Gönderen Konu: Çalışmak Hakkinda hutbe  (Okunma sayısı 3245 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı fuba30

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 101
    • http://www.islamiyetim.net
Çalışmak Hakkinda hutbe
« : 29 Nisan 2011, 12:11:17 »


OKUMA TARİHİ   :   29.04.2011
بسم الله الرحمن الرحيم
قال الله تعالى : وَاَنْ لَيْسَ لِْلإِنْسَانِ اِلاَّمَا سَعَى
قال رسول الله (صلعم):  وَالَّذِي نَفْسِي بِيَدِهِ لَأَنْ يَأْخُذَ أَحَدُكُمْ حَبْلَهُ فَيَحْتَطِبَ عَلَى ظَهْرِهِ خَيْرٌ لَهُ مِنْ أَنْ يَأْتِيَ رَجُلًا فَيَسْأَلَهُ أَعْطَاهُ أَوْ مَنَعَهُ

ÇALIŞMAK
Değerli Kardeşlerim!
Dünya hayatında mesuliyet sahibi yegâne varlık insandır. Davranışlarıyla günah veya sevap işleyen, kâr veya zarar eden, plan yapan, uygulayan, kural koyan, kurallara göre yaşayan yer yüzü varlığı sadece insandır. Bu sebeple Kur’an-ı Kerim insanoğlunu “Yer Yüzünün Halifesi” diye niteler. İnsan, dünyayı mâmur etmek için çalışmak zorundadır. Mevlâmız bu hususu, “İnsan için ancak çalıştığı vardır. Sonra çalışmasının karşılığı tastamam verilecektir”  buyurarak beyan etmiştir.
Dinimiz hem ahiret için hem dünya için çalışmayı teşvik eder. Bir âyette, “Dünyadan nasibini unutma”  buyrulur.
Gerek istihdam oluşturmak, gerekse emeği ile çalışmak dinimizce teşvik edilmiş, tembellik ve dilencilik çirkin görülmüştür. Bu konuya Resûlûllah Efendimiz (sav) şöyle dikkat çeker: “Sizden birinizin ipini alıp, evinden çıkması sırtına odun demeti yükleyip getirerek satması elbette halktan istemesinden çok daha şereflidir” 
  Aziz Müminler!
Gerek Peygamber Efendimizin hadislerinde gerekse diğer kaynaklarımızda meslek edinmenin ve çocuklarımızı meslek sahibi yapmanın dinî bir görev olduğu bildirilmiştir. Yeryüzünün ıslahına çalışmak, nesillerimizin ve insanlığın geleceği için faydalı işler yapmak, başta gelen vazifelerimizdendir. “İnsanların en hayırlısı insanlığa faydalı olandır” buyrulduğunu biliriz. Hadiste “İki günü eşit olan ziyandadır” buyrulmuştur. Bugün teknoloji ve ekonomide ileri olan, ülkeler planlı ve düzenli çalışarak bu duruma geldiler. Hiçbir başarı emeksiz elde edilmez. Bir nimeti elde etmenin yolu sadece dua etmek değildir. Dua ile beraber gayrettir, üretmektir.
Muhterem Cemaat!
Her birimizin değişik kabiliyeti, farklı iş alanları vardır. Birbirimizin emeğine ve ürettiklerine muhtacız. Yaratıcımız hayatımızın düzenini böyle kurmuştur.
Helal kazandıktan sonra ayıp ve kötü iş, değersiz meslek yoktur. Ayıp, çirkin ve değersiz olan, birilerinin sırtından geçinerek, haram yollardan kazanmaktır. Hepimiz bu hayata gücümüz nispetinde katkı sağlamak zorundayız. Bu da bir ibadettir. Gazzâli’nin anlattığına göre Hz. Îsâ adamın birine “Ne iş yapıyorsun?” diye sorar. Adam, “İbadetle meşgul oluyorum” der. Îsâ (a.s.) sorar: “Geçimini kim sağlıyor?” Adam, “Kardeşim sağlıyor” diye cevap verir. O zaman Hz. Îsâ adama şöyle der: “Kardeşin senden daha âbid, daha hayırlıdır.”
Peygamber Efendimiz bu hususta şu müjdeyi veriyor: “Kim işinden yorulmuş olarak geceyi geçirirse Allah’ın mağfiretini kazanarak gecelemiş olur.” 
Evet, çalışmak günahların affına da vesiledir. Bu hayatı Allah’ın emri doğrultusunda yaşayıp, ahirete göç ettiğimizde ise bizi Kur’an’ın diliyle şu müjdeler beklemektedir.  “O gün yüzler vardır ki nimet içinde mutludurlar. Yaptıklarından dolayı hoşnutturlar. Yüksek bir cennettedirler.” 
Rabbimiz bizi bu müjdeye lâyık eylesin.

Emir Faysal ARVAS
Yusuf Agah Camii İ.H./Beyoğlu