Gönderen Konu: Tevekkül, kader ve kısmet*  (Okunma sayısı 11539 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Miftahulkuluub

  • Administrator
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 1959
    • http://www.sadakat.net
Tevekkül, kader ve kısmet*
« : 16 Mayıs 2004, 11:02:08 »


Sebeplerin tesir etmesinin Allahü teâlâdan olduğunu bilen, tesiri Allahü teâlâdan bekleyen ve tecrübe edilmiş sebepleri kullanan kimse, Allahü teâlâya tevekkül etmiş, yalnız Ona güvenmiş olur. Tesir etmeyen, hayâli sebepleri kullanmak, tevekkül olmaz.

Tesiri çok görülmüş olan sebepleri kullanmak gerekir. Ateş yakar, fakat, ateşe yakma kuvvetini veren, Allah’tır. Aç olan, bir şey yer; bu şeye doyurma kuvveti veren Odur. Gerektiği zaman, böyle sebepleri kullanmadığı için zarar gören kimse, Allah’a asi olur.

Tecrübe edilmiş sebepleri kullanmak gerekir. Allahü teâlâ, istişareyi, yani bilenlere danışmayı emretti. Danışmak, sebebe yapışmaktır. Tevekkül sebeplere yapıştıktan sonra sonucu sabırla beklemektir.

Tevekkül, iş yapmayıp tembel oturmak değildir. Bir işe başlamak ve başlanan işi başarmak için tevekkül gerekir. Güç bir işi başaramamak korkusunu gidermek için de tevekkül gerekir.

Al-i İmran suresinin (Azmedip de bir işe başlayınca, Allah’a tevekkül et, Ona güven! Allah size yardım ederse, kimse size galip gelemez. Size yardım etmezse, kimse yardım edemez. O halde, müminler Allah’a tevekkül etsinler) mealindeki 159 ve160. âyetleri, tevekkül ile beraber çalışmayı ve çalışmada azmin de gerektiğini bildiriyor. Demek ki her Müslüman çalışacak, azmedecek ve sonra da güvenecektir.

Tevekkül bir zaaf, bir âcizlik değil, tam aksine bir kuvvettir. Tevekkül edenin kaybedecek bir şeyi de yoktur. Hadis-i şerifte buyuruluyor ki:
(Deveni sıkı bağla ve sonra Allah’a tevekkül et!) [İbni Asakir]

Dinimiz, insanlara daima çalışmak, aklını doğru kullanmak, her türlü yeniliği öğrenmek, başarmak için her türlü meşru çareye başvurmayı emretmektedir. Bir Müslüman ancak herhangi bir işte aklını kullandığı, her çareye başvurduğu ve son derece de çalıştığı halde, bir başarıya ulaşamazsa, üzülmemeli ve bu sonucun, Allahü teâlânın kendisi için uygun gördüğü bir husus olduğunu kabul ederek kaderine razı olmalıdır.

Yoksa hiçbir şey yapmadan, çalışmadan, öğrenmeden ve bilmeden yan gelip yatarak beklemek, İslamiyet’te yoktur. Böyle yapmak büyük günahtır. Ateistler tevekkülü böyle bir şey zannediyorlar.

Bir âyet meali şöyledir:

(İnsana, ancak dünyada çalışarak yaptığı işler fayda verir.) [Necm 39]

İnsanlar, bazen her şeye başvurdukları ve çok çalıştıkları halde, istediklerine kavuşamazlar. İşte o zaman, bu işte kendi ellerinde olmayan bir kudret bulunduğunu ve bu kudretin insanların yaşamaları ve başarıları üzerinde etkili olduğunu ve onlara yön verdiğini kabul ederler. İşte kader kısmet budur. Bu aynı zamanda büyük bir teselli kaynağıdır. (Ben görevimi yaptım, ama ne yapayım ki kısmetim bu imiş) diyen bir Müslüman, bir işte başarısız olsa bile, ümitsizliğe kapılmaz ve büyük bir iç huzuru ile çalışmaya devam eder.

Kur’an-ı kerimde buyuruldu ki:

(Güçlükle beraber elbette bir kolaylık vardır. Öyleyse, bir işi bitirince diğerine teşebbüs et ve hacetini yalnız Rabbinden iste!) [İnşirah 5-8]
Yani başarısızlıktan ümitsizliğe düşmeyip çalışmaya devam etmelidir. Dinimiz çalışmayı emrederken, Müslümanlara tevekkülcü ve kaderci diye saldırmak, İslamiyet’i bilmemekten ileri gelen fanatik bir durumdur.
« Son Düzenleme: 22 Şubat 2010, 21:20:06 Gönderen: Tuğra »
İncemeseleler    Sadakat.Net    İns SadakatForum  Sevadı Azam


" Derviş isen kardeş takvaya çalış.."

Çevrimdışı İsra

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 7482
Ynt: Tevekkül, kader ve kısmet
« Yanıtla #1 : 26 Ekim 2007, 23:49:00 »
Allahrazı olsun

Çevrimdışı müteallim

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 4785
  • gizli mahzenlerde kalan tarihin yeni adresi
    • www.Libv- kamp-lintfort.de
Ynt: Tevekkül, kader ve kısmet
« Yanıtla #2 : 27 Ekim 2007, 00:02:16 »
Lokman Hekim'e :
Bilgeliği kimsen öğrendin? diye sorduklarında ondan şu cevabı almışlar:
Körlerden öğrendim. Çünkü onlar elindeki değnekle tam araştırmadan adım atmazlar.
Basacakları yerin sağlam olduğundan emin olduktan sonra adım atarlar... Bundan dolayı ben de bir şey yapacağım zaman düşünür, faydalı ise konuşur, yararlı ise yaparım...
Faydasız ise bırakmayı ve susmayı tercih ederim.

Edeb

Hz. Lokman'a:
- "Edebi kimden öğrendin?" diye sormuşlar. Şu cevabı vermiş:
- Edepsizlerden.

Acı Söz Yedirmeyin de

Lokman Hekim'e:
"Hastamıza ne yedirmemizi tavsiye edersiniz?" diye sorduklarında,
ondan şu cevabı almışlar:
"Aman, acı söz yedirmeyin de, ne yese olur."

Sandıkta Ne Var?

Lokman Hekim, ailesine bir sandık bırakarak şöyle demiş:
"Ben öldükten sonra bu sandığı açmadan satışa sunun, oradan alacağınız paralar sizindir."
Lokman Hekim vefat edince ailesi onun bu isteği üzerine sandığı satmış.
Sandığı alan şahıs ise heyecanla "acaba sandıkta ne var" düşüncesiyle sandığı açınca, üzerinde şöyle yazan bir kemikle karşılaşmış:
"Ayağını sıcak tut, başını serin; Kendine bir iş bul, düşünme
  Kuslar gibi ucmasini baliklar gibi yüzmesini ögrendik amma kardesce yasamasini ögrenemedik

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Ynt: Tevekkül, kader ve kısmet*
« Yanıtla #3 : 22 Şubat 2010, 21:20:23 »
Allah Razı Olsun.
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı ahdevefa

  • okur
  • *
  • İleti: 84
Ynt: Tevekkül, kader ve kısmet*
« Yanıtla #4 : 22 Şubat 2010, 23:20:48 »
Emeklerinize saglik, cok faydali paylasimlardi... Allah razi olsun...
Mevla'nın herşeydeki sırrı "sabır"dır.
Açlığa sabredersin adı "oruç" olur.
Acıya sabredersin adı "metanet" olur.
İnsanlara sabredersin adı "hoşgörü" olur.
Dileğe sabredersin adı "dua" olur.
Duygulara sabredersin adı "gözyaşı" olur.
Özleme sabredersin adı"hasret" olur.
Sevgiye sabredersin adı "AŞK" olur.

(Hz. Mevlana)

Çevrimdışı ugurlu

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 4
Ynt: Tevekkül, kader ve kısmet*
« Yanıtla #5 : 09 Mart 2010, 22:03:47 »
müteallim kardesimizden ögrendiklerimizi yazsak kitap eder Allah razi olsun, mübarek adam kütüphanemi yuttun. 

Çevrimdışı Lika

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 3892
Ynt: Tevekkül, kader ve kısmet*
« Yanıtla #6 : 18 Temmuz 2010, 19:57:36 »
Teşekkürler.
Ne içindeyim zamanın,Ne de büsbütün dışında;Yekpare geniş bir anın Parçalanmış akışında,
Rüzgarda uçan tüy bile Benim kadar hafif değil.Başım sukutu öğüten Uçsuz, bucaksız değirmen;İçim muradıma ermiş Abasız, postsuz bir derviş;
Kökü bende bir sarmaşık Olmuş dünya sezmekteyim,Mavi, masmavi bir ışık Ortasında yüzmekteyim

Çevrimdışı duha

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 5144
  • ѕησωƒℓαкє
Ynt: Tevekkül, kader ve kısmet*
« Yanıtla #7 : 20 Temmuz 2010, 21:06:33 »
söz Hayâtî'dir; İnanç taşıyoruz.....

[/center]