Gönderen Konu: Üniversite öğrencileriyle hasbihâl-1  (Okunma sayısı 9594 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı İsra

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 7482
Üniversite öğrencileriyle hasbihâl-1
« : 02 Ekim 2009, 07:25:25 »

Üniversite hayatı birçok gencin, ailesinden ilk zorunlu ayrılığıdır. Gözü yaşlı anne-babalar evlatlarını "güle güle" diye uğurlarken hayat da onlara "hoş geldin!" demek üzeredir.

Ailemizden ayrı bir şehirde okuyacaksak ya tek başımıza bir evde kalırız ya arkadaşlarımızla bir evde ya da yurtlarda. Alın size bir dizi yeni sorun!

Artık "Aç mısın oğlum/kızım? Yemek hazırlayayım sana." diyen, arkamızdan döküntülerimizi toplayan annelerimiz yoktur. Okuldan döndüğümüzde yatağımızın bıraktığımız gibi öylece durmasına hayret ederiz! Yemek, çamaşır, bulaşık, ütü, evin temizliği belki ilk kez başımıza kalmıştır. Odamızın, evimizin sorumluluğunu üzerimize alıp etrafı temiz pak tutmayı beceremiyorsak, faturaların, kiranın ödenmesini takip etmiyorsak evlenince eşimizin ve çocuklarımızın sorumluluğunu nasıl üstleneceğiz? Bu yeni sorumluluklara oflayıp puflamadan, "Nereden de çıktı bunlar?!" demeden, bir fert olduğumuzu idrak ederek, sorumluluk hissimizin gelişimi için bu yeni hayatı değerlendirebilmeliyiz.

Birlikte yaşamak kolay mıdır? Çok zordur. Böylesi ortamlarda en az birkaçımızın kişiliği "zor" olacaktır. Bazılarımız fazla, bazılarımız az ders çalışır. Bazılarının gece ders çalışacağı tutar. Bir bakarsınız siz mışıl mışıl uyurken odanın ışığı yanmış, pat küt sesler geliyor. Eve hırsız mı girdi diye korkuyla uyanırsınız. Bazıları huysuzdur, aksidir. Her yemeği yemez, beğenmez. Alıngandır, buluttan nem kapar. Bazıları mükemmeliyetçidir. Titizdir. Bazıları çok konuşur bazıları az. "Biraz sussa da ders çalışsam." diyeceğiniz kişiler de olur, "Amma soğuk adam/kız yahu! Hiç içini açmıyor, buzdolabı sanki" diyecekleriniz de.

İnsanları ve kendimizi tanımanın en mümbit ortamlarından birinin birlikte yaşamak olduğuna inanırım (bu işi iyice ileri götüren bir terapist, hastalarının yaşadıkları ortamı görmeden onları layıkıyla tanıdığına inanamadığını söyler). Biz kendimizi insanda tanırız. İnsan ilişkileri içimizdekileri dışarı çıkarır. İyi yönlerimiz de hatalarımız, kusurlarımız, eksik gediklerimiz de ancak bir ilişki içinde belirir.

Onun kişiliği şöyle berikininki böyle olabilir. Farklı kişiliklere sahip olsak da birbirimizin insani hamurunu keşfederiz bu tür ortamlarda. Hangi kişilikten olursak olalım âşık olabildiğimizi, ailemizden ayrı yaşamaktan dolayı hüzünlü olduğumuzu, az çok hepimizin kaygıları olduğunu, ailemizi, memleketimizi özlediğimizi fark etmek ve "insan"ı dolayısıyla kendimizi tanımak ve bilmek büyük bir nimettir.

Birlikte yaşama becerisi birlikte yaşayarak geliştirilebilir ancak. Arkadaşlarımın hayatlarını nasıl kolaylaştırabilirim, onlar üzerinde olumsuz etkilerim nelerdir acaba, bir ev/yurt arkadaşı olarak benden memnunlar mı? Benim hatalarım kusurlarım neler? Bu sorular önemlidir. Her şeyi ve herkesi suçluyor, huysuzluk çıkarıyor, hiçbir şeyden memnun olmuyorsak; orada durmalıyız derim. İşte kendinizi tanımaya başladık.

Diyelim sınavlarımız var, gece kalkıp ders çalışacağız. Ama önce elimizi yüzümüzü yıkayıp uykumuzu açmamız lazım. Paldır küldür, sanki evde tek başımıza yaşıyor gibi davranıp başkalarına vereceğimiz rahatsızlığı göz önünde bulundurmuyorsak bilin ki kişiliğimizde bir sorun vardır.

Ya da ev/yurt arkadaşımızın soğuk bir kişiliği vardır. Soğuk görünen bir insanın dünyasına girmenin yolunu yordamını daha iyi nerede öğrenebiliriz? Ya da hemen arkadaş olmaya meyilli, coşkulu, pat diye dünyanıza dalıveren kişilerle belli bir mesafeyi korumanın yolunu yordamını.

Suratı asık gezinen, içine kapanmış bir ev ya da yurt arkadaşımıza; "Nasılsın, bir derdin mi var?" dediğimizde aksi aksi cevap vermesine aldırmadan uygun bir zaman kollayıp yeniden sormayı denemenin daha güzel fırsatını nerede bulabiliriz? Suratı asık, morali bozuk olan bizsek birkaç saat sonra "Adam/kız bana nasıl olduğumu soruyor, ben onu tersliyorum. Bu işte bir terslik var" deyip kendimizi görmeye çalışmak ne büyük bir erdemdir. Her ikisine de ancak birlikte yaşama ortamlarında ulaşabiliriz.

Birlikte yaşamanın sunduğu bir başka kazanç da farklı kültürlerle tanışma olanağıdır. Kimimiz doğudan, kimimiz batıdan, kimimiz güneyden ve kuzeyden gelmişizdir. Kimimiz isotsuz yemeğe yemek demez, kimimiz hamsinin en yenilesi yiyecek olduğuna inanır. Konuşma, düşünme, olayları çözme tarzlarımızda farklılıklar vardır. Batılılar başka kültürleri öğrenmek için binlerce dolar para harcayarak doğuya yolculuk yapıyorlar. Tibet dağlarına, Hindistan'a. Farklı kültür katmanlarından arkadaşlarla bir evi ya da yurt odasını paylaşmak bu açıdan da çok iyi bir fırsattır.

Mustafa Ulusoy

Çevrimdışı İsra

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 7482
Üniversite öğrencileriyle hasbihâl-II
« Yanıtla #1 : 09 Ekim 2009, 02:31:02 »
"Bu öğrendiklerim hayatta ne işime yarayacak ki?" diye sormayan öğrenci yok gibidir. Sin2+cos2'nin bire eşit olduğunu öğrenince ne olacak?

Bir üçgenin iç açılarının toplamının yüz seksen, dış açıları toplamının üç yüz altmış derece olduğunu bilmek bize ne katacak? Az sayıdaki meslek grubu dışında bunları kimse hayatta birebir kullanmaz, doğru. Peki, boşuna mı dirsek çürütüyoruz? Hayır!

Bir matematik problemini çözmek aslında bir sorunu çözmenin yol ve yordamını öğrenme talimidir. Matematik problemlerini çözerken muhakememiz işler, gelişir. Hayatta birebir işe yarar görünmeyen matematik, fizik gibi bilimler düşünme, sorun çözme alışkanlığı edinmemize vesile olur. Terapistliğimde matematik ve fizikten edindiğim "problem çözme" teknik ve yaklaşımlarından ve onlar yoluyla geliştiğine inandığım "sezgiler"imden çokça faydalandığımı düşünür, iyi ki lisede bu iki derse ağırlık vermişim derim. Yine örneklendirmem gerekirse; matematik ve fizik dışında hepimizin en önemli meselesi olan sonsuzluktan bahseden başka hangi disiplin vardır? Müfredatın içeriği tartışılabilir ama tarih ve coğrafya derslerini önemsemediğime hâlâ hayıflanır ve eksikliğini hissederim.

Matematik gibi her bilim disiplininin bize katkıda bulunacağı kavramlar, bakış açıları, bilgi edinme, düşünme, muhakeme usul ve yöntemleri vardır. "Bunlar hayatta ne işime yarar?" düşüncesi faydacı bir bakış açısının eseri olsa da fayda getiren bir bakış değildir. Bazen bir bilginin bizzat kendisinin birebir faydası olmayabilir ama o, faydalı başka bilgilerin temel taşı olması bakımından dolaylı olarak fayda sağlayabilir. Örneğin bir hücrenin ayrıntılı yapısını bilmek, hücrenin içinde mitokondrilerin, ribozomun, endoplazmik retikulumun olduğunu öğrenmek başkaca bilgileri öğrenmek için elzemdir.

Bazı öğrenciler de takıntılı biçimde az şey öğrendiklerini düşünürler. Bilmemiz gerekenlerin ancak bir kısmını üniversitede öğreniriz. Daha ileri düzeyde bilgi edinimi, master ve doktora programlarında mümkündür. Kendi kendine öğrenmenin önemi de hiç inkâr edilemez.

Bilgi edinmenin yanı sıra üniversite hayatının yaşam disiplini elde etmek için değerlendirilmesi gerektiğine çok inanıyorum. Burada askerî disiplinden değil, katılıktan, olmazsa olmazdan uzak, mutlaklaştırılmayan bir iç disiplinden söz ediyorum. İç disiplinimizin oluşumuna; sorumluluk duygumuzu geliştirmek, kendimizi aşan bir ideal belirlemek, nasıl öğrenileceğini öğrenmek önemli katkıda bulunacaktır. Her öğrenme süreci nihayetinde kendi kendine öğrenmeye dönüşecektir veya dönüşmelidir. Bugün az sayıda üniversitede az sayıda üniversite hocası (ne yazık ki) öğrencilerine nasıl öğreneceğini öğretmektedir.

Ülkemizde üniversitelerin bazıları mesleki eğitim veren birer kurs mesabesinde bir içeriğe sahiptir. Ancak "Bir şey tümüyle elde edilemiyorsa tümüyle de terk edilmez." sırrınca; sinek kanadından yağ çıkarmayı hedefleyip, şartlara ah vah etmeden üniversitemizin imkânlarını sonuna dek değerlendirmeyi bilmek bir sanattır. Hangi derste hangi konuların anlatılacağı belliyse derse hazırlanarak gitmek verimliliği ileri derecede artırır. Kendine hedef belirleyen, ideali olan öğrencilerin motivasyonu daha iyidir.

Üniversite hayatını eğlence ve sefahat fırsatı görüp böyle değerlendiren öğrenci sayısı hiç de az değildir. Özellikle baskıcı ailelerde büyüyen gençler için, bir de artık ailelerinden ayrı yaşıyorlarsa, bu yeni ve bağımsız hayat baştan çıkarıcıdır. Artık kaçta geldin, kaçta gittin diyen, karışan yoktur. Önemli olan hayat üniversitesi deyip kafeleri mesken tutanlara önerim; en azından oraları ders çalışma, kitap okuma mekânı haline getirmeleridir. Bir itirafta bulunayım: Son romanım "Giderken Bana Bir Şeyler Söyle"nin üçte birini bir kafede yazdım!

Derslerinde başarısız olan öğrencilerin yaptığı önemli bir hata bunu ailelerinden saklamalarıdır. Dördüncü senelerinde olup da çok az sayıda ders geçtikleri halde ailelerine başarılı olduklarını söyleyen gençlerin mumu birkaç sene içinde söner. Dersleri geçememenin üzerine yalan söylemenin mahcubiyeti eklenir. Ayrıca aileler, başarısızlıktan çok kandırılmış olmalarına içerlerler. Böyle durumdaki gençlere durumu aileleriyle paylaşıp onların yardımını istemelerini şiddetle öneririm.

Ders çalışma motivasyonu az olan öğrenciler için kütüphane bazen çok işe yarar. Kütüphanelerin esrarlı bir sosyal grup psikolojisi vardır. Bundan yararlanmak gerekir. Ayrıca derslere ne kadar sıkıcı da bulunsa da devam etmek, sosyal faaliyetlere, arkadaş sohbetlerine katılmak, imkân varsa yurtdışına gitmek, yurtdışındaki üniversiteleri ziyaret etmek veya dönemlik bile olsa oralarda okumak, ilgi sahamızdaki başarılı insanlarla tanışmak önerilebilecek diğer hususlardır.

Hepinize hayırlı bir eğitim yılı diliyorum.

mustafa ulusoy

Çevrimdışı Buğulu Ay

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 237
  • varlığınıza şükretmeyenleri yokluğunuzla cezalndrn
Ynt: Üniversite öğrencileriyle hasbihâl-1
« Yanıtla #2 : 09 Ekim 2009, 22:32:44 »
örtünme sorunu olmasaydı bende sanat tarihçi olacaktım şuanda hala ilahiyat okuma hayallerim var. ama tabiki önümdede yığınla engel. Hayırlı bir eğitim nasip olmadı maalesef. vasıfsız meziyetsiz kalakaldık ortada öylece. eğitime en verişli bir zamanda tıkılıkaldım dört duvar arasında. hayırlısı bu belki diye sabrediyorum ama geçen hergünde ömrümden biliyorum. maddi imkanları yerinda olan ama hiçbir konuda seçimimde destek olmayan bir ailem var. bu vaziyette hayırlı bir eğitime nasıl ulaşmalı. bi genç kıza aile hem dini hem dünyevi eğitimde destek çıkmazsa o genç kız nasıl vasıflı hale gelebilir. dedim ya sabrediyorum ama her geçen gün ömrümden geçiyor. vasıfsız ve meziyetsiz   :( :(

hamdolsun..
BENİM DOĞRU SÖYLEMEM, BANA DOST BIRAKMADI. (Hz. Ömer r.a.)

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم

الله هو ا لو لي

fasulye

  • Ziyaretçi
Ynt: Üniversite öğrencileriyle hasbihâl-1
« Yanıtla #3 : 10 Ekim 2009, 00:57:27 »
Diploma ölçüt değil,  kişinin kendini yetiştirmesi ile örtüşür.
Üniversite okuyupta her türlü malumattan muaf  çok mezun var, ki üniversite yetiştirir diye bir kaide yok .
Diplomalı kara cahil diye bir tabir işitmişsinizdir herhalde.

 Edit :   Nezih bir forumda, bilgi alışverişi yapan zihniyet,  meziyetsizlik lügatında yer almaz.
« Son Düzenleme: 10 Ekim 2009, 00:59:39 Gönderen: fasulye »

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Ynt: Üniversite öğrencileriyle hasbihâl-1
« Yanıtla #4 : 10 Ekim 2009, 01:35:01 »
Alıntı
Diplomalı kara cahil diye bir tabir işitmişsinizdir

İşte bunu pek çok kişi için düşünmüşümdür,fasulye kardeşimiz haklı esas olan insanın kendini yetiştirmesi.

Diplomasız başarılı kişilerden bir kaçı,insan isteyince biiznillah herşeyi yapabilir.  s4))

Internet ses iletişiminin en büyük markası Skype'yi, açık artırma sitesi Ebay'e 2.6 milyar dolar karşılığında satan Janus Friis de Kopenhag'da lise öğrencisiyken okulu terk etmiş.

Bill Gates de Harvard'ı ikinci sınıfta terk etti. Microsoft'un ortağı ve Bill Gates'in çocukluk arkadaşı Paul Allan da Gates gibi Washington Üniversitesi'nden ayrıldı.

Elektronik devi Apple'ın ve Next'inkurucusu Steve Jobs ise Reed Üniversitesi'ndeki eğitimini yarıda bıraktı.

Dell bilgisayar firmasının kurucusu Michael Dell de eğitim kaçkınları arasında.

Oracle'ın kurucusu Lawrence Ellison ise liseden sonra okumadı.
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı garib23

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 3
Ynt: Üniversite öğrencileriyle hasbihâl-1
« Yanıtla #5 : 10 Ekim 2009, 17:04:12 »
bilgi için teşekürler

Çevrimdışı adilcevaz

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 235
  • susukunlugum asaletimdendir.
Ynt: Üniversite öğrencileriyle hasbihâl-1
« Yanıtla #6 : 10 Ekim 2009, 20:31:51 »
çok güzel bir konu seçmişsiniz öncelikle,elinize saglık.
sevgili tugra ve fasulyeye  bende katılıyorum.insan her halukarda kendisini geliştirebilir,istedigi alanda yetişebilir.diploma şart degil unutmayın,ilim ögrenilsin yeterki.üzmeyin kendinizi:)
bi dua vardı,bi yerde duymuştum uygulamaya da çalışırım zamn zaman,

''gönlümün razı oldugu şeyi hakkımda hayırlı eyle,hakkımda hayırlı olanada gönlümü razı eyle'' diye:))
Bütün dünyayı verseler gamım bitmez nedendir bu
Taa ezelde gam turabıyla yoğrulmuş bendendir bu
Terk etme insafı makamı imtihandır bu
Gelen gider giden gelmez iki kapılı handır bu!

Çevrimdışı Buğulu Ay

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 237
  • varlığınıza şükretmeyenleri yokluğunuzla cezalndrn
Ynt: Üniversite öğrencileriyle hasbihâl-1
« Yanıtla #7 : 10 Ekim 2009, 22:28:50 »
yazım diploma yönlü ele alınmış ama ben diplomanın d sini bile zikretmedim hatta  hiçbir eğitimde destek olmayan bir aileye sahibim dedim benim vurgulamak isyediğimde eğitim kısmıydı diploma kısmı değildi ama neyse hayırlısı :)
BENİM DOĞRU SÖYLEMEM, BANA DOST BIRAKMADI. (Hz. Ömer r.a.)

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم

الله هو ا لو لي

Çevrimdışı ravzagül

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 13
  • fırsatlarda bulutlar gibi çabucak geçer gider
Ynt: Üniversite öğrencileriyle hasbihâl-1
« Yanıtla #8 : 10 Ekim 2009, 23:04:06 »
evet buğulu ay ben de sizin gibi hep üniversite okumak istemştm.başörtüsü mağduru oldum ben de.sonra üniversiteyi kafadan silip,yılmadan manevi ilimleri öğrendm hamdolsun.şimdi hem açıktan ilahiyat okuyorum hem de hizmetimi ediyorum.önemli olan inanmak ve kendine güvenmek...Rabbim her hususta yardım ediyor.

Çevrimdışı Buğulu Ay

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 237
  • varlığınıza şükretmeyenleri yokluğunuzla cezalndrn
Ynt: Üniversite öğrencileriyle hasbihâl-1
« Yanıtla #9 : 10 Ekim 2009, 23:16:11 »
eğer kız çocuğu iseniz ve ailenizde destek vermiyorsa bu hayatta bişeyler yapmak zor erkek kapıyı vurup gidebiliryor mesela kolayca ama ya kız çocukları birde üzerinizde zorbalıklar varsa işte o zaman gayret bile azim bilefayda etmiyor. sagopa ne diyor. KADIN OLMAK ZOR..
BENİM DOĞRU SÖYLEMEM, BANA DOST BIRAKMADI. (Hz. Ömer r.a.)

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم

الله هو ا لو لي

fasulye

  • Ziyaretçi
Ynt: Üniversite öğrencileriyle hasbihâl-1
« Yanıtla #10 : 10 Ekim 2009, 23:56:21 »
 İçtenlikle söylüyorum keşke okumasaydımda huzurum olsaydı. 

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Ynt: Üniversite öğrencileriyle hasbihâl-1
« Yanıtla #11 : 11 Ekim 2009, 00:32:59 »
yazım diploma yönlü ele alınmış ama ben diplomanın d sini bile zikretmedim hatta  hiçbir eğitimde destek olmayan bir aileye sahibim dedim benim vurgulamak isyediğimde eğitim kısmıydı diploma kısmı değildi ama neyse hayırlısı :)

Genel çoğunluğun amacı bir şeyler öğrenmek değil de,diploma almak.Sanırım siz sadece öğrenmek isteyenlerdensiniz.  :)

〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Buğulu Ay

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 237
  • varlığınıza şükretmeyenleri yokluğunuzla cezalndrn
Ynt: Üniversite öğrencileriyle hasbihâl-1
« Yanıtla #12 : 11 Ekim 2009, 20:35:19 »
evet örenseydim bişeyler. mesela çok iyi bildiğim bir iş olsaydı usta çırak ilişkisi gibi bende öğretseydim bişeyler. öğrenseydim ve öğretseydim. çok iyi bildiğim bir iş olsaydı..

ne söylediysem ifadem heeeep yarım kaldı..   :)
BENİM DOĞRU SÖYLEMEM, BANA DOST BIRAKMADI. (Hz. Ömer r.a.)

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم

الله هو ا لو لي

fasulye

  • Ziyaretçi
Ynt: Üniversite öğrencileriyle hasbihâl-1
« Yanıtla #13 : 11 Ekim 2009, 20:51:11 »
Öncelikle ne istediğini bil. İşin kolayını seçip şikayetlerden yana tercihini kullanma.
Olumsuzluk ve engeller çoğunluk bizden kaynaklıdır.
Kaldır barikatları ve yokla kendini ben ne istiyorum.
Adını koy ve adım at.
İşkur,  belediyelikler olsun yığınla kurs var..
Problem  ücretse bunlar ücretsiz. Babanızsa şayet, zekice  aklınızı kullanıp ikna edin.
Herşeyin bir yolu yordamı var.  Kendinizi üzmeyiniz  :dragur:
« Son Düzenleme: 11 Ekim 2009, 20:53:36 Gönderen: fasulye »

Çevrimdışı Buğulu Ay

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 237
  • varlığınıza şükretmeyenleri yokluğunuzla cezalndrn
Ynt: Üniversite öğrencileriyle hasbihâl-1
« Yanıtla #14 : 11 Ekim 2009, 20:57:08 »
hehe. hiç gülücem yoktu. kişisel gelişim sözleri bizim evde pek işe yaramıyorum fasulye kardeşim :D  yinede teşekkür ederim :) ben köyde yaşıyorum :)
BENİM DOĞRU SÖYLEMEM, BANA DOST BIRAKMADI. (Hz. Ömer r.a.)

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم

الله هو ا لو لي