Gönderen Konu: Ya göründüğün gibi ol veya...  (Okunma sayısı 4251 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı sıddık-birgüvi

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 282
Ya göründüğün gibi ol veya...
« : 29 Nisan 2006, 02:20:10 »

Ya göründüğün gibi ol veya...


İnsanın kendini, olduğundan başka türlü göstermesine, riyâ, gösteriş, ikiyüzlülük denmektedir. Riyâ, kötü huylardandır ve bir şeyi olduğunun tersine göstermektir.
Kısaca, gösteriş demektir. Âhiret amellerini yaparak âhiret yolunda olduğunu göstererek, dünyâ arzûlarına kavuşmak, kısaca, dünyâ kazancına dîni âlet etmektir. İbâdetlerini göstererek, insanların sevgisini kazanmaktır.

Sözleri veyâ ibâdetleri riyâ ile olan kimsenin, din bilgisi varsa, buna münâfık denir. Din bilgisi yoksa, buna din yobazı denir.

Hazret-i Ali buyurdu ki:
“Riyâ sâhibinin üç alâmeti vardır. Yalnız iken tembeldir. İnsanlar arasında iken çalışkan ve hareketli görünür. Övüldüğü zaman çok çalışır. Kötülendiği zaman çalışmasını azaltır.”

Abdullah-ı İsfehânî hazretleri de;
“İbâdetin âfeti; riyâ ile başkalarının işitmesi için ve Allahü teâlâdan başkası için yapmaktır” buyurmuştur.

Hem ibâdet, hem menfaat!
Başkalarının sevgisine ve övmesine kavuşmak için, dünyâ işleri ile, onlara iyilik yapmak, riyâ olur. İbâdet ile olan riyâ bundan dahâ fenâdır. Allahü teâlânın rızâsını hiç düşünmeden yapılan riyâ, hepsinden dahâ fenâdır.

İbâdet yaparak Allahü teâlâdan dünyâ menfaatlerini istemek, riyâ olmaz. Yağmur duâsına çıkmak, istihâre yapmak böyledir. Ücret ile imâmlık, hatîblik, muallimlik yapmak, sıkıntıdan, hastalıktan ve fakîrlikten kurtulmak için âyet-i kerîmeler okumak da, böyledir denildi. Bunlarda hem ibâdet, hem de menfaat niyetleri bulunmaktadır.

İbâdetlerini başkalarına göstermek, onlara öğretmek ve teşvîk etmek niyeti ile olursa, riyâ olmaz ve çok sevâb olur. Ramazân orucunu tutmakta riyâ olmaz. Allahü teâlânın rızâsı için namâza başlayıp, sonradan hâsıl olan riyânın zararı olmaz. Riyâ ile yapılan farzlar sahîh olur. İbâdet borcu ödenmiş olur ise de, sevâbı olmaz.

Şöhret için vaaz vermek, nasîhat etmek, kitâp yazmak da riyâ olur. Münâkaşa etmek, başkalarından üstün görünmek ve övünmek için ilim öğrenmek, riyâ olur. Dünyâlık elde etmek, yani mal, mevki elde etmek için ilim öğrenmek, riyâ olur. Riyâ harâmdır. Hadîs-i şerîfte; (Başkalarına gösteriş için namâzını güzel kılan, yalnız olduğu zamân böyle kılmayan, Allahü teâlâyı tahkîr etmiş olur) buyuruldu.

Allahü teâlâ hakîkî Müslümândan râzı olur. Onu sever. Hakîkî Müslümân olmak için, Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdikleri gibi îmân etmek ve ibâdetlerini doğru ve İhlâs ile yapmak lâzımdır. Allahü teâlâ doğru ve ihlâs ile ibâdet yapanları seveceğini, bunların kalblerine dünyâda nûrlar vereceğini, âhirette de sevâb yani iyilik vereceğini vaat etti.

İbâdet, emirleri yapmak, takvâ ise, harâmlardan, yasak edilmiş olanlardan sakınmak demektir. İbâdetlerin doğru olması için, nasıl yapılacaklarını öğrenmek ve öğrendiklerine uygun olarak yapmak lâzımdır.

İhlâs, gerek beden ile, gerek mal ile yapılan farz veyâ nâfile bütün ibâdetleri, meselâ hayrât ve hasenât yapmayı, Müslümânları sevindirmeyi, onları sıkıntıdan kurtarmayı, zikri, istigfârı Allah rızâsı için yapmaktır. Mal, mevki, hürmet, şöhret kazanmak için yapılan ibâdette ihlâs olmaz, riyâ olur. Böyle ibâdete sevâb verilmez. Günâh olur, azâb yapılır.

Bir gün Peygamber efendimiz, huzurunda bulunanlara;
-Küçük şirkten korununuz! buyurunca, oradakiler;
-Küçük şirk nedir yâ ResûlAllah? diye sordular. Peygamber efendimiz de;
-Riyâcevabını verdiler.

“Dünyâya düşkünlüğü bırak!”
Abdülkâdir Geylânî hazretleri, Allah için yapılmayan işler hakkında buyuruyor ki:
“Senin dilin güzel ve tatlı; yüzün ise kötülüklerden kurtulmuş gibi gülüyor, ya kalbinin hâli nasıl? Cemâat içinde iyi görünüyorsun, ya yalnız iken, yanında kimse yok iken nasılsın?

Göründüğün gibi değilsin. Sen namaz kıldığın, oruç tuttuğun, hayır işleri yaptığın zaman, eğer bunları Allahü teâlânın rızâsını gözeterek yapmazsan, nifak üzere ve Allahü teâlâdan uzak olacağını bilmiyor musun?

Şimdi Allah için yapmadığın bütün işlerin, bütün sözlerin, âdî ve bayağı niyetlerin için tövbe et. İnsanlara gösteriş için, onların rızâlarını almak için amel yapıp, sonra da bunu Allahü teâlânın kabûl etmesini istemek yakışır mı?
Hırsı, şımarıklığı, azgınlığı ve dünyâya düşkünlüğü bırak.
Ebü’l-Hasan-ı Harkânî hazretlerine;
-İhlâs ve riyâ nedir? diye sorduklarında;
-Allahü teâlâ için yaptığın her şey ihlâstır. Halk için yaptığın her şey de riyâdır cevabını vermişlerdir.
Netice olarak, Ebû Bekr Kettânî hazretlerinin buyurduğu gibi;
“Ya göründüğün gibi ol veya olduğun gibi görün!..”  
Osman Ünlü

Çevrimdışı ben biryolcuyum

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 170
    • harikalardiyari10
yaolduğun gibi görün veyea göründüğün gibiol
« Yanıtla #1 : 29 Nisan 2006, 15:08:55 »
beyazzambak çok güzel yazmışsın Allah razıolsun
Senden daha yüksek birisi konuşurken onun söylediğini daha iyi bilsen bile sakın itiraz etme.

Çevrimdışı seval_1985

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 169
Re: yaolduğun gibi görün veyea göründüğün gibiol
« Yanıtla #2 : 29 Nisan 2006, 23:02:05 »
Alıntı yapılan: "ben biryolcuyum"
beyazzambak çok güzel yazmışsın Allah razıolsun
aynen katılıyorum çok güzel paylaşım tşkler

Çevrimdışı Mstfx67

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 354
Ya göründüğün gibi ol veya...
« Yanıtla #3 : 30 Nisan 2006, 20:36:35 »
Alıntı

aynen katılıyorum çok güzel paylaşım tşkler

bende
BA$KASININ AYIBINI SÖYLEMEYi DÜSÜNDÜGÜN ZAMAN NEFSININ AYIBINI hATIRLA!!!

Çevrimdışı Ahi

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 923
  • Bugün Allah (c.c) için ne yaptın?
Ya göründüğün gibi ol veya...
« Yanıtla #4 : 03 Mayıs 2006, 23:30:14 »
Ellerine sağlık hocam
Herhangi bir insan vaktini nasıl geçireceğini, üstün bir insan ise vaktini nasıl tasarruf edeceğini düşünür. – Schopenhaver