Gönderen Konu: Rabbinizin Kapısı Kapanmıyor  (Okunma sayısı 2173 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı islamkervani

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 2
  • selam ey nebi
    • http://www.islamkervani.com/i
Rabbinizin Kapısı Kapanmıyor
« : 30 Ağustos 2009, 17:54:39 »



Rabbinizin Kapısı Kapanmıyor

DÜNYA hayatına geldik. İstesek de istemesek de. Biz dünyaya gelirken tercihimizi soran olmadı. Tercihimiz sorulmadan da birçok olayla karşılaşıyoruz. Sorulmadan oluşan hiçbir şeyden sorumlu değiliz. Sorulan, sorgulanılan şeylerden sorumluyuz.

Yaradılışımızın gayesi Rabbi bilmektir. O'na eğilmeyi başarmaktır. Kendimizi bilmektir. Káinatı keşfetmektir. Nefsi edeple yüceltip cennete gitmeden, dünyada cenneti yaşamaktır. Bir secdede duyduğu hazzı hayatın bütün zevk ve güzelliklerine değişmemektir. Bir mazlumun duasını aldığında bunu dünyanın bütün zenginliklerinden de öte bir zenginlik saymaktır.

* * *

Sorulan ve sorumlu olunan birçok konuda ise ayağımız sürçebilir, yanlış yapabiliriz. İşte bu yanlışlardan vazgeçip Allah'tan bağışlanma dilemeye "istiğfar" dilemek denir. Burada hedef, Allah'la bağı kesmemek ve ahlakiliği kurmaktır.

Aslında bağışlanma dilemek, mutlaka bir günaha bağlı olarak yapılmamalıdır. Hayatın, nimetin, zenginliğin, sağlığın, görebilmenin, düşünebilmenin hakkını tam ödeyememekten dolayı da mağfiret dilenmelidir. Öyle değil mi?

Bizim bedensel özürlü bir kardeşimizden farkımız ne? Üstünlüğümüz ne? Hiçbir şey. Onun sınandığı sıkıntının aynısıyla biz de sınanamaz mıydık? Elbette sınanabilirdik. O halde bu ince çizgi bile hakkı ödenmemiş bir nimettir. Hakkını ödeyemediğimiz her nimetten dolayı da istiğfarda bulunmalıyız.

Günahtan istiğfar, yani bağışlanma dilemeye gelince; bunun kalp ve dille yapılması şarttır. Bunun içindir ki günlük konuşmanın arasında uluorta bir şekilde "Estağfurullah-Allah'tan bağışlanma dilerim" diyen birine Hz. Ali döner ve şöyle der: "Annen yitirsin seni emi, sen ne dediğinin farkında mısın?" Yani istiğfar dilemekle Yüce Allah'a bir söz verdiğinin, O'nunla anlaşmanı -ahdini- yenilediğinin farkında mısın? Bu neden Efendimiz (SAV) şöyle buyurur: "Günahını işlemeye devam etmesine rağmen habire bağışlanma dileyen kişi, Allah'ın ayetleriyle alay eden gibidir."

Kutsi bir hadiste (yani anlamı Yüce Allah'a, ifadesi ise Sevgili Peygamberimize ait hadis) şöyle buyuruyor: "Kul günah işlerse ve bu günahları üst üste toplandığında göğün ucuna kadar ulaşsa da benden istiğfarda bulundukça ben O'nu bağışlarım."

Hz. Peygamber günaha dalacaklara dönüş kapılarını açık tutmaya gayret etmiştir. Ümitsizliği hayattan söküp atmanın yolu, yaradanla iyi bir irtibat kurmakla mümkündür ancak. Allah'a uzak düşenin çıkış yolu var mı ki! Hz. Peygamber; ben ne günah işledim ki, neyim var ki, kimin emeğine karıştım ki diyerek kendini temize havale edeceklere de dolaylı bir ders vermiştir şu cümleyle: "Allah'a yemin ederim ki, ben (Muhammed) günde yetmiş defadan daha fazla Allah'a tövbe ve istiğfar ederim."

Evet, istiğfar hayata tutunmaktır. Allah'a özrü iletmektir. Ruh áleminde verdiği sözü hatırlamaktır. Allah'ın kudreti yanında küçüklüğü hissetmektir. Ölmeden evvel ahretini temizlemektir. Günahlarının kendini utandırdığını ilandır. Aynaya utanmadan bakabilmek için yüzünü arındırmaktır. Secdeye varabilmek için zemin hazırlamaktır. Allah için divana dururken, divandan atılmamayı, sökülmemeyi dilemektir.

* * *

Hz. Peygamber (SAV) istiğfarın sadece bir kurgu olmadığını, hayatı ve geleceği düzenleyen bir rahmet, bir terapi, bir ilaç olduğunu belirtir mahiyette şöyle buyuruyor: "Kim istiğfarı kedisine bir yol edinirse; mutlaka Yüce Allah onun her darlığından ve üzüntüsünden bir çıkış yolu gösterir. Ve hiç hesaba katmadığı bir yerden onu rızıklandırır."

Kul günah işledikten sonra istiğfar ederse Yüce Allah meleklere şöyle buyurur: "Bakın şu kuluma! O, günah işlemesine rağmen kendisinin bir Rabbinin olduğunu unutmadı. Bana istiğfarda bulundu. Siz şahit olun (yazın deftere) ben onu affettim."

Rabbiniz böyle. Hazinesi tükenmiyor. Kapısı kapanmıyor. Kin yok O'nun dergáhında. Kötülükleri değil, iyilikleri yazmayı istiyor. Günahların silinmesi için bahane arıyor. Nerede dönüş yapacaklar! Nerede günahlar bana yakışmıyor diyecekler.

Nihat Hatipoğlu
_________________