[font=Arial','sans-serif] Nakşibendi tarikatının Efendimizden sonraki ilk halkasını, en yüksek makam olan Sıddıklık Makamının sahibini, efendimizin mağara arkadaşını, kayın babasını, ilk halifemizi ve daha nice parlak payelerin sahibinin yolunu; Müceddid-i Elf-i Sani İmam-ı Rabbani hazretlerinden dinleyelim;
“Bu büyük ni’mete kavuşturan yolların en kısası, Ebû Bekr-i Sıddîkdan gelen yoldur “radıyAllahü teâlâ anh”. Çünkü, bu büyüklerin yolu, Âlem-i emrden başlamaktadır. Kalpten, kalbin sâhibine yol aramışlardır. Başka tarîkatlerdeki riyâzetler ve mücâhedeler yerine, sünnete yapışmışlar, bid’atden sakınmışlardır. Behâüddîn-i Buhârî “kuddise sirruh” hazretleri buyurdu ki, (Bizim yolumuz, yolların en kısasıdır). Lâkin sünnete yapışmak çok güç bir şeydir. Bu büyüklere uyanlara, onların yoluna katılanlara müjdeler olsun! Mevlânâ Nûreddîn-i Câmî hazretleri buyurdu ki;
Behâiyye, ne güzel götürücüdür!
Yolcuları gizlice yerine götürür.
Sözlerinin tadı sâliklerin kalbinden,
Halvette çile çekmek fikrini süpürür.
Bir cahil bu büyüklere dil uzatırsa,
Cevap vermeğe değmez dersem iyi olur.
Hep arslanlar, bu zincire bağlanmışlardır,
Kurnaz tilki bu zinciri nasıl koparır?” (İmam-ı Rabbani, Mektubat, 278. Mektup)
Halidiye Dergisi
[/font]