merkezli bir yer olmasına bağlı.

Yeni yerleşim yerinin belirlenmesi hususunda anket çalışmaları yapılmış. Ortak yer belirlemekte çok zorlanılmış. Zira Yusufeli merkezinde iki nehir birleşiyor. insanlar kendilerini coğrafi olarak kendi derelerinin insanı olarak kabullendiği için karşı dere kenarına gitmek istememişler.

Dağlık ve tepelik yerin nasıl seçildiğine hemen herkes endişeleri ile beraber ortak cevap veriyor. Özdemir Yaralı konuşulanları kısaca özetliyor.

“Her kahvede sokakta muhabbette ‘yeni yere ne zaman taşınılacak, kamulaştırma ne zaman tamamlanacak” deniliyor. istenilen yer kaya. Derecilik vardı burada, herkes kendi deresinde kalmak istedi. Ortada bir yerde buluşmak ise ancak Yansıtıcılar mevkinde mümkün oldu. Ancak burası Yansıtıcıların yani radyo verici istasyonlarının kurulduğu, beldenin kuzeyindeki dağların zirvesi oluyor.”
Esnaftan Mehmet Özkan ise diğer konuları özetliyor. “Tepe nasıl düzelecek merak ediliyor. 50 yıllık ilçeyi 1-2 yılda yapmak ne kadar mümkün olacak. Biz 5 yılda yapılsa duacıyız. 4 metrekare yeri düzlemek için iki metre duvar yapıyorsun, sadece metrekareyi hesaba kattığında yapılan emeklerin karşılığını belirlemek zor. Çoğu evler bin bir meşakkat ile yapıldı. Ürün yetişmeyecek, toprağı az bir yer. Geçimi hayvancılık ve tarım olanlar nasıl istihdam edilecek?”

Hasankeyf ile kıyaslayınca…

Ilısu Barajı ile Hasankeyf baraj altında kalırken uluslar arası basında fazla ses çıkmıştı. Sebebini ise tarihi miras ve eserlere bağlıyorlar. Yusufeli, böyle bir şeyin olmamasından seslerinin az duyulduğunu düşünüyor. Bir de sular altına mezarlar ile gömülecek maziye dikkat çekiyorlar. Mehmet Ali Özalp göç ile geldiğini yine göçüleceğini anlatıyor. “Ahıskalı Türkler, 200-300 yıl önce yerleşmişler Yusufeli’ne. Köyümüz kamulaştırıldı. Babam, köyüm ve çocukluk mazi kaybolup gidecek. Bir kardeşim Bursa’da, birisi Antalya’da, diğeri barajda çalışıyor. Babam ise Yusufeli’nde. Yeni yerleşim yeri ortak bir beraberlik oluşturabilecek mi? Bizim köyde kamulaştırma bedelinin metrekaresi 45 lira, babam ile amcama birer dönüm düşüyor. O da 45 bin lira yapıyor.”

Yeni yer için her gün yeni bir ihtimal konuşuluyor

Yeni yerde 7.000 nüfuslu bir ilçe planlanıyor. Yere karşı yer mi verilecek, yoksa standart bir proje üzerine mi yapılacak? Eğitim kurumlarının nasıl olacağı da net değil. ihtimaller konuşuluyor. Mesela; istimlâk bedeli 100 bin lira, yeni yerleşimde 130 bin liraya tekabül ediyor. 30 bin lirayı taksitle zamanla ödersin, deniliyor. Daireye daire şeklinde de deniliyor. 3 katlı binaya 100 bin lira veriyorlar. Fazla bina yapılmadığından kiralar da 500-600 lira civarında seyrediyor.

Avukatlar istimlâk bedelleri için yoğun mesai harcıyorlar. Düşük bedel ödemelerine itirazlarla uğraşıyorlar. Teslim süreleri bir yılı bulacak gibi. Halkın psikolojisi kamulaştırılma bedeli ile yüksek tutulmaya çalışılıyor. Proje uzun, belirsizlik hâkim ve böyle bir şeyin ilk defa uygulanıyor olması kafa karıştırıyor.

Baraj 2018’de su tutmaya başlayacak; fakat yeni yerleşim yerine hâlâ başlanmadı

7 yıl önce, yani 2008’de 5753 sayılı kanunla Yusufeli’nin merkezinin değiştirilmesi kanunlaşmıştı. Yeni yerleşim yeri ile alakalı %70’e varan meyille heyelan tehlikesi, %2’lik düzlük ile alan darlığı gündeme getirilmişti. Yine de Yusufeli, referandumla ortak yerde karar kıldı. Ancak o günden sonra herhangi bir inşaat işine girişilmedi. insanların en büyük tepkisi ise ‘Bunun bir seçim malzemesi yapılması ve sadece o dönemde
iş makinelerinin gelip sonrasında gitmesi.. ” Vardığımızda ise sadece bir iş makinesi duruyordu.

Su altında kalacak 70 kilometrelik yol projelendirilmiş. Yeni yerleşim yerinde üst yatırımlar Toki, alt yapıları ise DSi tarafından yapılacak. Yusufeli, baraj ihtimali ile geçen yaklaşık yarım asrı geride bırakmış. Barajın inşaatı başladı, bunda kaçılacak yer yok, diyorlar. Tek istedikleri ise gayet net: Madem baraj insanların faydası için yapılıyor, Yusufeli deyim yerindeyse kendini feda ediyor, insana daha çok yatırım yapılması gerektiğinin farkında olunmasını istiyorlar.


Sayılarla Yusufeli Barajı

Akarsuyu   Çoruh-Yusufeli
Amacı   Taşkın Koruma ve Enerji
Başlama-bitiş yılı   21 Ara. 2012 – 29 May. 2018
Gövde dolgu tipi   Çift eğrilikli ince beton kemer
Gövde hacmi   2,35 hm3
Yükseklik (Temelden)   270 metre Dünya’da 3.
Yükseklik (Talvegden)   220 metre
Normal su kotunda göl hacmi   2,130 hm3
Normal su kotunda göl alanı   33 km2
Güç   540 MegaWatt
Yıllık Üretim   1.827 GWh


YAZAR: ÜMİT YÜKSEL | TARİH: EYLÜL 2015 |SEYAHAT | http://insanvehayat.com/baraj-altinda-kalmadan-once-yusufeli/