Gönderen Konu: ÖFKELENMEYİN  (Okunma sayısı 2625 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı sermin.cetin

  • okur
  • *
  • İleti: 52
ÖFKELENMEYİN
« : 17 Mayıs 2006, 01:21:35 »

Öfkelenmeyin
     
Ebû Said el-Hudri (r.a.)anlatıyor:[2]

Allah Resûlü şöyle buyurdu:

“Dikkat edin! Öfke, Ademoğlunun kalbinde yanan bir ateş parçasıdır. Onun şah damarının şişmesini ve gözlerinin kızarmasını görmüyor musunuz?! Kendisine bu hal gelen kimse hemen alnını yere koysun.”

Tirmizî

Bir başka konuşmasında ise Allah Resûlü (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır:

“Öfke, Ademoğlunun iki gözü arasında yanan cehennem ateşlerinden bir ateş parçasıdır. Öfkelendiğinde gözlerinin kızarmasını görmüyor musunuz?!”

Allah Resûlü (s.a.v.) bir diğer konuşmasında bu şeytani dürtüyü yenmenin yolunu ve çarelerini şöyle açıklamıştır:

“Ayakta ise otursun; oturuyorsa ayağa kalksın.”

Öyleyse... Öfke, gözlerin kızarmasına ve ışıl ışıl yanmasına neden olmakta, şah damarlarının şişmesine ve ardından da kanın kalpten başa doğru hızla akmasına neden olmaktadır. Halk dilinde buna ‘kan beynine sıçradı’ denmektedir. Tıp sözlüğünde ise bu hal ‘tansiyon yükselmesi’ biçiminde tanımlanmaktadır. Hiç kuşkusuz bu hal, bedensel bir olgu olup hiç de hayra alamet değildir.

Biraz önce aktardığımız hadis-i şerîfler bizi şu soruları sormaya yöneltmektedir:

• Allah’ın Peygamberi, Abdullah oğlu Hz. Muhammed bir sağlık doktoru ya da bir uzman psikolog mudur?!

• Hangi üniversiteden mezun olmuştur?! Bütün bu bilgiyi ve ilmi nereden elde emiştir?!

Bu sorular karşısında uzun süre suskun kalamıyoruz. Zira derhal Kitap’tan, hikmet ve hamd sahibi Allah’ın peyderpey indirdiği, ne önünden ne de arkasından bâtılın kendisine asla yaklaşamadığı Kur’an-ı Kerîm’den bize cevap geliyor. Allah-u Teâlâ şöyle cevaplıyor bu soruları:

“O hevasından (keyfinden) konuşmaz. O’nun konuşması kendisine vahyedilenden başkası değildir. Çünkü onu kuvvetlinin kuvvetlisi (Cebrail) öğretti.”[3]

Öfkenin çeşitli pek çok sebebi vardır.

İnsan yaşayan bir canlı olup çalıştığı, çaba sarfettiği ve insanlarla ilişkilere girdiği sürece çarpmalara ve sıçramalara hedef olmaya devam edecektir. Bu da onun psikolojisine sevinç, mutluluk ve üzüntü, keder ya da öfke olarak yansıyacaktır.

Bu ruh halleri, öncelikle kişinin iç dinamik güçlerine ve ikinci olarak da olay ve kişilere bağlı olarak sertlik-şiddet veya nitelik-nicelik bakımlarından farklılık arzeder.

Sevgili gençler...

Sizler iş, okul ve aile hayâtınızın henüz başlangıcında bulunuyorsunuz. Gelecekte sizi öfkelendirecek durumlarla karşılaşacak ve tabi ister istemez mutlaka öfkeleneceksiniz. Bu durumda ne yapacaksınız?! Aman sakın, öfkeyi kendi haline bırakıp da içinizde tepkimesine, hareket ve davranışlarınıza tahakküm etmesine izin vermeyin. Zira öfke, insanı hüsran ve helaka götürür.

Kalplerinizi yumuşak huyluluk azığıyla besleyin. Hiç şüphe yok ki yumuşak huyluluk, ahlâkın efendisidir.

Öfkelendiğinizde öfkenizi nasıl dindireceğinizi size öğreten Peygamberinizin nasihatine kulak verin.

Hz. Peygamber (s.a.v.) öfkelenen kimse için “hemen alnını yere koysun” buyurmaktadır. Doğrusu bu sözle, gerçekten alnını yere koyması kastedilmemiştir. Bilakis bu sözle, kendini dizginlemek, sinirlerine hakim olmak ve dengeyi yitirmemek kastedilmiştir.

Ya da bu sözle, oturuyorsanız ayakta dikilmeniz  yahut ayakta dikiliyorsanız oturmanız kastedilmiş değildir. Aksine sizden istenen, konumunuzu değiştirmenizdir. Çünkü hareket etmek, insanın ruhsal etkileşimini değiştirmektedir.

Son olarak...

Sevgili gençler...

Allah’tan niyazım odur ki, size ilmin iyisini ve yumuşak huyluluğun da güzelini versin.

Sizi Allah’ın, kendi katında mübarek olan güzel selâmı ile selâmlıyorum.
Şimdi seni analar,Arıyor ağlar gibi...,
Ey yetimler yetimi,
Ey garipler garibi!
Düşkünlerin kanadıydın.
Yoksulların sahibi;
Nerde kaldın ey Resûl,
Nerde kaldın ey NEBİ?

Vuslat Yolcusu

  • Ziyaretçi
ÖFKELENMEYİN
« Yanıtla #1 : 19 Mayıs 2006, 00:45:06 »
Alıntı

Sizler iş, okul ve aile hayâtınızın henüz başlangıcında bulunuyorsunuz. Gelecekte sizi öfkelendirecek durumlarla karşılaşacak ve tabi ister istemez mutlaka öfkeleneceksiniz. Bu durumda ne yapacaksınız?! Aman sakın, öfkeyi kendi haline bırakıp da içinizde tepkimesine, hareket ve davranışlarınıza tahakküm etmesine izin vermeyin. Zira öfke, insanı hüsran ve helaka götürür.

 :x  :x  :x  :x  :x