Gönderen Konu: Vakit Keskin Kılıç..  (Okunma sayısı 79224 defa)

0 Üye ve 6 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı fazıl14

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1339
Ynt: Vakit Keskin Kılıç..
« Yanıtla #75 : 14 Mayıs 2011, 01:54:22 »

Büyük sufi Ebû Tâlib Mekkî k.s. anlatıyor:

Adamın biri Medineli bir zata fakirliğinden şikayet etti, sıkıntılarını anlattı. Medineli zat ona:

– Sana on bin altın verilmesi karşılığında gözünü verip kör olmak ister misin? Buna razı olur musun, diye sordu.

Adam;

– Hayır, istemem, dedi.

– Pekâlâ on bin altın karşılığında dilsiz kalmayı ister misin?

– Hayır, istemem.

– Tamam, yine bu para karşılığında el ve ayaklarının kesilmesini ister misin?

– Hayır istemem.

– Peki, aklını verip deli olmak ister misin?

– Hayır, onu da istemem, dedi adam. Bunun üzerine Medineli zat:

– O halde elli bin altın değerinde şu azaların varken niçin sana bunları veren Mevlâ’nı şikayet ediyorsun? Haline şükretsene, dedi.

"El-mücâhid fî sebîlillâh, el-müştâk ilâ cemâlillâh, hüve ünvânüküm"

("Ünvanı: Cemal-i ilâhiye âşık, Allah yolunda mücahit")

"İtikaden Ehl-i Sünnet, Amelen Hanefi, Meşreben Nakşî-yi Müceddidî"

Çevrimdışı fazıl14

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1339
Ynt: Vakit Keskin Kılıç..
« Yanıtla #76 : 15 Mayıs 2011, 01:14:33 »
Mal Sevgisi Kalbi Kaplamamalı - Kıssadan Hisse

Büyük fıkıh (hukuk) bilgini, Hanefi mezhebinin kurucusu İmam-ı Azam Ebû Hanîfe'nin (VIII. yüzyıl) ilmi faaliyetleri yanında ticaretle de meşgul zengin bir zat olduğu malumdur. Bu büyük insan, gündüz öğleye kadar mescitte talebelerine ders verir, öğleden sonra da ticari işleri ile uğraşırdı. Bir gün ders verdiği sırada bir adam mescidin kapısından seslendi:
- Ya imam, gemin battı!... (İmamın ticari mal taşıyan gemileri mevcut)
İmam-ı Azam bir anlık tereddütten sonra
- Elhamdülillah dedi.
- Bir müddet sonra aynı adam yeniden gelip haber verdi:
- Ya imam, bir yanlışlık oldu batan gemi senin değilmiş.
İmam bu yeni habere de:
- Elhamdülillah, diyerek mukabele etti. Haber getiren kişi hayrete düştü:
- Ya imam, gemin battı diye haber getirdik "Elhamdülillah" dedin. Batan geminin seninki olmadığını söyledim yine "Elhamdülillah" dedin. Bu nasıl hamdetme böyle?
İmam-ı Azam izah etti:
- Sen gemin battı diye haber getirdiğinde iç âlemimi, kalbimi şöyle bir yokladım. Dünya malının yok olmasından, elden çıkmasından dolayı en küçük bir üzüntü yoktu. Bu nedenle Allah'a hamdettim. Batan geminin benimki olmadığı haberini getirdiğinde de aynı şeyi yaptım. Dünya malına kavuşmaktan dolayı kalbimde bir sevinç yoktu. Dünya malına karşı bu ilgisizliği bağışladığı için de Allah'a şükrettim.

"El-mücâhid fî sebîlillâh, el-müştâk ilâ cemâlillâh, hüve ünvânüküm"

("Ünvanı: Cemal-i ilâhiye âşık, Allah yolunda mücahit")

"İtikaden Ehl-i Sünnet, Amelen Hanefi, Meşreben Nakşî-yi Müceddidî"

Çevrimdışı fazıl14

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1339
Ynt: Vakit Keskin Kılıç..
« Yanıtla #77 : 19 Mayıs 2011, 13:57:03 »
~ KeLaMuLLaH ~

"Allah Yolunda Şavaşmaktır Niyetim
İslam Dininin Yanlızca Yücelmesidir Gayretim...

Allah'ın ve Evliya Ordusunun Yardımıyla
Küfür Ehlini Baştan Başa Kahreylemek Niyetim

Peygamberlere ve Velilere Dayanmışlığım Var Benim
Allah'ın Lütfundandır Fetih Ümidim ve Kuvvetim

Benliğimi ve Malımı Dünyada Feda Etsem Ne Olur ?
Allah'a Hamd Olsun, Var Allah Yolunda Savaşmaya Yüzbin Rağbetim

Ey Mehmed ! Ahmed-i Muhtar'ın Mucizeleriyle
Umarım Galip Olur Din Düşmanlarına Devletim "

[Fatih Sultan Mehmet Han]
"El-mücâhid fî sebîlillâh, el-müştâk ilâ cemâlillâh, hüve ünvânüküm"

("Ünvanı: Cemal-i ilâhiye âşık, Allah yolunda mücahit")

"İtikaden Ehl-i Sünnet, Amelen Hanefi, Meşreben Nakşî-yi Müceddidî"

Çevrimdışı fazıl14

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1339
Ynt: Vakit Keskin Kılıç..
« Yanıtla #78 : 24 Mayıs 2011, 14:14:58 »
Evliyânın büyüklerinden Seyyid Ahmed Rıfâî hazretleri, bir gün kendi talebelerine;

Evlâtlarım, dînimizde "kul hakkı" mühimdir.
Hele maddî olmayan kul hakları da var ki, mesela mümine sert bakmak böyledir, buyurdu. Ve ekledi: - Gıybet, kalp kırmak ve sûizan da maddî olmayan kul haklarındandır.

Sordular: - Bu haklardan kurtulmanın yolu var mı efendim? -
Elbette. - O nedir efendim? - Helâlleşmek.

- Biz haklı olsak da mı efendim? - Evet. Biz haklı olsak bile, yine karşı tarafa;
(Sen haklısın arkadaş, beni affet!) demeliyiz.

- Neden efendim? - Çünkü hiç belli olmaz. Belki de o haklıdır. Kimin haklı, kimin haksız olduğu, âhiret’te meydana çıkacak.. (cansuyu)
"El-mücâhid fî sebîlillâh, el-müştâk ilâ cemâlillâh, hüve ünvânüküm"

("Ünvanı: Cemal-i ilâhiye âşık, Allah yolunda mücahit")

"İtikaden Ehl-i Sünnet, Amelen Hanefi, Meşreben Nakşî-yi Müceddidî"

Çevrimdışı ihvan

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 2399
Ynt: Vakit Keskin Kılıç..
« Yanıtla #79 : 24 Mayıs 2011, 16:45:53 »
Huda razı olsun.......EKSİKLERİM ÇOK..

Çevrimdışı fazıl14

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1339
Ynt: Vakit Keskin Kılıç..
« Yanıtla #80 : 24 Mayıs 2011, 22:03:39 »
Huda razı olsun.......EKSİKLERİM ÇOK..

Amin Kardeşim..Ecmain..
"El-mücâhid fî sebîlillâh, el-müştâk ilâ cemâlillâh, hüve ünvânüküm"

("Ünvanı: Cemal-i ilâhiye âşık, Allah yolunda mücahit")

"İtikaden Ehl-i Sünnet, Amelen Hanefi, Meşreben Nakşî-yi Müceddidî"

Çevrimdışı fazıl14

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1339
Ynt: Vakit Keskin Kılıç..
« Yanıtla #81 : 24 Mayıs 2011, 22:04:33 »
Zâhidin Gözleri

Devamlı ibadetle meşgul olan, ağlayıp göz yaşı döken bir
zâhide, arkadaşı, ''Vücudunun hakkını da korumak lâzım.
Ağlamaktan gözlerini kaybedeceksin'' dedi. Zâhid cevap verdi:
''Gözün iki hali vardır. Ya ilâhî güzellikleri görür ya da
görmez.''
Göz hakkın nurunu görüyorsa, maksat ele geçmiş demektir.
Bozulması, az veya çok görmesi önemli değildir. Çünkü insanın
Allah'a ulaşması, rızâsını kazanması sonucunda, iki gözünü
kaybetmesinin bir değeri yoktur. Yok eğer bu göz, Allah'ın
nurunu göremeyecekse, böyle isyankâr bir gözün görmesinden,
kör olması daha iyidir.
"El-mücâhid fî sebîlillâh, el-müştâk ilâ cemâlillâh, hüve ünvânüküm"

("Ünvanı: Cemal-i ilâhiye âşık, Allah yolunda mücahit")

"İtikaden Ehl-i Sünnet, Amelen Hanefi, Meşreben Nakşî-yi Müceddidî"

Çevrimdışı fazıl14

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1339
Ynt: Vakit Keskin Kılıç..
« Yanıtla #82 : 25 Mayıs 2011, 17:18:41 »
Cebrail’e can olanların kıblesi sidre, karna kul olanların kıblesi sofradır.
Arif`in kıblesi vuslat nuru; filozofun kıblesi hayaldir.
Zahidin kıblesi Allah, tamahkârın kıblesi ise altın kesesidir.
Manâya yönelenlerin kıblesi sabır, görüntüye tapanların kıblesi bedendir.
Batın alemine kanat açmak dileyenlerin kıblesi Allah, Zahir’de kalanların kıblesi güzel kadın yüzüdür.
"El-mücâhid fî sebîlillâh, el-müştâk ilâ cemâlillâh, hüve ünvânüküm"

("Ünvanı: Cemal-i ilâhiye âşık, Allah yolunda mücahit")

"İtikaden Ehl-i Sünnet, Amelen Hanefi, Meşreben Nakşî-yi Müceddidî"

Çevrimdışı fazıl14

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1339
Ynt: Vakit Keskin Kılıç..
« Yanıtla #83 : 25 Mayıs 2011, 17:46:39 »
Ve sükut…

Tefekküre duran derviş gibi narin
Sızı ince, yara derin…
"El-mücâhid fî sebîlillâh, el-müştâk ilâ cemâlillâh, hüve ünvânüküm"

("Ünvanı: Cemal-i ilâhiye âşık, Allah yolunda mücahit")

"İtikaden Ehl-i Sünnet, Amelen Hanefi, Meşreben Nakşî-yi Müceddidî"

Çevrimdışı fazıl14

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1339
Ynt: Vakit Keskin Kılıç..
« Yanıtla #84 : 30 Mayıs 2011, 19:59:07 »
İnsana, zararı en şiddetli olan şeyin ne olduğunu bilmek istedim.
Bunun, gaflet olduğunu anladım.
Gafletin insana yaptığı zararı, Cehennem ateşi yapmaz.

Ya Rabbi!

Bizleri gaflet uykusundan uyandır.
Lûtuf ve keremin ile bu duayı kabul eyle!

Bayezid-i Bestami Hz.
"El-mücâhid fî sebîlillâh, el-müştâk ilâ cemâlillâh, hüve ünvânüküm"

("Ünvanı: Cemal-i ilâhiye âşık, Allah yolunda mücahit")

"İtikaden Ehl-i Sünnet, Amelen Hanefi, Meşreben Nakşî-yi Müceddidî"

Çevrimdışı fazıl14

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1339
Ynt: Vakit Keskin Kılıç..
« Yanıtla #85 : 30 Mayıs 2011, 20:26:48 »
Takva

Ebu Hureyre "takva"nın ne olduğunu soranlara:
- "Siz hiç dikenli yoldan geçtiniz mi?" dedi. Onlar da "Evet geçtik" dediler.
Bunun üzerine: "O halde oradan geçerken ne yaptınız?" diye sordu. Onlar:
- Dikenlerden sakındık, dediler.
- İşte takva da, günah ve hatalardan sakınmaktır, cevabını verdi.
"El-mücâhid fî sebîlillâh, el-müştâk ilâ cemâlillâh, hüve ünvânüküm"

("Ünvanı: Cemal-i ilâhiye âşık, Allah yolunda mücahit")

"İtikaden Ehl-i Sünnet, Amelen Hanefi, Meşreben Nakşî-yi Müceddidî"

Çevrimdışı fazıl14

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1339
Ynt: Vakit Keskin Kılıç..
« Yanıtla #86 : 30 Mayıs 2011, 23:32:28 »
“Kalbin Allah’tan başka her şeyi unutacak derecede zikir içinde kaybolması ve bu halin Allah’a yakınlık sebebi olması için kişinin Ehl-i Sünnet inancına bağlı olması gerekir. Bir de hak mezheplerden birisinin hükümleriyle amel etmek gerekir.Bu peşine düşülecek en büyük hedeftir. Cenab-ı Hak ile beraber olup huzur ve sükuna ulaşan tertemiz kalp sahipleri, eşyaya baktıklarında devamlı yaratanı hatırlar. Kalpleri eşyaya asla takılıp kalmaz.Buna Allah sevgisi ve zikri içinde kalbin kaybolması denir. Velilikte ilk basamak budur ve diğer velayet makamları bunun peşinden gelişir.”

İmam Rabbani (k.s)
"El-mücâhid fî sebîlillâh, el-müştâk ilâ cemâlillâh, hüve ünvânüküm"

("Ünvanı: Cemal-i ilâhiye âşık, Allah yolunda mücahit")

"İtikaden Ehl-i Sünnet, Amelen Hanefi, Meşreben Nakşî-yi Müceddidî"

Çevrimdışı fazıl14

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1339
Ynt: Vakit Keskin Kılıç..
« Yanıtla #87 : 31 Mayıs 2011, 14:54:49 »
Birgün Emir Süleyman Pervane, Mevlana'dan kendisine öğüt vermesi için ricada bulunmuştu.

Mevlana, bir zaman düşündükten sonra:
- Emir Pervane, Kur'anı ezberlediğini duyuyorum, doğru mu? Dedi.
Pervane:
- Evet.
- Ayrıca, Şeyh Sadreddin'den hadis ilmi okuduğunu da duydum.
- Evet doğrudur.

Bunun üzerine Mevlana şöyle buyurmuştu:
- Mademki, Allah'ın ve onun peygamberinin sözlerini okuyorsun... O sözlerden öğüt alamıyorsan, hiçbir ayet ve hadis'in emrine uyamıyorsan, benim nasihatimi nasıl dinler ve ona uyarsın.

Pervane, bu sözler üzerine ağlıyarak dışarı çıkar.
"El-mücâhid fî sebîlillâh, el-müştâk ilâ cemâlillâh, hüve ünvânüküm"

("Ünvanı: Cemal-i ilâhiye âşık, Allah yolunda mücahit")

"İtikaden Ehl-i Sünnet, Amelen Hanefi, Meşreben Nakşî-yi Müceddidî"

Çevrimdışı fazıl14

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1339
Ynt: Vakit Keskin Kılıç..
« Yanıtla #88 : 01 Haziran 2011, 23:47:01 »
Büyük İslâm alimi Fahrüddin Râzî rh.a. “Tefsîrü’l-Kebîr” diye bilinen “Mefâtihü’l-Gayb”ını bitirmek üzeredir. Asr suresine kadar gelmiştir. Fakat bu surenin “Andolsun zamana ki, insan gerçekten büyük bir ziyan içindedir” mealindeki ilk iki ayeti arasında münasebet kurmakta zorlanmaktadır. Allah Tealâ’nın üzerine yemin ettiği “zaman” anlamındaki “asr” ile insanın “hüsran”ı, yani yanılgısı yahut uğradığı büyük zarar ilişkisine dair düşündükleri içine sinmemektedir.

Bu sıkıntıyla çıkıp dolaştığı günlerden birinde, pazarda buz satan bir adama rastlar. Adam, etraftan gelip geçenlere yalvarırcasına şöyle seslenmektedir:

– Sermayesi eriyen şu kula merhamet edin!

Râzî bu sözleri duyar duymaz;

– Anladım, der; Asr suresini şimdi anladım.
"El-mücâhid fî sebîlillâh, el-müştâk ilâ cemâlillâh, hüve ünvânüküm"

("Ünvanı: Cemal-i ilâhiye âşık, Allah yolunda mücahit")

"İtikaden Ehl-i Sünnet, Amelen Hanefi, Meşreben Nakşî-yi Müceddidî"

Çevrimdışı fazıl14

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1339
Ynt: Vakit Keskin Kılıç..
« Yanıtla #89 : 04 Haziran 2011, 23:59:36 »
Hızır (as)'ın Hasta Duâsı;

"Ey hastalık ! Sana Allah'ın (cc) İzzeti ile, Azameti ile, Yüceliği ile, Kudreti ile, Gücü ile, Lâilâhe İllâllah ile, Allah (cc) katından Kalem'in yazdıkları ve Allah'ın (cc) Güç ve Kuvveti ile yemin veriyorum."

BU KİMSEYİ TERKEDİP UZAKLAŞ.
"El-mücâhid fî sebîlillâh, el-müştâk ilâ cemâlillâh, hüve ünvânüküm"

("Ünvanı: Cemal-i ilâhiye âşık, Allah yolunda mücahit")

"İtikaden Ehl-i Sünnet, Amelen Hanefi, Meşreben Nakşî-yi Müceddidî"