Gönderen Konu: Afganî Mezhebi  (Okunma sayısı 4851 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı 33.yıldız

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 343
Afganî Mezhebi
« : 06 Kasım 2009, 10:38:18 »

Cemalüddin Afganî'yi sevmem ya, bendeniz "Onun taharet bezi bile olamayacak" bir kimseyimdir bazılarınca.

Peki, azılı Farmason Afganî'yi tutsam, övsem, göklere çıkartsam, onu İslâm dünyasını kurtaracak bir önder ve rehber olarak gösterseydim, ne olurdu?.. Aferin derlerdi, Şevket Eygi doğru yoldadır derlerdi.

Benim bir Müslüman olarak Afganî'yi tutmam, desteklemem, övmem mümkün müdür? Değildir.

Bu anlaşmazlıkta hangi taraf haklıdır?

Afganî'yi tenkit eden, yeren, kınayan Ehl-i Sünnet Müslümanları mı, yoksa "Onu tenkit edenler onun taharet bezi olamaz" diyenler mi?

Yakın tarihimizde bu Afganî sevgisini, onun Müslümanları kurtaracak önder ve kılavuz olduğu edebiyatını ünlü bir ilahiyatçı çıkartmıştır.

Afganî sacayağın bir ayağıdır. Diğer ikisi Muhammed Abduh ve Reşid Rıza'dır.

Öyle akılsızlar var ki, hem Sultan Abdülhamid'i çok sever, hem de Afganî'yi göklere çıkartır. İkincisinin, İngiliz ajanı Blunt'la işbirliği yaparak birincisini tahtından indirmek istediğini bilmezlikten gelir.

Türkiye'de öyle radikal İslâmcılar vardır ki, hem Humeynî'yi çok sever, hem de Muhammed ibn Abdilvehhab'a aşıktır. Bu iki sevginin bir gönülde birleşemeyeceğini idrak edemezler. Radikal İslâmcı aklı...

Ali Şeriatî âşıklarına ne demeli? Adam, İslâm Şinasî kitabında "Allah gerçek bir Janus'tur" diye yazıyor. Janus, iki çehreli bir Roma putu. İslâm dininin temel inançlarından biri muhalefetün lil-havadistir. Büyük İslâm İlmihali'nde bu konuda şu bilgi veriliyor: "Havadise muhalefet, sonradan var olmuş şeylerden ayrı olmak sıfatıdır... Allahü Teâlâ, yaratılmış şeylerden hiç birine bir veçhile benzemez. Hepsine muhaliftir. Hatırlara ne gelirse gelsin, Allahü Teâlâ onlardan muhakkak başkadır." Allah'ı taştan yontulmuş bir puta benzetmek ne korkunç ve iğrenç bir teşbihtir. Lakin, Şeriatî hayranları bunu düşünmezler. Adam ihtilâlcidir, radikaldir ya, ne halt ederse etsin, ne derse desin...

Ortalık neo-haricî ile dolu. Haricîliğin ne olduğunu bilmezler ama...

Vehhabîler kendilerine Vehhabî denmesinden hoşlanmaz, Selefî postuna bürünürler.

Selefîlik nedir?.. İbnTeymiye'nin ve Muhammed ibn Abdilvehhab'ın mezhebidir.

Bir de asıl Selefler vardır. Onlar Ashab-ı Kiram, Tâbiîn ve ilk çağdaki büyük Müslümanlardır. Bu asıl selefîlik bir mezhep ve fırka değildir, mübarek ve muazzez bir taifedir. Ne mutlu onları sevenlere, onların yolundan gidenlere.

Ashab-ı Kiram, din konusunda, Peygamber Efendimizin dâvetini, Sünnetini, hadîslerini insanlara ulaştırmak hususunda âdildirler. Böyle inanmayan Ehl-i Sünnet'ten çıkar.

Bugünkü Müslümanlığı Emevîlik ve Abbasîlik Müslümanlığı olarak gösterip tahkir edenler doğru yolda değildir.

Peygamberden sonra İslâm dünyasında bozuk fırkalar ve hizipler çıkmıştır ama asıl gerçek İslâm kaybolmamıştır. İslâm'ın ana caddesi açıktır. Cumhur-i ulemâ yolunda kopukluk, kesinti olmamıştır.

Başlangıcından bugüne kadar ana caddeye bakalım:

Ashab-ı kiram... Tâbiîn... Tebe-i Tâbiîn...Selef-i Sâlihîn... Eimme-i müctehidîn... Her asırda karnen ba'de karnin birbirini takip eden icazetli ulemâ ve fukaha...İcazetli müfessirler ve muhaddisler...Silsileleri ve icazetleri Peygambere ulaşan kâmil mürşidler.

İmamı Azam, İmamı Malik,İmamı Şafiî, İmam Ahmed b. Hanbel ve diğer müctehidler.

Buharîler, Müslimler, Tirmizîler ve diğer hadîs imamları.

Büyük müfessirler.

İmamü'l-Haremeyn Cüveynî, onun talebesi Gazalî, daha onlar gibi yüzlerce dünya çapında allâme, binlerce büyük ulemâ, yüz binlerce ulemâ... Bu yol ne kadar geniş, ne kadar parlak, ne kadar ruhanîdir. İnsan bunu bırakıp da çıkmaz sokaklara, hizip ve fırka patikalarına sapar mı? Bunca Ehl-i Sünnet ulemâsı yanında İbn Teymiye'nin ne hükmü olur?

Cemalüddin Afganî'nin bunların yanında esâmisi okunur mu?

Ehl-i Sünnetin yolu Ehl-i Beytin yoludur.

Yakın tarihimizde halkı Ehl-i Sünnet'e çağırmış Şeyhülislâm Mustafa Sabri'ler, Zahid el-Kevserî'ler, İsmail Yusuf Nebhanî'ler, Zeynî Dahlan'lar var.

Afganî'yi tenkit edenler onun taharet bezi olamazmış... Ne kadar boş bir lâftır bu. Afganî, bu saydığım gerçek İslâm büyüklerinin, ulemânın, eimmenin, fukahanın ayaklarının tozu bile olamaz.

Şu ilâhiyatçıya bakınız. Ona göre Ebu Hureyre hadîs uydurmuş... Bunu söyleyeni terazinin bir kefesine koysalar, öbür kefeye Ebu Hureyre'yi...Kim ağır basar?

Aklı olan Müslüman ana caddede, Sünnet ve Cemaat yolunda yürüsün; şazz, aykırı, bid'at yorumlardan uzak dursun.

Kendilerini Sünnî gösteren, din sömürüsü yapan, sapık ve bozuk görüşler ileri süren kişiler ve zümreler yok mudur? Vardır ama onlar Ehl-i Sünnet değildir, Ehl-i Sünneti temsil etmezler.

Ehl-i Sünnette esas olan Kur'ân ve Peygamber ahlâkıdır. Ehl-i Sünnet din sömürüsünü kabul etmez. Din sömürücüsü, mukaddesat bezirgânı alçaklar harbî kâfirlerden daha tehlikeli eşkıyadır.

Ehl-i Sünneti kaldırıp, onun yerine Afganî ve Fazlurrahman mezhebini koymak istiyorlar. Allah onlara fırsat vermesin.

Böyle bir şey büyük felâket, büyük mânevî yıkım olur. Din ve Şeriat elden gider.


m.şevked eygi
Ortak paydamız, İbrahimi dinler değil! EHLİ SÜNNET, EHLİ SÜNNET...

Çevrimdışı Lika

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 3892
Ynt: Afganî Mezhebi
« Yanıtla #1 : 27 Aralık 2009, 08:31:39 »
Allah razı olsun.
Ne içindeyim zamanın,Ne de büsbütün dışında;Yekpare geniş bir anın Parçalanmış akışında,
Rüzgarda uçan tüy bile Benim kadar hafif değil.Başım sukutu öğüten Uçsuz, bucaksız değirmen;İçim muradıma ermiş Abasız, postsuz bir derviş;
Kökü bende bir sarmaşık Olmuş dünya sezmekteyim,Mavi, masmavi bir ışık Ortasında yüzmekteyim

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Ynt: Afganî Mezhebi
« Yanıtla #2 : 08 Kasım 2010, 11:40:21 »
〰〰〰〰🐠