Gönderen Konu: urfali annenin mektubu  (Okunma sayısı 2898 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

osmanli

  • Ziyaretçi
urfali annenin mektubu
« : 25 Mayıs 2009, 01:52:14 »


Oğlum Mahir! Ana heyran nasilsan? Ne haldasan? Biz seni aramasah sormasah sen bizi ne arisan, ne de sorisan. Sen ne hersiz bir evlatmisan. Bemirad olmiyasan, hahin kizinan gezisen dolasisan, edemisen anan mektup yazasan. Heç Allahtan korhmisan bizi merakta birahisan.

Düneğin arkadaşın Hüsen gelmişti. Ankara'dan getmisem saglik haberin ondan almışam. Seni belediye otobozunda görmiş. Bir kıznan sözlüm diye bahsetmişsen, o kızdan bir de yüzüg tahmışsan barmağan. Niye oglum sen anasız kalmışsan sansahan evlenmaga kalhmışsan? Hüsen'e dedim ki; "Hüsen! Hele biraz kızı anlat!" Dedi ki: "Ne anlatayim diyaza, ay parçasi bemirad, gülende güller açi, agliyanda, incinen mercan saçi. Bele güzel ne görülmiş ne duyulmiş. Hak teâlâ öle yaratmış."

Mahir! Niye sen hirif olmissan böyükleren danişmadan evlenmaga kahmişsan. Kardasindan da mi ibret almisan? Getti bir tango kiz getirti. Ne kendisi rehet etti, ne de bizi rehet ettirdi. Kiz da kiz olaydi. Üregim yanmazdi. Ele zaif ele zaifti ki, ayni çirtik Eso'ya benzidi. Çirpi gibi bacagi, Emin aganin ayagi gibi ayagi, çamasir tokaci gibi de elleri vardi. Ne aglidi agliyasan, ne gülide gülesen. Ne konusmagimizi begenidi, ne pişirdigimizi yeyidi. Zikkimin kökünü yiyeydi. Her bişede kusur buludi, her bişeye yeni yeni adlar tahidi. Ben deyidim babakanuç, o deyidi, patlıcan ezmesi. Ben deyidim lebeni, o deyidi, yogurt çorbası. Ben deyidim hilorik aşı, o deyidi ekşili izmir köftesi. Yoh! carut degil farasmiş, küçe degil sokahmiş, hebene degil destiymis, havuca pirçikli demah ayipmiş. Ben bele konusayim diye benden utanimiş. Niye kendi yaptigindan utanmidi?..

Gün evle olidi yatahtan kahidi. Benim elimden çaput, onun elinden roman düsmidi. Gezmeye gidende de en öne o düşidi. Birgün baban dükkandan geldi hanimin kizi yerinden bile teprenmedi. Baban çoh agrina getti. Birahsam, alimAllah saçini pirçigini yolacahti.

Ben ne şanssiz bir kariymişam anam! Kaynanalarin zalim zamaninda gelin olmişam. Gelinlerin zalim zamaninda da kaynana olmişam. Kime ne etmişem ki bulmişam.

Mahir! sen sen olasan, akli başinda bir kiz alasan. İster Urfalı olsun, istersen yedi yabancidan olsun. Yeter ki, helal süt emmiş bir kiz olsun. İstiyem ki sonradan peşman olmiyasan. Kari kismi ayakkabi degil ki sihti mi çiharasan atasan. Namusumdur diyecahsan, ömrübillah çekecahsan.

Mahir! Biliyem eyisen, hossan, herşeye çabuh kizisan. Kizinda da Alalo gibi kabarisan. Oglum! Asebi erkegin kahri çoh olur. Kahir çeken kari zor bulunur. Onun için karilarin hamuri sabirnan yogrulmuştur.

Onlar hanimdir, onlar hatundur, onlar sultandir, onlarin mekani Cennet-i âlâ'dir, onlar işihtir, onlar nurdur, onlar yüce Allahın erkeklere bir lütfudur...