Gönderen Konu: Yer Bildirimi  (Okunma sayısı 2552 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı İsra

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 7482
Yer Bildirimi
« : 26 Mayıs 2014, 04:08:16 »

Evden aceleyle çıkıp, asansörü beklemeye koyuldu. O sırada telefonunu yokladı; “hah tamam yanıma almışım” diye söylendi. Akşam yemeği için gideceği lüks lokantada telefonu mutlaka yanında olmalıydı.

Lokantaya gider gitmez telefonunu açtı. “Antep Sofrasında kebap keyfi” yazarak gittiği lokantayı sanal alemde paylaştı. Gittiği her yeri, girip çıktığı her mekanı yer bildirimi yaparak muhakkak bildirirdi. Ailesi, arkadaşları onun nerede olduğunu her zaman bilirdi. Evdeyse “evdeyim”, işteyse “işteyim” şeklinde yer bildirimini bile aksatmadan yapardı.

Yaptığı yer bildirimleri sayesinde onun evde olmadığını öğrenen hırsızlar evini soymuş olmasına rağmen hala akıllanmamış yer bildirimlerini aksatmadan yapmaya devam ediyordu.

Lokantada kebap keyfi bittikten sonra çay içmek için başka bir mekana gitmeyi tercih etti. Gittiği mekanı “Kebap Antep’te yenir,  çay Piyerloti’de içilir” diyerek etiketledi.

Çayını yudumlarken yer bildirimine gelen beğeni ve yorumlara bakıyor, yorum ve beğeni sayısına göre yüzü değişik mimikler alıyordu.

Çayını içtikten sonra hesabı ödeyip evin yolunu tuttu. “Çay keyfinden sonra eve dönüş” diyerek yer bildirimini yapmayı ihmal etmedi.

Evde bir film izler yatar uyurum diye düşündü. Evde izleyeceği filmi seçip. “Evde sinema keyfi” yazarak gerekli bildirimi yaptı. Filmi izlerken uyuya kaldığından “kuş tüyü yatakta uyku keyfi” şeklinde bir yer bildirimi yapamadı.

Sabah işe gitmek için hazırlanmaya başladı. Hazır olduğunda işyeri servisini beklemek için durağa gitti. Beklerken “durakta servis beklemece” şeklinde bir bildirimde bulundu.

İşe vardığında ofis masasının resmini çekip “ofiste sıradan bir gün” bildirimini yapmayı da yine ihmal etmedi. Gün boyunca iş yerinde nereye gittiyse bildirimlerde bulunmaya devam etti.

İşyerindeki arkadaşlarıyla iş çıkışı sinemaya gittiler. Filmin başlama saati gelene kadar bowling oynamaya karar verdiler. Gittikleri bowling salonunu “arkadaşlarla bowling oynamaca” diyerek etiketledi. “Bowling sonrası sinemada mısır keyfi” bildirimi de bir saat kadar sonra bildirimlerdeki yerini aldı.

Arkadaşları bu bildirimlerden sıkılmış olsalar da ses etmiyorlardı. “Hafta sonu tatile gidecek, bildirimler de 10 kat artacak, işte o zaman yandık” diye söyleniyorlardı.

Tatil vakti geldiğinde bildirimler peşi sıra birbirini izlemeye başladı. “Havaalanındayım”, “Oteldeyim”, “Havuzdayım”, “Kahvaltıdayım”, “Kumsaldayım, “Saunadayım”….şeklindeki bildirimler her gün tekrar tekrar sayfadaki yerini alıyordu.

Günleri bu şekilde geçmeye devam ediyordu. “Evdeyim, işteyim, kafede kahve içiyorum, çarşıda para harcıyorum, evde kahvaltı yapıyorum, yolda yürüyorum, arabada gidiyorum, spor salonunda koşuyorum, yemek yiyorum, yatakta uyuyorum, tatilde denize giriyorum, minibüsteyim, dolmuştayım, komşudayım, pazardayım…”

Gün geldi yer bildirimleri birden bıçak gibi kesildi. Her saat, hatta her dakika bildirim yapan kişi  saatler geçmiş olmasına rağmen bildirim yapmaz oldu. Arkadaşları merak içindeydiler. Neden bildirim yapmaz oldu, başına yoksa bir şey mi geldi diye düşünmeye başladılar.

Ve sonra son bir bildirim daha gördüler. Gezdiği, gittiği her yerde yanında olan arkadaşı onun cep telefonundan son bildirimini şu şekilde yapmıştı.

 “Omuzlar üzerinde tabuttayım”.

Mustafa Eren Akçağlar