Gönderen Konu: Yeni Çıkan Kitaplardan Seçmeler  (Okunma sayısı 31032 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Fatihan

  • Administrator
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 6994
  • Milimi milimine Ehli sünnet...
Yeni Çıkan Kitaplardan Seçmeler
« : 04 Haziran 2007, 14:20:34 »

Kitabın Adı:Osmanlı Sonrası Artçı Sarsıntılar

Yazarı : Rahim Er

Yayınevi:Babıali Kültür Yayıncılığı

Kısa Bilgi:
“Biz unutsak da Batı, muhteşem mazimizi unutmuyor. Bu coğrafyada asırlar ve asırlar boyu adalet, kardeşlik, eşitlik ve diyalogla hükümran olduk. Düşmanlık üretemeyiz. Kinleri besleyemeyiz. Buna hiçbir değerimiz müsaade etmez. Kırgınlığı ortadan kaldıracak olan yine biziz.  
 
Coğrafyamızdaki sıkıntılar ikinci bir süper gücün olmayışından. Denge bozuldu. O boşluğun dolması lazım. İkinci güç, diğer kutup kim olabilir?
Kafa yormaya değer bir soru...”
Rahim Er, her geçen gün daha da bulanıklaşan bölgemiz meselelerine çözümlerini, duru bir dille anlatıyor ve zihinleri büyük düşünmeye zorluyor.

 

« Son Düzenleme: 29 Şubat 2012, 17:27:35 Gönderen: Fatihan »

Çevrimdışı Fatihan

  • Administrator
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 6994
  • Milimi milimine Ehli sünnet...
Yeni Çıkan Kitaplar
« Yanıtla #1 : 28 Haziran 2007, 13:45:03 »
Çamlıca Basım-Yayın'dan Yeni Çıkan Kitaplar


 :arrow: Zülfikar Paşa nın Viyana Sefareti ve Esareti

 :arrow: Kanuni Sultan Süleyman Han ın Semendire Sancakbeyi Gazi Bala Bey e Mektubu


 :arrow: Ulubatlı Hasan

 :arrow: Seydi Ali Reis

 :arrow: Genç Osman

 :arrow: Doğan Bey

 :arrow: Oruç Beğ Tarihi / (Osmanlı Tarihi 1288-1502)

Çevrimdışı Fatihan

  • Administrator
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 6994
  • Milimi milimine Ehli sünnet...
Osmanlı Mektepleri
« Yanıtla #2 : 26 Eylül 2007, 09:54:34 »
Kitabın Adı:Sultan İkinci Abdülhamîd Han Devri Osmanlı Mektepleri "Fotoğraf ve Planlar"


Yazar:Osman Doğan
Yayınevi:Çamlıca Basım-Yayın
346 Sayfa


Hakkında
Bu albüm, 34. Osmanlı padişahı olan Sultan İkinci Abdülhamid Han'ın maârifin muasır bir seviyeye çıkarılması için memleket sathında açtırdığı mektepleri mevzu edinen ve o devirden günümüze kalan görmelik malzemeden seçilerek oluşturulan bir fotoğraf albümüdür.
Bu devirde kendi imkanlarıyla ayakta durmakta zorlanan medreselerde bazı yeniliklere gidilerek mevcut olanlar muhafaza edilmeye çalışılırken esas olarak modern manada eğitim veren mekteplerin açılmasına ağırlık verildiğini görürüz. Mekteb-i Harbiye ve Mekteb-i Bahriye denilen Kara ve Deniz Harp Okulları ile bilumum ortaokul ve lise seviyesindeki askerî mektepler, her bakımından büyük gelişmelere tabi tutulmuş ve memleket sathında birçok yerde sayıları artırılmıştır. Albümümüzde pek çok askerî mektebin fotoğrafı bulunmaktadır.
Devlet kademelerine mütehassıs memur yetiştirmek maksadıyla yüksek okullar hep Abdülhamid Han devrinde açılmıştır. Mekteb-i Mülkiye, Mekteb-i Hukûk, Sanayi-i Nefîse Mektebi, Dârulmuallimîn ve Dârulmuallimât, Mâliye Mektebi, Ticâret Mektebi, Ziraat Mektebi ile deniz ticâreti, orman ve maâdin, lisan mektepleri bunlardandır. Ayrıca tıp sahasında da büyük gelişmeler olmuştur. Askerî ve sivil olarak lise ve yüksek okul seviyesinde çok sayıda tıp mektepleri açılmıştır.
Bu devirde açılışlarına ağırlık verildiğini gördüğümüz ilkokul, ortaokul ve lise derecesindeki mekteplerin yani o zamanın tabiriyle ibtidâi, rüşdiye ve idâdîlerin ise albümümüzde en geniş yer kaplayan mektepler olduğunu söyleyelim. Bu devirde yüzden fazla idâdî, pek çok sancak ve kaza merkezinde rüşdiye ve köylere varıncaya kadar da ibtidâîler açıldı. Medrese ve mektep görmemiş kimse kalmaması için bütün imkanlar sarfedildi.
Yine Abdülhamid Han zamanında pek çok yerde açılan sanayi mektepleri bulunmaktadır. Kimsesiz çocukları okutmak ve meslek ve sanat sahibi yapmak maksadıyla açılan bu okullarda terzilik, kunduracılık, marangozluk, dokumacılık gibi pek çok bölüm bulunmaktaydı. Bir de devlet tarafından alınan izinle açılan husûsî mektepler (özel okullar) bulunmaktadır. Bütün bu mekteplerle ilgili de albümümüzde çok sayıda fotoğraf vardır.
Bu albüm çalışması, "Osmanlı ne yapmış ki" diyenlere sadece mektep bazında verilecek en güzel bir cevaptır. Bu albüm bir devletin sadece bir padişahı zamanında maârif sahasında yaptığı faaliyetlerden bir nebzedir. Bu albüm, Selanik'ten Trablusgarb'a, Yemen'den Yanya'ya, Hanya'dan Bursa'ya, Vidin'den Bağdat'a kadar eğitime verilen kıymetin yansımasıdır. Bu albüm 33 yıllık bir devrin maarif bilançosudur. Hasılı bu albüm, Padişah İkinci Abdülhamid Han'ın "gerici" değil "yenilikçi" ve parlak bir sultan olduğunu gösteren bir fotoğraf albümüdür.

Çevrimdışı muhibban

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 131
  • Utandırma Ya Rabbi!
Allah'sız Müslümanlık
« Yanıtla #3 : 25 Haziran 2008, 19:55:52 »
Ömer Lütfi Mete nin yeni çıkan bir kitabı.Geçenlerde tv de katıldığı bir programda dinledim kendi ağzından.İsmi biraz garip gelebilir belki.Alıp okuyamadım henüz ama almayı düşünüyorum.İçerisinde bulunduğumuz yozlaşmayı anlatıyor aslında anladığım kadarı ile...


Kitabın Bölümleri:

Gerekçe
Giriş: Hacıyağı ile Parfüm Arasında
Birinci Bölüm: Biricik Hak Din Tezi ile Geriliğin Çatışması
İkinci Bölüm: Akılcı Tevhid ve Kalbin Terkedilişi
Üçüncü Bölüm: Evrensel - Güncel Çatışması ve Korsan Fıkıh
Dördüncü Bölüm: Cihat Kültürü ve İnsan Hakları Mücadelesi
Beşinci Bölüm: Müslüman İnsanın Edilginlik Çıkmazı
Altıncı Bölüm: ‘Muhalefet Kültürü’nden ‘Kukla Müslüman’ Çağına
Yedinci Bölüm: ‘İdeolojik İslam’da Marksizm Esintileri
Sekizinci Bölüm: ‘Kadın Fitnesi’ ve Uçkur Softalığı

Arka Kapak:

“Allah’sız Müslümanlık” deyimi ile ne anlatılıyor?

Bu soruyu bir cümlede ifade etmek gerekirse, “Güçlü ve etkin bir iletişim çabası sergileyerek Allah ile beraberlik kuramayan İslami yaşayış biçimi” derim…

Müslümanlık, kişi için huzur ve mutluluk sağlayan bir tercih değil de, “Ürkütücü bir Tanrı’nın koyduğu külfetler bütünü” şeklinde yaşanırsa bu, gerçek bir dinin hedefleyebileceği durum olamaz.

Öyle inanıyorum ki, çağımızda Müslüman kimliğini önemseyen her insan, yaşadığı çelişkileri özgürce sorgulayıp tartışabilse benimkilere benzer sonuçlara ulaşacaktır.

Elimize, dilimize, gözümüze ve kalbimize sahip olalım...

Çevrimdışı Fatihan

  • Administrator
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 6994
  • Milimi milimine Ehli sünnet...
Ynt: Yeni Çıkan Kitaplar
« Yanıtla #4 : 09 Temmuz 2008, 21:51:07 »
Teşekkürler,

"Allah'sız Müslümanlık" alıp okumayı düşünüyorum...

Çevrimdışı Fatihan

  • Administrator
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 6994
  • Milimi milimine Ehli sünnet...
Hasbahçede Sonbahar - Lale Devri
« Yanıtla #5 : 31 Ekim 2008, 00:06:48 »
Timaş Yayınlarından yeni çıkan tarihi bir roman

Hasbahçede Sonbahar - Lale Devri

Zekeriya Yıldız
TİMAŞ YAYINLARI

“Sultan Ahmet gözlerini kapattığında isyancıların uğultusu saray duvarlarını dövüyordu.
Uykuda gibiydi. Yaşananların kâbus olmasını ne kadar çok isterdi.
Gözlerini ovalayıp karşısında sıra sıra dizil kavuklu adamların endişe kasınmış yüzlerine baktı.
İradesini zorladı. Bitkin bedeni, çatlamış dudaklarını oynatmaktan bile acizdi.”Bitti” dedi sadece “bitti…”
Beklemekten yorulmuş devletlüler, ağzından dökülen tek kelimeyi zehir gibi yudumlayıp gözyaşlarına yol verdiler.
İhtilal meydan bulunca, ayaklar çoktan baş olmuş.
Sadrazam’ın kanı cellâdın yüzüne sıçramış.
İstanbul… Umur görmüş bu kadim şehir, sonbaharı yaşamaya durmuştu.
Ne yaman acı, ne bitmek çile, ne onulmaz illetti bu.
Yaseminler kurumuş, laleler çoktan boynunu bükmüştü. Hasbahçe tarumar, yürekler yangın yeriydi.”

Uzun süren savaşlardan sonra Pasarofça Anlaşması’nın yapılmasıyla daha içine dönük ve barışçı bir siyaset izleme yoluna giden Sultan III. Ahmet kızı Fatma Sultan’ı sarayda hızla yükselen İbrahim Paşa ile evlendirir. Padişahın damadı ve en çok güvendiği adamı İbrahim Paşa iktidar basamaklarını hızla tırmanırken Dersaadet’e de zevk ve safa iklimi hakim olur. Devlet erkânının içinde bulunduğu debdebeli ve sürurlu hayat İstanbul halkında da karşılık bulur. Ancak halk bir yandan da büyük deprem ve Gedikpaşa yangını gibi afetlerle mücadele etmektedir. Devletin içinde düştüğü rehavet, zamanla siyasi alanda olduğu gibi toplum tabakalarında da rahatsızlık uyandırmaya başlar. Beyazıt Hamamı’nda tellaklık yapan Patrona Halil önderliğinde büyük bir isyan planlanmaktadır. İsyanın başlamasıyla Osmanlı’nın bir devri kapanacaktır.

Lale Devri’ni konu edinen “Hasbahçede Sonbahar”, Osmanlı Devleti’nin yıkılma sürecini hazırlayan sebepleri, tarihi gerçeklerle sentezleyerek anlatıyor. Nevşehirli Damat İbrahim Paşa ekseninde şekillenen sosyal ve idari olayları, akıcı bir dil ve gerçeğe yakın tasvirlerle ortaya koyan kitap, 18. yüzyıl Osmanlısının panoramasını çiziyor.

Çevrimdışı Himmet

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 849
Ynt: Yeni Çıkan Kitaplar
« Yanıtla #6 : 31 Ekim 2008, 17:57:42 »
İsminin yanında üslubu ve anlatımı çok güzel olmuş.Yazarın ellerine sağlık.Alıp okumak istediğim kitapların arasına eklendi.

Konu başlığıda güzel ve faideli olmuş. Teşekkür ederiz.
Zâtının, Sıfâtının, Esmâının, Efâlinin Hudutsuzluğunca Şükürler Olsun Yâ RABBİİM..

Çevrimdışı Fatihan

  • Administrator
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 6994
  • Milimi milimine Ehli sünnet...
İstanbul'da Bir Yıl
« Yanıtla #7 : 03 Kasım 2008, 01:30:45 »
Kitabın Adı: İstanbul'da Bir Yıl

Yazar: René du Parquet

Yayınevi:Tarih Vakfı Yurt Yayınları

Ne Anlatıyor?
İstanbul’dan, Osmanlı İmparatorluğu’ndan, Doğu’dan bahseden ve Batılı bir kalemden çıkmış her tür yazıya “seyahatname” yaftasını yapıştırmak genellikle en kolay çözümdür. René du Parquet’nin bu kısa metni tek bir edebî tarza indirgenemeyecek derecede karmaşık, eklektik bir metin. Ne tam seyahatname, ne de tam günlük… 1863-1864’te bir yılını İstanbul’da Osmanlı Bankası şubesinde çalışarak geçirmiş, otuz yaşında, eğitimli, meraklı bir Fransızın izlenimlerinden oluşan içten bir anlatım. Özellikle botanik ve zooloji konularında özgün katkıları olan metnin, on dokuzuncu yüzyıl İstanbul’unu anlatan kaynaklar arasında hak ettiği yeri alacağına inanıyoruz.

Çevrimdışı ruy-ı zemin

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1109
  • Seher vakti bereket vakti...
Ynt: Yeni Çıkan Kitaplar
« Yanıtla #8 : 10 Kasım 2008, 09:09:57 »
Arapça öğrenenlere müjde!

Dil öğreniminde sözlüğün önemi tartışılmaz. Hele de öğrenilen dil hem medeniyet, hem din, hem sanat, hem de sosyal hayatı derinden etkilelen bir dilse. O dillerden biri de Arapça hiç kuşkusuz.

Ve Arapça konusunda üzerinde oldukça emek sarf edilmiş  bir sözlük yayınlandı. Prof. Dr. Emrullah İşler ile Yard. Doç. Dr. İbrahim Özay’ın beş yıl süren titiz çalışmaları sonucu hazırladıkları Türkçe-Arapça Kapsamlı Sözlük, Eylül 2008’de Fecr yayınları arasında piyasaya çıktı.

Yard. Doç. Dr. Erdinç Doğru, sözlükle ilgili olarak şu değerlendirmeyi yaptı:

"Sözlük’ün 50 gramlık ithal şamua kâğıda basılmış olması, baskı, dizgi ve mizanpaj kalitesinin yüksekliği ilk bakışta dikkati çeken özelliklerindendir. 1231 sayfadan oluşan Türkçe-Arapça Kapsamlı Sözlük’te madde başı ve madde altında toplam 71. 428 girdi bulunmaktadır.

Söz konusu girdiler, bir dilin en küçük vazifeli yapıları olan morfemlerden sözcüklere, terimlerden söz öbeklerine, birleşik fiillerden kalıp ifadelere, eşdizimsel yapılardan deyimlere ve atasözlerine kadar çok geniş bir yelpazeyi içermekte ve böylece adındaki “Kapsamlı” sözcüğünü hak etmektedir.

Türkçe-Arapça Kapsamlı Sözlük, Türk Dil Kurumunun yayımladığı Türkçe Sözlük’ün önce 9. baskısını (1998), ardından 10. baskısını (2005) esas almış olduğundan madde başları ile maddelerin altında verilen girdiler Türkçe Sözlük ile paralellik arz etmektedir. Ayrıca yazım kuralları ve kısaltmalarda da yine Türkçe Sözlük esas alınmıştır.
Sözlüğün başında nasıl kullanılacağına dair bir kullanım kılavuzu ile kısaltmalar listesi bulunmaktadır. Sözlük kullanıcısının sözlükten maksimum düzeyde faydalanabilmesi için öncelikle bu bölümleri dikkatle incelemesi gerekmektedir. Böylece söz varlığıyla ilgili daha kapsamlı bir bilgiye ulaşılmış olacaktır.

Türkçe-Arapça Kapsamlı Sözlük’te madde başlarından sonra, madde başı tekrarı imi ile sözcüğün çeşitli eşdizimsel kullanımlarına yer verilmiş, ayrıca sözcüğün farklı anlamları numaralandırılmak suretiyle kullanıcının muhtemel bir anlam bulanıklığına düşmesi önlenmeye çalışılmıştır. Örneğin “çekmek” sözcüğünün 53 farklı anlamı tek tek numaralandırılıp her bir anlamın karşılıkları düzenli bir şekilde verilmiştir. Bu da sözlüğün kullanımını önemli ölçüde kolaylaştırmaktadır.

Bütün bu özellikleriyle Türkçe-Arapça Kapsamlı Sözlük, Türkçe-Arapça alanındaki sözlük kıtlığı da göz önüne alınırsa önemli bir boşluğu doldurmaktadır. Alanında ilk değil ama en gelişmiş sözlük olma unvanını hak eden Türkçe-Arapça Kapsamlı Sözlük’ü Arapça bilen ve öğrenen bütün Türkler ile Türkçe bilen ve öğrenen bütün Araplara tavsiye ediyor, verdikleri emeklerden ve yaptıkları kapsamlı ve titiz çalışmalarından dolayı yazarları kutluyoruz..."
پاى مار      چشم مور      نان منلا      كس نديد

Çevrimdışı Fatihan

  • Administrator
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 6994
  • Milimi milimine Ehli sünnet...
Hicaz Vilâyet Salnâmesi
« Yanıtla #9 : 24 Kasım 2008, 17:01:01 »
Hicaz Vilâyet Salnâmesi


Coğrafya literatüründe, Arabistan Yarımadası'nda Kızıldeniz'in doğu sahili boyunca uzanan ve Haremeyn ile mîkât mekânlarını ihtiva eden bölge Hicaz ismiyle geçer. Osmanlı idârî taksimatında ise Mekke-i Mükerreme, Medîne-i Münevvere ve Cidde sancakları ile bunlara bağlı kaza ve nâhiyelerden oluşan ve doğudan Necid, batıdan Kızıldeniz, güneyden Asîr sancağı, kuzeyden Kudüs sancağı ve Arîş, Akabe muhafızlıkları ile çevrili bölgeye Hicaz Vilâyeti adı verilmektedir.
Hicaz Vilâyeti ile alakalı kütüphanelerimizde ve arşivlerimizde çok kıymetli kaynaklar bulunmaktadır. Bu kaynakların en mühimlerinden biri de bizzat Hicaz vâliliği tarafından neşredilen Hicaz Vilâyet Salnâmeleridir. Osmanlı Devleti'nin en mühim vilâyetlerinden biri olan Hicaz Vilâyeti vâliliği de 1301, 1303, 1305, 1306 ve 1309 tarihlerine ait olmak üzere beş adet salnâme neşretmiştir.
Çamlıca Basım Yayın olarak neşre hazırladığımız 1303 (1886) tarihli Hicaz Vilâyet Salnâmesi adlı eserimizle Mekke-i Mükerreme ve Medîne-i Münevvere'yi yakından tanıyacak; Osmanlı'nın Kâbe-i Muazzama ve Ravza-i Mutahhara'ya göstermiş olduğu büyük hürmet ve tâzimi, bu mübârek beldelere yaptığı hizmetleri ve Peygamber Efendimiz ve Ashâb-ı Kirâm'a olan hassâsiyetini görmüş olacaksınız. Osmanlıca tıpkıbasımını da koyduğumuz bu güzide eserin faydalı olmasını temenni ediyoruz.

Hazırlayanlar: Selman Soydemir, Kemal Erkan, Osman Doğan

Çamlıca Basım yayın

Çevrimdışı Fatihan

  • Administrator
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 6994
  • Milimi milimine Ehli sünnet...
"Osmanlı Saray Düğünleri ve Şenlikleri"
« Yanıtla #10 : 24 Şubat 2009, 11:24:31 »
"Osmanlı Saray Düğünleri ve Şenlikleri"

Osmanlı saray düğünleri ve şenliklerini anlatan, Osmanlı devrinde yazılmış eserlere "Sûrnâme" adı verilmektedir. Sûrnâmeler; şehzadelerin sünnet düğünlerini, padişah kızlarının veya kız kardeşlerinin evlenme merasimlerini, padişah çocuklarının doğumları vesilesiyle yapılan şenlikleri ayrıntılı bir biçimde anlatan eserlerdir.

"Osmanlı Saray Düğünleri ve Şenlikleri" umumî başlığı altında, bir seri halinde yayımlanacak 8 kitabın birinci cildi olan "Manzûm Sûrnâmeler"i neşretmiş bulunuyoruz. Bu eser, sûrnâmelerin bugüne kadar kütüphanelerde tesbit edilen manzum olanlarının ki toplam altı eserdir, (Âlî, Nâbî, Rif'at, Es'ad, Hızır ve Tahsîn Sûrnâmeleri) metninin verildiği ve bu orijinal metinlere dayanılarak incelemelerin yapıldığı, her sûrnâmenin sonuna ayrıntılı bir indeks de konulan bir eserdir. Bu hacimli kitap, diğer 7 cildin de girişi mahiyetindedir.

Çamlıca Basım Yayın-Sarayburnu Kitaplığı

http://www.camlicabasim.com/index.php?sayfa=urundetay&id=85

http://www.sarayburnu.com.tr/


Çevrimdışı Srdroğlu

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 28
Ynt: Yeni Çıkan Kitaplar
« Yanıtla #11 : 04 Mart 2009, 17:09:34 »
TÜRK DIŞ POLİTİKASI - CUMHURİYET DÖNEMİ-
Editör : Dr. Mustafa BIYIKLI ( Dumlupınar Ünv.Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Yakınçag tarihi.Yrd.Doç)

Yazarın, editörlüğünü yaptıgı Mart 2008'de 2 cilt halinde 1. baskısını yapan TÜRK DIŞ POLİTİKASI OSMANLI DÖNEMİ eserinde daha evvel hiç bir yerde yayınlanmamış yirmiki akademik makaleler yer almakta olup , TÜRK DIŞ POLİTİKASI - CUMHURİYET DÖNEMİ eseri ise 2 cilt halinde Ekim 2008 'de GÖKKUBBE tarfından yanınlanmış olup yine hiç bir yerde yayınlanmamış  yirmialtı akademik makale yer almaktadır.

Sahasında ilk olan bu eserleri TARİHE ilgisi olan okuyuculara ve bilhassa Tarih Bölümü ögrencilerine tavsiye ederiz.

" Tarih , milletlere ve devletlere güven ve ders veren bir tecrübedir. Bir milletin,ruh ve irade gücünü,dünya milletleri ve devletleri içinde güvenini arttırmak, gelecege emin adımlarla güvenle bakmak için, kendi tarihini, tarihtedi ilişkilerini çok iyi bilmesi gerekmektedir...(Kitabın önsözünden)

Yazarın (Yrd.Doç.Dr. Mustafa BIYIKLI) Yüksek Lisansı : 1997 İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde
"BATILILAŞMA SÜRECİNDE TÜRKİYE'DE HİLAFET TARTIŞMALARI  VE İSLAM DÜNYASINDAKİ ETKİLERİ" konulu teziyle Yüksek Lisansını tamamladı. 2002 'de İstanbul Üniversitesi S.B.E.Tarih Ana Bilim Dalı'nda " İKİ DÜNYA SAVAŞI ARASINDA TÜRKİYE'NİN ORTADOGU POLİTİKASI  ( 1918-1938) " konulu teziyle de DOKTORA tezini tamamladı.2003 yılında Dumlupınar Üniversitesinde Yardımcı Doçentlige yükseldi. Yazarın DOKTORA TEZİ DE
GÖKKUBBE YAYINLARI tarafından "BATI İŞGALLERİ KARŞISINDA TÜRKİYE'NİN ORTADOGU POLİTİKALARI -ATATÜRK DÖNEMİ- " ismiyle 2006 yılında yayınlanmıştır.

Çevrimdışı beyaban

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 18
Ynt: Yeni Çıkan Kitaplar
« Yanıtla #12 : 31 Temmuz 2009, 20:17:34 »
Ömer Lütfi Mete nin yeni çıkan bir kitabı.Geçenlerde tv de katıldığı bir programda dinledim kendi ağzından.İsmi biraz garip gelebilir belki.Alıp okuyamadım henüz ama almayı düşünüyorum.İçerisinde bulunduğumuz yozlaşmayı anlatıyor aslında anladığım kadarı ile...


Kitabın Bölümleri:

Gerekçe
Giriş: Hacıyağı ile Parfüm Arasında
Birinci Bölüm: Biricik Hak Din Tezi ile Geriliğin Çatışması
İkinci Bölüm: Akılcı Tevhid ve Kalbin Terkedilişi
Üçüncü Bölüm: Evrensel - Güncel Çatışması ve Korsan Fıkıh
Dördüncü Bölüm: Cihat Kültürü ve İnsan Hakları Mücadelesi
Beşinci Bölüm: Müslüman İnsanın Edilginlik Çıkmazı
Altıncı Bölüm: ‘Muhalefet Kültürü’nden ‘Kukla Müslüman’ Çağına
Yedinci Bölüm: ‘İdeolojik İslam’da Marksizm Esintileri
Sekizinci Bölüm: ‘Kadın Fitnesi’ ve Uçkur Softalığı

Arka Kapak:

“Allah’sız Müslümanlık” deyimi ile ne anlatılıyor?

Bu soruyu bir cümlede ifade etmek gerekirse, “Güçlü ve etkin bir iletişim çabası sergileyerek Allah ile beraberlik kuramayan İslami yaşayış biçimi” derim…

Müslümanlık, kişi için huzur ve mutluluk sağlayan bir tercih değil de, “Ürkütücü bir Tanrı’nın koyduğu külfetler bütünü” şeklinde yaşanırsa bu, gerçek bir dinin hedefleyebileceği durum olamaz.

Öyle inanıyorum ki, çağımızda Müslüman kimliğini önemseyen her insan, yaşadığı çelişkileri özgürce sorgulayıp tartışabilse benimkilere benzer sonuçlara ulaşacaktır.


bende bu kitabı bir videoda tanıttıklarını görmüştüm e52))kurtlar vadisinde tanıtılmış meğersem  s4))
nefes alan herşey nefs sahibidir

Çevrimdışı Fatihan

  • Administrator
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 6994
  • Milimi milimine Ehli sünnet...
Babam Abdülhamid "Saray ve Sürgün Yılları"
« Yanıtla #13 : 08 Aralık 2009, 10:30:53 »
Babam Abdülhamid "Saray ve Sürgün Yılları"

Şadiye Osmanoğlu
TİMAŞ YAYINLARI

Tanzimat’tan II.Meşrutiyet’e, imparatorluğun en çalkantılı yıllarında tahtta bir padişah; II.Abdülhamid…

İftiralar, yalanlar ve bir padişahı tahttan indiren olaylar…

Ardından başlayan acı, gözyaşı ve hasretle dolu sürgün yılları…

Osmanlı’nın tarihine babası Abdülhamid’in yanında bizzat tanıklık eden, merak edilen yılları ve padişahı anılarına taşıyan bir sultanın; Şadiye Sultan’ın hatıratından...

“Ben, babamı, hiçbir zaman padişah olduğu için sevmedim. Hayatımın baharında, kalbimin bütün mevcudiyeti ile ve derin bir aşkla babamı sevdim. O sevgidir ki, işte bana bunları yazmak hissini veriyor.”

Şadiye Osmanoğlu

Çevrimdışı Fatihan

  • Administrator
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 6994
  • Milimi milimine Ehli sünnet...
Abdülhamid'in Kurtlarla Dansı- 2
« Yanıtla #14 : 08 Aralık 2009, 10:31:57 »
Abdülhamid'in Kurtlarla Dansı- 2

Mustafa Armağan
TİMAŞ YAYINLARI

Abdülhamid'siz bir yüz yıl yaşadık. Onun yokluğunda bir imparatorluğun un ufak oluşuna ve o enkazın içinden 'küçük Osmanlı' diyebileceğimiz Misak-ı Milli fikrinin doğuşuna tanık olduk. Şimdi toparlanıyoruz ve yeniden küresel bir aktör olma yolundayız. Artık ufuklara bakarken kendimizden daha eminiz. Bu açılımlar döneminde bir tarih açılımı, dolayısıyla Abdülhamid açılımı kaçınılmaz.

Mustafa Armağan Abdülhamid'in Kurtlarla Dansı 2'de yine özgün belge ve bilgilere dayanarak Sultan Abdülhamid'in bugüne kadar anlatılmayan yönlerini okurlarına sunuyor.

Türkiye'ye eğitimde altın çağ yaşatan, Küba'ya ajan gönderen, Singapur'a cami yaptıran, Sri Lanka'ya okul açtıran, New York'taki Webb'den Londra'daki Quilliam'a özel görevler veren, Belarusya'nın ıssız köylerinde adı hala camilerde anılan bir Abdülhamid bu... Her sayfasında şaşıracağınız bir kitap...