Haberler:


X adresimiz

Ana Menü

YEMİN KEFFÂRETİ

Başlatan Vuslat Yolcusu, 10 Ekim 2006, 07:35:01

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Vuslat Yolcusu

Yeminini bozan kişinin vermesi vâcip olan keffâret Kurân-ı Kerîmde (meâlen) şu şekilde beyân edilmektedir: “Allâhü Teâlâ sizleri yeminlerinizdeki lağıv (kasıtsız olarak ağzınızdan çıkan yemin) sebebiyle muaheze etmez (mesul tutmaz). Ve lâkin sizi bile bile akdettiğiniz (bilerek yaptığınız) yeminler ile muâheze eder. Bunun keffâreti ise âilenize yedirdiğinizin orta derecesinden on fakiri doyurmak veya giydirmek veya bir köle azât etmektir. Fakat kim bunları bulamazsa üç gün oruç tutar. İşte bu, yemîn ettiğiniz vakit, yeminlerinizin keffâretidir. Yeminlerinizi muhafaza edip koruyunuz.” (Sûre-i Mâide, 89. âyet)
Âyet-i kerîmenin meâlinden de anlaşılacağı gibi yemin keffâreti üç şeyden birisi ile olur.
1- Köle azâd etmek.
2- On kişiyi günde iki defa doyurmak veya doyuracak şeyi yemesi için eline vermek.
3- On kişiye, giyildiği zaman namazı câiz olacak bir elbise giydirmektir.
İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe (r.h.) ve Ebû Yûsuf’tan (r.h.) rivâyet edildiğine göre; fakire giydirilen bu elbise bütün bedenini örten bir elbise olmalıdır.
Eğer yemin eden kişi bu üç şeyden birine gücü yetmeyecek kadar fakir olursa o zaman yeminine keffâret olarak üç gün oruç tutar.
Yukarıda beyân edilen üç şeyden birine gücü yeten kişi keffâret olarak oruç tutsa câiz olmaz. Bu husûsta zenginliğin ölçüsü zarûri ihtiyacından fazla olarak keffâret verecek bir şeye sâhip olmaktır.    (İLA 75