Gönderen Konu: Teferruatlı kelime çözümü...  (Okunma sayısı 122400 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Garîb

  • okur
  • *
  • İleti: 99
Ynt: Teferruatlı kelime çözümü...
« Yanıtla #60 : 24 Temmuz 2008, 17:18:44 »

اَلتَّرَاوِيحُ   عِشْرونَ   رَكْعَةً cümlesinde ki     اَلتَّرَاوِيحُ    Ne kelime olur?

"Teravih, yirmi rek'attir."

التراويح : Tef'ıl babından Masdar Bina-i Merra  olan Tervihatün ترويـحـة kelimesinin cem'ı mükesseridir..

روَّحّ  يُروِّح ترويحـاً .... ترويحة واحدة

       ترويحة ترويحتان   تراويح
 
« Son Düzenleme: 24 Temmuz 2008, 17:24:47 Gönderen: Garîb »
Neşv ü nevâ bulmaz düşmeyincek, hâke nebât,
Mütevazî olanı rahmet-i Rahmân büyütür...

Çevrimdışı ruy-ı zemin

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1109
  • Seher vakti bereket vakti...
Ynt: Teferruatlı kelime çözümü...
« Yanıtla #61 : 24 Temmuz 2008, 17:26:37 »
التراويح   Kelimesi terviihun kelimesinin cem'i degilmidir.


Zira ziyade bablarda mastar mimiden sonra gelen vezinler sigaya çekilmesi zayiftir diye biliyorum.
« Son Düzenleme: 24 Temmuz 2008, 17:29:34 Gönderen: ruy-ı zemin »
پاى مار      چشم مور      نان منلا      كس نديد

Çevrimdışı Garîb

  • okur
  • *
  • İleti: 99
Ynt: Teferruatlı kelime çözümü...
« Yanıtla #62 : 24 Temmuz 2008, 17:41:48 »
التراويح   Kelimesi terviihun kelimesinin cem'i degilmidir.


Zira ziyade bablarda mastar mimiden sonra gelen vezinler sigaya çekilmesi zayiftir diye biliyorum.

Hayır hocam.... Arapça bir ummandır.. Ve orada gelmesi ender denilenler,  toplansa Türkçe gibi on dil ortaya çıkar... :)  Kaldı ki ziyade babların masdar miminden sonraki vezinler Arapça da hiç de az kullanılmaz..

Sadece hocalarımız talebeler tasrif esnasında zorlanmasınlar diye pek bu kısımların çekilmesi üzerinde durmazlar.. Lakin son derece elzemdir..

Zaten lugatlerde Teravih'in Tervihatün kelimesinin cem'ı olduğu açıkça yazılıdır.. Mucemul-Vasit ve Lisanul Arab gibi lügatlere bakabilirsiniz..  Hatta Tervihatün'ü bir kerecik rahatlatmak şeklinde izah edenler de var aralarında..

buyrun hocam mutme'in olmanız için Lisanu'l-Arab dan aynen alıntı yapıyorum:


والتراويح في اللغة : جمع الترويحة. يقول ابن منظور : « التَّرْويحةُ فـي شهر رمضان: سميِّت بذلك لاستراحة القوم بعد كل أَربع ركعات؛ وفـي الـحديث : صلاة التراويح؛ لأَنهم كانوا يستريحون بـين كل تسلـيمتـين. و  التراويح:  جمع تَرْوِيحة، وهي الـمرة الواحدة من الراحة، تَفْعِيلة منها، مثل تسلـيمة من السَّلام»

« Son Düzenleme: 24 Temmuz 2008, 18:05:29 Gönderen: Garîb »
Neşv ü nevâ bulmaz düşmeyincek, hâke nebât,
Mütevazî olanı rahmet-i Rahmân büyütür...

Çevrimdışı Garîb

  • okur
  • *
  • İleti: 99
Ynt: Teferruatlı kelime çözümü...
« Yanıtla #63 : 24 Temmuz 2008, 17:47:40 »

قال النبي صلى الله عليه و ســـلم  :

وَيْحَكَ  يا أنْجَـــشةُ رُويــْــدَكَ بالـقـَوارير

Ruveyde ve Kavârîr ne kelime olurlar?
Neşv ü nevâ bulmaz düşmeyincek, hâke nebât,
Mütevazî olanı rahmet-i Rahmân büyütür...

Çevrimdışı ruy-ı zemin

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1109
  • Seher vakti bereket vakti...
Ynt: Teferruatlı kelime çözümü...
« Yanıtla #64 : 24 Temmuz 2008, 18:52:05 »
Estafirullah hocam ne münasebet. Mütmain olmamak da ne demek. Duyduklarimi söyledim. Bundan sonra daha dikkatli oluruz insAllah.

Hocam benim 3 gün seminerim var. Cuma, cumartesi, pazar. Pazartesi insAllah kaldiimiz yerden devam edelim. Selametle...
پاى مار      چشم مور      نان منلا      كس نديد

Çevrimdışı ruy-ı zemin

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1109
  • Seher vakti bereket vakti...
Ynt: Teferruatlı kelime çözümü...
« Yanıtla #65 : 30 Temmuz 2008, 13:46:16 »
اَعِدْ زكر نُعْمَانٍ لنا    ان ذكره هوالمسك ما كررته يتضوع     


beytindeki           اَعِدْ     ve     نُعْمَانٍ      kelimeleri ne kelime olur?
پاى مار      چشم مور      نان منلا      كس نديد

Çevrimdışı Garîb

  • okur
  • *
  • İleti: 99
Ynt: Teferruatlı kelime çözümü...
« Yanıtla #66 : 02 Ağustos 2008, 01:37:11 »

قال النبي صلى الله عليه و ســـلم  :

وَيْحَكَ  يا أنْجَـــشةُ رُويــْــدَكَ بالـقـَوارير


Enes ibn Mâlik (R.Anh) anlatıyor: Rasûlullah (S) bir seferde idi. Beraberinde siyah bir hizmetçisi vardı ki, ona Enceşe deniliyordu. Bu siyah köle, kaafilenin develerini güzel neşîdeler, şiirler okuyarak sevkediyor ve hızlı yürütüyordu. Rasûlullah (SAV) ona:

"Vay sana Ey Enceşe! Yavaş ol! Cam (Sırça) gibi (ince kalbli) olan kadınların develerini hızlı yürütme! (dikkat et)" buyurdu.

Bu hadis-i şerifte el-kavarir (cam sırçalar) kelimesi hanımlar için mecaz olarak kullanılmıştır... Çünkü nasıl fazla hareket cam eşyayı sarsar ve zarar verirse, Enceşe'nin söylediği aruz vezinli şiirlerle şevk duyan develer de gaza gelirler, hızlanırlar ve itidali kaybederlerdi. Ve üzerlerinde ki hanımlarda develerin bu süratli gidişinden dolayı rahatsız olurlardı..

Bu arada Kavarir'in قوارير her ne kadar ismi aletin CAMİD vezni olduğu doğru ise de Müfret değildir.. İsm-i aletin CAMİD vezinlerinden FÂ'ûle vezninde olan KÂRÛRE قارورة nin cem'ıdir.
Neşv ü nevâ bulmaz düşmeyincek, hâke nebât,
Mütevazî olanı rahmet-i Rahmân büyütür...

Çevrimdışı Garîb

  • okur
  • *
  • İleti: 99
Ynt: Teferruatlı kelime çözümü...
« Yanıtla #67 : 02 Ağustos 2008, 03:34:53 »
اَعِدْ زكر نُعْمَانٍ لنا    ان ذكره هوالمسك ما كررته يتضوع     


beytindeki           اَعِدْ     ve     نُعْمَانٍ      kelimeleri ne kelime olur?

أعِدْ  E'ıd: İf'al babından Emr-i Hazır, Müfred, Müzekker, Muhatab..   


أعادَ يُـعِيــدُ إعادةً مُعيـــدٌ  مُعادٌ  أعِــــــدْ



نعمــــــان  Nu'man: Her ne kadar Sülasi Mücerredin IV. babından Gufranun  vezninde masdarmış gibi gözükse de bu bab ve V. bablardan bu vezinde hiç bir masdar gelmediği Lisanul-Arab ve es-Sıhah gibi çok muhtevalı lügatlerde açıkça yazılmış..
Ve bu kelimenin ism-i camid olan ve 4 ayaklı hayvan manasına gelen ne'amun نَـعَمٌ kelimesinin cem'ılerinden biri olduğu yazılmış..(Diğer cemıleri; En'am أنعام ve cemu'ul-cevami' Enâ'îm أناعيم ). Misal olarak da Hamelün ve cem'ı  Humlân verilmiş...
Ayrıca bu kelimenin kan manasına geldiği ve renklerindeki benzerliği sebebiyle dağ lalesine Şakaiku'n_Numan denildiği de satır aralarında geçmekte...
İmam-ı Azam hazretlerinin ve arap meliklerinden birinin adı olduğu da es geçilmemiş... Ahter-i Kebir'de iştikakının bu şekilde olduğu açıkça yazılıdır..

en-Nu'man kelimesi aslen munsarıf olup, ne zaman bir kimseye isim olmakla alemiyet kazanırsa gayr-i Munsarıf olur... Bu beyit de gayr-i munsarıf olan kelimelerin kafiyeye uygunluğu muhafaza amacıyla munsarif olarak gelebileceğine misal olarak verilmiştir..

* Ayrıca beytin aruz veznine uygun olarak ilk mısraı; İnne Zikrahu إنّ ذكره den sonra bitmektedir... Yani şu şekildedir..

أعدْ ذكر نعمانٍ لنا إنّ ذكره
هوالمسك ما كررته يتضوّع

Manası:

Bize Numan'ı tekrar tekrar anlat, Çünkü O'nu (İmam-ı Azam R.aleyh) anlatmak ;

Öyle Bir misk u amber (gibi) dir.. ki Ne kadar çok tekrarlarsan  etrafa o kadar güzel koku yayılır...
« Son Düzenleme: 02 Ağustos 2008, 04:23:19 Gönderen: Garîb »
Neşv ü nevâ bulmaz düşmeyincek, hâke nebât,
Mütevazî olanı rahmet-i Rahmân büyütür...

Çevrimdışı Garîb

  • okur
  • *
  • İleti: 99
Ynt: Teferruatlı kelime çözümü...
« Yanıtla #68 : 02 Ağustos 2008, 04:19:51 »
قال ابن عباس رضي الله عنهما:


خُيّر سليمان بن داود عليهما السلام بـين العلم والمال والملك فاختار العلم فأعطي المال والملك معه


ســــــليمان  ve  أعْطِيَ  ne kelime olurlar ?
« Son Düzenleme: 02 Ağustos 2008, 04:22:15 Gönderen: Garîb »
Neşv ü nevâ bulmaz düşmeyincek, hâke nebât,
Mütevazî olanı rahmet-i Rahmân büyütür...

Çevrimdışı ruy-ı zemin

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1109
  • Seher vakti bereket vakti...
Ynt: Teferruatlı kelime çözümü...
« Yanıtla #69 : 03 Ağustos 2008, 16:08:24 »
أعْطِيَ      if'al babindan fiili mazi meçhul müfret müzekker gaib.
 


 ســــــليمان   vezin olarak 4. babtan ismi tesgir tesniye müzekker. hadisi serifte ismi zat olarak kullanilmis.


سلِم  يَسلَم  سلاما  سالم  مسلوم  اِسلِم لا تسلم مسلم  سَلمة  سِلمة   سُلَيْمٌ   سُليمان


خُيّر سليمان بن داود عليهما السلام بـين العلم والمال والملك فاختار العلم فأعطي المال والملك معه

Meali =>>  Süleyman bin Davut (A.S.) ilim, mal ve mülk arasinda muhayyer kilindi. O ilmi tercih etti. ilim ile beraber mal ve mülkte verildi.
« Son Düzenleme: 05 Ağustos 2008, 11:28:05 Gönderen: ruy-ı zemin »
پاى مار      چشم مور      نان منلا      كس نديد

Çevrimdışı ruy-ı zemin

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1109
  • Seher vakti bereket vakti...
Ynt: Teferruatlı kelime çözümü...
« Yanıtla #70 : 03 Ağustos 2008, 16:28:40 »

اِذَا قَامَ الْعَبْدُ اِلىَ صَلاَتِهِ فَكَانَ هَوَاهُ وَوَجْهُهُ وَقَلْبُهُ اِلىَ اللّهِ تَعَلىَ عَزَّوَجَلَّ اَقْبَلَ اللَّهُ بِوَجْهِهِ فَلاًَ نِيَنْصَرِفُ عَنْهُ حَتىَ يُحدِثَ اَمْراً مُخَالِفَاً لِلدِينِ



هَوَاهُ  -   بِوَجْهِهِ  ne kelime olur?


« Son Düzenleme: 03 Ağustos 2008, 16:44:31 Gönderen: ruy-ı zemin »
پاى مار      چشم مور      نان منلا      كس نديد

Çevrimdışı Garîb

  • okur
  • *
  • İleti: 99
Ynt: Teferruatlı kelime çözümü...
« Yanıtla #71 : 05 Ağustos 2008, 00:11:25 »


 ســــــليمان   vezin olarak 4. babtan ismi tesgir tesniye müzekker. hadisi serifte ismi zat olarak kullanilmis.


سلِم  يَسلَم  سلاما  سالم  مسلوم  اِسلِم لا تسلم مسلم  سَلمة  سِلمة   سُلَيْمٌ   سُليمان


خُيّر سليمان بن داود عليهما السلام بـين العلم والمال والملك فاختار العلم فأعطي المال والملك معه

Meali =>>  Davut bin Süleyman (A.S.) ilim, mal ve mülk arasinda muhayyer kilindi. O ilmi tercih etti. ilim ile beraber mal ve mülkte verildi.

Hocam tebrikler..

Ancak: Süleyman, tesniye bir kelime değildir, müfrettir. ve normal İsm-i tasgir de değildir..

Süleyman سـليمان : Sülasi Mücerredin II. babından  Sıfat-ı Müşebbehe olan  Selman  ســلمـان kelimesinin İsm-i Tasgiridir..
Manası; "Selmancık" demektir.. Nitekim, Osman عثمان kelimesinin ism-i tasgiri de Useyman عثيمان dır ve "Osmancık" manasına gelir....

* Bir diğer husus, İbn-i Abbas (R. Anhüma)  nın bu sözünün manası yazılırken "Davud bin Süleyman (A.S)" yazılmış, sanırım hataen öyle yazıldı..  Zira Davud (As) , Süleyman (AS)'ın oğlu değil bilakis babasıdır...

Doğrusu: Süleyman bin Davud (Aleyhima's-Selam) olacak....



« Son Düzenleme: 05 Ağustos 2008, 14:17:12 Gönderen: Garîb »
Neşv ü nevâ bulmaz düşmeyincek, hâke nebât,
Mütevazî olanı rahmet-i Rahmân büyütür...

Çevrimdışı çelebi

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 43
Ynt: Teferruatlı kelime çözümü...
« Yanıtla #72 : 05 Ağustos 2008, 00:47:31 »
عثمان lafzının ismi tesğıri عثيمين   (useymiin)gelir.
Selman سلمان lafsının ismi tesğıri سليمين süleymiinün gelir.Süleyman ise a’cemi bir isim olup bir alemiyyet bir de ucme olmakla ğayri munsarıftır.
Osman ve selman lafızları ise bir alemiyyet birde elifnunu zaide ile gayri munsarıftır.
Osmanın ismi tesğıri useyman değildir,selmanın ismi tesğıride süleyman değildir.عثيمين useymiin ve سليمين süleymiin dir.
Zira ismi tesğır vezinleri 3 dür.
فعيل Fuaylün :  Nasranın ismi tesğıri;Nusayrun gibi,

 فعيعل
Fuayılun:Nâsırun’un ismi tesğıri nuveysırun gibi,
فعيعيل Fuay'îlün:Mensûrun’un ismi tesğıri;Müneysîrun gibi.

« Son Düzenleme: 05 Ağustos 2008, 01:12:51 Gönderen: çelebi »

Çevrimdışı Garîb

  • okur
  • *
  • İleti: 99
Ynt: Teferruatlı kelime çözümü...
« Yanıtla #73 : 05 Ağustos 2008, 01:01:31 »

اِذَا قَامَ الْعَبْدُ اِلىَ صَلاَتِهِ فَكَانَ هَوَاهُ وَوَجْهُهُ وَقَلْبُهُ اِلىَ اللّهِ تَعَلىَ عَزَّوَجَلَّ اَقْبَلَ اللَّهُ بِوَجْهِهِ فَلاًَ نِيَنْصَرِفُ عَنْهُ حَتىَ يُحدِثَ اَمْراً مُخَالِفَاً لِلدِينِ


هَوَاهُ  -   بِوَجْهِهِ  ne kelime olur?


هـــــواه  Hevâ_hu: Bu bir izafettir.. el-Hevâ kelimesi Hu zamirine muzâf kılınmış.. :"Onun meyli, aşkı, nefsi " manalarında bir terkibdir...

الهوى  el-Heva (Heven هـَـوًى  ) : Sülasi Mücerredin IV. babından Katlün vezninde masdardır...Aslı هـَوْياً  Hevyen'dir. Ba'del-İ'lal Heven هـوًى olur... Lami tarif alır veya izafete girerse, tenvin düşer.  el-hevâ  الهوى ve örneğin izafette hevahu هواه şekillerinde gelir...

بوجهـــه  Bi_vechi_hi: Harfi cer ve muzafun ileyh olan Hu zamirini çıkarırsak elimize kelimemiz geçer..

الوجه el-Vechü: Sülasi Mücerredin ikinci babından katlün vezninde masdardır...

Hadis-i Şerifin me'ali: "Bir kul, namaza kalktığı ve nefsini (arzusunu), yüzünü, kalbini Mevlay-ı Zül'Celal'e yöneltiği zaman, Hz. Allah da zat-ı ecelli a'la sı ile o kuluna  yaklaşır.. Ve O kul dine muhalif bir iş yapmadıkça, Hz. Allah nazarını o kuldan çekmez..."
Neşv ü nevâ bulmaz düşmeyincek, hâke nebât,
Mütevazî olanı rahmet-i Rahmân büyütür...

Çevrimdışı çelebi

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 43
Ynt: Teferruatlı kelime çözümü...
« Yanıtla #74 : 07 Ağustos 2008, 02:04:54 »
عثمان lafzının ismi tesğıri عثيمين   (useymiin)gelir.
Selman سلمان lafsının ismi tesğıri سليمين süleymiinün gelir.Süleyman ise a’cemi bir isim olup bir alemiyyet bir de ucme olmakla ğayri munsarıftır.
Osman ve selman lafızları ise bir alemiyyet birde elifnunu zaide ile gayri munsarıftır.
Osmanın ismi tesğıri useyman değildir,selmanın ismi tesğıride süleyman değildir.عثيمين useymiin ve سليمين süleymiin dir.
Zira ismi tesğır vezinleri 3 dür.
فعيل Fuaylün :  Nasranın ismi tesğıri;Nusayrun gibi,

 فعيعل
Fuayılun:Nâsırun’un ismi tesğıri nuveysırun gibi,
فعيعيل Fuay'îlün:Mensûrun’un ismi tesğıri;Müneysîrun gibi.



Hocam maalesef yanlış biliyorsunuz..

Evet İsmi Tasgir 3 vezinde gelir...

Bunlar:

1) Üç harfli olanlar için : Fu'aylün  فُعَيِل     Misal:  Cebel  جبل den   Cübeyl جُبَيل
2) Dört harfli olanlar için : Fu'ay'ılün  فُعَيْعِل  Misal : Ca'fer جعفر  den  Cü'ayfir  جُعَيْفِر
3) Beş harfli olanlar içinse : Fu'ay'îlün فُعَيْعِيل  Misal : Kandîl  قنديل  den  Kuneydil  قُنَيْدِيل


Lakin Sarf kitaplarının bir çoğunda ne yazık ki yer almayan ve İsm-i Tasgir konusunda çok büyük ehemmiyete haiz olan bir nokta vardır..

O da şudur:

Aslı üzerine, bir veya daha fazla harf ziyadesiyle  biten, sona eren isimler, ism-i tasgire çevirilirken, bu zaid harfler katıyyen sayılmaz.....

İsmin sonuna gelen bu zaid harfler:
Ya-i Nisbiyye, Tesniye ve Salim Cemi alametleri, Ta-i Tenis, Elif-i tenisi-memdude ve ELİF NUN ZAİDETEYN (!) lerdir...

Mesela Sekran  ســـكران kelimesi elif nun zaideteyn ile bitmektedir.. Bu kelime ism-i tasgire çevrilirken aynen üç harfli gibi kabul edilir. (Yani sondaki iki zaid harf sayılmaz). Sekr, Sükeyr olur.. Ve sonuna "ân"   ان  tekrar ilave edilir.. en_Netice: Sükeyrân ســـكيران

Bunların İsm-i Tasgir yapılışında KAİDE şudur: (DİKKAT )

* Bu zaidler oldukları hal üzerine kalırlar ve katiyyen değiştirilmezler.. Yani Selman, Süleyminün yapılmaz.. Bilakis yukarıda dediğim gibi " Süleyman" şeklinde gelir.. Tasgir yapma faaliyeti bu zaid harflerin öncesindeki asıl isimlerde ceryan eder...  Bu harfler oldukları gibi kalırlar.. Yani Osman kelimesi de Useymin  olarak değil, "Useyman" olarak gelir...


İnşaAllah şu tabloyla hadiseyi daha iyi anlarsınız...



Arapça bir ummandır. Boğulmamak için, mübtediler için yazılmış sarf kitaplarıyla iktifa etmeyip daha muhtevalı eserler üzerinde tetebbu şarttır...



Aleykümselam garib hocam...
Yanlışlar,hatalar olabilir.Araştırırız , düzeltiriz ve öğreniriz biiznillah :)

Sayenizde Bu kaideyi araştırdım.Hulasatuşuruh ve bazı sarf şerhlerinde bu kaide mavcut.Yalnız isti'mali az olan bir kaide.Ayrıyeten Mollacamide Peygamberlerin isimlerinden altısının arabca diğerleri acemi ismdir diye geçtiğinide unutmamak gerek.Nitekim Hadisi şerifte de böyle geçmiş.
Aslında ilk cevab yazmamın sebebi Süleyman ismi bir peygamber ismidir.İsmi tasğır olamaması lazım düşüncesiydi.
Bu müzakereden şu sonuç çıkıyor; Biri sizin yazdığınız gibi sıfatı müşebbeheden ismi tesğır olması,Diğeri ise a'cemi isim olmasıdır.
Ama ben peygamber ismini,ismi tasğır yapmaktansa acemi bir isim olmasının tercih edilmesi taraftarıyım.
Kaidenin tarafımı olurmuş derseniz, evet olmaz ama istisnalarda kaideyi bozmaz.
Selamlar.
« Son Düzenleme: 07 Ağustos 2008, 02:11:56 Gönderen: çelebi »