Gönderen Konu: Vakit Keskin Kılıç..  (Okunma sayısı 78884 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı fazıl14

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1339
Ynt: Vakit Keskin Kılıç..
« Yanıtla #120 : 22 Ekim 2011, 01:43:27 »

"Ya Rabbi, keşke senden tatlılıklar gelseydi de hayat zorlu olmasaydı! Sen razı olsaydın da, bütün insanlar bana kızıp öfkelense idi! Bundan ne çıkardı? Keşke seninle aram mamur olsaydı da, bütün alemle harab olsaydı! Ne gamdı. Senin sevgin olunca herşey kolaydır. Yolundadır. Zira toprağın üzerindeki her şey toprakdır, toprak olacaktır."

Ahmed er-Rufâi k.s.

"El-mücâhid fî sebîlillâh, el-müştâk ilâ cemâlillâh, hüve ünvânüküm"

("Ünvanı: Cemal-i ilâhiye âşık, Allah yolunda mücahit")

"İtikaden Ehl-i Sünnet, Amelen Hanefi, Meşreben Nakşî-yi Müceddidî"

Çevrimdışı fazıl14

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1339
Ynt: Vakit Keskin Kılıç..
« Yanıtla #121 : 23 Ekim 2011, 00:51:47 »
Öğrencilerinden biri Mevlana´ya sormuş;

“Efendim, bu 4 kapı meselesini ben pek anlayamıyorum. Bana anlayabileceğim bir lisanla anlatır mısınız?”

“Şimdi bak, karşı medresede dersini çalışan dört kişi var ve
hepsi rahlelerine eğilmiş. Sen git bunların hepsinin ensesine bir şamar at, sonra gel sana anlatayım.”

Öğrenci gitmiş, birincinin ensesine bir tokat Nakşetmiş.

Tokadı yiyen derhal ayağa kalkıp arkasını dönmüş ve daha kuvvetli bir tokatla Mevlana´nın öğrencisini yere yıkmış. Öğrenci dayağı yemiş, geri dönecek ama hocasına itaat var.

Yaradana güvenip ikinciye de bir tokat akşetmiş. O da derhal ayağa kalkıp elini kaldırmış.

Tam tokadı vuracakken vazgeçip yerine oturmuş.

Öğrenci devam etmiş, üçüncüye de bir tokat atmış.

üçüncü şöyle bir kafasını çevirip baktıktan sonra çalışmasına devam etmiş.

Dördüncü, tokadı yemesine rağmen hiç oralı bile olmadan çalışmasına devam etmiş.

Öğrenci Mevlana´ya dönmüş, olanları anlatmış.

Mevlana; “İşte sana istediğin örnekler….

- Birinci, şeriat kapısını geçememiş biri idi.

Şeriatta kısasa kısas olduğu için, tokadı yiyince kalktı, aynısını sana iade etti.

- İkinci, tarikat kapısındadır. Tokadı yiyince o da kalktı, tam
tokadı iade edecekti ki, tarikat öğretisinde verdiği söz aklına geldi.

“Sana kötülük yapana bile iyilik yap”.
Onun için döndü, oturdu.

- Üçüncü, marifet kapısına kadar gelmiştir.
İyinin ve kötünün tek Yaradandan geldiğini bilir, inanır.

Yaradan bu kötülüğe hangi iblisi alet etti diye merakından şöyle bir dönüp baktı.

- Dördüncü, hakikat kapısını da geçmiştir.

İyinin ve kötünün tek sahibi olduğunu ve aynı olduğunu bilir. Onun için dönüp bakmadı bile…”
"El-mücâhid fî sebîlillâh, el-müştâk ilâ cemâlillâh, hüve ünvânüküm"

("Ünvanı: Cemal-i ilâhiye âşık, Allah yolunda mücahit")

"İtikaden Ehl-i Sünnet, Amelen Hanefi, Meşreben Nakşî-yi Müceddidî"

Çevrimdışı fazıl14

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1339
Ynt: Vakit Keskin Kılıç..
« Yanıtla #122 : 25 Ekim 2011, 23:43:33 »
Yaratan'ın Rızasına Erme Yolunda Yapmacık Hareketler Fayda Getirmez.. Bu Yolda Yersiz Arzu ve Boş Temenni ile Yürünmez.. İçi Başka Dışı Başka Olan Kişinin Eline Hiç Birşey Geçmez. Bir de Yalancılık Ortaya Çıkarsa Felaket O Zaman Başlar.. Eğer Bu Hâllerin Azı Sende Varsa Hemen Tevbe Et ve Tevbeni Bozma.. Tevbe Etmekten Daha Çok Tevbeyi Bozmamak Asıl Hünerdir...

[ Gavsü'l-A'zam Abdülkâdir Geylâni - Kuddise Sirrûh ]
"El-mücâhid fî sebîlillâh, el-müştâk ilâ cemâlillâh, hüve ünvânüküm"

("Ünvanı: Cemal-i ilâhiye âşık, Allah yolunda mücahit")

"İtikaden Ehl-i Sünnet, Amelen Hanefi, Meşreben Nakşî-yi Müceddidî"

Çevrimdışı fazıl14

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1339
Ynt: Vakit Keskin Kılıç..
« Yanıtla #123 : 26 Ekim 2011, 19:42:37 »
İnsan, işlediği günâhın zararını bilmelidir. Çünkü günah insanı dünya ve ahiret saadetinden uzaklaştırır. İnsan, işlediği günahlardan kalben elem ve pişmanlık duymalıdır. Bir daha günah yapmamağa kararlı olmalıdır. Bir günah işleyince hemen akabinde iyilik yapmalı, namaz kılıp istiğfar etmelidir.

En büyük istiğfar tesbih namazıdır. (Seyr-i süluk yolcusu salik, hergün tesbih namazı kılmaya çalışmalıdır. Asgari haftada bir gün kılması gerekmektedir. )
Ayrıca hakkına tecâvüz ettiği kimselerle helâllaşmalıdır. Kalb gaafil ve günah yapmaya istekli olduğu halde sırf dil ile yapılan tevbe ve istiğfar faydasızdır.

Muhtasar İlmihal - Hasan Arıkan
"El-mücâhid fî sebîlillâh, el-müştâk ilâ cemâlillâh, hüve ünvânüküm"

("Ünvanı: Cemal-i ilâhiye âşık, Allah yolunda mücahit")

"İtikaden Ehl-i Sünnet, Amelen Hanefi, Meşreben Nakşî-yi Müceddidî"

Çevrimdışı fazıl14

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1339
Ynt: Vakit Keskin Kılıç..
« Yanıtla #124 : 26 Ekim 2011, 22:22:09 »
Sen sanır mısın ki dert kötüdür. Hayır! Dert devaya bir davetiyedir. Dert ve düşkünlük yer alçağına benzer, deva ise suya. O yüzden nerede dert varsa deva oraya koşar. Neresi alçaksa su oraya akar. O halde derdini sev, ilahi rahmeti celbeden kırıklığını nimet bil..!

Mevlâna Celâleddin-i Rûmî (k.s.)
"El-mücâhid fî sebîlillâh, el-müştâk ilâ cemâlillâh, hüve ünvânüküm"

("Ünvanı: Cemal-i ilâhiye âşık, Allah yolunda mücahit")

"İtikaden Ehl-i Sünnet, Amelen Hanefi, Meşreben Nakşî-yi Müceddidî"

Çevrimdışı fazıl14

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1339
Ynt: Vakit Keskin Kılıç..
« Yanıtla #125 : 27 Ekim 2011, 14:44:59 »
"Hanımlarınız sizlere Allah'ın emanetleridir."

Bir kocanın hanımına, malın dışında yapabileceği ikram ve iyilik çeşitleri:

*Gönlü rahatlatacak bir tebessüm
*Kalbe kuvvet verecek tatlı bir söz
*Hizmete hizmet katacak ve morali düzeltecek bi takdir
*Neşeyi yerine getirecek bir şaka
*Nefsin bunalımını hafifletecek bir övgü
*Kızgınlığı söndürecek bir hoşgörü
*İç sıkıntısını giderecek bir teselli
*Sevildiğini hissettirecek bir buse
*İncitmeden verilecek bir gül
*Hoşa gidecek güzel bir davranış
*Allah’ın rahmetini çekecek bir hayır dua
*Günahları dökecek bir göz yaşı ve istiğfar...
"El-mücâhid fî sebîlillâh, el-müştâk ilâ cemâlillâh, hüve ünvânüküm"

("Ünvanı: Cemal-i ilâhiye âşık, Allah yolunda mücahit")

"İtikaden Ehl-i Sünnet, Amelen Hanefi, Meşreben Nakşî-yi Müceddidî"

Çevrimdışı fazıl14

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1339
Ynt: Vakit Keskin Kılıç..
« Yanıtla #126 : 27 Ekim 2011, 16:03:47 »
Allahü teâlâdan dünya ve ahiretin hayırlarını iste.
Sakın; "Ben istiyorum. Fakat Allahü teâlâ vermiyor, ben de bundan sonra istemeyeceğim." deme.
Duaya devam et.
Eğer istediğin şey ezelde senin için takdir edilmiş ise,
Allahü teâlâdan istedikten sonra,
Allahü teâlâ onu sana gönderir.

Abdülkadir-i Geylani Hz.
"El-mücâhid fî sebîlillâh, el-müştâk ilâ cemâlillâh, hüve ünvânüküm"

("Ünvanı: Cemal-i ilâhiye âşık, Allah yolunda mücahit")

"İtikaden Ehl-i Sünnet, Amelen Hanefi, Meşreben Nakşî-yi Müceddidî"

Çevrimdışı fazıl14

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1339
Ynt: Vakit Keskin Kılıç..
« Yanıtla #127 : 28 Ekim 2011, 01:43:56 »
"Her varlığı yalnızca Allah'tan ötürü sevmek ve övmek gerektiğini asla unutmamalısın! Allah seni mahlukattan uzaklaştırdığı zaman bil ki sana kendi dostluğunun kapısını açmak istiyordur."

Ataullah İskenderi Hazretleri (k.s)
"El-mücâhid fî sebîlillâh, el-müştâk ilâ cemâlillâh, hüve ünvânüküm"

("Ünvanı: Cemal-i ilâhiye âşık, Allah yolunda mücahit")

"İtikaden Ehl-i Sünnet, Amelen Hanefi, Meşreben Nakşî-yi Müceddidî"

Çevrimdışı fazıl14

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1339
Ynt: Vakit Keskin Kılıç..
« Yanıtla #128 : 28 Ekim 2011, 16:11:45 »
Dünyâ, ilâhî bir îmân dershânesi, ölüm ise, zarûrî bir intikâl kanunudur.''
(Mevlana H.z)
"El-mücâhid fî sebîlillâh, el-müştâk ilâ cemâlillâh, hüve ünvânüküm"

("Ünvanı: Cemal-i ilâhiye âşık, Allah yolunda mücahit")

"İtikaden Ehl-i Sünnet, Amelen Hanefi, Meşreben Nakşî-yi Müceddidî"

Çevrimdışı fazıl14

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1339
Ynt: Vakit Keskin Kılıç..
« Yanıtla #129 : 28 Ekim 2011, 21:09:38 »
Aşk,herşeydeki iyiyi ve güzeli görebilmektir. Herşeye ibret nazarıyla bakıp ders alabilmek, Allah'ın her konudaki lütuf ve cömertliğini görebilmek, ihsan ettiği her şeye şükredebilmektir.

Şems-i Tebrizi Hazretleri (k.s)
"El-mücâhid fî sebîlillâh, el-müştâk ilâ cemâlillâh, hüve ünvânüküm"

("Ünvanı: Cemal-i ilâhiye âşık, Allah yolunda mücahit")

"İtikaden Ehl-i Sünnet, Amelen Hanefi, Meşreben Nakşî-yi Müceddidî"

Çevrimdışı fazıl14

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1339
Ynt: Vakit Keskin Kılıç..
« Yanıtla #130 : 28 Ekim 2011, 21:18:43 »
Bela ve musibet ariflerin ışığı,
müridlerin uyanışı,
mü'minlerin ıslagı,
gafillerin ise helakıdır.
Bela ve musibetle denenip,sabır ve rıza göstermedikçe,kul hakiki imanı kazanamaz ve iman etmiş olmanın lezzetini duyamaz.

- Cüneyd Bağdadi (ks)-
"El-mücâhid fî sebîlillâh, el-müştâk ilâ cemâlillâh, hüve ünvânüküm"

("Ünvanı: Cemal-i ilâhiye âşık, Allah yolunda mücahit")

"İtikaden Ehl-i Sünnet, Amelen Hanefi, Meşreben Nakşî-yi Müceddidî"

Çevrimdışı fazıl14

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1339
Ynt: Vakit Keskin Kılıç..
« Yanıtla #131 : 29 Ekim 2011, 00:59:58 »
Kötü Arkadaşları Terket, Onlara Sevgi Duyma.. İyileri Sev..Yakının Dahi Olsa, Kötü Arkadaştan Uzak Dur. Uzak Dahi Olsalar, İyi Arkadaşlarla Beraber Ol.. Sevdiğin İnsanla Sen Arasında Mutlaka Bir Yakınlık Meydana Gelir.. Bu Sebepten Dolayı; Sevgi Beslediğin İnsanın Kim Olduğuna İyi Bak...

( Hz. Abdülkadir Geylani - Kuddise Sirruh )
"El-mücâhid fî sebîlillâh, el-müştâk ilâ cemâlillâh, hüve ünvânüküm"

("Ünvanı: Cemal-i ilâhiye âşık, Allah yolunda mücahit")

"İtikaden Ehl-i Sünnet, Amelen Hanefi, Meşreben Nakşî-yi Müceddidî"

Çevrimdışı fazıl14

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1339
Ynt: Vakit Keskin Kılıç..
« Yanıtla #132 : 29 Ekim 2011, 19:45:21 »
Hz İbrahim (as) cehennemi her hatırlayışında ağlardı Hatta, bu esnada kalbinin atışı bile duyulurdu

Bir gün Cebrail (as) gelip ona: "Ya İbrahim! Sen hiç dostun azap verdiğini gördün mü?
Sen Allah’ın dostusun O halde Allah’ın azabı olan cehennemden korkup ağlaman niyedir?

" Diye sordu Bunun üzerine Hz İbrahim (as) cevaben şöyle buyurdular: "Ya Cebrail, hatalarımı hatırlayınca, dostluğumu unutuveriyorum
"El-mücâhid fî sebîlillâh, el-müştâk ilâ cemâlillâh, hüve ünvânüküm"

("Ünvanı: Cemal-i ilâhiye âşık, Allah yolunda mücahit")

"İtikaden Ehl-i Sünnet, Amelen Hanefi, Meşreben Nakşî-yi Müceddidî"

Çevrimdışı fazıl14

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1339
Ynt: Vakit Keskin Kılıç..
« Yanıtla #133 : 29 Ekim 2011, 22:53:42 »
Arkadaşlık yaptığın, ziyaretine gittiğin kimse, iyi ahlak sahibi olsun, kötü ahlakı olanlarla arkadaşlık etme, onlarla görüşme! Çünkü onlar suyu olmayan çöl, dalları yeşermeyen ağaç, ot bitmeyen topraktırlar.''
(Cafer-i Sadık (H.z)
"El-mücâhid fî sebîlillâh, el-müştâk ilâ cemâlillâh, hüve ünvânüküm"

("Ünvanı: Cemal-i ilâhiye âşık, Allah yolunda mücahit")

"İtikaden Ehl-i Sünnet, Amelen Hanefi, Meşreben Nakşî-yi Müceddidî"

Çevrimdışı fazıl14

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1339
Ynt: Vakit Keskin Kılıç..
« Yanıtla #134 : 30 Ekim 2011, 14:21:59 »
Muhabbetle dolan kalb, affedici olur.
Eğer sen, yalnız kuru bir sûretten ibâret olursan, öldüğün zaman cismin gibi isminle de ölürsün.
Eğer kerem sâhibi ve ehl-i hizmet olursan, ömrün cesedinden sonra da fedâkârlığın ve gönüllere girdiğin kadarıyla devam eder...

Şeyh Sâdi Şirazi k.s
"El-mücâhid fî sebîlillâh, el-müştâk ilâ cemâlillâh, hüve ünvânüküm"

("Ünvanı: Cemal-i ilâhiye âşık, Allah yolunda mücahit")

"İtikaden Ehl-i Sünnet, Amelen Hanefi, Meşreben Nakşî-yi Müceddidî"