Bu gün biraz önce okudugum ,Miftahulkuluub Sadakat.Net' in altın çağı: "Sadakat.net-2057" yazıdan
esinlenerek , belkide duygusallıgın verdigi esintiyle , Şöyle bir şey geçti aklımızdan , hayatta hepimizin yaşadıgı bağzı unutulmaz anlar .Harukuade olaylar olmuştur belki bir cogumuz bu gibi olayları ,
bazan kimseyle paylaşamayız , fakat sanırım burda hepimizin paylaşacagı güzel ve ibret verici anıları vardır .
Daha önce yazmıştım 17 Agustos Debremini yaşadıgımı ,
yine o günlerin hüznünü paylaşmak isterim sizlerle , evet depren olmuş yer yer sallantılar yani artcı depremler devam ediyordu , bizim bulundugumuz bölgede büyük bir market vardı , insanların Sabahın ilk ışıklarıyla oraya ,
koşuşup ala bidiğince yiyecek içecek almakta oldugunu , görünce hadi alabilirsem bir iki . Biskü'de ben alayım dedim , ne mümkün Kıyamet yeri sanki , herşey devrilmiş millet itiş kakış , dedim bir iki biskü alsan ne olur almasan ne olur vaz gecip , cocukların yanına döneyim dedim .
Şükürki Araba var eve girmeye cesaret ister ,arabası olan arabada kalıyor kimileri heryat figan içinde ,
kimileri kurtarma ekiplerine katılıyor , yani düşünün savaş dan beter , neyse biz cocukların yanına giderken ,iki orta yaşli erkek marketten Bira almış içiyor , sabahın körü üstlerinde birer atlet altlarında yarım şort ,
birinin elinde Radyo dinliyor yanlarında bir iki cocukları var , biri digerine diyorki birader istanbulda sallanmış
çok ölü varmış ,
Bak şu Allahın işine onca gavur memleketi varken , bula bula bizi buldu olurmu buda diyor ve birasını yudumluyor . kanımın dondugu andı .