Gönderen Konu: Yol Bilincini Aydınlatan Dizeler  (Okunma sayısı 2329 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Aygul

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 2
Yol Bilincini Aydınlatan Dizeler
« : 13 Temmuz 2006, 07:04:05 »


Yap dileğin doğrusunu, ol mecnun  yarısını.
Şaştı mı  gönlündeki  aç susuz dilekler ,
Ne istedin de vermedi  melekler,
Gönül ister, aç susuz, ver ver diler,
Gönlünün  gıdasına bakmaz dilekler.

                               
Canının kıymetini bilmez isen,
Gönlünün fermanını duymaz isen
Kalbinin sesini dinlemez isen,
Halin nice olur , bu dünyada kalır isen.

                                               
Kalemi aldın eline ,ne yazdın da bilemedik,
Ne gördün de dinlemedik.
Seni senden çözemedik,
Gel, sadece sen gel dedik,
Var mı sana ,Rab dan başka...

         
Ansızın gelir ,yardımın eli,
Kaçar gider dostun yeni,
Azar , sözer , durmazsan yeri,
Bulamazsın vereni.

   
Çalışıp durursun ,dünya malı için,
Övünüp durursun , yaptıkların için,
Sebebi ne idi  bu halin için ,
Sevinip durursun kendin için,

   
Alkış aldım diye dinleme,
Kötü söz duyunca ürperme
Seni senden aldı diye,
Kalbini bozup böbürlenme.
     

Sahip olsan dünya malına
Şeker koysan ,suyun adına,
Varsan, doya doya tadına
Ne çare ki hakkı bulamayana.
     

Aklını işlettin mi?
Sözünü düzelttin mi?
Nazdan edadan süzüldün mü?
Kendini  kendim diye düşündün mü?
Ne olduğunu gördün mü!?


Ah!! Gönlüm çırpınır direnişlere
Kader sahih olsaydı,
Tırmanır giderdi yükselişlere.
     

Kalk  bir düşün nedir seni yoran, kolay olan hepsi yalan
Kaldı mı saatin yarına , ümitlenme, o da geçer.
Yapar mısın binayı  çöker diye korkmadan,
Sever misin Allah'ı,alır diye korkmadan.
 

Ol gönlüne bir bahçe-i, gel dua ile aç gülleri
Ya Allah diyen dilleri , yazılıdır hepsinin günleri.
 

Ol  şifai  sebep , yap duıayı edep ,
Kaldır bedeni buradan, gelir Allah'tan medet.


Canının kıymetini  bilmez isen
Gönlünün fermanını duymaz isen
Kalbinin sesini dinlemez isen ,
Halin nice olur , bu dünyada kalır isen.
 
     
Zikir dediler söz sandım, kalp dediler  ruh sandım
Aşk dediler sevda sandım, namaz dediler borç sandım,
Doğrusunu buldum sandım , sandım derken yanıldım.
     

Saçtın gittin ,ellerin yeri,saldın gittin gönlünün yeri,
Kader sana yazılsaydı, karıştırmazdın dünya yemini.
     

Kaçtı gitti duygular, saldı gönlüne kuruntular,
Saf saf baktı semaya , Ya'rab! nerede o duyuranlar.
   

Şaşmaz sapmaz bir Allah , kaçmaz gitmez bir nizah ,
Nedir sana yaraşan , bir süreçtir yaşanan.
   

Kendini aştın gıdıyorsun, nereye olduğunu bilmeden,
İyi misin , kötü mü  ne olduğunu bilmeden ,
Görmeden seversin  ,  nasıl olduğunu bilmeden .
   

Aç kolunu doya doya , sal gönlüne doya doya
Sev onu saya saya, al mükafatı doya doya.
 

Halka halka oldu yumaklar, kalmadı gönlünde  sığınaklar
Serzenişte kaldı insancıklar, çöktü yüreğine hatıralar.
   

Saçların  kadar günahın olsa ,yükseklerde gözün olsa,
Baktın ki sevabından razı, yok mu senden rızası
Yakarırsın, bazı bazı.
   

Dosdoğru yola girdiğin an, ne bulursun bir an,
Akılla  gönül anlaşmıştır, gerçektir sana kucak açan.


Sahipsen dünya malına, söz etmezsin yakarana,
Allah alır bu canı , nereye koysan bu malı..


Kaçamazsın bu hesaptan, savamazsın bu kitaptan
Sen sen ol, soruştur kafandan.


Kaçma elin yerinden, korkma senin sözünden,
Söz taş ise, kırar kafasını yerinden,
 

Sana gelen sözden korkma, sevinç ile coşma
Kapladı gönlünü sıcak duygular,
Buna aldanıp kendini  bırakma,
     

Çal dedi ,kendi nefesine, gel dedi kendi diline
Sapmaz bu yolun berisine, dön git dedi kendi nefsine,
   

Sahiptir bu yol inan, Tövben kabul olur her an
Allah diyen kalbe iman, kavuşursun Rab'a her an.
 

Çağrıştır bu sözleri her an, bu dünya kalmaz bir an,
Sen soruştur kafandan, o an, gel desin dilin her an.
   

Ellerin verecek cevabını, dillerin verecek sevabını,
Gönlün verecek hesabını, koy da  gel buraya muradını.
   

Savaşır gönlün buraya, sorarsın kafana, ne ola
Gel hazır bulunana, eyleme saatini yarınına.
 

Kaçma sözün kötüsünden, sen de konuşur eylersin
Kafandaki düşünceler,  seni sana verecekler.
   

Aşk ile saldı gönlüme tufanı ,yaparım namazımı, okurum Kur-an'ımı,
Rabbimden alırım hidayet,
Ne yer, ne zaman, ne mekan , yoktur artık ehemmiyet,
   

Karıştı gönlüne bir ses,  eyleme ona nefes,
Sarma  gönlüne soğuk nefes, ondan ayrı sen bul  gaybı.
 

Aldın gönül bahçene bir tohum , ne zaman açacak gülleri,
Bir kitaptır Kur-an okuyup da süzeni,
Almaz ilaç, sebebi,
Kalple bulur şifreyi.
 

Kalkmaz  gönlünden bir kanat ,uçar sesleri gelir,


Tapmaz sevdiğinin verdiklerine ,  yol açar kendinin  geleceğine.
Sevildin mi bir kere, ayrılık yoktur bu alem de
Birliktir bütünlüktür  dileyene. Sonunu bilip de gelene.   
Tahtı kurdun gönlüme, gel gidelim diyene
Ey! demez buradan kelamı, sonradan bulur cevabı


Gel, tövbeden gelelim,
Bir olup, bütüne gidelim,
Sonradan  olma bulandan, 
Sessizce göçüp gidelim.
 

Hak kapısıdır yönelişim, seyreyledi  gidişim,
Vazgeç artık bitişim, sabırla yükselişim,


Sevgi , gözlerde güzel , görünürde değil
Sevgi, anlamakta güzel, anlatmakta değil
Sevgi, dudaklarda güzel,  kulaklarda değil
Sevgi, kalplerde güzel, kafalarda değil.
 

Her samimi sözün arkasında, bir ben vardır,
Ben'in  ulaşamadığı tek yer, Hak kapısının sözleridir.
 

Karşındaki  insanın  nefsini uyandırma, döner gelir  seni bulur,

Allah'ın emirlerini  dinlemeyen, kendi nefsini dinler.

Kalbi ısınmayanın, suyu ısınmaz.

Sağdan buldun bu yolu, sola verme bu soluğu...

« Son Düzenleme: 13 Temmuz 2008, 06:10:44 Gönderen: isra »