Gönderen Konu: Doğalgaz Hem Isıtır Hem Yakar  (Okunma sayısı 2762 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9214
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Doğalgaz Hem Isıtır Hem Yakar
« : 18 Ekim 2011, 11:41:17 »

Doğalgaz Hem Isıtır Hem Yakar

DOĞALGAZA büyük nispette zam gelmiş. Haberin sadece başlığını okudum, yüzde kaç olduğunu merak bile etmedim. Fakirhânede doğal gaz yok. Dışarıya bağlı bu yakıt ile ısınma başlayınca hayli yazı kaleme almış, ileride bu doğalgaz halkı çok yakar demiştim. Evet doğalgaz hem ısıtır, hem yakar.

Doğalgaz kimleri yakar?

Zenginleri yakmaz. Dar gelirlileri çok yakar, orta sınıfın da bütçesini fena sarsar. Doğrusu doğalgaz gerçekten temiz yakıttır. Temiz ısıtır, temiz yakar. İstanbul'da büyük bir deprem olursa hem on binlerce bina yassı kadayıf gibi yıkılacak, on binlercesi de oturulmaz hale gelecek; daha bitmedi yirmi bin de yangın çıkacakmış. Sahilleri de büyük bir ihtimalle dev dalgalar silip süpürüp temizlik yapacakmış. Büyük bir kriz olur, Allah saklasın savaş çıkar veya milyarlarca dolarlık faturalar ödenmezse doğal gaz kesilir, o zaman halk donar. Artık evlerin çoğunda soba borusu deliği bile yok. Olsa bile İstanbul'un yirmi milyonu aşmış nüfusunun odun ve kömürle ısınması artık mümkün değil. Yetecek miktarda odun kömür bulunamaz, bulunup yakılsa bile dumanına dayanılamaz. Elektrikle ısınma da temizdir ama o da çok pahalı, zaten herkes elektrikle ısınmaya kalksa mevcut enerji yetişmez. Elektrik temizdir ama onun da manyetik alanlar oluşturması var. İnterneti açarsanız bu konuda hayli uyarı bulursunuz.
Nerede kalmıştık, doğal gaz elhak temiz bir yakıttır velakin ülkemize gelişi sırasında birtakım kirli ve pis dolaplar dönmüş, burun direğini kıran sülfirik gaz kokuları çıkmıştı. Mavi Akım mı neydi, onu hatırlayan var mı? Hafıza-i beşer nisyan ile mâluldür.

Peki orta halliler ve fakirler doğal gazla nasıl ısınacak?

İzin verirseniz bazı tavsiyelerde bulunmak isterim:
Evlerde sıkı giyinilecek. Kollu yün fanilalar, kazaklar, yelekler, hırkalar, uzun donlar, yün çoraplar... Kapılar, pencereler soğuğu geçirmez hale getirilecek. Yakıt tüketimi azaltılacak. Tüketim azalınca yeni zamlar yapılması kaçınılmazdır, onu da hesaba katmak gerek... Doğalgaz çok soğuk günlerde büsbütün kesilirse, soğuktan donmamak için birkaç haftalık çare ve çözümler bugünden düşünülmeli ve hazırlıklı olunmalıdır. Büyük bir iktisadî krizin sessizce yaklaştığını sanıyorum. Bilhassa İstanbul'da yaşamak çok zorlaşacak. Zam üstüne zam gelecek. Trafik sıkıntısı çekilmez hale geldi. Tanıdığım biri her akşam Sultanahmet'ten Zeytinburnu'na tramvayla bir saatte gidiyormuş. İş dönüşü saatlerinde vagonlar o kadar doluyormuş ki, kapıları kapanmıyormuş, hareket gecikiyormuş. Japonya'da (resimlerini gördüm) metro kapılarını kapatmak için her istasyonda tıkıştırıcı ve itici memurlar varmış, bir ayağı içeride bir ayağı dışarıda kalan yolcuları ite kaka tekme sille içeriye sokup, kapıların kapanmasını sağlıyorlarmış. Mevcut zamlar zenginleri üzmez ve sarsmaz. Lüks bir otomobil 150 bin dolardan 200 bin dolara çıksa, benzinin litresi yedi lira olsa onlar için fark etmez. Onların en büyük derdi pahalılık değil, yolsuzluktur. O yolsuzluğu kasd etmiyorum, yolların yeterli olmamasından ileri gelen yolsuzluk. 300 milyonluk arabasına binip de rüzgar gibi gidemiyor.

Safiye Ayla'nın şarkısı neydi? "Otomobil uçar gider, ufukları aşar gider..." Artık otomobiller şehir içinde pek uçamıyor, bazen kağnı arabası veya kaplumbağa gibi yol alıyor. Zenginlerin çilesi de bu. Onların yanında bir de, durumları müsait, bütçeleri yeterli olmadığı halde sabah akşam tek kişi ille de otomobille evden işe, işten evce giden milyonlarca vatandaş var. Onlar otomobilsiz yapamazlar, yaşayamazlar. Otomobil ... Onlar otobüse, minibüse, vapura, trene binecek adamlar değildir. Toplu taşıt vasıtalarıyla yolculuk yaparlarsa utançlarından, kahırlarından ölebilirler. Zavallıların çareleri yok, çekecekler bu çileyi... Bugünkü halimize yine şükr etmeliyiz, ileride üç çılgın proje ile dev şehrin nüfusu 40 milyonu bulunca ne olacak? İstanbul'un ideal nüfusu en fazla 5 milyon olabilir. 82 milyonluk Almanya'nın 5 milyonluk Berlin'i gibi ... Sözü uzattım, sürç-i lisan ettimse affola. Herkese İstanbul'da huzur dolu, rahat, konforlu, mutlu, stresten uzak, haysiyetli, sosyal adaletli, güvenli, kaliteli, neşeli, muhabbetli sıcacık bir hayat temenni ederim.

İyi yaşamlar!


Mehmet Şevket EYGİ - 18 Ekim 2011 Salı