Gönderen Konu: Cehennemden kurtulmanın iki yolu  (Okunma sayısı 3081 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı İsra

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 7482
Cehennemden kurtulmanın iki yolu
« : 09 Haziran 2010, 04:31:17 »

Kıyâmette azâblardan, Cehennemden kurtulmak için, iki büyük temel, yâni iki yol vardır: Birincisi, Allahü teâlânın emirlerine kıymet vermek, saygı göstermektir. İkincisi, Allahü teâlânın kullarına, yarattıklarına şefkat, iyilik etmektir. Hadis-i şeriflerde, “İnsanlar Allahü teâlânın ıyâlidir, kullarıdır.

Kullarına iyilik edenleri çok sever”, “Allahü teâlâ, kullarının ihtiyaçlarını yaratır, gönderir. Allahü teâlânın en çok sevdiği kulu, Onun nîmetlerinin kullarına ulaşmasına vâsıta olan kimsedir” buyuruldu.

İmam-ı Rabbani hazretleri buyurdu ki: “Dünya hayatı çok kısadır. Âhiretin azâbları pek acı ve sonsuzdur. İleriyi gören akıl sahiplerinin hazırlıklı olması lâzımdır. Dünyanın, güzelliğine ve tadına aldanmamalıdır. İnsanın şerefi ve kıymeti dünyalıkla ölçülse idi, dünyalığı çok olanların herkesten daha kıymetli ve daha üstün olması lâzım gelirdi. Dünyanın görünüşüne aldanmak akılsızlıktır, ahmaklıktır. Birkaç günlük zamanı büyük nîmet bilerek, Allahü teâlânın beğendiği şeyleri yapmaya çalışmalıdır. Allahü teâlânın kullarına ihsân, iyilik etmelidir.

İnsanlara karşı yumuşak olmanın, onlara iyilik etmenin, onların işlerini güler yüzle ve tatlı dille ve kolaylıkla yapmanın Allahü teâlânın sevgisine kavuşturan yol olduğunu bilmeliyiz!”

Şeyh Abdullah Bayal buyurdu ki: “Tasavvuf, namaz ve oruç ve geceleri ibâdet etmek demek değildir. Bunları yapmak her insanın kulluk vazîfesidir. Tasavvuf, insanları incitmemektir. Bunu hâsıl eden, vâsıl olmuştur.”

Evliyânın başka insanlardan nasıl ayırt edilebileceğini, Muhammed bin Sâlim hazretlerinden sordular. “Sözlerinin yumuşak olması ve huylarının güzel olması ve yüzünün güler olması ve ihsânının bol olması ve konuşurken itiraz etmemesi ve özür dileyenleri affetmesi ve herkese merhametli olması ile anlaşılır” buyurdu.

Ebû Abdullah Ahmed Makkarî buyurdu ki: “Fütüvvet demek, gücendiğin kimseye iyilik etmek, sevmediğine ihsânda bulunmak ve sıkıldığın kimseye güler yüzlü olmaktır.”

Cehenneme gidecek olanlar!

Cehenneme veya Cennete gidecek insanları Peygamber Efendimiz şöyle bildiriyor:

“Cehenneme gidecek olanları bildiriyorum, dinleyiniz! Sertlik gösterirler. Acele ederler. Kendilerini üstün görürler. Cennete gidecek olanları haber veriyorum dinleyiniz! Zayıftırlar, güçleri yetmez. Bir şey yapmak için yemin ederlerse, Allahü teâlâ, bunların yeminlerini, muhakkak yerine getirir.”

“Cehenneme girmesi haram olan yâhut Cehennem ateşinin yakması yasak olan kimdir? Size bildiriyorum. Dikkat ile dinleyiniz! Yumuşak olanların, kızmayanların hepsi!”

“Dikkat ediniz. Size haber veriyorum! Cennetin yüksek derecelerine kavuşmak isteyen, saygısızlık yapana yumuşak davransın! Zulmedeni affetsin! Malını esirgeyene ihsânda bulunsun! Kendisini aramayan, sormayan ahbâbını, akrabâsını gözetsin!”

“Kızdığı zaman istediğini yapabilecek bir kimse kızmazsa, Allahü teâlâ kıyâmet günü onu herkesin ortasında çağırır, ‘Cennette istediğin hûrinin yanına git’ der.”

“Yavaş, yumuşak davranmak, Allahın kuluna verdiği büyük bir ihsândır. Aceleci, atak olmak, şeytanın yoludur. Allahü teâlânın sevdiği şey, yumuşak ve ağır başlı olmaktır.”

“İnsan, yumuşaklığı, tatlı dili sebebiyle, gündüzleri oruç tutanların ve geceleri namaz kılanların derecelerine kavuşur.”

“Kızdığı zaman, öfkesini yenerek yumuşak davranan kimseyi Allahü teâlâ sever.”

“Kuvvetli olmak, başkasını yenmek demek değildir. Kuvvetli olmak, kahraman olmak, kendi öfkesini yenmek demektir.”

“Selâm verirken güler yüzlü olana, sadaka verenlerin kavuştukları sevaplar verilir.”

“Sarı sabır maddesi balı bozduğu gibi, kızgınlık da, îmanı bozar.”

“Allah için aşağı gönüllü olanı, Allahü teâlâ yükseltir. Bu, kendini küçük görür. Fakat, insanların gözünde büyüktür. Bir kimse, kendini başkalarından üstün tutarsa, Allahü teâlâ onu alçaltır. Herkesin gözünde küçük olur. Kendini yalnız kendisi büyük görür. Hattâ köpekten, domuzdan daha aşağı görünür.”

Mehmet Oruç
« Son Düzenleme: 09 Haziran 2010, 04:33:57 Gönderen: İsra »